Diktatör olmak

[@Mustafa Akten]

DİKTATÖR OLMAK


Diktatör olmak kolay olmuyor. Önce ülkenizin demokratik haklar manzumesini iyi bilecek, bu hakları nerede ne zaman kullanacağınızın farkında olacaksınız, sonra bir mağdur edebiyatı ve ezilmişliği ile işe girişecek, ulvi, dini, manevi duyguların sömürülmesi, siyaset ile harman edilmesi konusunda, konu uzmanı siyasi hacıyatmazlardan, aklı feraseti şeytani yolda kuvvetli olanlardan icazet alacaksın, kadayıfın altı kızardı, değişim kanlı mı olacak? Kansız mı? Diyen, siyasi hacıyatmazlara çırak olacak, rahleyi tedrisatından geçeçek, sonra tedrisat gördüklerinin bazı ilkelerini, örneğin milli olma vasıflarını görmezden gelecek milli olan ne varsa emperyalist dostlarına pazarlayacak onların desteği ile dediğim dedik çaldığım düdük diyeceksin ama, çalmada hükümet başı, yürütmenin başı olarak iyi düdük çalacaksın, öyle çalacaksın ki, düdüğün sesi Üsküdar Nakkaştepe’den duyulacak!
　

İnsanlar nezdinde ne denli önemli olduğunun farkında olacaksın, körü körüne sana biat edecek çevreler oluşturacak onları yandaş yanaşma besleme olarak semirtecek yeri zamanı geldiğinde kullanacaksın, sonra dini, ulvi, mali ne kadar önem verdiğin varsa hepsini siyaset ile harman edecek, bu arada yürütmenin başı olarak kalmak için elinden gelenden daha fazlasını yapacak anti demokratik ne kadar iş ve eylem varsa hepsini yapacak, çaldığın düdüklerden rahatsız olanların üstünde yine çaldığın düdüklerle hegemonya kurmaya çalışacak, susturmaya düdük gücü ile devam edeceksin. Tüm düdükleri harman ederek, düdükçülüğü ülkenin milli değerlerinin üzerine koyacak en önemlisi siyaset ile harman edeceksin gelsin oylar diyeceksin. Oylar alındıktan, ülkenin idaresine el koyduktan sonra mağdur edebiyatını bırakmayacak ara ara yine mağduriyetten bahsedeceksin bundan sonra mağduriyet mağrur olmaya dönüşecek, ben benim, ben kimim diyecek, engin dallardan murt yemeyeceksin. Sonra övünmeye başlayacak bize biz, bizden ufağına çuvaldız derler diyeceksin, civcivler yemesin diye daima büyük atacaksın, sonra sana atma Recep din kardeşiyiz diyecekler aldırmayacak, oydaşlarını, yandaşlarını, beslemelerini dahi yeri geldiğinde haşlamaktan kaçınmayacak ve sana oldun mu Padişahım diyecekler. Oldum da olmadım da demeyeceksin çaktırmadan senden önce gelmiş geçmiş diktatörler serisine adını yazdıracaksın.



Gelmiç geçmiş diktatörlerin özelliklerinin en belirgin olanları, kendini beğenmiş, halkının bireylerini küçümseyen, yeri zamanı geldiğinde onları aşağılayan, kendini üstün görme hastalığı olan ve en önemlisi halkından ve halkının malından çalmayı, yurt dışı hesaplarda servet tutmayı, rüşvet ve yolsuzlukta sınır tanımayışları en belirgin ortak özellikleri olarak görülebilir.
İşte saniyen aklımıza gelen dünyaca ünlü diktatörlerden bazıları:

*Hitler
*Mussolini
*Karı koca Marcoslar
*Kim Jong
*Mobutu
*Sapar Murat Niyazov
*Bokassa
*İdi Âmin

Diktatörler genelde demokrasiden insan hak ve hürriyetlerinden hatta insan sevgisinden dahi söz etmelerine karşın, kendileri asla demokrat olamamışlar, İslam ülkelerindeki idarecilere bir bakınız ne menem diktatör olduklarını görürsünüz. Günümüzde birde muhafazakar demokrat deyimi var ki, din eksenli muhafazakar olanların hiç biri gerçek manada demokrat olamaz ülke idarelerine gelenlerin büyük bölümü ise daima diktatoryal heves ve amaç peşinde olurlar, Örnek görmek isteyenler Türkiye’de son 11 yıla bakmaları yeterli, ayrıca 1950-1960 Menderes dönemine bakmaları yeterli.



Tüm diktatörler halkının parasından ve malından kendileri çalmışlardır, ayrıca yandaşları tarafından çalınmasına taraf olmuşlardır. Örnek görmek isteyenler Türkiye'de son günlerde, basına ve topluma yansıyan ses kasetlerine baksınlar!


01.03.2014
Mustafa AKTEN