Hayatı Dizayn Etmek

@**Mustafa Akten** · 07.06.2015, 11:34

HAYATI DİZAYN ETMEK

Yaşam, uzun görünmesine rağmen kısa, insan için öngörülen ömrün yarısı uykuda, uyanık olunduğu sanılırken ayakta uyumaya çalışırken geçen zaman heba! Tesadüfen uyanık olunduğunda kotarılacak çocukluğu aşmış eğitim, iş, aşk, evlilik, üreme, yaşam alanlarını tertemiz ve kirlenmeden, insanlardan sâdir olacak çocuklara bırakma uğraşı, çoğu zaman hayatın siyah beyazlarını görme, hayatın içinde gri, pembe, kırmızı, sarı ve hatta ebruli olduğunun farkına varamama, birileri tarafından insanlara dayatılan renklerin tamamının gösterilmeme çabasına gösterilen direnç ve karşı koyuşların hayatdan çaldığı çok kıymetli zamanlar! Algılanan renk cümbüşü içinde kısa olan hayatın hazzına varılmasının çoğu kez üçüncü kişi ve idareciler tarafından engellenmesi, engellere karşı koyuşlarda boşa geçen yaşanması gereken ebruli dolu kayıp zamanlar, bu uğraş içinde çoğu kez ve daima (istisnalar hariç) dizayn edilemeyen hayat!
　

Dizayn edilemeyen hayatın menfilerinin insana gülmeyi unutturduğu, komediler karşısında dahi ancak müstehzi ve zoraki gülücüklerin atılması, alışılagelmiş kanıksanmış ve toplumlar içinde çok görülen insan manzaralarından biridir. Sevmek sevilmek, her güzelliği aşk tutkusu ile karşılamak, yaşanacak hazların tümünün mutluluk denilen endorfin çokluğuna dönüşmesi insan özünde ve yaratılış fıtratında vardır. Aşk ve mutluluk üzerine şiirler yazan şairler, insanları yaşadıkları ve dizayn edilemeyen hayatın menfilerinden kısa aralıklarla alıkoyar, beden, beyin, ve ruh; güzellikleri görmek renk cümbüşünü yaşamak üzere geniş ufuklara yelken açar.. Kim bilir belki aranan huzur, yaşanmayan güzellikler açılan afaki ufuklar içinde yaşanmaya çalışılır.

Siyasi idareciler ve toplum mühendisleri sosyal hayatın dizayn edilmesini koydukları ilkeler, kıstaslar ve yönergeler hatta zecri ve zorlayıcı tedbirlerle fasit daire içinde kalınması kuralı ile başarabilirler, despotizim ile toplumlara hükmediyor gibi görünmelere rağmen, benliklerinde ve ruhlarında fırtınalar kopan, özgürlük yaratılış fıtratında olan bireylerin hayatlarını isteseler de dizayn edemezler.

Özgürlük benim karakterimdir diyen milli önder Atatürk, çok büyük basiretler ile adeta bu günleri görmüş, büyük bir tarihi yaşamışlık ile adeta 18 asır istibdatlarını yaşamış derebeyleri hegemonyasını görmüş ve Türk milletine sosyal ve bireysel olarak hürriyet içinde hayatın ebrulilerini yaşamaları için her tür baskıcı ve zorba kıstasları, yönergeleri bir tarafa bırakarak özgürlüğün kıymetini bilen insan olarak Türk insanının insanca yaşayacağı ortamın alt yapısını oluşturmuş ilkelerini belirleyerek öngörülerini sıralamış fasit daire içinde bocalayıp kaybedilecek zamanları asgariye indirmiş gerisini insanların hayatlarını dizayn ederken, sosyal hayatında dizayn edilmesini bireylere bırakmıştır.

Hayatın dizaynında başarı sağlamış, kişi ve toplumların varlıkları, başarıyı bir türlü yakalayamamış kişi ve toplumlarca gıpta ile izlenir olmuştur. Ekonomik açıdan kişi başına 80.000-90.000 dolarları yakalamış gelir düzeylerini bireylerin ferdi mutluluk ve özgürlüğüne kanalize ederek hayatın dizayn edilmesini kolaylaştıran idareciler acaba yaratıcı yüce Tanrı tarafından o toplumlara hediye olarakmı gönderilmiş?

Türk toplumu sosyal ve bireysel olarak hayatın dizaynı konusunda Cumhuriyet dönemi boyunca ne kadar başarılı olmuştur? Doğrusu ve kanımca irdeleme konusudur. Umarım renk cümbüşü ve özgürlükler içinde yaşanacak ve bu minval üzere dizayn edilecek bireysel ve sosyal hayat yakındadır.

Bir kez daha özgürlük ve mutluluk adına hayatı, sosyal yaşamı medeni insana yakışır şekilde yaşamı dizayn etme adına;

Yunus söylemi ile:
Gelin tanış olalım,
işi kolay kılalım,
sevelim sevilelim,
bu dünya kimseye kalmaz.

07/06/2015
Mustafa AKTEN

　
　

@**Çengelli İğne** · 07.06.2015, 12:11

Güzel ve anlamlı yazınız için teşekkürler.

Kaleminize,ellerinize,emeklerinize sağlık.

07.06.2015, 11:34	#1
Çevrimdışı @Mustafa Akten Abdülmelik Hankendi Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Mustafa Akten	Hayatı Dizayn Etmek HAYATI DİZAYN ETMEK Yaşam, uzun görünmesine rağmen kısa, insan için öngörülen ömrün yarısı uykuda, uyanık olunduğu sanılırken ayakta uyumaya çalışırken geçen zaman heba! Tesadüfen uyanık olunduğunda kotarılacak çocukluğu aşmış eğitim, iş, aşk, evlilik, üreme, yaşam alanlarını tertemiz ve kirlenmeden, insanlardan sâdir olacak çocuklara bırakma uğraşı, çoğu zaman hayatın siyah beyazlarını görme, hayatın içinde gri, pembe, kırmızı, sarı ve hatta ebruli olduğunun farkına varamama, birileri tarafından insanlara dayatılan renklerin tamamının gösterilmeme çabasına gösterilen direnç ve karşı koyuşların hayatdan çaldığı çok kıymetli zamanlar! Algılanan renk cümbüşü içinde kısa olan hayatın hazzına varılmasının çoğu kez üçüncü kişi ve idareciler tarafından engellenmesi, engellere karşı koyuşlarda boşa geçen yaşanması gereken ebruli dolu kayıp zamanlar, bu uğraş içinde çoğu kez ve daima (istisnalar hariç) dizayn edilemeyen hayat! 　 Dizayn edilemeyen hayatın menfilerinin insana gülmeyi unutturduğu, komediler karşısında dahi ancak müstehzi ve zoraki gülücüklerin atılması, alışılagelmiş kanıksanmış ve toplumlar içinde çok görülen insan manzaralarından biridir. Sevmek sevilmek, her güzelliği aşk tutkusu ile karşılamak, yaşanacak hazların tümünün mutluluk denilen endorfin çokluğuna dönüşmesi insan özünde ve yaratılış fıtratında vardır. Aşk ve mutluluk üzerine şiirler yazan şairler, insanları yaşadıkları ve dizayn edilemeyen hayatın menfilerinden kısa aralıklarla alıkoyar, beden, beyin, ve ruh; güzellikleri görmek renk cümbüşünü yaşamak üzere geniş ufuklara yelken açar.. Kim bilir belki aranan huzur, yaşanmayan güzellikler açılan afaki ufuklar içinde yaşanmaya çalışılır. Siyasi idareciler ve toplum mühendisleri sosyal hayatın dizayn edilmesini koydukları ilkeler, kıstaslar ve yönergeler hatta zecri ve zorlayıcı tedbirlerle fasit daire içinde kalınması kuralı ile başarabilirler, despotizim ile toplumlara hükmediyor gibi görünmelere rağmen, benliklerinde ve ruhlarında fırtınalar kopan, özgürlük yaratılış fıtratında olan bireylerin hayatlarını isteseler de dizayn edemezler. Özgürlük benim karakterimdir diyen milli önder Atatürk, çok büyük basiretler ile adeta bu günleri görmüş, büyük bir tarihi yaşamışlık ile adeta 18 asır istibdatlarını yaşamış derebeyleri hegemonyasını görmüş ve Türk milletine sosyal ve bireysel olarak hürriyet içinde hayatın ebrulilerini yaşamaları için her tür baskıcı ve zorba kıstasları, yönergeleri bir tarafa bırakarak özgürlüğün kıymetini bilen insan olarak Türk insanının insanca yaşayacağı ortamın alt yapısını oluşturmuş ilkelerini belirleyerek öngörülerini sıralamış fasit daire içinde bocalayıp kaybedilecek zamanları asgariye indirmiş gerisini insanların hayatlarını dizayn ederken, sosyal hayatında dizayn edilmesini bireylere bırakmıştır. Hayatın dizaynında başarı sağlamış, kişi ve toplumların varlıkları, başarıyı bir türlü yakalayamamış kişi ve toplumlarca gıpta ile izlenir olmuştur. Ekonomik açıdan kişi başına 80.000-90.000 dolarları yakalamış gelir düzeylerini bireylerin ferdi mutluluk ve özgürlüğüne kanalize ederek hayatın dizayn edilmesini kolaylaştıran idareciler acaba yaratıcı yüce Tanrı tarafından o toplumlara hediye olarakmı gönderilmiş? Türk toplumu sosyal ve bireysel olarak hayatın dizaynı konusunda Cumhuriyet dönemi boyunca ne kadar başarılı olmuştur? Doğrusu ve kanımca irdeleme konusudur. Umarım renk cümbüşü ve özgürlükler içinde yaşanacak ve bu minval üzere dizayn edilecek bireysel ve sosyal hayat yakındadır. Bir kez daha özgürlük ve mutluluk adına hayatı, sosyal yaşamı medeni insana yakışır şekilde yaşamı dizayn etme adına; Yunus söylemi ile: Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz. 07/06/2015 Mustafa AKTEN 　　 __________________

07.06.2015, 12:11	#2
Çevrimdışı @Çengelli İğne «... Beklenen Şarkı ...» Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Çengelli İğne	Cevap: Hayatı dizayn etmek Güzel ve anlamlı yazınız için teşekkürler. Kaleminize,ellerinize,emeklerinize sağlık.

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)