Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Terk Edilme - Dışlanma Korkusu
18.10.2015
Terk Edilme Dışlanma Korkusu
Siyasi, idari, mali, ve sosyal başlıklarda kazandıkları güç, şan, şöhreti kaybetme korkusu içlerine işledikçe; yalanla, iftirayla, hakaretle, küfürle, tehditle, farklı düşünenleri, muhalif olanları, hoşlarına gitmeyen yazılar yazanları, bunları bünyelerinde çalıştıran basın kuruluşlarını ber taraf etmeye çalışmak, siyasi sayıları, kadroları dahil, kazandıklarının çoğunun hak edilmeyen şekilde kazanılmış olması, haksız kazandıklarını muhafaza etmeye çalışırken, ayıplarını kusurlarını örtmeye ve bastırmaya ilişkin yaptıkları, idari açıdan sergiledikleri faşizan uygulamalar, aslında diktatorya hevesinde olanların tümünde vardı. Şimdilerde öykünenlerin hepsinde var bu nedenle; güç ve sahip oldukları imkanı kaybetme korkusu ile daima devlet güçlerini ve çıkarcı yandaşlarınıda yanlarına alarak akıl almaz uygulamalar sergiledikleri görülüyor..
Güç ve sahip olduklarını kaybetme korkularının yaşanmasına vesile olan olaylar vuku bulmaya başlamışsa, zaten fıtratları itibarı ile hem kibirli hem korkak olanların bedenlerinde ve ruhi durumlarında depresyon, kızgınlık, öfke, suçluluk duygusunu içinden atamama, hesap verme korkusu, çaresiz kaldığında pasiflik, pasifliğin verdiği ürkeklik ve korku ile etrafına yığdığı koruma ordusu, yağdanlık misali her halini alkışlayan, bravo ne güzel yaptınız diyen ve yiyici takımından oluşan alkışçı şaklabanlar görülür, ve padişahın soytarısı gibi eğlendiren, bozulmuş maneviyati ve ruh halini düzeltmeye çalışan sözüm ona akıldaneler görülür... Ülkemizde görülüyor da.
Son yaşadığımız 7 Haziran seçimleri sonucu ortaya çıkan tablo ile yukarıda ifade etmeye çalıştığımız haleti ruhiyesi alt üst olmuş idarecilerin, idari, sosyal, siyasal, diplomasi ve ekonomik açıdan Türkiye'ye verdikleri zararlar akli selim olanların ve Türkiye gidişatını takip edenlerin belleklerindedir.
Görülen ve yığınla eleştiri alan uygulamalar, söylem, hal ve haraketler, sebep oldukları can ve mal kayıpları, her gün evlere düşen evlat, eş, baba, kardeş, bacı, akraba kayıplarının verdiği feryad-ı fiğanlar, kibirli, kendini beğenmiş, tepeden bakmalar ile acılı bu insanlara dahi hakaret etmekten çekinmeyen, sahip oldukları gücün, siyasi ve mali, ikbal ve çıkarların ellerinden uçacağı korkusu ve endişesinden kaynaklanan tezahürleridir. Vatandaşa yapılan hakaretlerin temelinde bu korkular yatmaktadır.. Eyyy diye başlayan babalanmaların efelenmelerin sebebi budur. "Kaybetme ve dışlanma korkusu".
Mustafa AKTEN
|