Akıl, İzan, Vicdan

[@Mustafa Akten]

AKIL, İZAN, VİCDAN.

Akıl, izan, vicdan; Akıl yüce yaratıcı tarafından insana bahşedilmiş en yüce insani yaratılış değerlerinden bir öğe, izan ise aklın kullanılması ile doğruları ve yanlışları algılayabilme, ölçme değerlendirme yeteneğidir.

Yaşam sürerken, insanlar kendine eş edinir, iş edinir, yaşamın inişli çıkışlı merdivenlerinde turlarken yaşama, tüm zorluklara rağmen tutunmaya çalışır, fıtratı gereği belki en iyisi, en güzeli, en çoğu benim olsun der, bu istek ve tutku ile hareket edildiğinde akıl çalışır, bazen rahmani bazen şeytani dürtüler insanı istem ve arzularında etkin kılar, şeytani dürtülerin yoğunluğunda sağlam karakterin geliştiği insanda vicdan dediğimiz olgu devreye girer, daima doğrulardan yana eğilimli olan vicdan muhasebesi, insanları doğru olmaya doğru kararlar vermeye yönlendirir.
Yaşam devam ederken yaşananlar vardır, haksızlıklara uğranıldığı var sayılan zamanlar ve durumlar vardır, bunlar vicdan muhasebesinden mahrum olunduğunda, çoğu kez intikam duyguları çağrıştırır, İntikam duygusu; insan olmanın erdemlerini tümden ortadan kaldırır.

Akıl, izan ve vicdan, insanı diğer canlılardan hem farklı, hem de daha üstün kılar. Bu hasletlerin insan dışındaki diğer canlılarda olmadığı, sadece ve sadece insanlara özgü olduğunu yaşamımız boyunca gözlemler ve biliriz. “İnsanlık öldümü?” deyimi akıl, izan ve vicdan yoksunluğu, insani erdemlerin kusursuz bütünlüğünün olmadığı tespitini ortaya koyar.

Doğrulardan yana senteze varmak için, akıl, izan ve vicdan üçlüsünün bir arada olması, yaşama yön verecek analizlerin sağlıklı yapılmasını sağlar. Şüphesiz beşer olan şaşar ve mükemmele yakın insan bulmak biraz zor. Akıl, izan ve vicdan, insan fıtratında hümanizm ve sevgi bütünlüğü içinde ise, kâmil ve mütekâmil insanlara yaklaşılmış demektir. Akli ferasetlerini kin ve düşmanlık üzerine bina edenler, şeytani duyguların esiri olur, yaptıkları tüm iş ve eylemlerde başarısız ve verimsiz olur orada ulvi değerlerden sayılan bereket olmaz. Sevgi kıtlığı, insanları soysuz kılar, sevgisizlik insanları gaddar kılar, kibirli kılar, diğer insanlardan üstün olduğu düşüncesini hâkim kılar, kibirli kendini beğenmiş kılar, ilimden yoksun, ilmi kaale almayan, gerici ve softa düşüncelerin sahibi olan, softa denilen ulema olmadıkları halde ulema sayılanları üstün gören insan profili ortaya çıkar.

İşte ülkeler yukarıda ifade ettiğimiz ulema profiline iltifat kar insanlar tarafından idare ediliyor, toplumsal yanılgı ile seçilip ülkeleri idare etmek üzere idari makamlara getiriliyorsa, orada ülkeler insanları adına sorun var demektir. Bu ülkelerden biri de Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milletidir.

Türkiye; 11 yıldır akıl, izan ve vicdan muhakemesi yapamayan, mağdur edebiyatını bir türlü üzerlerinden atamayan, akılsız ve izansızca, bir türban tutkusunu siyasi dalaşma ve malzeme konusu yapan, din anlayışında olmadığı halde türbanı Allah’ın ilahi emri sayan, ne kadar türban o kadar özgürlük ve demokrasi diyerek, bu inanışları yanlış bulan insanları mağdur eden, bir takım insanların ulvi ve dini duygularını istismar ederek, akıl, izan ve vicdan yoksunluğu yanında sevgisizliğin ve hoşgörüsüzlüğün daniskasını yapan, kin, nefret duyguları ağır basan, kendilerinden saymadığı insanlara intikam duyguları ile yanıp tutuşan insan güruhu tarafından idare edilmektedir.

Bu anlayıştaki insanların Türkiye gibi bir devlete verebilecekleri bir hizmet ve hizmetkârlık düşünülemez kaldı ki, 11 yıldır ne yapıldığını ne yapılmadığını görmüş bulunuyoruz.

05.10.2013
Mustafa AKTEN

[@Mustafa Akten]

Akıl, izan, vicdandan bahseden yazımı, yeniden paylaşma gereği duydum. Anılan hasletlerden yoksun olan insanların, Türkiye'yi temsile değil Turistik geziye çıktıkları malum. Son gezilerden biri, misafir olarak gidilen ülkenin bir STK'nun düzenlediği forumda konuşma yapmak üzere kürsüde protesto edilen zat imam Tayyip hazretleri, konuşma kürsüsünden saygısızlık yaptıklarına inandığı protestocu insanları tehdit ve koruma ordusunun, içinde milletvekillerininde olduğu insanlara yaptığı Türkiye'yi utandıracak akıl, izan ve vicdan ile bağmayan hareket!