Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Sağlığımız ve Hastalıklar > İnsan Sağlığı ve Hastalıklar

İnsan Sağlığı ve Hastalıklar İnsan sağlığını etkileyen faktörler ve tedavileri


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 14.12.2014, 17:41   #1
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Çocuklarda ve Yetişkinlerde Kış Hastalıkları


Kış Hastalıkları Nelerdir?
Soğuk Algınlığı
Grip
Sinüzit
Bronşit
Pnömoni

Kış hastalıkları denilince akla ilk olarak bu mevsimde "iklimsel", "sosyal" ve "fiziksel" değişikliklere bağlı olarak ortaya çıkan veya sıklığı artan hastalıklar gelmektedir. Bu hastalıkların çoğunluğu "enfeksiyon", yani "mikrobik" hastalıklar olup;
  • Kış aylarında havanın soğuması
  • Hava kirliliğinin artması
  • Toplu ve sıkışık ortamlarda yaşanılması
  • Özellikle çocukların maruz kaldığı soğuk algınlığının sürekli bulaşması sonucunda hastalıkların oranı artmaktadır.
Vücuda etki eden değişiklikler sonucu enfeksiyon ve alerjik reaksiyonlara eğilim artmakta; metabolizma kötü yönde etkilenip, mikroplar kolayca vücuda girmektedir. Vücut direncini kıran bu değişiklikler şöyle sıralanabilir:
  • Sıcak havalara göre fiziksel stresin daha fazla görülmesi
  • Soğuğa bağlı olarak cildin kuruması
  • Burun ve ağız içini döşeyen mukoza dokularının kuruması
  • Koruyucu mekanizmaların iyi çalışamaması
  • Beslenmede daha ağır ve sağlıksız besinlere yönelim
  • Hareketsizliğin artması
Sebepleri ve belirtileri itibari ile birbirine benzemekle birlikte; farklı özelliklere sahip olan kış hastalıklarının her birinin tedavisi farklı olup, önlem alınmadığı takdirde bu hastalıklardan bazıları ölümcül olabilmektedir.






SOĞUK ALGINLIĞI


Soğuk algınlığı, farklı virüslerin neden olduğu; burun ve boğazda yerleşen hafif bir enfeksiyondur. Genellikle bir haftayı bulan hastalığın süresi; çocuklarda, yaşlılarda ve başka rahatsızlığı olan kişilerde uzayabilir. Doktorlara başvuru nedenleri arasında ilk sırada yer alan soğuk algınlığı; erişkinlerde en sık Eylül-Mayıs ayları arasında ve yılda 2 ilâ 4 kez görülebilmektedir. Küçük çocuklarda görülme oranı ise yılda 6 ilâ 8 arasında olabilmektedir. Bulaşıcı olan hastalık, virüsü içeren damlacıkların teması yoluyla yayılmaktadır.
  • Belirtileri
  • Burun akıntısı
  • Hapşırık
  • Tat ve koku alma duyularında azalma
  • Boğazda gıcık hissi
  • Öksürük
  • Bebeklerde ve çocuklarda sıklıkla ateş
  • Sigara kullananlarda yakınmalar
  • Tedavisi
Yakınmalara yönelik olarak planlanan hastalığın virüslere yok edici ilaç tedavisi yoktur. Antibiyotikler, soğuk algınlığına eklenen bakteriyel enfeksiyonların varlığında kullanılmaktadır. Tedavi sürecinde; kafein içeren kahve, çay veya kolalı içecekler ile alkol kullanımından kaçınılmalıdır. Çünkü kafein ve alkol istenilenin aksine, susuzluk yaratacaktır. Eğer sigara kullanılıyorsa, bırakılmalı ve sigara kullanılan ortamlardan uzak durulmalıdır. Yatak istirahati, hastalık süresinin kısaltılmasında etkili olmaktadır.
Ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar; Ağrı yakınmasını kontrol etmekle birlikte; mide rahatsızlığını önleme ile astım ya da ülser hastalarını etkilememesi açısından tercih edilmektedir.
  • Dekonjenstan ve antihistaminikler:
Öksürük, burun akıntısı ve tıkanıklığın giderilmesi amacıyla kullanılmaktadır.
  • Korunma:
  • Özellikle hastalığın ilk birkaç günü, soğuk algınlığı olan kişilerden uzak durulmalıdır.
  • Soğuk algınlığı olan kişi ile teması sonrasında eller yıkanmalıdır.
  • Hasta olan kişi eğer çocuk ise oyun sonrası, çocuğun oyuncakları da yıkanmalıdır.
  • Fark edilmeden alınmış olabilecek virüslerin bulaştırılmaması için parmaklar, burun ve gözlerden uzak tutulmalıdır.
  • Banyoda sağlıklı kişiler için ikinci bir havlu bulundurulmalıdır.
  • Sinüslerinizin kurumaması için yaşanılan ortamın nemine dikkat edilmelidir.
  • Soğuk algınlığından korunmaya yönelik henüz bir aşı geliştirilmemiştir. Yapılan çalışmalar, pek çok soğuk algınlığı tipi için tek bir aşı geliştirmeye yöneliktir.
Eğer soğuk algınlığı var ise
  • Öksürme veya hapşırma sırasında ağız-burun mendil ile kapatılmalı ve ardından mendil çöpe atılarak, eller yıkanmalıdır.
  • Astım veya kronik akciğer hastalığı gibi hastalığa duyarlı kişilerden uzak durulmalıdır.
  • Komplikasyonları:
En sık görülen komplikasyonlar; sinüs enfeksiyonları ile devam eden öksürüktür. Eğer soğuk algınlığı yakınmalarında; çok şiddetli yüksek ateş, kulak ağrısı, şiddetlenen öksürük ile kronik akciğer hastalığında alevlenme gibi etkiler görülüyorsa, mutlaka doktora danışılmalıdır.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 23.12.2014, 14:46   #2
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Çocuklarda ve Yetişkinlerde Kış Hastalıkları

GRİP



İnfluenza virüsünün neden olduğu bir solunum yolu enfeksiyonudur. 3 tip influenza virüsü olup bu virüsler; A Tipi, B Tipi ve C Tipi olarak adlandırılmaktadır. A ve B Tipi virüsleri çok şiddetli olmakla beraber; bu virüslerin yapıları sürekli değişmekte ve her yıl farklı tipleri ile belirebilmektedir. Vücudun doğal savunma sistemi, bu değişikliklere ayak uyduramadığı için grip aşısı her yıl tekrarlanmaktadır. Çok hafif olan C Tipi virüsler ise yakınmaya neden olmadığı gibi halk sağlığını tehdit eden özelliklere de sahip değildir. Yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar ile bağışıklık sistemi zayıf kişilerde hastalık ölümcül olabilmektedir.
  • Belirtileri:
Grip belirtileri, soğuk algınlığında görülen belirtilerden
daha şiddetli olup; belirtiler aniden başlamaktadır.

Erişkinlerde belirtiler:

  • Yüksek ateş
  • Öksürük
  • Baş, boğaz, vücut ve kas ağrısı
  • Halsizlik
  • Çocuklarda belirtiler:
Okul çağı çocuklarındaki ve gençlerdeki yakınmalar, erişkinlerdekilere benzer ancak bebeklerde tanı koymak zordur. Çünkü belirtiler, diğer virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar gibidir.
  • Hastalığın seyri:
İyileşme süreci 1-2 hafta içerisinde tamamlanır. Özellikle yaşlılarda halsizlik, kuvvetsizlik gibi yakınmalar, iyileşmenin ardından da uzun süre devam edebilir.
  • Tedavisi:
Etkili bir tedavi ile hastalık süresi kısaltılır ve yaşam kalitesi artırılabilir.
  • Parasetamol, dekonjestan, antihistaminik kullanımı
  • Oral sıvı ve beslenme desteği
  • Yatak istirahati
  • Hastalıktan korunma:
En iyi korunma yöntemi grip aşısı olup; en uygun uygulama zamanı ekim başı ilâ kasım ortasındadır. Grip aşısı, her yıl tekrarlanmalıdır.
  • Kimler grip aşısı olmalıdır?
  • 50 yaş ve üzerindekiler
  • Huzurevinde yaşayan veya kronik bakım altındaki kişiler
  • Kalp ve akciğer hastaları ile astım gibi kronik hastalığı olanlar
  • 6 ay–18 yaş arasında uzun süreli aspirin tedavisi gören çocuklar
  • Kronik hastalık nedeniyle son 1 yıldır hastanede yatan veya tedavi görenler
  • HIV pozitif virüsü taşıyanlar
  • Kalabalık ortamlarda yaşayan öğrenci ve askerler ile diğer meslek gruplarındakiler
  • Komplikasyonları:
Hastalığın en yaygın komplikasyonu, zatürre gelişimine neden olmasıdır. Nefes darlığı ve öksürükle birlikte göğüs ağrısı görülmesi durumunda; ayrıca sarı-yeşil renkte veya kanlı bir şekilde balgam geliştiğinde, mutlaka doktora danışılmalıdır.





ZATÜRRE (PNÖMONİ)



Akciğerdeki hava keselerinin iltihap ve sıvı ile dolması neticesinde kana oksijen ulaşamadığı için vücut hücreleri düzenli çalışamaz. Akciğerlerde ciddi bir enfeksiyona yol açması nedeniyle zatürre ölümcül sonuçlar doğurabilir.
  • Nedenleri:
  • Bakteriler, virüsler ve mikoplazmalar ile iltihaba sebep olan mikroplar
  • Mantar vb. çeşitli kimyasal maddeler
  • Belirtileri:
  • Ani ve şiddetli ataklarla gelen kuru öksürük
  • Ateş ve titreme
  • Bulantı ve kusma
  • Halsizlik
  • Tedavisi:
Genç, bağışıklık sistemi güçlü kişiler ile erken tanı konulan vakalarda ayrıca enfeksiyonun lokal olduğu kişilerde tedaviye yanıt alınmaktadır. Doktorun önerisiyle uygun antibiyotik belirlenerek; hastalığın seyrine göre kullanılmaktadır. İyi bir terleme ve gereken durumlarda oksijen alımı ile destek tedavisi sağlanır. Yakınmalar, 7 ilâ 10 gün içerisinde azalsa da tamamen iyileşme sağlanması haftalar sürebilir. Hastalığın tekrarını önlemek için yeterli sürede istirahat gerekmektedir.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 01.01.2015, 16:53   #3
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap:Çocuklarda ve Yetişkinlerde Kış Hastalıkları


AKUT BRONŞİT




Bronşit, bronş adı verilen hava yolarında salgı artması ve diğer değişimlikler ile ortaya çıkan inflamasyondur. En sık rastlanan tipleri, akut ve kronik bronşittir. Akut bronşit hava yollarının salgı zarlarının yangısıdır.
  • Nedenleri:
Akut bronşit çoğunlukla bakteriler ve/veya virüslere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Genellikle günlük aktiviteleri kısıtlamayacak şekilde hafif seyreder ve tamamen geçer. Akut bronşit üst solunum yollarının viral enfeksiyonlarından ya da soğuk algınlığından sonra ortaya çıkar. Kronik sinüzit ve/veya alerjisi olan hastalarda da görülmekte olup; hastalığın ardından zatürre gelişebilir.
  • Belirtileri:
  • Burun akıntısı
  • Fenalık hissi
  • Titreme
  • Hafif ateş
  • Kas ağrısı
  • Boğaz ağrısı
  • Başlangıçta kuru öksürük
  • Daha sonraları balgam çıkarma
  • Tanısı:
Akut bronşit tanısı, hastalığın öyküsünün alınması ve fizik muayene ile koyulmaktadır ancak tanıyı kesinleştirmek için aşağıdaki tetkikler de gerekebilir:
  • Akciğer grafisi
  • Kan tahlilleri
  • Kandaki oksijen miktarının ölçülmesi
  • Burun/boğaz salgısından kültür
  • Akciğer fonksiyon testleri
  • Tedavisi:
Tedavi; hastanın yaşı, genel sağlık durumu, tıbbi geçmişi, ilaçlara karşı toleransı ile hastalığın diğer hastalıklar üzerine oluşabilecek etkisi göz önünde bulundurularak düzenlenmektedir. Akut bronşit çoğunlukla virüs enfeksiyonlarına bağlı oluştuğundan, antibiyotik tedavisi genellikle gereksiz olup; destek tedavisi yeterlidir.
  • Ateş düşürücüler
  • Ağrı kesiciler
  • Öksürük şurupları
  • Sıvı alımının artması





SİNÜZİT




Kafatasının daha çok ön bölümüne bulunan içi hava dolu boşluklar olan sinüslerin görevlerini normal olarak yerine getirebilmesi için kanalların açık, salgı yapısının normal ve bunları taşıyan tüylü hücrelerin de sağlıklı olması gerekmektedir. Sinüslerden biri, birkaçı ya da hepsinin iltihaplanması durumunda da sinüzit oluşmaktadır.
  • Belirtileri:
  • Yüzde ağrı
  • Burun tıkanıklığı
  • İltihaplı akıntı
  • Koku alma bozukluğu
  • Ağız kokusu
  • Dişlerde ağrı
  • Öksürük
  • Ateş ve halsizlik
Bu belirtilerin hepsi ile her zaman karşılaşılmayabilir.
  • Sinüziti diğer hastalıklardan ayıran belirtiler:
Sinüzit nadir olarak bronşit ile bir arada görünebilir. Hastalar, burun ve sinüslerdeki dolgunluk ve tıkanıklıkta olduğu gibi baş ağrısını da sinüzit olarak yorumlayabilmektedir. Günlük yaşamda karşılaşılan baş ağrılarının aslında küçük bir kısmını sinüzitler oluşturmaktadır. Sinüzite bağlı baş ağrıları, tipik olarak soğuk algılığı ile burun tıkanıklığının arkasından gelmektedir. Sinüzitte daha çok alın, göz çevresi ve yüzde ağrı oluşmakta ve ağrı yere eğilmekle birlikte artmaktadır. Sinüzitte, migrende olduğu gibi bulantı oluşmamakta ve ağrı krizler halinde gelmemektedir. Sinüzitte burun akıntısı, hem yapışkan hem de iltihap nedeniyle sarımsı yeşil renkte olabilir. Alerjik burun hastalıklarında ise akıntı, bol miktarda ve su gibidir. Sinüzit nadiren komşu olduğu göz ve beyinde enfeksiyonlara neden olabilir.
  • Nedenleri:
Koruyucu mekanizmaların bozulması sonucu sinüzit oluşmaktadır. Bu mekanizmaların en önemlisi tüylü hücrelerin yaptığı temizliktir. Hücrelerin çalışması daha çok soğuk algınlığı denilen virüslerle bulaşan hastalıklar sırasında bozulmakta; bu esnada ayrıca sinüslerin içini döşeyen örtü de kalınlaşmaktadır. Bu durum, sinüslerin burunla bağlantısını sağlayan kanalların tıkanmasına yol açmaktadır. Tıkanıklığın ardından bakteriler sinüs içerisinde çoğalarak, sinüzite neden olmaktadır. Her zaman bakteriler ile oluşmayan hastalığa, virüsler ve mantarlar da neden olabilmektedir.
  • Sinüzitin sık görüldüğü durumlar:
  • Sıklıkla soğuk algınlığı geçirenlerde
  • Polipleri olanlarda
  • Sigara kullananlarda
  • Alerjisi olanlarda
  • Salgı yapısı çok yapışkan olanlarda
  • Septumlarda (Burun orta bölmesinin, sinüs kanallarının olduğu yerlerde çıkıntı yapması)
  • Hava kirliliğinde
Soğuk algınlığı bulguları olmayan tek taraflı sinüzitlerin, diş hastalıkları ile diş çekiminden kaynaklanma olasılığını akla getirmektedir. Basit bir soğuk algınlığında görülen şikâyetler ortalama bir hafta sürmektedir. Bu süreden sonra devam eden şikâyetler, doktora başvurmayı ve sinüzit tedavisini gerektirmektedir.
Hastalığın tanısı:
Özel durumlarda sinüs kanallarından gelen akıntı, bakteri araştırması için laboratuvara gönderilebilir. Şikâyetlerin 2 ay kadar devam etmesi veya sık sık tekrarlanması durumunda ise kronik sinüzit söz konusudur. Bu durumda sinüslerin yapısını ve hastalık nedenlerini ayrıntılı olarak görebilmek için bilgisayarlı tomografi tetkiki yaptırılmalıdır.
  • Tedavisi:
Sinüzit tedavisinde; sinüslerin havalanmasını kolaylaştıran dekonjestanlar (tablet, süspansiyon ve burun damlası şeklinde) ile antibiyotikler kullanılmaktadır. Eğer belirlenen durumun ilaçlarla tedavisi mümkün olmayacaksa; cerrahi tedavi önerilmektedir. Son zamanlarda yaygın olarak kullanılan Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahisi (FESS), kronik sinüzitlerin tedavisinde eskiye oranla daha başarılı sonuçlar elde edilmektedir.

  Alıntı ile Cevapla
Eski 01.01.2015, 16:54   #4
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Çocuklarda ve Yetişkinlerde Kış Hastalıkları


KRUP ( Yalancı kuş palazı )
(LARİNGOTRAKEOBRONŞİT)






Krup, özellikle altı ay ile üç yaş arası çocuklarda sonbahar sonu, kış ve bahar aylarında görülen, virüslerin neden olduğu bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Bu yaş grubunda salgın şeklinde görülür. Belirtileriyle, yarattığı solunum sıkıntısı tablosuyla anne babaları korkutur. Krupta ,büyük havayollarının iltihabi reaksiyonu, özellikle ses tellerinde ödem olması ve mukus birikimi belirtilere yol açar. Küçük çocuklarda havayolları dar olduğundan solunum sıkıntısı belirtileri görülür. Aynı virüs ile enfekte olmuş büyük bir çocuk ise soğuk algınlığı belirtileri gösterebilir.
  • Belirtileri:
Krup belirtileri çok ani başlangıçlıdır.Özellikle geceleri başlar.Çocuk yatağa girerken herhengi bir sıkıntısı yoktur. Gece yarısı ani başlayan solunum sıkıntısı,havlar tarzda kaba bir öksürükle uykudan uyanır. Öncesinde burun akıntısı, hafif ateş olabilir. Soluk alma sırasında tipik bir ses duyulur, sesi boğuk, kabalaşmıştır. Buna stiridor denir. Eğer çocuk hırçın, huzursuz ve hava açlığı içinde ise hemen doktora başvurulmalıdır.Gündüz iyi olan çocukta ,solunum sıkıntısı birkaç gece görülebilir.
  • Tedavi:
Etken virüs olduğu için virüse yönelik bir tedavisi yoktur. Bazı uygulamalarla çocuk rahatlatabili. Bunlardan en önemlisi nemli hava ve buhar verilmesidir. Evde buhar makinesi yoksa banyoda sıcak suyu açıp kapıyı kapatarak oluşan buharlı ortamda çocuğun 5-10 dakika kalması sağlanır. Serin havalarda pencereyi açıp dışarının havasından nefes almasını sağlamak rahatlatıcı olur. Ateş varsa ateşi düşürücüler verilir. Dik pozisyonda oturtup, rahat nefes alması sağlanmalıdır. Ağlayıp heyecanlanınca solunum sıkıntısı artar.Anne baba sakin olmalı ve çocuğu sakinleştirmelidir. Çocuğun bol sıvı alması sağlanmalıdır.

Bu ilk önlemlerle rahatlamayan ciddi vakalarda havayolundaki ödemi çözecek ilaçlar gerekebilir. Bu hastalığa neden olan çok sayıda virüs olduğundan krup tekrarlayabilir. Sık sık krup geçiren çocuklarda alerji veya gastroözafajiyal reflü araştırılmalıdır.
  • Korunma:
Çocuğu gripli kişilerden uzak tumak gerekir .







FARENJİT


  • Farenjit nedir?
Farenjit, farinks adı verilen boğaz kısmının iltihabıdır. Farinks, burun ve ağız boşluğunun arka tarafıdır. Farenjit ikiye ayrılır.Eğer farenjit yeni oluşmuş ve şiddetli belirtiler gösteriyorsa ve şikâyetlere neden oluyorsa buna akut farenjit denir. Ancak uzun süredir var olan ve hastada çok şiddetli olmayan şikâyetlere neden oluyorsa buna da kronik farenjit adı verilir.

Akut farenjit genelde üst solunum yolu enfeksiyonlarının bir parçası olarak görülür ve sebebi genellikle virüslerdir. Bazen bakteriler de bu hastalığa yol açabilir. Bazı kimyasal maddeler ya da tahriş edici maddelerde(alerji, geniz akıntısı, kuru ve kirli hava ) burun tıkanıklığı,aşırı sıcak ve soğuk yiyecekler,diş ve bademcik iltihapları, geniz eti, reflü(mideden asit kaçağı) sayılabilir
  • Belirtileri:
Boğaz ağrısı, yutkunma zorluğu, boğazda kuruluk, yanma veya kaşınma hissi, ateş, öksürük gibi şikâyetler ortaya çıkar. Boyunda beze, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, büyük çocuklarda baş ağrısı, halsizlik-kırgınlık ve ses kısıklığı görülebilir. Farenkste kızarıklık ve ödem göze çarpar. Geniz akıntısı, boyunda beze,burunda akıntı gibi bulgular saptanır. Genellikle herhangi bir tetkik yapmak gerekmez. Ancak, sinüzitten kuşkulanılıyorsa film çekilmesi, nadiren kan sayımı ya da kültür- antibiyogram yapılması gerekebilir.
  • Tedavi:
Akut farenjite virüslerin neden olduğu düşünüldüğünde antibiyotik verilmesi gerekli değildir. Ancak virüslerin yaptığı iltihaba bakterilerde eklendiği zaman antibiyotik verilir. Ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar,alerji düşünülen hastalarda antihistaminikler, burun açıcı spreyler, öksürük kesiciler ve büyük çocuklarda ağız gargaraları kullanılabilir.

Korunma:


Tozlu yerlerde,sigara içilen ortamlarda ve kirli havada bulunmamak, aşırı sıcak ve soğuk gıda vermemek, alerjiye neden olan faktörlerden uzak durmak, mümkün olduğu kadar kalabalık ortamda az veya hiç bulunmamak, reflü düşünülen hastalarda nedene yönelik tedavi ve korunma yöntemleri uygulanmalı







ROTAVİRÜS İSHALİ (KIŞ İSHALİ)




Kış mevsimi, bebekler ve küçük çocuklarda kusma ve ishale yol açan rotavirüsün sık görüldüğü bir dönem.Ülkemizde her mevsim görülmektedir. Daha çok kusma, ateş ve karın ağrısıyla ortaya çıkar ve bunlara sulu ishal eşlik eder. Bağışıklık sisteminde sorun olmayan sağlıklı bebek ve çocuklarda birkaç gün içinde kendi kendine iyileşen hastalığın tedavisinde esas, kusma ve ishalle kaybedilen sıvı ve tuzları çocuğa vermektir.

Bebeklik döneminin en sık ve ciddi ishal neden*lerinden birisi rotavirüstür. Hastaneye yatma gerektiren ishaller arasında da en başta gelen*lerden biridir.

Kuluçka süresi, ortalama 2 gündür, virüs alındıktan 1 -3 gün sonra belirtiler başlar. Hastalık, 3-8 gün sürer. Başlangıçta, ishalin değil de kusma ve ateşin öne çıkması belirgindir. Karın ağrısı ve sulu ishal, tabloya eşlik eder. Rota virüs enfeksiyonu sonrasında tam bağışıklık gelişmez, ama hastalığın tekrarlaması durumundaki şiddeti, hiç bir zaman ilk seferindeki kadar ağır olmaz. 6 farklı alt grubu olan rotavirüsün hastalık yapanı, A, B ve C gruplarıdır.

A grubu Rotavirüs; dünyanın her yerinde endemik olarak bulunur. Bebek ve çocukların en önemli ishal etkenidir. C grubu rotavirüs de çocuklar için tehlikelidir, ama A grubu kadar yaygın değildir.

Rotavirüs, diğer bütün ishal mikropları gibi kaka-ağız yoluyla bulaşır. Yani,virüs bulaşmış su ve gıdanın ağız yoluyla alınması hastalığa neden olur. 10-100 virüs parçacığı alınması, hastalanmak için yeterlidir. Hasta kakasında mililitrede 10-1000 arası virüs parçacığı bulunur. Bazen, hastalık, belirti vermeden kaka yoluyla yayılır -bir tür taşıyıcılık durumu- bu da virüsün yayılımını kolaylaştırır, iyi yıkanmayan eller, bebek bakımı sırasında alt değiştirme sonrası ellerin iyi yıkanmaması, kreş bebekleri arasında salgınlara neden olur. Rotavirüsün, gelişmiş ülkelerde de yaygın olarak görülmesi, genel temizlik önlem*leriyle pek de kolay önlenemeyeceğinin gösterge*sidir. Ülkemizin de içinde bulunduğu iklim kuşağında rota virüs, daha çok Kasım - Nisan ayları arasında hastalık yapar. Bebekler ve küçük çocuklarda daha çok görülmesine rağmen, daha hafif bir formu, erişkinde de olabilir.
  • Teşhis
Değişik yöntemler olmakla birlikte, yaygın olarak kullananı hızlı antijen testiyle, kakada virüsün saptanmasıdır. Gıda üzerinde virüsün tesbiti mümkün değildir.
  • Tedavi
Bağışık sisteminde sorun olmayan sağlıklı bireylerde, rotavirüs ishali, birkaç gün içinde kendi kendine düzelen bir hastalıktır, özel bir tedavisi yoktur, ancak bu hasta kendi haline bırakılır anlamına gelmez. Antibiyotiklerin, ishal kesici ilaçların, rotavirüs tedavisinde yeri yoktur. Tedavinin esası, kusma ve ishal yoluyla kaybedilen sıvı ve tuzların, ağız yoluyla hastaya verilmesidir. Ağız yoluyla gerektiği kadar sıvı verilemiyorsa, o zaman damar yoluyla aynı tedavi verilir. Bu ise çocuklarda, hastaneye yatma anlamına gelir.
  • Korunma yolları:
2007 yılında ağızdan uygulanan rotavirüs aşısı ülkemize gelmiştir 2. ve 4. ayda uygulanır. Aşı 6 hafta-6 ay arası bebeklere en az 1 ay arayla 2 veya 3 doz halinde ağızdan damla şeklinde veriliyor. Piyasada bulunan 2 farklı marka aşıdan biri 2, diğeri 3 doz olarak önerilmektedir.
Kaynak
  Alıntı ile Cevapla
Eski 01.01.2015, 16:55   #5
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Çocuklarda ve Yetişkinlerde Kış Hastalıkları


KRUP ( Yalancı kuş palazı )
(LARİNGOTRAKEOBRONŞİT)






Krup, özellikle altı ay ile üç yaş arası çocuklarda sonbahar sonu, kış ve bahar aylarında görülen, virüslerin neden olduğu bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Bu yaş grubunda salgın şeklinde görülür. Belirtileriyle, yarattığı solunum sıkıntısı tablosuyla anne babaları korkutur. Krupta ,büyük havayollarının iltihabi reaksiyonu, özellikle ses tellerinde ödem olması ve mukus birikimi belirtilere yol açar. Küçük çocuklarda havayolları dar olduğundan solunum sıkıntısı belirtileri görülür. Aynı virüs ile enfekte olmuş büyük bir çocuk ise soğuk algınlığı belirtileri gösterebilir.
  • Belirtileri:
Krup belirtileri çok ani başlangıçlıdır.Özellikle geceleri başlar.Çocuk yatağa girerken herhengi bir sıkıntısı yoktur. Gece yarısı ani başlayan solunum sıkıntısı,havlar tarzda kaba bir öksürükle uykudan uyanır. Öncesinde burun akıntısı, hafif ateş olabilir. Soluk alma sırasında tipik bir ses duyulur, sesi boğuk, kabalaşmıştır. Buna stiridor denir. Eğer çocuk hırçın, huzursuz ve hava açlığı içinde ise hemen doktora başvurulmalıdır.Gündüz iyi olan çocukta ,solunum sıkıntısı birkaç gece görülebilir.
  • Tedavi:
Etken virüs olduğu için virüse yönelik bir tedavisi yoktur. Bazı uygulamalarla çocuk rahatlatabili. Bunlardan en önemlisi nemli hava ve buhar verilmesidir. Evde buhar makinesi yoksa banyoda sıcak suyu açıp kapıyı kapatarak oluşan buharlı ortamda çocuğun 5-10 dakika kalması sağlanır. Serin havalarda pencereyi açıp dışarının havasından nefes almasını sağlamak rahatlatıcı olur. Ateş varsa ateşi düşürücüler verilir. Dik pozisyonda oturtup, rahat nefes alması sağlanmalıdır. Ağlayıp heyecanlanınca solunum sıkıntısı artar.Anne baba sakin olmalı ve çocuğu sakinleştirmelidir. Çocuğun bol sıvı alması sağlanmalıdır.

Bu ilk önlemlerle rahatlamayan ciddi vakalarda havayolundaki ödemi çözecek ilaçlar gerekebilir. Bu hastalığa neden olan çok sayıda virüs olduğundan krup tekrarlayabilir. Sık sık krup geçiren çocuklarda alerji veya gastroözafajiyal reflü araştırılmalıdır.
  • Korunma:
Çocuğu gripli kişilerden uzak tumak gerekir .





FARENJİT


  • Farenjit nedir?
Farenjit, farinks adı verilen boğaz kısmının iltihabıdır. Farinks, burun ve ağız boşluğunun arka tarafıdır. Farenjit ikiye ayrılır.Eğer farenjit yeni oluşmuş ve şiddetli belirtiler gösteriyorsa ve şikâyetlere neden oluyorsa buna akut farenjit denir. Ancak uzun süredir var olan ve hastada çok şiddetli olmayan şikâyetlere neden oluyorsa buna da kronik farenjit adı verilir.

Akut farenjit genelde üst solunum yolu enfeksiyonlarının bir parçası olarak görülür ve sebebi genellikle virüslerdir. Bazen bakteriler de bu hastalığa yol açabilir. Bazı kimyasal maddeler ya da tahriş edici maddelerde(alerji, geniz akıntısı, kuru ve kirli hava ) burun tıkanıklığı,aşırı sıcak ve soğuk yiyecekler,diş ve bademcik iltihapları, geniz eti, reflü(mideden asit kaçağı) sayılabilir
  • Belirtileri:
Boğaz ağrısı, yutkunma zorluğu, boğazda kuruluk, yanma veya kaşınma hissi, ateş, öksürük gibi şikâyetler ortaya çıkar. Boyunda beze, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, büyük çocuklarda baş ağrısı, halsizlik-kırgınlık ve ses kısıklığı görülebilir. Farenkste kızarıklık ve ödem göze çarpar. Geniz akıntısı, boyunda beze,burunda akıntı gibi bulgular saptanır. Genellikle herhangi bir tetkik yapmak gerekmez. Ancak, sinüzitten kuşkulanılıyorsa film çekilmesi, nadiren kan sayımı ya da kültür- antibiyogram yapılması gerekebilir.
  • Tedavi:
Akut farenjite virüslerin neden olduğu düşünüldüğünde antibiyotik verilmesi gerekli değildir. Ancak virüslerin yaptığı iltihaba bakterilerde eklendiği zaman antibiyotik verilir. Ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar,alerji düşünülen hastalarda antihistaminikler, burun açıcı spreyler, öksürük kesiciler ve büyük çocuklarda ağız gargaraları kullanılabilir.

Korunma:


Tozlu yerlerde,sigara içilen ortamlarda ve kirli havada bulunmamak, aşırı sıcak ve soğuk gıda vermemek, alerjiye neden olan faktörlerden uzak durmak, mümkün olduğu kadar kalabalık ortamda az veya hiç bulunmamak, reflü düşünülen hastalarda nedene yönelik tedavi ve korunma yöntemleri uygulanmalı





ROTAVİRÜS İSHALİ (KIŞ İSHALİ)




Kış mevsimi, bebekler ve küçük çocuklarda kusma ve ishale yol açan rotavirüsün sık görüldüğü bir dönem.Ülkemizde her mevsim görülmektedir. Daha çok kusma, ateş ve karın ağrısıyla ortaya çıkar ve bunlara sulu ishal eşlik eder. Bağışıklık sisteminde sorun olmayan sağlıklı bebek ve çocuklarda birkaç gün içinde kendi kendine iyileşen hastalığın tedavisinde esas, kusma ve ishalle kaybedilen sıvı ve tuzları çocuğa vermektir.

Bebeklik döneminin en sık ve ciddi ishal neden*lerinden birisi rotavirüstür. Hastaneye yatma gerektiren ishaller arasında da en başta gelen*lerden biridir.

Kuluçka süresi, ortalama 2 gündür, virüs alındıktan 1 -3 gün sonra belirtiler başlar. Hastalık, 3-8 gün sürer. Başlangıçta, ishalin değil de kusma ve ateşin öne çıkması belirgindir. Karın ağrısı ve sulu ishal, tabloya eşlik eder. Rota virüs enfeksiyonu sonrasında tam bağışıklık gelişmez, ama hastalığın tekrarlaması durumundaki şiddeti, hiç bir zaman ilk seferindeki kadar ağır olmaz. 6 farklı alt grubu olan rotavirüsün hastalık yapanı, A, B ve C gruplarıdır.

A grubu Rotavirüs; dünyanın her yerinde endemik olarak bulunur. Bebek ve çocukların en önemli ishal etkenidir. C grubu rotavirüs de çocuklar için tehlikelidir, ama A grubu kadar yaygın değildir.

Rotavirüs, diğer bütün ishal mikropları gibi kaka-ağız yoluyla bulaşır. Yani,virüs bulaşmış su ve gıdanın ağız yoluyla alınması hastalığa neden olur. 10-100 virüs parçacığı alınması, hastalanmak için yeterlidir. Hasta kakasında mililitrede 10-1000 arası virüs parçacığı bulunur. Bazen, hastalık, belirti vermeden kaka yoluyla yayılır -bir tür taşıyıcılık durumu- bu da virüsün yayılımını kolaylaştırır, iyi yıkanmayan eller, bebek bakımı sırasında alt değiştirme sonrası ellerin iyi yıkanmaması, kreş bebekleri arasında salgınlara neden olur. Rotavirüsün, gelişmiş ülkelerde de yaygın olarak görülmesi, genel temizlik önlem*leriyle pek de kolay önlenemeyeceğinin gösterge*sidir. Ülkemizin de içinde bulunduğu iklim kuşağında rota virüs, daha çok Kasım - Nisan ayları arasında hastalık yapar. Bebekler ve küçük çocuklarda daha çok görülmesine rağmen, daha hafif bir formu, erişkinde de olabilir.
  • Teşhis
Değişik yöntemler olmakla birlikte, yaygın olarak kullananı hızlı antijen testiyle, kakada virüsün saptanmasıdır. Gıda üzerinde virüsün tesbiti mümkün değildir.
  • Tedavi
Bağışık sisteminde sorun olmayan sağlıklı bireylerde, rotavirüs ishali, birkaç gün içinde kendi kendine düzelen bir hastalıktır, özel bir tedavisi yoktur, ancak bu hasta kendi haline bırakılır anlamına gelmez. Antibiyotiklerin, ishal kesici ilaçların, rotavirüs tedavisinde yeri yoktur. Tedavinin esası, kusma ve ishal yoluyla kaybedilen sıvı ve tuzların, ağız yoluyla hastaya verilmesidir. Ağız yoluyla gerektiği kadar sıvı verilemiyorsa, o zaman damar yoluyla aynı tedavi verilir. Bu ise çocuklarda, hastaneye yatma anlamına gelir.
  • Korunma yolları:
2007 yılında ağızdan uygulanan rotavirüs aşısı ülkemize gelmiştir 2. ve 4. ayda uygulanır. Aşı 6 hafta-6 ay arası bebeklere en az 1 ay arayla 2 veya 3 doz halinde ağızdan damla şeklinde veriliyor. Piyasada bulunan 2 farklı marka aşıdan biri 2, diğeri 3 doz olarak önerilmektedir.
Kaynak
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
belirtileri, Çocuklarda, farenjit, grip, ishal, komplikasyonu, kuşpalazı, kış hastalıkları, sinüzit, tedavisi, teşhis, yetişkinlerde


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 18:29.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.