Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Bidat
Sürekli şikayet ettiğimiz konuların başında bazı kişi, gurup, veya adına tarikat cemaat denilen odaklarca, İslam anlayışına göre din olarak kabul edilmeyen ancak önemli sayılan ritüellerin dinin farzı veya sünneti gibi dayatılması, önerilmesi, kabul görmesi için adına vaaz denilen telkin edici konuşmalar, yanlış ve asıl din kurallarına zarar verici hareketlerin ve uygulamaların içine girilmesini dindarlık değil, dincilik olarak görmemiz gerekir zaten böylede yapıyoruz..
İslam terminolojisinde Bid’at denilen anlam itibarı ile sonradan çıkarılan, asıl olana eklenen veya asıl yerine konulan, âdet olan hatta ibadet kuralları içine yerleştirilen günümüzde hurafe olarak bilinen uydurma ulamalardır.
Toplum içinde "Âdet, Gelenek, ve Görenek" içine yerleştirilmiş, sevap beklemeden dünya menfeati ve çıkarları gözetilerek, bir çıkarın sağlanmasına yönelik ve göstermelik olarak sanki dinin gereği ve emri imiş gibi yapılan uygulamalar! Bu uygulamaların büyük bölümü yapılış itibarı ile İslam'a aykırı olduğundan hem günah hem caiz ve geçerli olmayan uygulamalar olarak görülmektedir.
İslam terminolojisi, uygulanan ve yapılan Âdet gelenek ve göreneklerde olan bazı uygulama ve ulamalar şayet bir niyeti, bir ibadeti, bir din kuralını bozmuyorsa, İslam kendi kurallarına aykırı ve yasak şeylerden var saymıyorsa terminoloji bunu günah olarak görmüyor yapılmasında uygulanmasında bir sakınca ve sıkıntı saymıyor.. Örneğin; Muazzez Peygamberin papaz ayakkabısı ve Rum cübbesi giymesi gibi, fenni buluşların gereğine uymak gibi.."İlim Çin'de de olsa alın!" ve bir cümle ile tamlama; fen ve sanat müminin kaybettiği malıdır. Nerede bulursanız alınız sizindir gibi!
İslam terminolojisi; İbadette bid’at'ı, şöyle tarif ediyor: dinimizde, sonradan meydana çıkarılan, uydurulan inanışlara, sözlere, işlere, şekillere ve âdetlere BİDAT denir diyor... İbadetlere bid’at karıştırmak büyük günahtır. Bid’ati sünnet diye işlemek haramdır. Bunların hepsini din diye, ibadet diye uydurmak haramdır dinden çıkmadır, dinin önem verdiği ve yapılmasında sakınca görmediği günahtan sayılmayanların yapılmasını haram olan bidat'tan ayırmak gerekir diyor...
Bidat'lerin bazıları küfür, bazıları büyük günah olarak terminolojide vaaz edilmektedir. İslam terminolojisi (Her bid’at bir sapıklıktır) diyor.. İşte bizim çokça eleştiri konusu yaptığımız dincilerin, dini siyasete, ticarete, çıkarlara alet edip dünyevi rant ve çıkar peşinde koşanların nasıl günahlar içine girdiklerini anlamak görmek gerekir..
İslam öğretilerine göre İslam dininde Azizlik, Ruhbanlık yoktur, kişileri kutsamak, mezarlarını yatır ve türbe yapmak, Aziz kılınanlardan yardım dilemek en büyük günahlardan sayılmaktadır.. Bidat'tır.
Bidat olarak görülen uygulamalardan bazı örnekler:
*Rabıta= Bir şeyhe mürit olmak, şeyhi ölmüşte olsa onu ruhani ve aziz kılmak ve yardım dilemek..
*Boncukla tespih= Peygamber zamanında olmayan sünnet ve farzdan sayılmayan bir uygulama..
*Çilehane ve/ya inziva= Dünya yaşamının gerektirdiği beslenme ve hazlardan vazgeçerek el ayak çekerek yaşanması..
*Kabir üzerine bina yapma=Türbe ve yatır amaçlı (bina)
*Mezhep ve tarikat taasubu=İslam temel öğretilerini tevil yöntemi ile saptırma, İslam öğretilerinde olmayanların din yerine konulması..Tevhit ve Takva anlayışının görmezden gelinişi..
*Mevlid=Peygamberi övme adına yapılmış Süleyman Çelebi tarafından yazılmış mersiye, naat..İslam terminolojisinde olmayan bir uygulama!
*Zikir=Tef çalarak oynama, Hu çekerek, bedene zarar vererek yapılan ibadet şekli..
*Kur'an ve Sünete ulama=Bir çok kulaktan dolma adına hurafe denilen uygulamaların Kur'an ve sünnete bağlanması ve yorumlanması..
*Kadına karşı ayrıcalık=Kadını horlama, zulüm, baskı, darp, dayak, işkence, ikincil görme..
*Günah işleme özgürlüğü=İslam terminolojisinde böyle bir özgürlüğün var olmadığı, günah ve sevap olgusu ve gerçeği Kur'an ayetlerinde ve sahici sünnet kabul edilen Peygamberin yaptıklarında görülmediği saptanmıştır. Günümüze has uydurulmuş, çalanların çırpanların, kamu mallarını iç edenlerin, yapılan yolsuzlukları örtbas etmeye çalışanların, hırsıza hırsız demenin suç olduğunu kanunlara yazanların uydurmasından başka bir şey değildir.
13 yıldan beri ağırlıklı olarak ülkemizde siyasetçiler tarafından bidat yapılmakla kalmıyor, hem din hem Kur'an ile aldatmanın doruğa çıkmış hali yapılıyor.. Meydanlarda ellerinde Kürtçe yazılmış Kur'an ile siyasi propağandaların yapıldığı bidat dönemlerinde yaşıyoruz...
Mustafa AKTEN
|