05.07.2014, 11:20 | #1 |
Çevrimdışı
|
Kazanamadıklarımız, Beceremediklerimiz
KAZANAMADIKLARIMIZ, BECEREMEDİKLERİMİZ.
Devletin millet için var olduğunu, milletden alınan vergileri ile, yer altı yer üstü zenginliklerimizin nemalarından kaynaklarından elde edilen gelirleri ile birleşen paraların adına milli bütçe denmekte, aslında bu paralar yol, su, kanalizasyon olarak halka dönmesi gereken paralar, sadece yol, su, kanalizasyon ile kalmamakta elbette hastaneler, barajlar, üretim tesisleri, fabrikalar, büyük sanayi tesisleri olarak geri dönmesi gerekirken, Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milletine akil adamlar ve yurtsever, milliyetperver hükümetler kanalıyla dönenler olmuş, tüm bunları milli kazanımlar hanesine yazarak son 12 yıl öncesine kadar gelinmiştir. Karma ekonomi dediğimiz sistem sayesinde devlet ve milletin elele vererek kurduğu tesisler, aslında Cumhuriyet ilkelerimizin ve öngörülerinin başında gelmektedir. Sadece ve tek başına halkın ve bireylerin mali açıdan güçlerinin yetmediği yerde devletin ortaklık katkısı hedeflenmiş, devletçilik ilkesinden hareket ile bazı yatırım ve kuruluşların milli olması hedeflenmiş ve devletin uhdesinde bünyesinde ve idaresinde olarak üretimlere devam etmesi yeğlenmiştir. 90 yıllık Cumhuriyet döneminde sadece yurtseverler ve akil adamlar hükümet olmamış, son 12 yılda örneklerini gördüğümüz hükümet türü hükümetler ve yurtseverliği şaibeli, işbilmez insanlarınnda bakanlık, bürokrat koltuklarında oturdukları zamanlar olmuş, tüm bu milli kazanımlar çarçur edilmiş, bazen tesisler siyasilerin ve hükümet edenlerin yakınlarına arpalık ve iş kapısı olmuş, bazende buraların gelirleri bazı siyasetçileri milyoner trilyoner yapmıştır. Özelleştirme dedikleri heyulanın kuyruğuna yapışanların çokda yurtsever olmadıkları çok çeşitli çıkar hesaplarının içinde oldukları son 12 yıllık zaman diliminde ve daha geçmişlerde görüle gelmiştir. İşbilmeyenler, akil olmayanlar, yurtseverlikleri şaibeli ve şüpheli olanlar milliyerperverlikleri şaibeli ve şüpheli olanların zaman zaman Türk milleti hayatında idareci konumda olması, siyaset ve devlet adamlığı adabı ve vakarı ile mütenasip olmayanların sayesinde maalesef ve üzülerek ifade ediyorum ki, ulus olarak zaman zaman gülmeyi beceremedik, bazı milli değerlerin korunmasını beceremedik. Milli gülmeceler milet hayatında olabilseydi, milli hastalıklar olmayacak, milli virüsler milli bünyede asla etkin olamayacaktı, milli tansiyon her zaman dengede olacak dış etkenlerin tansiyon düzenlemesine gerek kalmayacaktı, milli bünyede var olan ağrılar ve sızılar mill gülmece sayesinde zail olacaktı, milli sindirim ve absorbe rahat ve uyumlu olacaktı, saldırgan ve sinirli unsurlar milli bünye içinde çok rahat rehabilite edilebilecekti, kim bilir belkide milli mutluluğu yakalamış olacaktık. Şimdi bir son 12 yıla bakınız lütfen. Birde geçmişte yaşadığımız olumsuzluklara bakınız lütfen. Yaşadığımız ve milli gülmeceye engel olanlar ülkenin içinde virüs gibi dolaşan aynı unsurlar değilmidir? Bunlar milli bünyeden kesinlikle atılabilseydi belkide doya doya gülmeyi becerecek, kimbilir belkide mutluluk denilen göreceli şenliği yakalamış olacaktık. Kazanamadık beceremedik! 05.07.2014 Mustafa AKTEN |
Mustafa Akten'in Mesajına Teşekkür Etti |
Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz |
Etiketler |
beceremediklerimiz, kazanamadiklarimiz, kazanamadıklarımız, milli, zaman |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Önemli Uyarı | |
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz. |