Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Güzellik ve Moda > Kadınlara Ait Güncel Konular

Kadınlara Ait Güncel Konular Bizimle olmuyor demeyin. Biliriz biz olmadan hiç olmaz


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 27.06.2014, 21:25   #1
Çevrimdışı
Ekin
Başına Buyruk

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Kadınlarla İlgili Yaşam Ve Başarı Hikayeleri

Kadın Esnaf Olmak’ için:
Necla Tadilat Evi’nin sahibi Necla Adalı’ya terzilik; Meryem Kırtasiye’nin sahibi Meryem Kalaycı’ya ise kırtasiyecilik sektörü üzerine sorularımı yönelttim. Öne çıkan konular ise şöyle; kentsel dönüşümün neticesinde yeni apartmanların altına genelde dükkan yapılmamasından ötürü birkaç yıla mahalle arası esnaflığın kalmayacak olması ve kepenk kapatan esnafın çoğalma haberlerinin moralleri bozması.






Terzi Necla Adalı: “El işçiliği emek ve zaman ister.”

Seda Tansuker Selçuk: Türkiye’de kadın esnaf olmanın zorlukları nelerdir?
Necla Adalı: İşinizi iyi yaptıktan sonra kadın esnaf olmanın bence pek bir sıkıntısı yok.

STS: Kendi işinizi kurmaya ne zaman karar verdiniz? Neden terzilik?
NA: Dikiş dikmeyi seviyorum. Bu yüzden de bu yola baş koydum. Yıllar önce, çalıştığım yerde terziliği öğrendim, kendimi geliştirdim, sipariş ve tadilat bilgilerim oluştu. Sonunda kendi yerimi açmaya karar verdim. Kendi yerimi açalı tam on dört yıl oldu. Bu süre zarfında müşterilerimizle akraba gibi olduk.

STS: Sizce iş sahibi mi yoksa çalışan olmak mı daha kolay? Kendince zor tarafları neler?
NA: Yerine göre ikisinin de zorlukları var. İşveren olmanın sorumluluğu ise daha çok; vergi, kira, faturalar…vs.

STS: Gündeminizde neler, hangi haberler var?
NA: Müşterilerimizle, takip ettikleri dizi veya magazin figürlerinin giydiği kıyafetleri konuştuğumuzdan daha çok magazini takip ediyorum.

STS: Ekonominin durumu malum. Dimdik ayakta durmak adına kendinizden ödün verdiğiniz noktalar var mı? Varsa bunlar nelerdir?
NA: Mesela, yeri geldiğinde, müşteriyi bekletmemek adına öğle yemeği saatimi erteleyebiliyorum. Tatile çıkmadan evvel tüm işleri yetiştirip kimseyi mağdur etmemek adına gecemi gündüzüme katarak daha çok çalışıyorum. Bazen de acil yetişmesi gereken işleri evde hazırlayıp getiriyorum. Hayatımda işim ön planda olmak durumunda çünkü el işçiliği hızlı yapılamadığı ve emek istediği için çok zamanımı alıyor. Terzilik bir sanat işi. Severek yapılması gerekiyor.

STS: Türkiye çapında meslek birliğiniz var mı? Varsa cinsiyet oranı hakkında bilgi sahibi misiniz?
NA: Terziler Odası var. Tam emin olmamakla birlikte, cinsiyet dağılımının erkek ağırlıklı olduğunu düşünüyorum.

STS: Erkek gibi davranmak zorunda bırakıldığınızı hissediyor musunuz?
NA: Hayır hissetmiyorum.

STS: Kadınlarla mı erkelerle mi çalışmak daha kolay? Nedenleri?
NA: Bu sektörde kadınlarla çalışmanın daha kolay olduğunu düşünüyorum. Müşterilerimizin çoğu kadın, az olsa da erkek müşterilerimiz de var. Kadınlar eşlerinin ya da çocuklarının kıyafetlerini genelde kendileri getiriyorlar. Kadınlar, burada kendi evindeymiş gibi rahatça giyindiği ve ölçü aldırdığı için burada kadın çalışanların olması bir avantaj ve tercih nedeni oluyor.

STS:Müşterilerinizden gelen taleplerde sizi en çok yıpratan nedenleri sıralayabilir misiniz?
NA: Pazarlık. El emeğinin olduğu ve yapılan işlemlerin çok vakit aldığı göz önünde bulundurulmuyor. Dikiş bilmeyenler ‘yanlarına bir dikiş’ diye tabir ediyor ve bu beni çok üzüyor. ‘Ayağım alışsın’ diye pazarlık edenleri gördükçe eski müşterilerime haksızlık olur diye fiyatı düşüremiyorum. Bu durumun emeğime saygısızlık olduğunu düşünüyorum.

STS: Genel olarak sektördeki sıkıntılar neler?
NA: Aynı mesleğe sahip iş yerleri birbirine yakın olunca rekabet artıyor. Bu da fiyatlara yansıyor. İster istemez fiyatları arttıramıyorsunuz . Bu sırada elektrikten kiraya kadar her şeye zam gelmiş oluyor. Bu da esnafı oldukça zorluyor.

STS: Kentsel dönüşüm, sizin de iş yerinizin olduğu Suadiye’de yaygın. Apartmanınızın yıkılma durumu nedir? Bu durum, esnafa nasıl yansıyor?
NA: Şu an için böyle bir durum olmasa da eninde sonunda burası da yıkılacak. Yeni binaların altına genelde dükkan yapılmıyor. Bu bağlamda, birkaç sene sonra mahallelerdeki esnafı çok ciddi sıkıntılar bekliyor. Şöyle ki; yeni binaların altına yapılan o tek tük dükkanların kiraları duyduğumuza göre çok yüksek. Birkaç yıl sonra buradaki esnafı mahalleli belki de bulamayacak. Bu durum, iş sahiplerinin ve özellikle de çalışan kadınların mağdur olmasına neden olacak. Bunun da önemli bir sorun olduğunu düşünüyorum.

STS: Sorunlar üzerine konuştuk. Biraz da hangi işlemlerin daha çok tercih edildiğini sormak istiyorum…
NA: Elbise siparişi. Tadilat olarak ise en çok paça kısaltma, genelde kadınların basene göre beller ince olduğundan bel daraltma, etek boyu veya ceket kolu kısaltma ile fermuar yaptırma gibi işlemleri sayabilirim. Kendim de ceket, elbise, etek, pantolon yani moda olan neyse onu tasarlıyorum. Aynı zamanda müşterilerin kıyafetlerini günümüz modasına göre uyarlıyorum.











************************************************** ********************************



Kırtasiyeci Meryem Kalaycı: “Her şeye zam gelse de tüketicinin maaşına zam gelmediğinden kendimizden fedakarlık yapıyoruz.”

Seda Tansuker Selçuk : Türkiye’de kırtasiye sektöründe kadın olmanın zorlukları nelerdir?

Meryem Kalaycı: Öncelikle, çevredeki esnaf arkadaşlardan ya da müşteri profilimden ötürü hiçbir şikayetim yok. Bunun dışında, eskiden arabam olmadığı için ağır kitapları taşırken yorulurdum. Şimdi o sorunum kalmadı fakat sabah 08.30 akşam 20.30 saatleri arası çalıştığım için ne evimle ne de üç çocuğumla istediğim gibi ilgilenemiyorum.

STS: Kendi işinizi kurmaya ne zaman karar verdiniz?
MK: Emekli olduğum 16 Haziran 1993’te, kırtasiye dükkanı açmaya karar verdim. Hem sevdiğim hem de kültüre katkısı olması açısından okuyan kesime hitap etmek amacıyla açtım.

STS: Size iş sahibi mi yoksa çalışan olmak mı daha kolay? Kendince zor tarafları neler?
MK: İşveren olmak zor. Şartlar ağır. Tüm sorumluluk; vergiler, ödemeler…gibi bize ait. Piyasanın istikrarsızlığı, alışveriş merkezlerinin kırtasiye satışları yapmaları nedeniyle istediğimiz gibi kazanıp ödemelerimizi yapamıyoruz.

STS: Gündeminizde neler, hangi haberler var?
MK: Piyasanın nabzını tutmak adına gazete ve televizyondan tüm haberleri takip etmeye çalışıyorum. Dolar ve euronun yükselişinden ötürü, mallar bize zamlı fiyat üzerinden geliyor ama ben hiçbir ürüne zam yapamıyorum.

STS: Ekonominin durumu malum. Dimdik ayakta durmak adına kendinizden ödün verdiğiniz noktalar var mı? Varsa bunlar nelerdir?
MK: Demin, zam yapamamaktan bahsettim. Benden alışveriş yapan tüketicinin de maaşı artmadığı için kendimizden fedakarlık yapıyoruz. Bunun dışında çalışma saatlerinden ötürü ev ile çocuklarla istediğim gibi ilgilenemediğim gibi kendime ve sosyal yaşamıma ayıracak, sinemaya veya tiyatroya gidecek zamanım kalmıyor.

STS: Türkiye çapında meslek birliğiniz var mı? Varsa cinsiyet oranı hakkında bilgi sahibi misiniz?
MK: Kırtasiyeciler Derneği var. Bu konu hakkında tam bir bilgim yok ama cinsiyet dağılımının eşit olabileceğini düşünüyorum.

STS: Erkek gibi davranmak zorunda bırakıldığınızı hissediyor musunuz?
MK: Emekli olmadan evvel de sosyal ilişkilerim kuvvetliydi. İnsanlara kadın-erkek ayrımı yapmıyorum, yapmam da. Kendimi hiçbir zaman erkek gibi davranmak zorunda hissetmedim.

STS: Müşterilerinizden gelen taleplerde sizi en çok yıpratan nedenleri sıralayabilir misiniz?
MK: Kırtasiye malzemelerinde çok pazarlık yapan müşteri beni üzebiliyor. Zaten ne kazanıyorum ki! O yüzden bu konuda taviz vermiyorum, veremiyorum. Müşteri marketten alırken pazarlık yapamaz. O zaman bu konuda ben de taviz vermiyorum.

STS: Genel olarak sektördeki sıkıntılar neler?
MK: Büyük alışveriş merkezleri toptan fiyatına perakende sattığı için müşterilerin tercih sebebi oluyor. Diğer marketler tüm markaları sattıkları ve kazançlarını gıda ile temizlik ürünlerinden kazandıkları için kırtasiye ürünlerinin kâr marjını çok düşük tutuyorlar. Kâr marjlarını çok düşük tutmaları ise bizleri vuruyor. Mecburen biz de zam yapamıyoruz. Örneğin müşteri suluboya veya pastel boya alacak, ben beş liraya satarken market iki buçuk liraya satıyor. Oysaki ben toptancımdan suluboyayı kdvsiyle birlikte üç liraya alıyorum. O, iki buçuk liraya satarken beni zor durumda bırakmış oluyor. Marketler de bu malzeme direkt üreticiden koli halinde alıyorlar. Toptancılar da üreticilerden alıyor ve üzerine kâr koyarak satıyorlar. Bize üretici koli bazında satamadığı için, öbür türlü çok pahalıya geliyor, toptancıdan almak zorundayız. Her halükarda daha az kazanıyoruz. İtici güç olmamak adına zam yapamıyoruz. Sürekli zarar ediyoruz. Başta kırtasiyeler olmak üzere küçük esnaflar dükkanlarını kapatmak zorunda kaldı ve kalmaya devam ediyor. Belki ben de kapatmak zorunda kalacağım.

Seda Tansuker Selçuk

26 Mart 2014

Uçan Süpürge Haber Merkezi

uçansüpürge.org



__________________
  Alıntı ile Cevapla
Ekin'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
başarı, hikayeleri, ilgili, kadınlarla, yaşam, İlgili


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 23:31.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.