TÜRKİYE'YE ACİL GEREKEN ADALET, DEMOKRASİ

Türkiye'de her konuda ki; sağlık, eğitim, adalet, idare, mal ve can emniyeti savunma gibi konular, AKP hükümeti eli ve uygulamaları ile travmaya uğrayarak hastalık yaşamış, acilen Cumhuriyetin ilkelerinin gösterdiği şekil ve şartlara dönüşmesi için mutlaka rehabilitasyona ihtiyaç hasıl olmuştur.

Rehabilitasyonu sağlamak için Cumhuriyet çocuklarından oluşacak bir milli ve ulusalcı hükümete ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacın farkına varılması, gezi parkı İstanbul gösterileri ve halkın ayağa kalkması, tencere tava çalarak da olsa hükümeti ve onun başbakanını sloğanlar ile istifaya davet etmesi, tencere tava eylemlerinin halen devam etmesi, halkın galayana gelmesini "tencere tava bunlar hep eski hava" diyerek hafife alan ve görmezden gelen AKP Başbakanının tutum, davranış, anti demokratikliği, Cumhuriyet ve Atatürk karşıtlığı saklanmadan ortadadır.

Oydaş olmayan ve muhalif vatandaşları vatandaştan saymayan, vatandaşlar olarak sadece kendisine oydaş olan kıytırıkları milli irade sayıp diğerlerini görmezden gelip hafife alan ve başbakanlığı işgal eden bir zatın idaresi, hele hele tek adamlığa özenti içinde olup faşizan uygulamalara yeltenmesi, polis devletini andıran görüntülere arka çıkarak göstericilere, anayasal hakları olmasına rağmen kanunsuz yürüyüş, ve isyan hareketleri tanımlamasıyla muhalif insanlara zor kullanılması, adaletin ve hukukun, demokrasinin tam işlemediği ve katledildiğine delildir.
Demokrasi anlayışı sadece sandık ve sandıktan çıkan sonuç değildir. Demokrasilerde siyasi partiler, Dernekler, sivil toplum kuruluşları değişmez unsurlar olarak vardır.

Barajlı seçim sistemleri, bizdeki gibi anti demokratik % 10 luk barajlı sistem, anti demokratik olarak ortadadır. Ve AKP Başbakanı seçim sistemi ve yüzde 10 baraj kalkmayacak, partiler çok çalışarak barajı aşmaya çalışacaklardır diyerek, anti demokrat olduğunu bir kez daha bariz şekilde ortaya koymaktadır.
Dünyada demokrasi ile idare edilen ülkelerin bazılarında en yüksek baraj % 3 ila 5 arsında değişmektedir, bazılarında % 1 bazılarında sıfırdır.

Hazret imam Tayyip Erdoğan, zaman zaman ayaklar ne zaman baş oldu demekte ve kendinin dışındakileri hakaret içerikli bir edayla küçümsemektedir. Ayaklar ne zaman baş oldu sorusuyla aslında kendisini tarif etmekte, ayak takımından geldiği, konuşma uslubundan ve kabadayı edasıyla yürümesinden belli değilmidir?
Baş olmaması gereken ve işgal ettiği koltukta asla olmaması gereken şahsiyet kendisi olması gerekirken, işgal ettiği makamı kendinden başkasına layık görmemektedir.

Aslında oyun bozmaya geldiklerini ifade ederek emperyalistlerin en büyük oyununa katkı veren oyuncu kendileridir. Oyundan kasıt işbirlikçilik ise bu zaten kendilerinde ziyadesiyle mevcuttur.
Evlerine Türk bayrağı asan vatandaşları provake etmeye çalışarak T.C. ibaresinin yok edilmesine, bazı platformlarda Türk bayrağının asılmamasına bilerek duyarsız kalan hazret imam Tayyip, dinci guruplara evlerinize bayrak asınız ama amplemli olmasın diyor, amplem ise Atatürk'ün ta kendisidir. bizde tavsiye edelim Atatürk milliyetçisi ve devrimcisi olan tüm yurttaşlar Atatürk resmi ile süslü bayrakları evlerine ve işyerlerine assınlar.
Gezi parkı gösterileri aslında bir vesile olmuş vizyonsuz ve omurgasız AKP hükümetinin kimyası bozulmuş, neye uğradıklarını şaşırmış hale gelmişlerdir.

Temenni ederim bu gösterilerin sonucu bir ulusalcı ve milli hükümetein oluşmasına vesile olur. Türkiye bir imam Recep Tayyip ve onun şürekasından kurtulmuş olur.

12.07.2013
Mustafa Akten

__________________

Temenni ederim bu gösterilerin sonucu bir ulusalcı ve milli hükümetein oluşmasına vesile olur. Türkiye bir imam Recep Tayyip ve onun şürekasından kurtulmuş olur.

Amin de :
Kim kuracak bu hükümeti
Bir türlü ayar tutturamayn kılıçdaroğlumu
Biz orda yokuz buna karışmayız deyip oylamalarda malesef akp ye destek veren bahçelimi
Bdp miidr nedir onu zaten saymıyorum

__________________

Bazen su olmak lazım sessiz sakin ...!!! Bazen sel olmak lazım öfkeli ve hırçın...!!!
Bazen mum alevi olmak lazım; sabırla tükenmeyi bekleyen, bazense volkan olmak lazım; önüne gelen herşeyi hızla tüketen...!!!
Kimine SU oLacaksın, kimine SEL ...!!! Kimine MUM olacaksın, kimine VOLKAN ...!!! Ama kimseye asla ve asla KUL oLmayacaksın... !!!

Demokrasi hiçbir zaman var olmayacaktır.

AKP gitsede yerine CHP gelse yine olmayacaktır. Yada başka bir parti gelsede olmayacaktır.

O yüzden demokrasi rüyalarını bir kenara bırakmak lazım..

O yüzden boşverin o koltuklara kimlerin oturacağını.

Biz halk olarak o koltuklarda oturanlara kendimizi gösterirsek, onlara nasıl bir güç olduğumuzu hissettirebilirsek isterse en kral faşisti gelsin yine o koltukta rahat duramayacak, yine birşeye imza atarken eli titreyecektir.

Halk gücünü kaybetmemelidir. İsyan ruhunu kaybetmemelidir.

Biz ne zaman ezik olmadığımızı, milletvekili bozuntuları karşısında el pençe durmayacağımızı öğrenirsek işte o zaman düzlüğe çıkmaktan söz edebiliriz.

__________________
Never fade away...

Demokrasi güçlülerin halkları kandırmak için uydurdukları yalanın adıdır. Yok böyle bir şey, inanmayın.

Kanımca insanlık olarak kandırılıyoruz.

__________________
“İnsanlar bilmedikleri şeyin düşmanıdır.” Hz.Ali

Türkiye'ye acil gereken adalet ve demokrasi de, bunu hangi oluşum sağlayacak?

a-) Müslüman kelimesini duyar duymaz yeryüzünde ne kadar akan su varsa durduran bir topluluk mu?

b-) "Amannn bana dokunmayan bin yıl yaşasın. Ben cebime bakarım." diyen zihniyetler mi?

c-) Ekonomik yönden bir türlü nefes alamayan, almadığı gibi de sesini duyuramayan ezilen işçi, memur, emekli mi?


Harita ve üzerindekiler ortada.

Gel de çık işin içinden.

__________________

"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

Değerli yorumları ile katkı sunan arkadaşlara teşekkür etmek ahde vefa gereği. Gerçek demokrasilerde çarenin tükenmeyeceği, çarenin bizatihi halkın kendisi olduğu da bir vakıa!

[I]Demokrasi anlayışında iktidar yanında güçlü muhalefet her zaman özlenir olmuş, şu anda sanırım Türkiye her ikisini de arar hale gelmiştir.

Tüm idari rejimler içinde bazı mahsurlarına rağmen yinede en iyi idare şekli demokrasi ama gerçek demokrasi. Atatürk ilke ve devrimlerine sadakat, ilkelerinin hayata geçmesi sanırım sorunlarımızın büyük bölümünü halledecektir.

__________________