Baş Yücelik

@**Mustafa Akten** · 08.04.2015, 11:31

(BAŞ YÜCELİK)

NECİP FAZIL KISAKÜREK VE ÖNERDİĞİ BAŞKANLIK SİSTEMİ
(BAŞ YÜCELİK)

Hatırlarsınız zat-ı şahaneleri hazreti imam Tayyip Erdoğan bir dönem İstanbul BŞBB’lığı yapmış sonrasında kurulan Akp isimli siyasi partiye genel başkan olmuş, bu meyanda okuduğu ucube bir şiir nedeniyle ceza evine girmiş, siyasi yasak getirildiğinden, başbakan olarak partisinin başında olamamış partisi çarpık seçim sistemi ile parlamento da çoğunluğu sağlamış, yerine vekâleten Abdullah Gül Başbakan olmuştu.

Sonra demokrasi havarisi Deniz Baykal’ın himmeti ve yardımı ile istifa ettirilen Siirt vekili yerine vekil seçilerek yasağı kaldırılmış, Abdullah Gül’den Başbakanlığı teslim alarak 12 yıl kadar başbakanlık yapmış, bu gün yaptırdığı kaçak kara sarayda Akp’nin C.başkanı olarak bulunmaktadır. Bütün bu süreç içinde meydanlarda Necip Fazıl Kısakürek şiirleri okumuş, onu ve fikirlerini bir idol olarak kabul etmiş, bu nedenle son günlerin gündemden düşmeyen,” başkanlık sistemi! Sonrasında Türk tipi başkanlık” olur bal gibi olur demiştir.”

Hazreti imam Tayyip tarafından idol kabul edilen Necip Fazıl Kısakürek kimdir.?

İsim yapmış, kitap ve şiirlerinde ülke çoğunluğu tarafından kabul görmeyen din ile homojen hale gelmiş İslamcı totaliter, teokratik ve otokratik, etnik temizliği savunan, aksiyoner, tescilli ve ünlü bir gerici! Bu anlayışla devrimci, İslam ile homojen teokratik idari sistem savunucusudur. Fikirleri ile bir tarikat şeyhi gibi kendisine bir mürit ordusu yaratmış istisna yazar ve şairlerden biridir Necip Fazıl Kısa kürek! Bu mürit ve hayranlardan biride zat-ı şahaneleri hazreti imam Tayyip Erdoğan diyebiliriz. Çünkü hazret Erdoğan’ın savunduğu, istediği Türk tipi başkanlık sistemi Necip Fazıl’ın kitabında anlattığı, açılımları ve tüm kuramları ile detayına girdiği “BAŞ YÜCELİK” dir.

Necip Fazıl çetrefil ve eksantrik bir yaşam biçiminden sonra, bir dönem Osmanağa camii irşadı kabul edilen Arvasi’ye devam ile gericiliğin kralı unvanını almıştır. Buradan aldığı irşat sonrası tamamen İslamcılığa yönelmiştir. Yazdığı (O ve Ben) isimli kitap! Bu kitap da Arvasiye dizdiği ulvi ve dini kelimelerle ile methiyeler, Necip Fazıl’ın belki hayatında dönüm noktası olmuştur. “Bir adam yaratmak” isimli tiyatro eseri karmaşık bir ruh hali ile yazıldığı ifade edilir. Son derece enteresan bir yaşamı vardır biyoğrofisi takip edildiğinde görülecektir.
Necip Fazıl Kısakürek düşünceleri ile Akp ve onun hamisi, banisi ve kurucusu hazreti imam Tayyip Erdoğan’ın uygulamaları ve düşünceleri örtüşmektedir. Namık Kemal, Ziya Gökalp, Yahya Kemal, Nazım Hikmet gibi düşünür ve yazarlara aşağılayıcı kelimeler ile hakaret ettiği yazılarından bilinir, Buna karşın Osmanlı Padişahlarından Abdülhamit’e ulu hakan, Vahdetin’i ise büyük vatan dostu olarak yücelttiği yazılarından bilinir.
İdari rejimler üzerine köminizim, faşizim, Nazizim tarafından telin edilmesine, eleştirilmesine rağmen, Demokrasi ve demokrat olanlar için (hastalığın başı onlar diyordu.)

1950-1960 yılları döneminin başbakanı olan Adnan Menderes ile bir dönem yaklaşık bir saat görüşerek CHP’nin kapatılmasını, malının mülkünün hazineye devredilmesini isteyecek kadar bayağılaşan ve bu görüşme sonunda devletin ve milletin parası olan örtülü ödenekten önemli miktarda para yardımı koparmıştır.

Nedir acaba? “BAŞ YÜCELİK SİSTEMİ”

Necip Fazıl Kısakürek 1968 li yıllarda yayınlanan kitabında; Türkiye için Kanuni’den beri beklenen gerçek bir devrim ile yürürlüğe konulacak yepyeni bir siyasal sistem önermektedir. Bu sistemde Halk’ın değil Hak’kın eğemenliğine dayanacak üç organlı bir idari yapıdan söz edilerek Cumhuriyet ve ilkeleri, Atatürk tamamen görmezden geliniyor hatta reddediliyor. Önerilen idari sistem içinde Millet sadece yabancı unsurlardan temizlenmiş bir temel olarak görülüyor.. Millet sadece Türk ve Müslümanlardan oluşacak, yabancı unsurlar dedikleri başka ırk ve dinlere mensup olanlar temizlenecek diyor..(Temizlikten kasıt ve anlaşılan ne ise?)

Üç unsur denilen;
a)Yüceler Kurultayı, b)Baş Yüce, c)Baş Yücelik Hükümeti!

Yüceler Kurultayı bir nevi akiller veya aksakallılar kurulu olacak, yaptığı yasalar ile ulu haline gelecek, beyin ve vicdan olarak anılacaktır. Bu Kurultayın beş yıl için seçeceği bir çeşit Müslüman Führer’lik gibi devlet Baş yüce tarafından temsil edilecektir. Baş yüce bütün yetkileri üzerinde toplayan, Milleti tek kişiye endeksleyerek bünyesinde toplayan haddin en üstünü ile tüm ve tartışmasız yetkiler ile donan ulu bir kişi olacaktır.

Baş yücelik hükümetini ve üyelerini ulu Baş Yüce seçer, baş yücenin emri ile hükümet değişir gelir gider. Bu sistemde genel seçim yoktur, millet iradesini yüceler kurultayı temsil eder ama baş yücelik seçimi dışında millet iradesinin arandığı olağan üstü durumlarda devreye girer. Bu idari sistemde ordu altın ordudur, İslam devrimi ile gelecek ordu içinde subaylar ayrıcalıklıdır. İşte Necip Fazıl Kısakürek tarafından önerilen İslam devrimli yarı militarist, teokratik, din eksenli, milletin kıymet’i harbiyesinin olmadığı Baş yücelik sistemi bu! Bu sistemde Millet yoktur. Seçkinler vardır. Çünkü, Necip Fazıl’ın kendiside bir Seçkincidir.

Sizlerde Akp zihniyeti ve zat-ı şahaneleri hazreti imam Tayyip uygulamaları ile Necip Fazıl’ın önerdiği sistem arasında benzerlik açısından bir çağrışım oldu mu?

Hazret imam Tayyip’in istediği Türk tipi başkanlık sistemi, âcizane yukarıda anlatmaya çalıştığım Baş yücelik sisteminin ta kendisidir.

08.04.2015
Mustafa AKTEN

@**Mediter** · 08.04.2015, 12:18

Kaleminize, dimağınıza sağlık Mustafa Bey, ( @Mustafa Akten )
O örümcek beyinli Necip Fazıl ki,
Atatürk zamanında (1932) Diyanet İşleri Bakanlığınca uygun görülerek Türkçe okunmaya başlanan ve Türk Topraklarında, 18 yıl Türkçe okunmuş ezanın,
1950 yılında Menderes hükümetinin (Aynen AKP hükümetin gibi) dini siyasete alet ederek, cahil halka hoş görünmek amacıyla tekrar Arapça okunmaya döndürülmesi üzerine Necip Fazıl, Atatürk İlke ve Devrimlerini aşılmaz bir sur'a benzetmiş ve Atatürk ilke ve devrimlerinde bir yara (gedik) açmayı başardıklarını ve zaman içinde bu gediğin (yaranın) daha da büyüyeceğini ve Atatürk İlke ve Devrimlerinin (sur'un) yıkılacağını varsayarak (yobazca) sevinmiş ve aşağıdaki şiiri (!) yazmıştır:

Surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes!
Ey kahbe rüzgâr, artık ne yandan esersen es!
Necip Fazıl Kısakürek

08.04.2015, 11:31	#1
Çevrimdışı @Mustafa Akten Abdülmelik Hankendi Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Mustafa Akten	Baş Yücelik *(BAŞ YÜCELİK)* *NECİP FAZIL KISAKÜREK VE ÖNERDİĞİ BAŞKANLIK SİSTEMİ* *(BAŞ YÜCELİK)* Hatırlarsınız zat-ı şahaneleri hazreti imam Tayyip Erdoğan bir dönem İstanbul BŞBB’lığı yapmış sonrasında kurulan Akp isimli siyasi partiye genel başkan olmuş, bu meyanda okuduğu ucube bir şiir nedeniyle ceza evine girmiş, siyasi yasak getirildiğinden, başbakan olarak partisinin başında olamamış partisi çarpık seçim sistemi ile parlamento da çoğunluğu sağlamış, yerine vekâleten Abdullah Gül Başbakan olmuştu. Sonra demokrasi havarisi Deniz Baykal’ın himmeti ve yardımı ile istifa ettirilen Siirt vekili yerine vekil seçilerek yasağı kaldırılmış, Abdullah Gül’den Başbakanlığı teslim alarak 12 yıl kadar başbakanlık yapmış, bu gün yaptırdığı kaçak kara sarayda Akp’nin C.başkanı olarak bulunmaktadır. Bütün bu süreç içinde meydanlarda Necip Fazıl Kısakürek şiirleri okumuş, onu ve fikirlerini bir idol olarak kabul etmiş, bu nedenle son günlerin gündemden düşmeyen,” başkanlık sistemi! Sonrasında Türk tipi başkanlık” olur bal gibi olur demiştir.” Hazreti imam Tayyip tarafından idol kabul edilen Necip Fazıl Kısakürek kimdir.? İsim yapmış, kitap ve şiirlerinde ülke çoğunluğu tarafından kabul görmeyen din ile homojen hale gelmiş İslamcı totaliter, teokratik ve otokratik, etnik temizliği savunan, aksiyoner, tescilli ve ünlü bir gerici! Bu anlayışla devrimci, İslam ile homojen teokratik idari sistem savunucusudur. Fikirleri ile bir tarikat şeyhi gibi kendisine bir mürit ordusu yaratmış istisna yazar ve şairlerden biridir Necip Fazıl Kısa kürek! Bu mürit ve hayranlardan biride zat-ı şahaneleri hazreti imam Tayyip Erdoğan diyebiliriz. Çünkü hazret Erdoğan’ın savunduğu, istediği Türk tipi başkanlık sistemi Necip Fazıl’ın kitabında anlattığı, açılımları ve tüm kuramları ile detayına girdiği “BAŞ YÜCELİK” dir. Necip Fazıl çetrefil ve eksantrik bir yaşam biçiminden sonra, bir dönem Osmanağa camii irşadı kabul edilen Arvasi’ye devam ile gericiliğin kralı unvanını almıştır. Buradan aldığı irşat sonrası tamamen İslamcılığa yönelmiştir. Yazdığı (O ve Ben) isimli kitap! Bu kitap da Arvasiye dizdiği ulvi ve dini kelimelerle ile methiyeler, Necip Fazıl’ın belki hayatında dönüm noktası olmuştur. “Bir adam yaratmak” isimli tiyatro eseri karmaşık bir ruh hali ile yazıldığı ifade edilir. Son derece enteresan bir yaşamı vardır biyoğrofisi takip edildiğinde görülecektir. Necip Fazıl Kısakürek düşünceleri ile Akp ve onun hamisi, banisi ve kurucusu hazreti imam Tayyip Erdoğan’ın uygulamaları ve düşünceleri örtüşmektedir. Namık Kemal, Ziya Gökalp, Yahya Kemal, Nazım Hikmet gibi düşünür ve yazarlara aşağılayıcı kelimeler ile hakaret ettiği yazılarından bilinir, Buna karşın Osmanlı Padişahlarından Abdülhamit’e ulu hakan, Vahdetin’i ise büyük vatan dostu olarak yücelttiği yazılarından bilinir. *İdari rejimler üzerine köminizim, faşizim, Nazizim tarafından telin edilmesine, eleştirilmesine rağmen, Demokrasi ve demokrat olanlar için (hastalığın başı onlar diyordu.)* 1950-1960 yılları döneminin başbakanı olan Adnan Menderes ile bir dönem yaklaşık bir saat görüşerek CHP’nin kapatılmasını, malının mülkünün hazineye devredilmesini isteyecek kadar bayağılaşan ve bu görüşme sonunda devletin ve milletin parası olan örtülü ödenekten önemli miktarda para yardımı koparmıştır. Nedir acaba? “BAŞ YÜCELİK SİSTEMİ” Necip Fazıl Kısakürek 1968 li yıllarda yayınlanan kitabında; Türkiye için Kanuni’den beri beklenen gerçek bir devrim ile yürürlüğe konulacak yepyeni bir siyasal sistem önermektedir. Bu sistemde Halk’ın değil Hak’kın eğemenliğine dayanacak üç organlı bir idari yapıdan söz edilerek Cumhuriyet ve ilkeleri, Atatürk tamamen görmezden geliniyor hatta reddediliyor. Önerilen idari sistem içinde Millet sadece yabancı unsurlardan temizlenmiş bir temel olarak görülüyor.. Millet sadece Türk ve Müslümanlardan oluşacak, yabancı unsurlar dedikleri başka ırk ve dinlere mensup olanlar temizlenecek diyor..(Temizlikten kasıt ve anlaşılan ne ise?) *Üç unsur denilen;* a)Yüceler Kurultayı, b)Baş Yüce, c)Baş Yücelik Hükümeti! Yüceler Kurultayı bir nevi akiller veya aksakallılar kurulu olacak, yaptığı yasalar ile ulu haline gelecek, beyin ve vicdan olarak anılacaktır. Bu Kurultayın beş yıl için seçeceği bir çeşit Müslüman Führer’lik gibi devlet Baş yüce tarafından temsil edilecektir. Baş yüce bütün yetkileri üzerinde toplayan, Milleti tek kişiye endeksleyerek bünyesinde toplayan haddin en üstünü ile tüm ve tartışmasız yetkiler ile donan ulu bir kişi olacaktır. Baş yücelik hükümetini ve üyelerini ulu Baş Yüce seçer, baş yücenin emri ile hükümet değişir gelir gider. Bu sistemde genel seçim yoktur, millet iradesini yüceler kurultayı temsil eder ama baş yücelik seçimi dışında millet iradesinin arandığı olağan üstü durumlarda devreye girer. Bu idari sistemde ordu altın ordudur, İslam devrimi ile gelecek ordu içinde subaylar ayrıcalıklıdır. İşte Necip Fazıl Kısakürek tarafından önerilen İslam devrimli yarı militarist, teokratik, din eksenli, milletin kıymet’i harbiyesinin olmadığı Baş yücelik sistemi bu! Bu sistemde Millet yoktur. Seçkinler vardır. Çünkü, Necip Fazıl’ın kendiside bir Seçkincidir. Sizlerde Akp zihniyeti ve zat-ı şahaneleri hazreti imam Tayyip uygulamaları ile Necip Fazıl’ın önerdiği sistem arasında benzerlik açısından bir çağrışım oldu mu? *Hazret imam Tayyip’in istediği Türk tipi başkanlık sistemi, âcizane yukarıda anlatmaya çalıştığım Baş yücelik sisteminin ta kendisidir.* *08.04.2015* *Mustafa AKTEN* __________________

08.04.2015, 12:18	#2
Çevrimdışı @Mediter Uzman Üye Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Mediter	Cevap: Baş Yücelik Kaleminize, dimağınıza sağlık Mustafa Bey, ( @Mustafa Akten ) O örümcek beyinli Necip Fazıl ki, Atatürk zamanında (1932) Diyanet İşleri Bakanlığınca uygun görülerek Türkçe okunmaya başlanan ve Türk Topraklarında, 18 yıl Türkçe okunmuş ezanın, 1950 yılında Menderes hükümetinin (Aynen AKP hükümetin gibi) dini siyasete alet ederek, cahil halka hoş görünmek amacıyla tekrar Arapça okunmaya döndürülmesi üzerine Necip Fazıl, Atatürk İlke ve Devrimlerini aşılmaz bir sur'a benzetmiş ve Atatürk ilke ve devrimlerinde bir yara (gedik) açmayı başardıklarını ve zaman içinde bu gediğin (yaranın) daha da büyüyeceğini ve Atatürk İlke ve Devrimlerinin (sur'un) yıkılacağını varsayarak (yobazca) sevinmiş ve aşağıdaki şiiri (!) yazmıştır: Surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes! Ey kahbe rüzgâr, artık ne yandan esersen es! Necip Fazıl Kısakürek __________________

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder