Çankırı Kaya Tuzu Mağarası, yaklaşık 5000 yıldır yararlanıldığı tahmin edilen Türkiye'nin en büyük kaya tuzu rezervlerinin bulunduğu bir yerdir. Buradaki Kaya Tuzu yataklarının Hititler zamanından beri kullanıldığı tahmin edilmektedir.

Çankırı'nın doğusunda yaklaşık 20 km. mesafede bulunan Tuz Mağarası kaya tuzu yataklarının işletilmesi maksadıyla açılmış olup, büyük bir kamyonun girebileceği dar bir girişten sonra modern karayolu tünellerini andıran birçok galeriden oluşmaktadır.

İçerisinde tırların bile dolaşabildiği mağarayı gezen ziyaretçiler 8 kilometre uzunluğunda 800 dönümlük bir alana sahip galerilerin görünümünden kendilerini alamamaktadırlar. Aynı zamanda il nüfusunu alabilecek doğal ve sağlam bir sığınaktır.

Yer yer tuzdan bembeyaz sarkıt ve dikitlerin bulunduğu mağarada işletmeler tarafından kaya tuzu üretimi yapılmaktadır. Üretilen kaya tuzları rafinasyon amacı ile Çankırı'da bulunan rafine tuz fabrikalarınabuzlanmayı önleme amacıyla Kara Yollarına, Belediyelere ve yalama taşı olarak bütün Türkiye'ye dağıtılmaktadır. Tuz fabrikalarında işlenen kaya tuzu mutfak ve sofralarımızda yer almaktadır. Ayrıca mağaranın gerekli incelemeler yapılabildiği takdirde özellikle astım hastaları için yararlı olabileceği düşünülmektedir.

Yapılan tahmini hesaplara göre Kaya Tuzu madeni rezervinin 500 milyon ton olduğu tahmin edilmektedir. Çıkarılan Kaya Tuzunun saflık oranı %85 ile %95 arasında değişmektedir. Tuz mağarasının içinde kilometrelerce uzunluğunda galeriler bulunmaktadır. Günlük üretim kapasitesi 500 ton yıllık üretim kapasitesi 150.000 ton dur. Birden farklı ocaklarda çalışılarak bu kapasite arttırılabilir.

Mağaranın en önemli özelliği de cesedi 200 yıldır bozulmadan kalan ölü eşektir. Daha önce MTA tarafından MTA müzesine götürülmüş. Fakat ceset bozulmaya başladığında yine eski doğal ortamına bırakılmıştır. Eşek cesedi bozulmadan mumyalanmış gibi tuz mağarasında durmaktadır.

Son zamanlarda; çeşitli dönemleri canlandıran art galerilerden oluşan bir müzeye dönüştürülerek ve aynı zamanda içerisinde bir astım merkezi kurularak bir astım merkezi kurulma projeleri dönemin valisi Ali Haydar Öner tarafından gündeme getirilmiş ve bu doğrultuda çalışmalar devam ettirilmektedir.

Kaya tuzunun doğal iyonlaştırıcı özelliği nedeniyle tuz lambaları yapılmaya başlanmıştır. Bu tuz lambalarının yorgunluğa, nefes darlığına, astım nöbetlerine, alerjilere, cilt rahatsızlıklarına iyi geldiği söylenmektedir.

Bunlarda heykeltraşlarımızın ve heykeltraş öğrencilerin tuza en son verdikleri şekiller hepsi de birbirinden güzel eserler çıkarmışlar.Yolunuz birgün Çankırı'ya düşerse mutlaka ziyaret edin.

Derlemedir.​

Ellerine sağlık, teşekkürler Prowise...

Çankırı İlinde bulunduğum yıllarda ziyaret etme fırsatına sahip olduğum bu Tuz Mağarası ile ilgili bazı bilgileri sizinle paylaşmak istedim. Resimde de görüldüğü gibi bir kamyonun girebileceği girişe sahip olan bu mağaraya gittiğimizde günlerden pazardı. Ve mağaranın dış kapısı kapalıydı. Kapının altından sürünerek içeri girdik.

Aydınlıktan karanlığa doğru incelen bir yol... Işıkları açmak için panodaki şartelleri kaldırdık. Yaklaşık 10-15 arkadaş hep beraber mağarayı dolaşmak için ilerlemeye başladık. Aksi bir durum vardı. Hiçbirimiz burayı bilmiyorduk. Bu eşek nerede bari onu görsek ümidi ile ilerlerken mağara birden iki kola ayrıldı.

Sağ mı sol mu sağ mı sol mu derken sağ taraftan ilerlemeye karar verdik yine bir müddet ilerledikten sonra tekrar ayrı kollara ayrılan mağaranın gezilebilmesinin kaybolmamıza vesile olacağını düşünerek başlamadan bitirdik gezimizi ve sadece bulunduğumuz yere bakarak vay nasıl da yapmışlar diyebildik.


Turizme açıldı mı şuan bilemiyorum. Ama açılsa şehir için tuzdan daha iyi getiri sağlayacağına eminim.

Mağaraların astım hastalığına iyi geldiğini okumuştum..
Gitsem 5 dakika içinde duramam herhalde..
Tuz lambasını alır gelirim..

Eline sağlık güzel konu olmuş...