AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım 31 Mart yerel seçiminde sandıkta görev alan sandık görevlilerine ilişkin çok ilginç bir yorumda bulundu.

YSK kısa gerekçesinde “sandık kurullarında memur olmayan kişiler görev aldığı” için seçimin iptal edildiğini duyurmuştu. AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım ise, iptal edilen seçimle ilgili farklı bir açıklama yaptı. İstanbul Avcılar'da vatandaşların sorularını yanıtlayan Yıldırım, bir soruya verdiği cevabı sosyal medya üzerinden paylaştı. Yıldırım paylaştığı videoda, 31 Mart seçiminde sandık görevlilerine ilişkin olarak “Bakıyor seçmene, diyelim ki AK Parti’nin adayına verecek gibi anladığı seçmene Büyükşehir pusularını vermiyor” diyerek, çok konuşulacak bir cevap verdi.

Yıldırım, sandık başkanının, hangi seçmenin kime oy vereceğini nasıl bildiği konusunda ise detaylara girmedi. AKP'li eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da, soyisimden AKP’ye oy veren seçmenin belli olacağını öne sürmüştü.

İMAMOĞLU’NDAN YANIT: DEFALARCA DİNLEDİM, ANLAMADIM

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) seçilmiş Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, rakibi Binali Yıldırım’ın ‘sandık kurulu başkanlarının seçmenin görünüşüne göre bazı vatandaşlara İBB pusulası vermedi' iddiası soruldu. İmamoğlu, bu soruya, ”Bir defa dinledim, anlamadım. Bir defa daha dinledim… Samimiyetle söylüyorum bir daha dinledim. Pozitif bilimle uğraşan, mühendislik yapan birinin ben ne söylediğini anlamadım. Bir de hani daha önce soyadına göre seçmen görüşünü ortaya koyan. Şimdi daha da şaşırıyorum. Yüzünden, duruşundan, yürüyüşünden AK Partiliymiş bu teze göre. Üzüldüm yani… Nokta!” dedi.

Sözcü

__________________

Çok komik

__________________

Sabah Halk TV'de duydum, halâ gülüyorum...
Belli makamlara gelmiş insanların böyle deli saçması şeyler öne sürmesi akıllara cefa.
Meğer hileyi yapanlar şöyle bir bakıyormuş seçmene, haaa bu AKP'ye oy verir o yüzden büyükşehir pusulasını vermeyeyim sorarsa da kalmadı bacım/abim derim, diğer kurul üyeleri de uyur. diyormuş.
Yani hakikaten neremle güleceğimi şaşırdım YSK'nın gerekçeli kararı da 200 sayfa olacakmış, desenize bu zırvalıklar ayrıntılanarak zırvalığın dibine vurulacak.

Maksat kafalar karışsın, mantıklıymış değilmiş o kadar önemli değil.

__________________