Bitkiselci 'prof.'lara Yakın Takip

[@Canan]

Bitkiselci 'prof.'lara yakın takip

Doktor olup olmadığı bile bilinmeyen 'uzman'ların ekranlarda bitkisel ilaç önerdiğini belirten İTO, kurul oluşturdu.

İnternet ve TV ’den pazarlanan ‘her derde deva’ bitkisel ilaçlar ve her derde deva mucizevi ‘Prof.’lar hem sağlıktan hem de paradan ediyor. İstanbul Tabip Odası ( İTO ) Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu “Hastaların sağlığıyla oynanıyor. Bu nedenleri tartışmak, çalışmaları planlamak için İTO olarak Geleneksel Bitkisel Tıbbi Ürünler Kurulu oluşturduk” dedi.

Oluşturulan kurul, Sağlık Bakanlığı’na dikkat çekici biçimde artan bitkisel ilaç ve bitkiselci doktorlarla ilgili öneriler sunacak.

‘En ünlü uzmanın asıl mesleği tütün eksperliği’
Çerkezoğlu, “Birçok TV programında yer alan ve gazetelerde boy boy yazı dizisi çıkan bitkiselci prof.’lardan birinin asıl mesleği tütün eksperliği. Bu kişi, aldığımız bilgilere göre Azerbaycan’da kısa süreli ve nasıl olduğunu bilmediğimiz bir tıp eğitiminden sonra prof.’luk belgesini almış. Bunu yanı sıra yine çok bilinen, gazete ve TV ’lerde çıkan iki bitkiselci ‘prof.’ da aslında pratisyen hekimler. Bu kişiler de yurtdışından aldıkları belgeleri ile programlar yapıyor, bitkisel reçete tavsiyelerinde bulunuyor. Ancak tıbben aldıkları eğitim ve belgeleri Türkiye ’deki eğitim ve üniversite profesörlük makamının muadili değil.

Prof. Dr. Hüsrev Hatemi: Türkiye ’deki bitkisel furyası son bir yıldır artık iyice kontrolsüz bir biçimde tavan yaptı. Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ ’ın konuyla şahsi olarak da ciddi bir şekilde ilgilenerek çalışmalar yaptığını biliyorum. Bu işin tohumları 95- 96 yıllarında atıldı. O zamanki hükümet Türkiye ’ye gelen vitamin ve bitkisel ilaçların ithalat iznini Gıda ve Tarım Bakanlığı’na verdi. Son 1 yıldır iyice çivisi çıkmış bir şekilde fütursuzca devam ediyor. Televizyon izlediğimde artık dehşete kapılıyorum.

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta: İğneyi kendimize batıralım. Modern tıp ve doktorlar hastalıkların doğru yaşanarak nasıl önleneceğine dair tavsiyelerde bulunmuyor. Besin takviyesi adı altında satılan bu ürünlere Gıda Bakanlığı, reklamının yapılmasına RTÜK ve Sağlık Bakanlığı göz göre göre izin veriyor, üniversiteler araştırma yapmıyor, medya rating ve tiraj uğruna bu kişileri ekrana çıkartıyor.

Op. Dr. İbrahim Sözen: En kötü tıbbi tedavi bile binlerce kere denenmiş tedavidir. Bitkiselcilere bel bağlayıp, tedavi olacağım umuduyla boşuna hem vakit kaybedip hem de sağlığından olan, hayatını kaybeden bir sürü hasta var.

Kaynak

[@Rukia]

Bitkisel uygulamaların tedavideki etkisi küçümsenemez. Ama artık yeni bir dolandırıcılık kapısı haline geldi.

Neyin öncelikli olduğunun bilinmesi gerek.

Yakın takip iyi bir karar..

[@Ilgın]

Sevgili Canan'a bu konuyu Foruma getirmesinden dolayı çok teşekkür ederim. Maalesef son 10 yıldır memleketin kanayan yarasıdır bu. Her şeyin doğada saklı olduğu doğrudur ancak bu tedavi yöntemi kişilerin kendi inisiyatiflerine bırakılmamalı. Dozaj ve etkileşim diye bir kültür var. Örneklemelerle otama olmaz. İnsanda başka bir hastalığın belirtileri olabilir ve o tavsiye edilen bitki ile alerjik bileşimi olabilir. Bunlar düşünülmeden reçeteler veriliyor. Tv' lerde boy boy şişelenmiş doğal ürünler satılıyor. Bu denetim için geç bile kalındı.

[@Subutay]

Orjinal Mesaj Sahibi Ilgın

Sevgili Canan'a bu konuyu Foruma getirmesinden dolayı çok teşekkür ederim. Maalesef son 10 yıldır memleketin kanayan yarasıdır bu. Her şeyin doğada saklı olduğu doğrudur ancak bu tedavi yöntemi kişilerin kendi inisiyatiflerine bırakılmamalı. Dozaj ve etkileşim diye bir kültür var. Örneklemelerle otama olmaz. İnsanda başka bir hastalığın belirtileri olabilir ve o tavsiye edilen bitki ile alerjik bileşimi olabilir. Bunlar düşünülmeden reçeteler veriliyor. Tv' lerde boy boy şişelenmiş doğal ürünler satılıyor. Bu denetim için geç bile kalındı.

Kesinlikle katılıyorum sana. TV deki canlı satışların yan etkileri hiç yansımıyor. Benim sürekli bindiğimn taksici bir abimin eşi bu yüzden Anjiyo oldu aylarca sıkıntı çekti. Ve onların açtığı dava hala sonuçlanmadı.

[@LaLe]

Herşeyin abartısı kaçınılmaz oluyor.

Bu, çoğunluğu cahil olan toplulukların kaçınılmaz kaderi. Ortaya birşey sürülür, bakılır rağbet gördü, sonrasında da insanların artık her gördüğünde 'ayy yeter artık'' dediği hal alır.

Diziler de öyle ülkemizde, bir tanesi fazla reyting almasın. Ufacık çocuğumuz o dizi ile büyür artık.

Hep bitkisel tedaviden yana olmuşumdur, ama hergün medyada görmekte kabak tadı verdi.

[@Melodram]

Prof. Dr. Hüsrev Hatemi: Türkiye ’deki bitkisel furyası son bir yıldır artık iyice kontrolsüz bir biçimde tavan yaptı. Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ ’ın konuyla şahsi olarak da ciddi bir şekilde ilgilenerek çalışmalar yaptığını biliyorum. Bu işin tohumları 95- 96 yıllarında atıldı. O zamanki hükümet Türkiye ’ye gelen vitamin ve bitkisel ilaçların ithalat iznini Gıda ve Tarım Bakanlığı’na verdi. Son 1 yıldır iyice çivisi çıkmış bir şekilde fütursuzca devam ediyor. Televizyon izlediğimde artık dehşete kapılıyorum.

Hüsref Hoca, bu konuda oldukca hassas. Bizzat kendisi de ilgileniyor.
İlaç alımına çok karşıdır, hatta bu konuda bana baya kızar, öyle bir hal almış ki hoca isyan bayraklarını çekmiş

[@Canan]

Pek çok bitkinin şifa kaynağı olduğunu hepimiz biliriz. Lakin, bir takım şarlatanların çıkıp da abartılı anlatımı ve televizyonlarda boy göstermeleri sıktı ve de kendi adıma inancımı sarstı .

İnternette hangi bitkiyi ararsan, her birinin de deva olmadığı hastalık yok.

Okuyanların ve dinleyenlerin de bilinçsizce kullanmaları en kötüsü.

[@Duayen]

Bu konuyu ele almaları çok iyi olmuş..
Hiç kimsenin tam olarak bilgi sahibi olmadığı, kulaktan dolma bilgilere tamah edildiği bu durumdan bütün fırsatçılara gün doğmuştu..
İnsanların biraz daha dikkatli olmalarını sağlarlar en azından