Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Her Konuda Kısa Bilgi ve Haberler

Her Konuda Kısa Bilgi ve Haberler Her konuda, gerekli - gereksiz kısa bilgi ve haberler


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 16.12.2009, 22:32   #1
Çevrimdışı
Mestra
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Altın Oran

...Eğer uygulama veya işlev unsurları açısından hoşa giden ya da son derece dengeli olan bir forma ulaşılmışsa, orada Altın Sayı'nın bir fonksiyonunu arayabiliriz... Altın Sayı, matematiksel hayal gücünün değil de, denge yasalarına ilişkin doğal prensibin bir ürünüdür."

Mısır'daki piramitler, Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa adlı tablosu, ay çiçeği, salyangoz, çam kozalağı ve parmaklarınız arasındaki ortak özellik nedir?

Bu sorunun cevabı, Fibonacci isimli İtalyan matematikçinin bulduğu bir dizi sayıda gizlidir. Fibonacci sayıları olarak da adlandırılan bu sayıların özelliği, dizideki sayılardan her birinin, kendisinden önce gelen iki sayının toplamından oluşmasıdır.
Fibonacci Sayıları;0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233, 377, 610, 987, 1597, 2584,...

Fibonacci sayılarının ilginç bir özelliği vardır. Dizideki bir sayıyı kendinden önceki sayıya böldüğünüzde birbirine çok yakın sayılar elde edersiniz. Hatta serideki 13. sırada yer alan sayıdan sonra bu sayı) sabitlenir. İşte bu sayı "altın oran" olarak adlandırılır.

233 / 144 = 1,618
377 / 233 = 1,618
610 / 377 = 1,618
987 / 610 = 1,618
1597 / 987 = 1,618
2584 / 1597 = 1,618

İnsan Vücudu ve Altın Oran

Sanatçılar, bilim adamları ve tasarımcılar, araştırmalarını yaparken ya da ürünlerini ortaya koyarlarken orantıları altın orana göre belirlenmiş insan bedenini ölçü olarak alırlar. Leonardo da Vinci ve Corbusier tasarımlarını yaparken altın orana göre belirlenmiş insan vücudunu ölçü almışlardır. Günümüz mimarlarının en önemli başvuru kitaplarından biri olan Neufert'te de altın orana göre belirlenmiş insan vücudu temel alınmaktadır.

İnsan Bedeninde Altın Oran
Bedenin çeşitli kısımları arasında var olduğu öne sürülen ve yaklaşık altın oran değerlerine uyan "ideal" orantı ilişkileri genel olarak bir şema halinde gösterilebilir.3

Aşağıdaki şemada yer alan M/m oranı her zaman altın orana denktir: M/m=1,618

İnsan vücudunda altın orana verilebilecek ilk örnek; göbek ile ayak arasındaki mesafe 1 birim olarak kabul edildiğinde, insan boyunun 1,618'e denk gelmesidir. Bunun dışında vücudumuzda yer alan diğer bazı altın oranlar şöyledir:


Parmak ucu-dirsek arası / El bileği-dirsek arası,
Omuz hizasından baş ucuna olan mesafe / Kafa boyu,
Göbek-baş ucu arası mesafe / Omuz hizasından baş ucuna olan mesafe,
Göbek-diz arası / Diz-ayak ucu arası.

İnsan Eli

Elinizi derginin sayfasından çekip ve işaret parmağınızın şekline bir bakın. Muhtemelen orada da altın orana şahit olacaksınız.

Parmaklarımız üç boğumludur. Parmağın tam boyunun İlk iki boğuma oranı altın oranı verir (baş parmak dışındaki parmaklar için). Ayrıca orta parmağın serçe parmağına oranında da altın oran olduğunu fark edebilirsiniz.
2 eliniz var, iki elinizdeki parmaklar 3 bölümden oluşur. Her elinizde 5 parmak vardır ve bunlardan sadece 8'i altın orana göre boğumlanmıştır. 2, 3, 5 ve 8 fibonocci sayılarına uyar.

İnsan Yüzünde Altın Oran
İnsan yüzünde de birçok altın oran vardır. Ancak bunu elinize hemen bir cetvel alıp insanların yüzünde ölçüler almayı denemeyin. Çünkü bu oranlandırma, bilim adamları ve sanatkarların beraberce kabul ettikleri "ideal bir insan yüzü" için geçerlidir.

Örneğin üst çenedeki ön iki dişin enlerinin toplamının boylarına oranı altın oranı verir. İlk dişin genişliğinin merkezden ikinci dişe oranı da altın orana dayanır. Bunlar bir dişçinin dikkate alabileceği en ideal oranlardır. Bunların dışında insan yüzünde yer alan diğer bazı altın oranlar şöyledir:

Akciğerlerdeki bronşlar altın orana göre dallanma yapar.
Yüzün boyu / Yüzün genişliği,
Dudak- kaşların birleşim yeri arası / Burun boyu,
Yüzün boyu / Çene ucu-kaşların birleşim yeri arası,
Ağız boyu / Burun genişliği,
Burun genişliği / Burun delikleri arası,
Göz bebekleri arası / Kaşlar arası.

Akciğerlerdeki Altın Oran

Amerikalı fizikçi B. J. West ile doktor A. L. Goldberger, 1985-1987 yılları arasında yürüttükleri araştırmalarında 5, akciğerlerin yapısındaki altın oranının varlığını ortaya koydular. Akciğeri oluşturan bronş ağacının bir özelliği, asimetrik olmasıdır. Örneğin, soluk borusu, biri uzun (sol) ve diğeri de kısa (sağ) olmak üzere iki ana bronşa ayrılır. Ve bu asimetrik bölünme, bronşların ardışık dallanmalarında da sürüp gider.6 İşte bu bölünmelerin hepsinde kısa bronşun uzun bronşa olan oranının yaklaşık olarak 1/ 1,618 değerini verdiği saptanmıştır.


Deniz Kabuklarındaki Tasarım

Bilim adamları deniz dibinde yaşayan ve yumuşakça olarak sınıflandırılan canlıların taşıdıkları kabukların yapısını incelerken bunların formu, iç ve dış yüzeylerinin yapısı dikkatlerini çekmiştir:

"İç yüzey pürüzsüz, dış yüzeyde yivliydi. Yumuşakça kabuğun içindeydi ve kabukların iç yüzeyi pürüzsüz olmalıydı. Kabuğun dış köşeleri kabukların sertliğini artırıyor ve böylelikle, gücünü yükseltiyordu. Kabuk formları yaratılışlarında kullanılan mükemmellik ve faydalarıyla hayrete düşürür. Kabuklardaki spiral fikir mükemmel geometrik formda ve şaşırtıcı güzellikteki 'bilenmiş' tasarımda ifade edilmiştir.

Yumuşakçaların pek çoğunun sahip olduğu kabuk logaritmik spiral şeklinde büyür. Bu canlıların hiçbiri şüphesiz logaritmik spiral bir yana, en basit matematik işleminden bile habersizdir. Peki nasıl olup da söz konusu canlılar kendileri için en ideal büyüme tarzının bu şekilde olduğunu bilebiliyorlar? Bazı bilim adamlarının "ilkel" olarak kabul ettiği bu canlılar, bu şeklin kendileri için en ideal form olduğunu nereden bilmektedirler? Böyle bir büyüme şeklinin bir şuur ya da akıl olmadan gerçekleşmesi imkansızdır. Bu şuur ne yumuşakçalarda ne de -bazı bilim adamlarının iddia ettiği gibi- doğanın kendisinde mevcuttur. Böyle bir şeyi tesadüflerle açıklamaya kalkışmak çok büyük bir akılsızlıktır. Bu ancak üstün bir aklın ve ilmin ürünü olacak bir tasarımdır.

Biyolog Sir D'Arcy Thompson uzmanı olduğu bu tür büyümeyi "Gnom tarzı büyüme" olarak adlandırılmıştı. Thompson'ın bu konudaki ifadeleri şöyledir:

"Bir deniz kabuğunun büyüme sürecinde, aynı ve değişmez orantılara bağlı olarak genişlemesi ve uzamasından daha sade bir sistem düşünemeyiz. Kabuk ...giderek büyür, fakat şeklini değiştirmez."

Birkaç santimetre çapındaki bir nautilusta, gnom tarzı büyümenin en güzel örneklerinden birini görmek mümkündür. C. Morrison insan zekası ile bile planlaması hayli güç olan bu büyüme sürecini şöyle anlatır:

"Nautilus'un kabuğunun içinde, sedef duvarlar ile örülmüş bir sürü odacığın oluşturduğu içsel bir sarmal uzanır. Hayvan büyüdükçe, sarmal kabuğunun ağız kısmında, bir öncekinden daha büyük bir odacık inşa eder ve arkasındaki kapıyı bir sedef tabakası ile örterek daha geniş olan bu yeni bölüme ilerler."11

Kabuklarındaki farklı büyüme oranlarını içeren logaritmik sarmallara göre diğer deniz canlıları bilimsel adlarıyla şöyle sıralanabilir:

Haliotis Parvus, Dolium Perdix, Murex, Fusus Antiquus, Scalari Pretiosa, Solarium Trochleare.

Bugün fosil halinde bulunan ve Amonitlerde logaritmik sarmal şeklinde gelişen kabuklar taşırlar.

Hayvanlar dünyasında sarmal formda büyüme sadece yumuşakçaların kabukları ile sınırlı değildir. Özellikle Antilop, yaban keçisi, koç gibi hayvanların boynuzları gelişimlerini temelini altın orandan alan sarmallar şeklinde tamamlarlar.

DNA'da Altın Oran

Canlıların tüm fiziksel özelliklerinin depolandığı molekül de altın orana dayandırılmış bir formda yaratılmıştır. yaşam için program olan DNA molekülü altın orana dayanmıştır. DNA düşey doğrultuda iç içe açılmış iki sarmaldan oluşur. Bu sarmallarda her birinin bütün yuvarlağı içindeki uzunluk 34 angström genişliği 21 angström'dür. (1 angström; santimetrenin yüz milyonda biridir) 21 ve 34 art arda gelen iki Fibonacci sayısıdır.

Kar Kristallerinde Altın Oran

Altın oran kristal yapılarda da kendini gösterir. Bunların çoğu gözümüzle göremeyeceğimiz kadar küçük yapıların içindedir. Ancak kar kristali üzerindeki altın oranı gözlerinizle göre bilirsiniz. Kar kristalini oluşturan kısalı uzunlu dallanmalarda, çeşitli uzantıların oranı hep altın oranı verir.


__________________
"Düşünmeden okumak köreltir, okumadan düşünmek yanıltır. Düşünmeden öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir."
Konfüçyüs
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Mestra'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.10.2010, 09:32   #2
Çevrimdışı
DarkAngeL
...:: HüsoMeL::...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Arrow Altın Oranın Esrarı..

Mısır'daki piramitler, Mimar Sinan'ın eserleri Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa adlı tablosu, ay çiçeğindeki çekirdekler , salyangoz, çam kozalağı, insan vücudu, DNA, kar kristalleri, deniz kabukları, ve uzay arasındaki ortak özellik nedir?Cevabı çok basit: ALTIN ORAN = 1,618



Mimar Sinan; Mimar Sinan'ın da bir çok eserinde bu altın oran görülmektedir. Mesela Süleymaniye ve Selimiye Camileri'nin minarelerinde bu oran görülmektedir.







Papatya Çiçeği;
Papatya Çiçeğinde de ayçiçeğinde olduğu gibi bir altın oran mevcuttur.





Tavşan; İnsan kafasında olduğu gibi tavşanda da aynı özellik vardır.





Milattan Önce yapılan Mısır Piramitleri; Her bir piramidin tabanının yüksekliğine oranı evet yine altın oranı veriyor.





Tüm bunların ortak özellikleri kendi ölçülerindeki, aynı denge yasaları çevresinde benzer oranlara sahip olmalarıdır. Bu orana ise altın oranı adı verilmektedir. Altın oran Fibonacci isimli İtalyan matematikçinin bulduğu bir dizi sayıdır. Bu sayılar Fibonacci sayıları olarak da adlandırılmaktadır.




İnsan vücudunda Altın Oran; Leonardo da Vinci ve Corbusier tasarımlarını yaparken altın orana göre belirlenmiş insan vücudunu ölçü almışlardır. Günümüz mimarlarının en önemli başvuru kitaplarından biri olan Neufert'te de altın orana göre belirlenmiş insan vücudu temel alınmaktadır.





İnsan Bedeninde Altın Oran;İnsan Bedeninin çeşitli kısımları arasında var olduğu öne sürülen ve yaklaşık altın oran değerlerine uyan "ideal" orantı ilişkileri genel olarak bir şema halinde gösterilmektedir.





İnsan vücudunda altın orana verilebilecek ilk örnek; göbek ile ayak arasındaki mesafe 1 birim olarak kabul edildiğinde, insan boyunun 1,618'e denk gelmesidir. Bunun dışında vücudumuzda yer alan diğer bazı altın oranlar şöyledir:

Parmak ucu-dirsek arası / El bileği-dirsek arası,
Omuz hizasından baş ucuna olan mesafe / Kafa boyu,
Göbek-baş ucu arası mesafe / Omuz hizasından baş ucuna olan mesafe, Göbek-diz arası / Diz-ayak ucu arası.




İnsan Elinde Altın Oran;Parmaklarımız üç boğumludur. Parmağımızın tam boyunun İlk iki boğuma oranı altın oranı yani 1.68 sayısını veriyor. Yalnız bu kural baş parmağımız dışındaki parmaklarımızda geçerlidir. Ve orta parmağımızın serçe parmağımıza oranı da bize altın oranı vermektedir.






İnsan Yüzünde Altın Oran;İnsan yüzünde de Altın oranı görmekteyiz.Yüzde görülen altın oranın elde görülen altın oran gibi ölçümü yapılamamaktadır. Çünkü yüzdeki altın oran bilim adamları ve sanatkarların beraberce kabul ettikleri "ideal bir insan yüzü" için geçerlilik göstermektedir.





Fotoğrafta ise dişlerin birbirleri arasındaki Altın oranı görmekteyiz. Uzun çizgilerin kısa çizgiye oranı altın orana denk gelmektedir. Bunlar bir dişçinin dikkate alabileceği en ideal oranlardır.
Bunların dışında insan yüzünde yer alan başka altın oranlarda bulunmaktadır;
Yüzün boyu / Yüzün genişliği,
Dudak- kaşların birleşim yeri arası / Burun boyu,
Yüzün boyu / Çene ucu-kaşların birleşim yeri arası,Ağız boyu / Burun genişliği,Burun genişliği / Burun delikleri arası,
Göz bebekleri arası / Kaşlar arası. Bizlere altın oranı vermektedir.





Akciğerlerdeki Altın Oran;Akciğeri oluşturan bronş ağacı, asimetrik bir yapıdadır. Örneğin soluk borusu biri uzun birisi de kısa olmak üzere iki bronşa ayrılmaktadır. Ve buradaki bölünmeler asimetrik bir yapıdadır. Bu bölünmelerin hepsinde kısa bronşun uzun bronşa olan oranı bize Altın oranı vermektedir. (1,68)





Altın Dikdörtgen ve Sarmallardaki Tasarım; Uzun kenarı 1,618 birim kısa kenarı 1 birim olan bir dikdörtgen altın dikdörtgendir. Bu dikdörtgenin kısa kenarının tamamını kenar kabul eden bir kare ve hemen ardından karenin iki köşesi arasında bir çeyrek çember çizelim. Kare çizildikten sonra yanda kalan küçük bir kare ve çeyrek çember çizip bunu asıl dikdörtgenin içinde kalan tüm dikdörtgenler için yapalım. Bunu yaptığınızda karşınıza bir sarmal çıkacaktır. Doğada bu sarmallara ayçiçeği ya da kozalaklardaki dizilimleri örnek olarak verebiliriz.





Deniz Kabuklarındaki Tasarım;Deniz kabuklarındaki eşsiz tasarımı inceleyen bilim adamları Bir deniz kabuğunun büyüme sürecinde, aynı ve değişmez orantılara bağlı olarak genişlemesi ve uzamasından yola çıkarak deniz kabuğundaki orantıların altın oranı verdiği görülmektedir.





İşitme ve Denge Organında Altın Oran;İnsanın iç kulağında yer alan Cochlea (Salyangoz) ses titreşimlerini aktarma işlevini görür. İçi sıvı dolu olan bu kemiksi yapı, içinde altın oran barındıran _=73 derece 43´ sabit açılı logaritmik sarmal formundadır.





Sarmal Formda Gelişen Boynuzlar ve Dişler;Filler ile soyu tükenen mamutların dişleri, aslanların tırnakları ve papağanların gagalarında, örümcek ağlarının sarmal bir yay şeklinde yapılandığını görmekteyiz, burada da altın orana rastlanır. Eperia örümceği de ağını daima logaritmik sarmal şeklinde örer.






Mikrodünyada Altın Oran;Geometrik şekillerde üçgen, kare beşgen ve altıgende altın kuralını gördüğümüz gibi. Bu saydığımız şekiller değişik şekillerde biraraya gelerek yeni üç boyutlu geometrik şekiller oluşturmaktadırlar ve bu oluşan şekillerde de altın oranı görülmektedir...Dodekahedron ile ikosahedron, tek hücreli deniz yaratıkları olan ışınlıların silisten yapılma iskeletlerinde de ortaya çıkar.





DNA'da Altın Oran; Canlıların tüm fiziksel özelliklerinin kodlandığı DNA'larda da bir orantı mevcuttur. İşte bu orantılarda altın orana dayandırılmaktadır. DNA'lardaki iki sarmal içerisindeki uzunluğun oranı bize altın oranı vermektedir.





Uzayda Altın Oran; Evrende, yapısında altın oran barındıran birçok spiral galaksi bulunur.





Kar Kristallerinde Altın Oran; Kar kristallerinde de altın oranlar mevcuttur.Üzerinde birçok matematiksel deneyler yapılan kar kristallerine çıplak gözle bile baktığımızda kısalı uzunlu kollarında altın oranı görebilmekteyiz.





Fizikte Altın Oran;Her alanda olduğu gibi fizikte de altın oranı görebiliyoruz. Örnek olarak cam tabakalarla yapılan deneyde ortaya çıkan ışıkların birbirine olan oranını verebiliriz.

__________________
  Alıntı ile Cevapla
16 Üyemiz DarkAngeL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.10.2010, 11:02   #3
Çevrimdışı
Emilio Santos
. . . . . Erlik'in Katili . . . . .

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Altın Oranın Esrarı..

Tam olarak anlamadım ama estetiğin temelinde matematik var ve Yaradan da işini biliyor elbette ki
__________________
kahrolsun bağzı şeyler!
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Emilio Santos'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.10.2010, 12:33   #4
Çevrimdışı
Mestra
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Altın Oranın Esrarı..

http://www.forumgercek.com/showthread.php?t=57429 daha önce ben açmıştım aynı konuyu..
Çalışma için teşekkürler
__________________
"Düşünmeden okumak köreltir, okumadan düşünmek yanıltır. Düşünmeden öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir."
Konfüçyüs
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Mestra'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.10.2010, 12:37   #5
Çevrimdışı
Pitsy
. . . En Çatlak Kiremit . . .

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Altın Oranın Esrarı..

Ay annem anladıysam arap oluyum.
Neremizde altın varmış çözemedim.
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Pitsy'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.10.2010, 13:57   #6
Çevrimdışı
DarkAngeL
...:: HüsoMeL::...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Altın Oranın Esrarı..

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Pitsy Mesajı göster
Neremizde altın varmış çözemedim.

oho sen baştan yanlış anlamışsın olayı ben hiç tekrar anlatmiyim balım
__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz DarkAngeL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.10.2010, 15:56   #7
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Altın Oranın Esrarı..

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi emilio santos Mesajı göster
Tam olarak anlamadım ama estetiğin temelinde matematik var ve Yaradan da işini biliyor elbette ki

Aslında anlamışın emilio

Tabiatın mükemmel biçimde yarattığı uyum. Doğadaki bu mükkemel uyumu keşfetmek sanatçılara, dahilere nasip olmuş. Aslında biraz etrafımıza dikkatlice baksak, doğadaki birçok şeyin yapısında birbirine belirli uyumu ve ölçüsü olduğunu görebiliriz.


Konudaki video da çok güzel anlatılmış Altın Oran.
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.10.2010, 16:35   #8
Çevrimdışı
Esmeralda
« Gamlı Baykuş »

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Altın Oranın Esrarı..

Yüz ölçülerim altın orana uymadıktan sonra... Muhtemelen bendeki oran bronz orana düşse gerek.
__________________
Tanrım, Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,

Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,

İkisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ver…....
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Esmeralda'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.12.2011, 22:02   #9
Çevrimdışı
CadII
Hotantu Kabilesinden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Altın Oranın Esrarı..

Güzel konu. Teşekkürler...
__________________
Bu güzel ülkede elbette özgürlük türküleri söylenecektir. Ve yine kardeşçe paylaşım olacaktır. Görsek de, görmesek de...

H.
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz CadII'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.01.2014, 20:15   #10
Çevrimdışı
Erdy
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Geçmişten Günümüze Altın Oran

Altın oran, hayatın her alanında bulunan matematiksel bir ifadedir. Mimari bir eserin tasarımında, sanat eserlerinin kusursuzluğunda bu orandan faydalanılır. İnsan vücudundaki organlar bile bu orana uyum sağlar. Kısacası altın oran mükemmelin oranıdır.
Altın Oran, pi (π) gibi irrasyonel bir sayıdır ve ondalık sistemde yazılışı; 1,618033988749894...'tür. -noktadan sonraki ilk 15 basamak- Bu oranın kısaca gösterimi:
olur.
Altın Oranın ifade edilmesi için kullanılan sembol, Fi yani Φ'dir.

Tam olarak ne zaman keşfedildiği bilinmemekle birlikte tarihte ilk olarak M.Ö. 300 lü yıllarda Öklid tarafından "Bir doğruyu önemli oranda bölmek." diye nitelendirilmiştir.

Euclid (M.Ö. 365 – M.Ö. 300), "Elementler" adlı tezinde, bir doğruyu 1.6180339... noktasından bölmekten bahsetmiş ve bunu, bir doğruyu ekstrem ve önemli oranda bölmek diye adlandırmıştır. Mısırlılar keops Piramidi'nin tasarımında hem pi hem de phi oranını kullanmışlardır. Yunanlılar, Parthenon'un tüm tasarımını Altın Oran'a dayandırmışlardır. Bu oran, ünlü Yunanlı heykeltraş Phidias tarafından da kullanılmıştır. Leonardo Fibonacci adındaki İtalyan matematikçi, adıyla anılan nümerik serinin olağanüstü özelliklerini keşfetmiştir fakat bunun Altın Oran ile ilişkisini kavrayıp kavramadığı bilinmemektedir. Leonardo da Vinci, 1509'da Luca Pacioli'nin yayımladığı İlahi Oran adlı bir çalışmasına resimler vermiştir. Bu kitapta Leonardo Leonardo da Vinci tarafından yapılmış Five Platonic Solids (Beş Platonik Cisim) adlı resimler bulunmaktadır. Bunlar, bir küp, bir Tetrahedron, bir Dodekahedron, bir Oktahedron ve bir Ikosahedronun resimleridir. Altın Oran'ın Latince karşılığını ilk kullanan muhtemelen Leonardo da Vinci 'dir. Rönesans sanatçıları Altın Oran'ı tablolarında ve heykellerinde denge ve güzelliği elde etmek amacıyla sıklıkla kullanmışlardır. Örneğin Leonardo da Vinci, Son Yemek adlı tablosunda, İsa'nın ve havarilerin oturduğu masanın boyutlarından, arkadaki duvar ve pencerelere kadar Altın Oran'ı uygulamıştır. Güneş etrafındaki gezegenlerin yörüngelerinin eliptik yapısını keşfeden Johannes Kepler (1571-1630), Altın Oran'ı şu şekilde belirtmiştir: "Geometrinin iki büyük hazinesi vardır; biri Pythagoras'ın teoremi, diğeri, bir doğrunun Altın Oran'a göre bölünmesidir." Bu oranı göstermek için, Parthenon'un mimarı ve bu oranı resmen kullandığı bilinen ilk kişi olan Phidias'a ithafen, 1900'lerde Yunan alfabesindeki Phi harfini Amerika'lı matematikçi Mark Barr kullanmıştır. Aynı zamanda Yunan alfabesindekine karşılık gelen F harfi de, Fibonacci'nin ilk harfidir. Altın Oran, bir sayının insanlık, bilim ve sanat tarihinde oynadığı inanılmaz bir roldür. Phi, evren ve yaşamı anlama konusunda bizlere yeni kapılar açmaya devam etmektedir. 1970'lerde Roger Penrose, o güne kadar imkânsız olduğu düşünülen, "yüzeylerin beşli simetri ile katlanması"nı Altın Oran sayesinde bulmuştur.



Leonardo da Vinci'nin günlüklerinin birinde bulunan, insan ve doğayı birbiriyle ilgilendirme-bütünleştirme çalışması için bir dönüm noktası kabul edilen ve insan vücudundaki oranları gösteren Vitruvius Adamı çalışması (1492).

Fibonacci Sayıları ve Altın Oran

Fibonacci sayıları (0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233, 377, 610, 987, 1597, 2584, 4181, 6765... şeklinde devam eder) ile Altın Oran arasında ilginç bir ilişki vardır. Dizideki ardışık iki sayının oranı, sayılar büyüdükçe Altın Oran'a yaklaşır. Fibonacci ardışıkları, Altın Oran ilişkisi yorumlamasıdır. Dizi ilerledikçe iki terim arasındaki oran 1.618'e yaklaşır.

Altın Oran'ı anlatmanın en iyi yollarından biri, işe bir kare ile başlamaktır.



Bir kareyi tam ortasından iki eşit dikdörtgen oluşturacak şekilde ikiye bölelim.



Dikdörtgenlerin ortak kenarının, karenin tabanını kestiği noktaya pergelimizi koyalım. Pergelimizi öyle açalım ki, çizeceğimiz daire, karenin karşı köşesine değsin, yani yarı çapı, bir dikdörtgenin köşegeni olsun.



Sonra, karenin tabanını, çizdiğimiz daireyle kesişene kadar uzatalım.



Yeni çıkan şekli bir dikdörtgene tamamladığımızda, karenin yanında yeni bir dikdörtgen elde etmiş olacağız.



İşte bu yeni dikdörtgenin taban uzunluğunun (B) karenin taban uzunluğuna oranı Altın Oran'dır. Karenin taban uzunluğunun (A) büyük dikdörtgenin taban uzunluğuna (C) oranı da Altın Oran'dır. A / B = 1.6180339 = Altın Oran C / A = 1.6180339 = Altın Oran



Elde ettiğimiz bu dikdörtgen ise, bir Altın dikdörtgendir. Çünkü uzun kenarının, kısa kenarına oranı 1.618 dir, yani Altın Oran'dır.



Artık bu dikdörtgenden her bir kare çıkardığımızda elimizde kalan, bir Altın Dikdörtgen olacaktır.



İçinden defalarca kareler çıkardığımız bu Altın Dikdörtgen'in karelerinin kenar uzunluklarını yarıçap alan bir çember parçasını her karenin içine çizersek, bir Altın Spiral elde ederiz. Altın Spiral, birçok canlı ve cansız varlığın biçimini ve yapı taşını oluşturur. Buna örnek olarak Ayçiçeği bitkisini gösterebiliriz. Ayçiçeğinin çekirdekleri altın oranı takip eden bir spiral oluşturacak şekilde dizilirler.



Bu karelerin kenar uzunlukları sırasıyla Fibonacci sayılarını verir.





Deniz Kabuğu: Dipten başlayarak uca doğru ilerleyen kıvrımları bulunan deniz kabuğunun, logaritmik spiral denilen her bir kıvrımına oluşan eğikliğin tanjantı altın orana denk gelmektedir.

El Parmakları: Parmaklarımızın tam orta kısmındaki boğumu, altın oran doğrusundaki B noktası olarak kabul edersek; elimize doğru olan kısa parçanın tırnağımıza doğru olan uzun parçaya oranı ile tırnağa doğru olan uzun parçanın tüm parmağımıza olan oranı eşit olacaktır. Ayrıca büyük parçaların küçük parçalara oranı 1,618′i (Φ) verecektir.

Kollar: Kolumuz dirseğimizden iki parçaya ayrılmaktadır. Kolumuzda omzumuza doğru olan kısa parçanın elimize doğru olan uzun parçaya oranı ile elimize doğru olan uzun parçanın tüm kolumuzun uzunluğuna oranı eşittir. Ayrıca büyük parçaların küçük parçalara oranı 1,618′i (Φ) vermektedir.

Çam Kozalağı: Kozalağın içindeki merkez noktadan dışarıya doğru spiral biçiminde uzayan her bir tanenin eğrilik açısı, bize altın oranı vermektedir.

Salyangoz: Salyangozların sırtlarındaki sarmal kıvrımlar, onların korunarak büyümeleri için en uygun yöntemdir. Bu sarmal kıvrımlar bir kağıda aktarıldığında bir altın dikdörtgen elde edilmektedir. Yani bunun kısa kenarının uzun kenarına oranı altın orana eşittir.

Saçtaki Düğüm Noktası: Her insanın kafasının tepe noktasında, saçların çıkmaya başladığı kıvrımlı bir düğüm noktası vardır. Resimde örneklendiği gibi bazı insanlarda bu iki tanedir. Bu düğüm noktasından çıkan saçların yaptığı kıvrım, bir açıyla ilerlemektedir. İşte bu eğimin tanjantı, bize altın oranı vermektedir.

Tütün: Tütün ve eğrelti otu gibi bazı bitkilerin yaprakları, aşağıya doğru eğimli olarak uzamaktadır. Bu eğimin tanjant değeri altın oranı vermektedir.

Selimiye Camisi: Mimar Sinan, altın oranı Edirne’deki Selimiye Camisi’nde kullanmıştır. Caminin minarelerindeki ışıklı bölmelerin oranı, altın oranına eşittir. Bu durum Süleymaniye Camisi’nde de geçerlidir.

İnsan Yüzü: Yüzümüzde altın oranı bulabileceğimiz bir çok yer vardır. Bunlardan biri kaşların arasındaki boşlukla, gözbebekleri arasındaki boşluğun oranıdır. Bunun gibi üst damaktaki ön iki dişin enlerinin toplamının boyların toplamına oranı, 1,618′i vermektedir. Bunlar kuşkusuz standart olarak kabul edilen insan yüzleri için geçerlidir.

Akciğer: Akciğerlerimizin içinde kas ve bağ dokusundan meydana gelen bronşlar ve bunların sıralı olduğu bronş ağacı bulunmaktadır. İşte bu ağacın dallarının uzunlukları arasındaki oran, altın orana eşittir.

DNA: İnsan vücudundaki en küçük elementlerde bile altın orandan bahsedilmektedir. DNA, düşey doğrultuda iç içe açılmış iki ayrı sarmaldan oluşmaktadır ve bu sarmalların uzunluğu 34 angström, genişlikleri 21 angtröm’dür. 21 ve 34 sayıları, Fibonacci sayı dizisinde arka arkaya gelen iki sayıdır ve bunların birbirine oranı altın orandır.

Kar Kristalleri: Kristallerin kollarındaki kısa uzantılarla, uzunlar arasında her zaman altın orana uyan bir ölçü bulunmaktadır.

Geyik Boynuzu: Tıpkı fillerin dişlerindeki sarmal yapılarda olduğu gibi, geyiklerin boynuzlarındaki çıkıntılarda da, 1,618′lik altın oran bulunmaktadır.

Mısır Piramitleri: Milattan önce yapıldığı düşünülen bir yapı olduğu bilinmesine rağmen, altın oranı birebir görebildiğimiz Keops Piramidi’nin taban uzunluğu ile yüksekliğinin birbirine oranı altın oranı vermektedir.

Mona Lisa Tablosu: Leanardo da Vinci tarafından yapılan Mona Lisa tablosunun boyu ile eni arasındaki oran, altın orana eşittir. Tıpkı Aziz Jerome tablosundaki gibi… Ayrıca Picasso da aynı ölçüyü resimlerinde kullanmıştır.

Ayçiçeği: Tıpkı papatyadaki gibi, çiçeğin merkezinden sağa doğru gidenlerle sola doğru giden taneciklerin oranı altın orana eşittir. Papatyaya benzeyen çiçeklerin neredeyse tamamında bu oran geçerlidir.

Kaynak 1 Kaynak 2
__________________
ForumGerçek Türkiye'nin Forumu
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Erdy'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
altın, doğadaki, esrarı, geçmişten, günümüze, matematik, oran, oranın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:16.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.