Fiili ve Cebri Başkanlık

@**Mustafa Akten** · 15.08.2015, 14:48

FİİLİ VE CEBRİ BAŞKANLIK

AKP’ nin Cumhurbaşkanı imam Erdoğan, bir Cami açılışı için gittiği Rize'de yaptığı konuşmada; “İster kabul edilsin, isterse edilmesin; Türkiye’nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir” diyerek aslında kendinin istediği bir olguyu fiilen dayatmıştır. İster kabul edilsin ister edilmesin fikri, bir ceberrutluğun bir kanun tanımazlığın ifadesi ve belirtisidir.

Biraz daha açarak ve beyanından hareketle Erdoğan’ın : “Rize’den şunu söylemek istiyorum! Güya Atatürk vari; Beyler, Türkiye 10 Ağustos 2014 tarihinde, milletin doğrudan cumhurbaşkanını seçmesiyle yeni bir döneme girmiştir. Artık ülkede sembolik değil, fiili gücü olan bir cumhurbaşkanı= başkan var. Cumhurbaşkanı, elbette yetkileri çerçevesinde, ama doğrudan millete karşı sorumlu olarak görevini yürütmek durumundadır. Doğrudan millete karşı derken anayasa, yasalar vız gelir tırıs gider demektir. İster kabul edilsin, ister edilmesin; Türkiye’nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken, bu fiili durumun hukuki çerçevesini anayasaya uydurmaktır.

"Yani; kendileri anayasaya uymayacak, anayasa ona uyacaktır."

(Yani; ben fiilen başkan olduğuma göre bunun şeklen sürmesi değil, yasal prosedür ile resmi hale getirilmesi uygundur, ben istediğim için böyle olmalıdır diyor..)

7 Haziran 2015 seçim sonuçlarını okuyarak, halk bize başkanlığa geçme vizesi vermediğinden bu düşünce rafa kalkmıştır diyenlerin başında kendisi ve sözcüleri gelmektedir. 7 haziran seçimleri münasebetiyle tıpkı AKP'nin başında olan birisi gibi, Cumhurbaşkanlığı makamında oturduğunu unutarak, tarafsız olacağına dair ettiği namus ve şeref sözünü unutarak propağanda gezileri yapmış, bu gezilerin bedelini maddi manevi halka ödetmiştir.

Çok öğündüğü % 52 oy, 8 Haziranda 2015 seçim sonuçları ile % 41 e inmiştir. Halk size ne başkanlığa geçişe nede siyaseten tek başınıza hükümet etmenize izin vermiştir. E hani siz millet iradesinden söz edip halk ne derse o olur diyordunuz! Şimdi ne olmuştur da hem yetki gaspı yaparak müstafi hükümetle olmaz türlü atamalar yapıyor, müflisin mal kaçırdığı gibi yasal ve anayasal olmayan uygulamaları yapıyorsunuz! Hemde başkanlık fikrini raflardan geri indiriyorsunuz. Sanıyormusunuz ki, tekrar seçimde halk size % 52 oy verip devam edin diyecek.. Asla böyle bir şey olmayacak Tekrar seçime gittiğinizde meydanlarda halka bunlar anlatılmayacak mı? Oylarınız % 35 e düşerek yeniden kürkçü dükkanına dönmeyecekmisiniz? kaçak kara saraydan refüze edilmiş şekilde indirilmeyecek misiniz?

Beyanlarda bulunurken, halkı aptal yerine koymaktan vazgeçin, bu ülkede sizlere oy vermiş düşüncesizler kadar oy vermeyen yurtsever düşünce sahibi insanların olduğunu unutmayın!

15.08.2015
Mustafa AKTEN

15.08.2015, 14:48	#1
Çevrimdışı @Mustafa Akten Abdülmelik Hankendi Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Mustafa Akten	Fiili ve Cebri Başkanlık FİİLİ VE CEBRİ BAŞKANLIK AKP’ nin Cumhurbaşkanı imam Erdoğan, bir Cami açılışı için gittiği Rize'de yaptığı konuşmada; “İster kabul edilsin, isterse edilmesin; Türkiye’nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir” diyerek aslında kendinin istediği bir olguyu fiilen dayatmıştır. İster kabul edilsin ister edilmesin fikri, bir ceberrutluğun bir kanun tanımazlığın ifadesi ve belirtisidir. Biraz daha açarak ve beyanından hareketle Erdoğan’ın : “Rize’den şunu söylemek istiyorum! Güya Atatürk vari; Beyler, Türkiye 10 Ağustos 2014 tarihinde, milletin doğrudan cumhurbaşkanını seçmesiyle yeni bir döneme girmiştir. *Artık ülkede sembolik değil, fiili gücü olan bir cumhurbaşkanı= başkan var.* Cumhurbaşkanı, elbette yetkileri çerçevesinde, ama doğrudan millete karşı sorumlu olarak görevini yürütmek durumundadır. Doğrudan millete karşı derken anayasa, yasalar vız gelir tırıs gider demektir. *İster kabul edilsin, ister edilmesin;* Türkiye’nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken, bu fiili durumun hukuki çerçevesini anayasaya uydurmaktır. "Yani; kendileri anayasaya uymayacak, anayasa ona uyacaktır." (Yani; ben fiilen başkan olduğuma göre bunun şeklen sürmesi değil, yasal prosedür ile resmi hale getirilmesi uygundur, ben istediğim için böyle olmalıdır diyor..) 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarını okuyarak, halk bize başkanlığa geçme vizesi vermediğinden bu düşünce rafa kalkmıştır diyenlerin başında kendisi ve sözcüleri gelmektedir. 7 haziran seçimleri münasebetiyle tıpkı AKP'nin başında olan birisi gibi, Cumhurbaşkanlığı makamında oturduğunu unutarak, tarafsız olacağına dair ettiği namus ve şeref sözünü unutarak propağanda gezileri yapmış, bu gezilerin bedelini maddi manevi halka ödetmiştir. Çok öğündüğü % 52 oy, 8 Haziranda 2015 seçim sonuçları ile % 41 e inmiştir. Halk size ne başkanlığa geçişe nede siyaseten tek başınıza hükümet etmenize izin vermiştir. E hani siz millet iradesinden söz edip halk ne derse o olur diyordunuz! Şimdi ne olmuştur da hem yetki gaspı yaparak müstafi hükümetle olmaz türlü atamalar yapıyor, müflisin mal kaçırdığı gibi yasal ve anayasal olmayan uygulamaları yapıyorsunuz! Hemde başkanlık fikrini raflardan geri indiriyorsunuz. Sanıyormusunuz ki, tekrar seçimde halk size % 52 oy verip devam edin diyecek.. Asla böyle bir şey olmayacak Tekrar seçime gittiğinizde meydanlarda halka bunlar anlatılmayacak mı? Oylarınız % 35 e düşerek yeniden kürkçü dükkanına dönmeyecekmisiniz? kaçak kara saraydan refüze edilmiş şekilde indirilmeyecek misiniz? *Beyanlarda bulunurken, halkı aptal yerine koymaktan vazgeçin, bu ülkede sizlere oy vermiş düşüncesizler kadar oy vermeyen yurtsever düşünce sahibi insanların olduğunu unutmayın!* 15.08.2015 Mustafa AKTEN __________________

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)