Evin Patronu Kim?

[@Canan]

Evin patronu kim?

Her ne kadar oğlunuz babasının takım elbiselerini giyse de kızınız gözlüklerinizi takıp ‘sizi ciddiyete davet etse’ de patron tabii ki onlar değil! Onlara iyi davranışların kurallarını ve bu kurallarla yaşamayı öğretmek için erken değil.

Son zamanlarda disiplin kötü bir kelime gibi algılanmaya başlandı. Aile danışmanlarının, yapmanız ve yapmamanız gerekenler hakkında çok fazla öneride bulunmaları akılları karıştırdı. Doğal olarak sizin de çocuklarınıza doğruyu, yanlışı öğretmek konusunda teredüttleriniz var. Hangisi doğru; hangisi yanlış? Ama çocuğunuz her söylediğinize çığlıkla cevap vermeye başladıysa ya da oyuncak arabasını kız kardeşinin üzerine fırlatıyorsa harekete geçmenin vakti geldi diyebiliriz…

Disiplin iyidir!

Disiplin bir çocuğa güven verir ve sosyal hayata hazırlanmasında yardımcı olur. Eğer disiplin düşüncesi sizi rahatsız ediyorsa bu kelimeye yüklenmiş olumsuz anlamdan dolayı olabilir. Aileler disiplini cezalandırmayla karıştırdıkları için de yanılgıya düşebilirler. Oysa disiplin öğretilmesi gereken önemli eğitim araçlarından biri. Birçoğumuz disiplini o eski, askeriye disipliniyle ilişkilendiriyor. Aslında disiplin sınırlar koymakla ilgi ve erken yaşlardan verilmesi gerçekten yararlı! Çocuğunuzu ‘falakaya yatırmadan’ da disipline edebilirsiniz. Peki, bu sınırları nasıl oluşturabilirsiniz?

Kurallar ve sınırlar

Altın kural tutarlı olmak! Eğer gün boyunca koyduğunuz disiplini uygulayıp sonradan çocuğunuza karşı yumuşarsanız açıklayamayacağı yanlış bir mesaj vermiş olursunuz. ‘Hayır’ kelimesini ‘Belki’ olarak yorumlamasına neden olursanız onun da kafası karışır. Koyduğunuz sınırları aşmaya kalkar. Ama tutarlı davranması gereken sadece siz değilsiniz. Anne-babaların disiplin konusunda birbirlerine destek olmaları ve birbirlerinin kararlarını korumaları gerekir. Eşiniz işten eve geldiğinde siz çocuğunuzu yatmaya zorlarken o oyun oynamaya kalkıyorsa aynı disiplini uygulaması için eşinizi de teşvik etmeniz gerekir. Eşinizin davranışı yanlışsa bile çocuğunuzun önünde birbirinizi desteklemeniz ve tutarlı olmanız da çok önemli! Daha sonra yaşananları eşinizle konuşup tartışabilirsiniz. Tutarlı olmak mutlaka sonuç verir ama sorumluluk gerektirir. Çocuğunuza koyacağınız bir kuralı düzenli olarak tekrarlamak zor bir iş. Ona, iyi davranışlar sergilediğinde övgüyle yaklaşın. Başarıları karşısında da ufak ödüller verin. O zaman koyduğunuz sınırlar, çocuğunuzda olumsuz bir bakış açısı yaratmaz. Uyguladığınız kararlarda daha tutarlı olmak için sınırları bir sıraya koymanız işe yarayabilir. Ödül sistemi ya da iyi davranışlarını övmek için bir yıldız haritası uygulamanız uzmanlar tarafından da önerilir. Sizden yıldız almak onu sevindirecek ve bol bol yıldız alabilmek için kurallarınıza uyacaktır. Kötü davranışlar sergilediğinde de çok sert olmamakla birlikte ufak bir ceza verin. ‘Akşam yemeğini yemezsen puding de yiyemezsin’ gibi… Çocuğunuza bütün cevapları vermektense onu problem çözme konusunda cesaretlendirin. Böylece kendi çözümlerini kendisi bulacaktır! Çok kural koyarak onu bir kural bombardımanına tutmayın. Çocuğunuzun da kendisine ait bir karakteri olduğunu unutmayın. ‘İyi biri ol’demek çok genel, çocuğunuz bununne demek olduğunu anlayamaz. ‘Bizim ailemizde bağırarak birşeye istenmiyor. Ne istediğini sakince anlatmalısın’ ya da ‘Ailemizde paylaşmak önemli bir kavram, sen de oyuncağını arkadaşına vermelisin.’ gibi cümleler kurmak çok daha iyi.

Kuralları yıkmak

Koyduğunuz kurallar ve sınırlara rağmen mutlaka onun davranışlarında kabul edemeyeceğiniz durumlar olacaktır. Küçük kardeşini ittirdiğinde ya da anaokulu arkadaşını dövdüğünde ne yapacaksınız? Haklısınız bu gibi durumlarda sakinliğinizi korumanız zor olabilir. Ama çocuğunuza uygulayacağınız herhangi fiziksel bir ceza ona tamamen yanlış bir mesaj vermenize neden olur. En iyi ceza ise uyarmaktır. Tokat yemek çocuklarda genellikle vicdan azabı hissetmelerine sebep olmaz! Korkularını artırır ama onları size karşı daha öfkeli olmaları için cesaretlendirebilir de. Çocuğunuzun üzerinde etkin olmanızı daha da zorlaştırır. Peki alternatifleri neler? Çocukları tek ayaküstüne durdurmak çok bilinen bir yöntem. Ama herkes bunun iyi bir yöntem olduğunu düşünmüyor. Çok iyi bir yöntem değil, çünkü bu onlar için ‘bebek işi!’. Hafif bir ceza vermek istediğiniz zamanlarda kullanabilirsiniz. Ama onları her kötü davranışlarında tek ayaküstüne tutmanız ellerine koz verir. Sadece bu yöntemle cezalandırılacaklarını düşünüp yaramazlık yapmaktan asla vazgeçmezler.

Aile büyükleri ve arkadaşlar

• Evde disiplin uygulayan sadece siz değil bir de eşiniz ise kendinizi kötü hissetmenize gerek yok! Çocuğunuzun takıldığı noktalar başka şeyler olabilir. Ona tutarlılığınız hakkında ciddi mesajlar verin ve onunla disiplin hakkında konuşun.
• Aile büyükleriniz ya da arkadaşlarınız çocuğunuzla çok fazla zaman geçiriyor ve davranışlarının üzerinde olumsuz etkiler yaratıyorsa onlarla konuşun. Kendi disiplin yöntemlerinizden bahsedin. Çocuğunuzun nasıl davranışlar sergilemesini istediğinizle ilgili düşüncelerinizi paylaşın. Çevrenizdekiler çocuğunuza istediğiniz gibi davranmıyorsa belki onları ara sıra görmesi daha az sorun yaratır. Tabii ki çocuğunuzun eğlendiği insanlarla birlikte olması güzel bir şey. Aslına bakarsanız farklı durumlar için farklı davranışlar sergilemeyi de öğrenmeliler!
• Evinizde uyguladığınız bütün kuralları misafirlerinize uygulamaya kalkmanız komik olur herhalde! Sizi ziyarete gelenlerle uzlaşma sağlamaya çalışmanız iyi bir yöntem olabilir. Bu yüzden onların düşünceleriyle ortak bir noktada buluşmaya çalışın. Çocuğunuza çikolata ikram eden bir arkadaşınıza ‘Yemekten önce çocuğumuza çikolata, abur cubur vermiyoruz genelde. Ama çok naziksin. Yemekten sonra yemesi için saklayabiliriz.’diyerek kibar bir şekilde evin içinde bazı kurallarınız olduğuna dair onları da bilgilendirebilirsiniz. Böylece kimsenin kalbi kırılmamış olur!

Uyarılarınızı bir süre geri çekerek mola verin. Bu çocuğunuzun gerçekten istediği bir şey olur herhalde. Böylece ona biraz sakinleşmesi için bir şans vermiş olursunuz. Siz de biraz nefes alırsınız. Onu kısa süreliğine güvenli, sessiz sakin ve sıkıcı bir yerde tutabilirsiniz. Beş-on dakika böyle bir yerde durmasını ve gerçekten sakinleşene kadar yanınıza gelmemesini sağlayın. Böylece hem siz hem çocuğunuz daha mutlu olursunuz ve onun kafası daha az karışır.
Kaynak

[@Mihri Sultan]

Eskiden anne ve baba olmak vardı.. Şimdilerde çocuklarıyla arkadaş , ne anne babalığı becerebiliyorlar ne de çocuğun anne babasının hiç bir zaman arkadaşı olmayacağı gerçeğini anlıyorlar..! Diyeceğim şu, çocuk kural sever.. Kurallar onların kendisini rahat ve huzurlu hissetmesini sağlar. Anlayışlı arkadaş gibi bir anne baba çalışması evcilik oyunu gibi aileyi darma dağın , düzensiz ve , keşmekeş ilişkiler yapar..!

[@Lion]

Para kazanmak kolay da, idaresini sağlamak çok daha zor. Mesela markete gittiğimde ne kadar lüzumsuz şey varsa alırım... Ama evdekiler ödediğimin yarısına işi bitiriyor.

[@Melek78]

Güzel konuydu teşekürler @Canan

[@Deniz]

Bilgi paylaşımın için teşekkürler @Canan

[@ReaL]

Patron mu kaldı artık yahu. Herkes amele

Kimin dediği mantıklı ve akılcı ise o yapılır. Kalın ve kırmızı çizgilere gerek yok. Herkes mutlu olsun. Sanki dünyaya bir daha geleceğiz gibi..

[@Lion]

Bence parayı kazanan değil, yemeği yapan patrondur.
(Kağıt parçası belki her şeyi satın alır da evde yenen yemeğin lezzetini, o tadın bedelini karşılayamaz)

[@OkyanusunKalbi]

Evin lideri benim! Ben ne dersem o olur. Bu peynir kötü kokuyor diyorum koşup yenisini aldırtıyorum; evin küçüğü olmanın faydaları..

Yalnız bakkala çakkala da hep beni yollarlar o da liderliğin zararları..Liderler kendi işini kendisi yapar.

[@Ehli_Rey]

Para kimdeyse potron odur.