Aşk insanın birbirini vazgeçilmez tutkusuyla istemesidir. Aşk, yasa dışıdır, gizlidir. Şiir de aşk gibi, meşru şiir yaşamaz. Mutluluğun şiir olmaz. Mutluluğun aşkı da olmaz. Olsa da adını başka türlü koyalım, mutluluk diyelim, karı-kocalık diyelim, dostluk diyelim. Ama aşk demeyelim. Evlenince aşk mutlaka biter. Çünkü aşk, yanlı, ilkel bir duygudur. Sanki aşkta bir savaş hali vardır. Masallara bakın, 'Gerdeğe girdiler ve evlendiler' denir ve biter. Biter, çünkü aşkın anlatılacak şeyi kalmaz artık. Toplumun önüne biz beraberiz diye çıkmak, ister evlilik olsun, ister beraber yaşamak olsun, hiç fark etmez, aşk ölür. Bir de aşkta rekabet vardır. Çoğunca rekabetten doğar aşk. Her an elinden kaçırabilecek gibiysen ona tutkun büyür. O sadece seninse, onun için de, senin için de, özellikle erkek için, aşk yavanlaşır. Evlilik ise toplumsal, kutsal bir kurumdur. Ve her kutsal kurumda olduğu gibi yalanları çok fazla. Başka dengeler yoksa, aşk bitince cinsellik de kalmaz...Bazen aşkın yansımaları kalsa bile, cinsellik biter.

Cemal Süreya
Kadınca, Mayıs 1984

__________________

Evlenince aşk biter, evlenmesen de biter, aşk illaki biter...

__________________
Ey, iki adımlık yerküre
Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben!
Nilgün MARMARA

Evlenmeyince nasıl devam edebiliyor sebeb ne? Yada evlenince o sebeblerin hangisi ortadan kalkıyor?

__________________
Kader, çadırındaki kilim gibidir. İpliğini Tanrı verir sen dokursun

Aşk biter belki ama sevgi ve saygı kalır asıl önemli olanda odur...

__________________
"Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar."

Aşkı bitiren birlikte yaşamaksa,aşkın kıvılcımları için yaşasın kaçamaklar

Ask biter, sevgi ve saygı eslıgınde devam eder derken alıskanlık kalır))Boyle demisti annem) Denemeden bilemeyiz)

__________________
Bazen önemli olmamalı gidecek olan ya da gelmeyen. Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden.
Nazım Hikmet Ran.

Aslinda genelleme yapmamak lazim ama cogunluga konusarak bir analiz yapmak gerekirse:

Aski bir sehre benzetelim. Bu sehrin buyuklugu gezip tozmanin suresiyle dogru orantilidir. Sehir ne kadar buyukse gezip tozmak da o kadar uzun surecektir. O yuzden sehir mumkun oldugunca buyuk, karmasik ve gizemli olmalidir. Her noktada surprizle karsilasilmalidir gezerken...
Sehri yavas yavas gezmeye baslarsiniz. Her gun yeni bir detay kesfedersiniz ve bu sizi sasirtip heyecanlandirir. Ne zamanki sehrin her karisini gezip her detayini ogrenirsiniz, artik merak edip ogrenmek istediginiz yeri kalmaz. Sizi heyacanlandirmaz ve cekip gitmek istersiniz bir baska sehre. Yeni sehir kucuk oomus, cirkin olmus onemi yoktur. Sizin bilmediginiz kesfedilecek yerleri vardir. Bu yuzden yeni ama cirkin bir sehir, eski, gizemini yitirmis, karis karis gezilmis bir sehirden daha caziptir.

Gelgelelim evlilige: evliligi de atanmaya benzetelim. Sehri cok sevdiginizi goren buyukler sizi o sehre atarlar. Madem o kadar istiyorsun, ''git tadini cikar'' derler. Iste o andan sonra sadece is gezileri icin gittiginiz, fazla zaman ayiramadiginiz, sizin icin ben giderim o gider bilmecesi olan sehrin tam ortasina dusuvermissinizdir. Artik sehrin tam icindesinizdir. Sadece guzelliklerini degil, cirkinliklerini, sorunlarini, en bilinmedik, gorulmedik yerlerini de gorup yasarsiniz. Makyajsiz yerlerinde gezinirsiniz. Yavas yavas, adim adim her yerine gidip her kosesini ogrenirsiniz. Oturmadiginiz kafe, ugramadiginiz dukkan, gecmediginiz sokagi kalmaz. Bir an gelir tam ortasinda durup etrafiniza bakinirsiniz. Iste o an...

Ve yine tekrarliyorum genelleme yapmamak gerek cogunluga gore bu boyle. Kim itiraz ederse etsin boyle.

__________________
Seni camiinde namaz kılarken, kilisende dua ederken ve putuna diz çökerken de seviyorum. Çünkü sen ve ben, tek bir dinin çocuklarıyız. O da ruhtur...

Papazulya böyle güzel açıklama görmedim ben...
Çok tuttum, öğle arası hemen arkadaşlarıma anlatacağım...

Aşık olupta evlenenleri görmek lazım bu konuda...
Ben görücü usulü evlendim, yorumsuzum...

__________________
"Aşk nasıl da kırılgan, sus dedim ama olmadı
Kalbimden ismin geçti , kimseler duymadı"

Tecrübe konuşacak iyi dinleyin

6 kez evlenip 7.'ye yelken açan bana göre, aşk hiç bitmiyor.

Bitmiş olsa 7. ile ne işim olurdu değil mi?

**

Şehir örneği iyi olmuş ta yaşadığım şehre aşkım hala bitmedi. Oysa ben koca İstanbul'da daha bir duvarı veya bir kaldırımı sarılıpta öpmedim.

Başlıkta ki "mutlaka" kısmı çok iddialı olmuş. Önce evliliğin sonra aşkın bittiğini de çok gördüm...

Takılmayın böyle şeylere. Bittiği yere kadar yaşananlar güzel oluyor valla. Elinizde aşk varsa yaşayın gitsin...

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Adamlar boşuna 4 hatunla evlenmiyor var demek ki bildikleri ,,

Şaka bir yana bende evli olmadığımdan çok da atıp tutmak istemiyorum ama gördüğüm kadarıyla hayatın alışkanlıklardan ibaret olması hayatı tek düze kılıyor, evlilik de tekdüze bişey halini alıyor, burda aşktan ne anladığı insanın önemli bence, gerisi çok önemli değil...

__________________
Herkes uyurken uyuyamıyorsan sen de biraz BEŞİKTAŞ lısın...