Bir Anı ve Bugün

@**Mustafa Akten** · 15.03.2014, 18:46

BİR ANI VE BU GÜN

08/08/2011 tarihinde görülecek olan 2. ci Ergenekon davası duruşmasını izlemek üzere Silivri tutukevi yerleşkesinin 07.50 de kapısında idim. Katılımın ve de özellikle Tuncay ÖZKAN destekçilerinin arzu ettiğim ölçüde yoğun olmadığını görmek beni ziyadesi ile üzdü. Katılımın çok fazla olacağına ilişkin dostlar arasında söylentiler ve çağrılar had safhada idi beklenen olmamışdı. Mustafa BALBAY sevdiğimiz bir insan. okurları ve sevenleri var. Safından milletvekili olduğu Y-CHP var. Onların duyurularında katılımın yoğun olacağı ilanları vardı. Onlardan da katılım düşündüğüm düzeyde ve yoğunlukta değildi. 20 kadar Y-CHP den milletvekili, görebildiğim kadarı ile Gazeteci olarak Hikmet Çetin, Tufan Türenç, Mustafa Mutlu, Yalçın Bayer, Gazeteciler Dernek Başkanı gibi bazı şahsiyetler orada idi.

Partili milletvekillerinden Mustafa Balbay'a ilgi alaka vardı. Beni en çok üzen ve duruşma salonunu saat 12.00 gibi terk etmeme neden olan husus; katıldığım duruşmalarda kendisine moral vermek üzere oraya gelenlere yüksek bir moral içinde olan ve daima gelen izleyici ve takipcileri ile sıcak temas kuran, şen şakrak bir hava içinde adeta kendisi moral veren Tuncay ÖZKAN yok idi. Benim gördüğüm kadarı ile gerilerden kupkuru bir gülümseme kerhen bir el sallama ile geçip hakimler karşısına oturdu. Küskün, kırgın, solgun ve belkide hasta bir Tuncay ÖZKAN vardı.

Tuncay ÖZKAN Y-CHP vekillerine hiç yönelmedi, bulunduğu bölümün hemen arkasında bulunan tutuksuz yargılanan tanınmış simalara selam bile vermedi tokalaşmadı. İzleyicilere 3-5 saniye süren bir el sallamadan sonra hakim karşısına geçerek oturdu. Bu durum beni kahretti ve duruşma salonunu G.antep'e dönmek üzere terk ettim. Sn. Tuncay ÖZKAN beyin bu hali şu anda G.Antep'de gözlerimin önünden gitmiyor ayrıca benide hasta etti.

Bireyler olarak üzerimize düşeni yapmakta aciz kaldık. Beklenen eforu gösteremedik. Birlik olamadık, dik durup diklenemedik. Az veya çok Bizkaçkişiyiz hareketine gönül verenlerin kusurlarının var olduğunu, herkesden çok benim kusurlarımın olduğunu biliyorum. Birlik çağrıları fayda vermiyor. Seçim zamanında yapılan çağrılar yerini bulmadı, duruşma günlerinde sn. Tuncay ÖZKAN'a moral verecek çoğulcu ruhu yakalayamadık.

Bundan sonra ne yaparız? Bilmiyorum. Bana göre bir öneri. MSD, BİZKAÇKİŞİYİZ Derneği, Yeni PARTİ, ve diğer oluşumların içinde olan ve Bizkaçkişiyiz hareketine gönül verenlerin İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Eskişehir gibi bir merkezde toplanarak geleceğe matuf hareket planları hazırlamalarıdır.

09/08/2011
Mustafa AKTEN

Yukarıda ki yazı tarafımdan bir serzeniş olarak o günün koşullarında, moral ve psikoloji olarak bozuk olduğum bir zamanda kaleme alınarak paylaşılmıştı. Bu gün artık Tuncay ÖZKAN hür ve sevdiklerinin yanında, sevenlerinin karşısında, yine dim dik yine morali yerinde yine Ahde Vefa ve Atatürk değerlerinden ve ilkelerinden bahsederek ülke üzerinde oynanan oyunların sona erdirilmesi adına mücadeleye devam diyor. Her halükarda, hangi platform da olursa olsun kendisinin şahsen yanında olacağımı buradan ifade etmek isterim. Sn. Tuncay ÖZKAN ve ailesine onu sevenlere mutluluk ve güzellikler vaat eden nice mutlu günler dilerim.

Tuncay Özkan hapsedildiğinde, kızı Nazlıcan 14 yaşlarında bir kız idi, bu gün 19-20 sinde bir genç kız ve en az babası kadar yurtseverler tarafından tanınan bir siyasi ve muhalif bir figür.

Her Silivri seyahati ki, genelde Cuma günleri oluyordu. Çünkü Cuma günleri tutuklu sanıkların talepleri alınıyor, her duruşmada benim suçum ne? Ben burada niçin tutuluyorum diyen Tuncay Özkan'ın tahliye talepleri belki kaale alınır bırakılır ümidi ile bekleniyordu ama maalesef beklentiler hep hüsran ile bitiyordu.

Tuncay Özkan ve onun durumunda olanların güya yargılaması "PERT" olmuş güya hukuk adamları, ve onların vereceği ihsas-ı rey peşin ve kesinleşmiş kararları nedeni ve pert olmuş adalet anlayışları ile sadece Cumhuriyet mitingleri düzenlediği ve muhalif olduğu için zindanda tutulmaya devam ediliyordu.

Umarım ve dilerim ki, ben bu davanın savcısıyım diyenler, artık hadlerini bilecek siyasi erginliğe ulaşmış olsunlar, Beşir Atalay'ın ifade ettiği Ergenekon davası daha bitmedi cümlesinin arkasında yatan ima ile, ve bu insanların bir süre sonra suçsuz ve günahsız olarak birilerine muhalif oldukları için Silivri zindanlarına yeniden göndermesinler.

Türkiye'de Atatürk ve Cumhuriyet değerleri, milli ve manevi ülke değerleri, eğitim, sağlık, savunma, can ve mal güvenliği, hukuk, adalet devletin tüm katmanları Akp zihniyeti ile PERT edilmiştir. Ne adına? Siyasi ve mali ikbal adına!

15.03.2014
Mustafa AKTEN

@**Deniz** · 15.03.2014, 19:14

Hocam beğeni ile okudum güzel paylaşımdı teşekkürler ..

15.03.2014, 18:46	#1
Çevrimdışı @Mustafa Akten Abdülmelik Hankendi Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Mustafa Akten	Bir Anı ve Bugün BİR ANI VE BU GÜN 08/08/2011 tarihinde görülecek olan 2. ci Ergenekon davası duruşmasını izlemek üzere Silivri tutukevi yerleşkesinin 07.50 de kapısında idim. Katılımın ve de özellikle Tuncay ÖZKAN destekçilerinin arzu ettiğim ölçüde yoğun olmadığını görmek beni ziyadesi ile üzdü. Katılımın çok fazla olacağına ilişkin dostlar arasında söylentiler ve çağrılar had safhada idi beklenen olmamışdı. Mustafa BALBAY sevdiğimiz bir insan. okurları ve sevenleri var. Safından milletvekili olduğu Y-CHP var. Onların duyurularında katılımın yoğun olacağı ilanları vardı. Onlardan da katılım düşündüğüm düzeyde ve yoğunlukta değildi. 20 kadar Y-CHP den milletvekili, görebildiğim kadarı ile Gazeteci olarak Hikmet Çetin, Tufan Türenç, Mustafa Mutlu, Yalçın Bayer, Gazeteciler Dernek Başkanı gibi bazı şahsiyetler orada idi. Partili milletvekillerinden Mustafa Balbay'a ilgi alaka vardı. Beni en çok üzen ve duruşma salonunu saat 12.00 gibi terk etmeme neden olan husus; katıldığım duruşmalarda kendisine moral vermek üzere oraya gelenlere yüksek bir moral içinde olan ve daima gelen izleyici ve takipcileri ile sıcak temas kuran, şen şakrak bir hava içinde adeta kendisi moral veren Tuncay ÖZKAN yok idi. Benim gördüğüm kadarı ile gerilerden kupkuru bir gülümseme kerhen bir el sallama ile geçip hakimler karşısına oturdu. Küskün, kırgın, solgun ve belkide hasta bir Tuncay ÖZKAN vardı. Tuncay ÖZKAN Y-CHP vekillerine hiç yönelmedi, bulunduğu bölümün hemen arkasında bulunan tutuksuz yargılanan tanınmış simalara selam bile vermedi tokalaşmadı. İzleyicilere 3-5 saniye süren bir el sallamadan sonra hakim karşısına geçerek oturdu. Bu durum beni kahretti ve duruşma salonunu G.antep'e dönmek üzere terk ettim. Sn. Tuncay ÖZKAN beyin bu hali şu anda G.Antep'de gözlerimin önünden gitmiyor ayrıca benide hasta etti. Bireyler olarak üzerimize düşeni yapmakta aciz kaldık. Beklenen eforu gösteremedik. Birlik olamadık, dik durup diklenemedik. Az veya çok Bizkaçkişiyiz hareketine gönül verenlerin kusurlarının var olduğunu, herkesden çok benim kusurlarımın olduğunu biliyorum. Birlik çağrıları fayda vermiyor. Seçim zamanında yapılan çağrılar yerini bulmadı, duruşma günlerinde sn. Tuncay ÖZKAN'a moral verecek çoğulcu ruhu yakalayamadık. Bundan sonra ne yaparız? Bilmiyorum. Bana göre bir öneri. MSD, BİZKAÇKİŞİYİZ Derneği, Yeni PARTİ, ve diğer oluşumların içinde olan ve Bizkaçkişiyiz hareketine gönül verenlerin İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Eskişehir gibi bir merkezde toplanarak geleceğe matuf hareket planları hazırlamalarıdır. 09/08/2011 Mustafa AKTEN Yukarıda ki yazı tarafımdan bir serzeniş olarak o günün koşullarında, moral ve psikoloji olarak bozuk olduğum bir zamanda kaleme alınarak paylaşılmıştı. Bu gün artık Tuncay ÖZKAN hür ve sevdiklerinin yanında, sevenlerinin karşısında, yine dim dik yine morali yerinde yine Ahde Vefa ve Atatürk değerlerinden ve ilkelerinden bahsederek ülke üzerinde oynanan oyunların sona erdirilmesi adına mücadeleye devam diyor. Her halükarda, hangi platform da olursa olsun kendisinin şahsen yanında olacağımı buradan ifade etmek isterim. Sn. Tuncay ÖZKAN ve ailesine onu sevenlere mutluluk ve güzellikler vaat eden nice mutlu günler dilerim. Tuncay Özkan hapsedildiğinde, kızı Nazlıcan 14 yaşlarında bir kız idi, bu gün 19-20 sinde bir genç kız ve en az babası kadar yurtseverler tarafından tanınan bir siyasi ve muhalif bir figür. Her Silivri seyahati ki, genelde Cuma günleri oluyordu. Çünkü Cuma günleri tutuklu sanıkların talepleri alınıyor, her duruşmada benim suçum ne? Ben burada niçin tutuluyorum diyen Tuncay Özkan'ın tahliye talepleri belki kaale alınır bırakılır ümidi ile bekleniyordu ama maalesef beklentiler hep hüsran ile bitiyordu. Tuncay Özkan ve onun durumunda olanların güya yargılaması "PERT" olmuş güya hukuk adamları, ve onların vereceği ihsas-ı rey peşin ve kesinleşmiş kararları nedeni ve pert olmuş adalet anlayışları ile sadece Cumhuriyet mitingleri düzenlediği ve muhalif olduğu için zindanda tutulmaya devam ediliyordu. Umarım ve dilerim ki, ben bu davanın savcısıyım diyenler, artık hadlerini bilecek siyasi erginliğe ulaşmış olsunlar, Beşir Atalay'ın ifade ettiği Ergenekon davası daha bitmedi cümlesinin arkasında yatan ima ile, ve bu insanların bir süre sonra suçsuz ve günahsız olarak birilerine muhalif oldukları için Silivri zindanlarına yeniden göndermesinler. Türkiye'de Atatürk ve Cumhuriyet değerleri, milli ve manevi ülke değerleri, eğitim, sağlık, savunma, can ve mal güvenliği, hukuk, adalet devletin tüm katmanları Akp zihniyeti ile PERT edilmiştir. Ne adına? Siyasi ve mali ikbal adına! 15.03.2014 Mustafa AKTEN __________________

15.03.2014, 19:14	#2
Çevrimdışı @Deniz Müdavim Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Deniz	Cevap: Bir anı ve bu gün Hocam beğeni ile okudum güzel paylaşımdı teşekkürler .. __________________ Bağımsızlıktan yoksun bir ulus,Uygar insanlık karşısında uşak olmaktan kurtulamaz. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)