18.07.2015, 16:59
|
#1
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Verilen Mesajlar ve Sonrası
VERİLEN MESAJLAR VE SONRASI
Koalisyon kurulması üzerine verilen başlama stardı ile ortaya çıkan durum! Ve partilerin 7 Haziran öncesi deklare ettikleri, miting alanlarında hesap sorma adına söyledikleri ve vatandaşa vaat ettikleri daha dün gibi kulaklarda çınlayan, belleklerde yazılı olarak duran söylemler..
Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan % 50 üzerindeki vatandaş! Cumhuriyet’ten yana tavır koyuyor.. Cumhuriyet ilkeleri ve kazanımlarından yana taraf oluyor.. Yeri zamanı geldiğinde bu taraf oluşunu oyları ile sandığa yansıtmaya çalışıyor ve fakat ülkemizde var olan çarpık seçim sistemi, % 10 Baraj, taraf olunan tavrın temsilini parlamentoya yansıtmıyor. Parlamento yapısı çarpık sistemden kaynaklanan yapı ile çarpık anlayışlı, Cumhuriyet ve ilkeleri karşıtı partileri ve onun çarpık zihniyetli vekillerini parlamentoya taşıyor, bu vekiller içinden oluşan Hükümetleri oluşturuyor.. Yetmiyor bu çarpıklık Cumhurbaşkanı seçiyor..
Cumhuriyet sevdalısı olanların aşina olduğu ve aşık olduğu demokrasi, tüm idari rejimler içinde bazı mahsurlarına rağmen ulus egemenliği, çağdaşlık, hürriyet, hür basın, hür düşünce, mal, can emniyeti adına en tercih sebebi olan bir idari sistem.. Bu sistem içinde çok partili hayat, derneklerin STK’larının olduğu, hür basının olduğu demokratik toplum kuruluşları vaz geçilmezler.
Demokrasilerde kısa ömürlü hükümetler idari, sosyal ve siyasal açıdan istikrar adına çok makbul görülmezler. Bazı hükümetler istikrar sağlamak üzere hükümet olurlar, varlıkları düşünceleri, statüko dedikleri devletin ve milletin kuruluş esası ve ilkelerine karşıt oluşları, iş eylem ve uygulamalarında fark edilen yıkıcı bölücü davranışları ile uzun ömürlüde olsalar bizatihi istikrarsızlığın ta kendisi olduğu kabul edilerek makbul görülmezler. Tıpkı AKP hükümetleri gibi!
Koalisyon adaylarından birinin başkanı 17/25 Aralık olaylarının soruşturulmasını, çok tartışmalı bir Cumhurbaşkanın tartışılmasını, israfın, yolsuzluğun, rüşvetin, devlet imkanlarının ranta dönüştürülerek yandaşlara paylaştırılmasını görüşme konusu yapmayız diyorsa ve en yakınımız dahi hırsızlık yapsa kolunu keseriz diyorsa orda samimiyetsizlik, ahlaksızlığa çanak tutan davranışlar var demektir. Ahlak derken şüphesiz bireysel, toplumsal, idari, siyasi ahlak akla gelmelidir. Genel ahlak kurallarının belki yasalarda yazılısı olmayabilir ama sağlıklı siyasetin ahlaklı siyasetçiler tarafından yapılacağını sanırım bilmeyen yoktur.
Suç işleme özgürlüğü gibi ucube bir anlayışın ve söylemin arkasına sığınıp genel ahlakı dışlayan, kendine göre toplumun tiksinti ile bakacağı kurallar manzumesi ile ahlak dizayn ederek siyaset yapanlar zaten genel ahlaksızlığın kapısını aralamış ahlaksızlığı kendilerine dustur edinmişlerdir. Bu ekolün temsilcisi AKP'dir. Bu parti ile koalisyon yapacak tüm partiler ahlaki söylemlerini ve halka vaat ettiklerini yeniden gözden geçirmek zorundadırlar.
Bir koalisyon adayının başkan yardımcısı AKP-CHP görüşmelerini tasvir ederken çok sıcak, seviyeli, nezaket içinde geçen görüşme oldu demiştir.Görüşmenin ardından Bayram Arifesinde, parti olarak olası koalisyon halinde olmazsa olmazları olacak 14 maddelik ilkelerini sıralarken ve hiçbir şey 7 Haziran öncesi gibi olmayacak derken, acaba hangi esaslar üzerine uzun ömürlü bir koalisyon hükümeti kurulacak? Hariçten gazel okumayı seven Cumhurbaşkanı hangi esaslar dâhilinde disipline edilecek? Yaptığı israf harcamalar hangi esaslar dâhilinde kesilecek? Ve çok söylenen anayasaya çizgisine çekme esasları nasıl yapılacak? Devletin tüm idaresini eline geçirmiş tek adam hüviyeti nasıl izale edilip etkisizleştirilecek ve silinecektir?
Söylem ve eylemde tezatlar içinde olanlar, 7 Haziran öncesinin tüm olumsuzlarını yaratıp istikrarsızlığa neden olanlarla neyin hesabı görecek? Hangi hukuk üstünlüğü sağlanacak? Hangi zararlı kadrolar ve devlet katmanlarına yerleştirilmiş militan mahiyetindeki elamanlar nasıl tasviye edilecektir? 7 Haziran öncesinin özgürlük, barış, hukuk, özgür basınının yok edici şüphelileri ile, yolsuzluğun, yasakların, yoksulluğun devamını öngören, milletin AK cağız diyen müteahhit anlayışının şüphelisi olan AKP ile koalisyon yapıldığında hangi helalleşme olacaktır? AKP ile Koalisyon adayları siyasi ahlak adına bunları iyi düşünmek zorundadır.
18.07.2015
Mustafa AKTEN
|
|
|