Pazartesi sendromu, çocukluktan yetişkinlere kadar birçok insanın hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle iş hayatındaki verimliliği negatif yönde etkileyip, çalışanları ağır iş stresine saatler öncesinden sokabilmektedir. Görülen bu sendrom hafta sonları tatilinden sonra olabileceği gibi, bayram tatillerinden ve yıllık izin tatillerinden sonra da yoğunlukla görülmektedir.

Aslında her şey aslında pazar günü ve akşamından başlamaktadır. Pazar gününü devamlı, yarın iş var stresiyle geçirmek, insanın kendini bu duruma şartlaması bu süreci atlatmayı daha zorlaştırdığı gibi kronikleştirmektedir. Pazartesi sendromuna neden olan çocukluktaki yaşantılarımızı örnek olarak gösterebiliriz. Özellikle 80 kuşağını çocuk olarak geçirenler bilirler ki; pazar akşamları genellikle babaların tv’de futbol maçlarını izlediği, annelerin çocuklara banyo yaptırdığı, ödevlerin tamamlandığı olarak hatırlanır..Yapılan bu hazırlıklar ve yaşantılar her hafta bir tören şeklinde yapıldığı için de kişilere alışkanlık kazandırmıştır.

Peki çocukluğumuzdaki bu yaşantı ve alışkanlıklar yetişkinlik boyunca iş hayatımızı, sosyal hayatımızı devamlı etkileyecek midir? Aslında bu pazartesi sendromunu bilişsel olarak farklı bir biçimde yorumlayarak, tüm haftaya istekli ve motive olarak başlayabiliriz. Salı veya Cuma nasıl bir akşamsa Pazar akşamı da aynı akşamdır aslında. Pazar akşamının farkı, ertesi günün öğrenciler için okul, çalışanlar için iş stresidir. Bu stres Salı akşamı Çarşamba sabahı önemli bir sunum öncesi de yaşanabilir. Bu durumu normalleştirmek, pazar akşamlarını tatilin bittiği gün değil de, birçok işi bitirebileceğim, güzel günler geçireceğim bir hafta düşüncesiyle, gelecek Cuma akşamının planını yapmak Pazar akşamlarının daha rahat ve huzurlu geçirmenizi sağlayabilir.

Bu düşüncelerin yanı sıra, Pazar günü temiz havada yürüyüşler yapmak, spor yapmak, dostlarınızla, ailenizle güzel verimli vakitler geçirmek, hafta sonu tatilinizden doyum almak sizi yeni bir haftaya pozitif anlamda hazırlayacaktır.

Her pazar bir önceki haftayı düşünerek; yine aynı sendromu yaşıyorum, bu günü defalarca yaşadım, ruhuma, vücuduma bu stresi yaşatmanın ne gereği var? sorusunu sorarak kendinize 3. gözden bakmanızı özellikle tavsiye ediyorum.

Psk.Çağdaş Artu

__________________
''Türkiye, Atatürk'ü Allah'a borçlusun, geriye kalan her şeyi de Atatürk'e...''

İş hayatımda en çok yaşadığım durumdu ama bende Salı sendromu da vardı.

Çarşambadan sonra Cuma hızla geliyordu.

Benim Pazartesi sendromu yaşamamın tek sebebi uykuydu. Hafta sonu geç, yatıp geç kalkmak.

Şimdi hiç farketmiyor, günler.

__________________

Hafta sonu sabaha kadar otur, ardından öğleye doğru uyan temposunda geçince pazartesi altı buçukta uyanmak ölüm gibi geliyor.

Son günlerde bütün dualarım pazartesi sabah ders olmamasına yönelik

***

__________________

Bu sendromu çok nadir yaşamışımdır.

Aman evde olsan iş güç,yemek vs.insan kafayı yer yahu.

Çek kapıyı çık evden iş biter.

O yüzden pazartesi sendromu yaşamıyorum

Teşekkürler.

Oğlumda var o sendrom

__________________
''Türkiye, Atatürk'ü Allah'a borçlusun, geriye kalan her şeyi de Atatürk'e...''

Tam ters bir durum var bende. Pazartesi çok mutlu olurum.

__________________

Bende...
Pazartesi günü benim en mutlu olduğum gündür haftanın başlangıcı mesainin ilk günü..

__________________

Offf offfff.... yaramı deşmeyin. Pazar, pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma hep sendromdayım bu aralar.

Yaşlandım mı ne?

Haftanın 3 günü çalışılsa kimsede sendrom mendrom kalmaz. Yada öğleden sonra siesta yapılsa !!!

Gerçi son toplu sözleşmede cuma günlerinin tatil olması yönünde çalışmaların başlatıldığını demişlerdi ama ....

Lannnnn.... eğer ki kabul görürse pazar günü mesai olur.

__________________

"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

Bana her gün sendrom,deliye bayram olduğu gibi.

__________________

Benim kafadan bana hergün bayram