Mağduriyet ve sosyal ilkeler

@**Mustafa Akten** · 18.11.2015, 13:19

MAĞDURİYET VE SOSYAL İLKELER

Sosyal devlet hemen hemen tüm ilkeleri ile bitirildi, yerine sadaka kültürü denilen canı istediği zaman, istediği kadar veren, verildiği kadarı ile yaşanılan bir sistem geldi. Oysa bizim yöremizde söylenen "elden gelen öğün olmaz, olsada zamanında bulunmaz" sözü ne kadar yerinde ve cuk oturmuş bir sözdür. Bu sözden haraketle anayasamızda amir hüküm olan sosyal devlet ilkesi sağlıktan, eğitime, yaşlıdan gençlere her konuda insana yaraşır bir yaşam biçiminin oluşması, oluşumun hiç değilse eşit şekilde halka yansıması, idarede olanlar tarafından eşitliğin ve hakkaniyetin sağlanması, verilebilmesi temel ilkemizdir. Dünya üzerinde gelişmiş olan tüm sosyal devletler sosyal olarak verilmesi gerekenleri en iyi şekilde planlayarak halkına sunmakta, eksiksiz olarak sunulan imkanlar ile kimse mağdur vatandaş durumunda kalmamaktadır.

Türkiye'ye bakıldığında asgari ücret 1300 mü 1500 mü olsun tartışmaları ve siyasi çıkarlar için oy malzemesi olması utanç vericidir.
Halkın büyük bir bölümü sadaka kültürüne bağımlı kılındığından, verilen kömür ve gıda kolisi yardımına bağımlı kalmış, siyaseten oylar böyle alınarak halk mağdur duruma düşürülmüştür.

İşçi memur yetersiz maaş ile çalıştığından alınan maaşların büyük bölümü kira elektrik su, doğalgaz faturasına gitmektedir. Mağduriyet diz boyu!
Emekli dilenmez dilencidir aldığı uç kuruş para Türkiye standartlarında fenni olarak başını sokacağı bir evin aylık kira bedeli bile değildir.

Esnaf siftahsız açıp kapadığı dükanında iki olan çalıştırdığının haftalığını ödeyemez durumda olduğu için çalışanının münavebe yani bir hafta biri bir hafta birini çalıştırır duruma düşürülmüş, peşin vergi katma değer dükkan kirası derken rafta terekte olan sermayeyi yiyerek bitirmiştir.. Türkiye'de 13 yılda milyonlarca küçük esnaf kepenk kapatarak maliyeden çıkış almıştır.

İşçi mağdur, esnaf mağdur, işveren mağdur, memur mağdur, Türkiye mağdurlar ülkesi durumundadır.. Mağdur olmayanlar kim? Ballı kaymaklı ihale alan yandaş müteahhitler, yandaş işverenler 13 yılda paraya ve mala gark edilen sonradan görmüş yeşil sermaye sahibi dinbazlar!

Kadınları söylememe yazmama gerek var mı? Kafalarına sardırılan yarım metre çaput, bedenlerine doladıkları hâki, şimdilerde kapkara güya tesettür ile kapalı gibi görünmelerine rağmen beyinleri dahil dımdızlak çıplak ve mağdur!

18/11/2015
Mustafa AKTEN

18.11.2015, 13:19	#1
Çevrimdışı @Mustafa Akten Abdülmelik Hankendi Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Mustafa Akten	Mağduriyet ve sosyal ilkeler MAĞDURİYET VE SOSYAL İLKELER Sosyal devlet hemen hemen tüm ilkeleri ile bitirildi, yerine sadaka kültürü denilen canı istediği zaman, istediği kadar veren, verildiği kadarı ile yaşanılan bir sistem geldi. Oysa bizim yöremizde söylenen "elden gelen öğün olmaz, olsada zamanında bulunmaz" sözü ne kadar yerinde ve cuk oturmuş bir sözdür. Bu sözden haraketle anayasamızda amir hüküm olan sosyal devlet ilkesi sağlıktan, eğitime, yaşlıdan gençlere her konuda insana yaraşır bir yaşam biçiminin oluşması, oluşumun hiç değilse eşit şekilde halka yansıması, idarede olanlar tarafından eşitliğin ve hakkaniyetin sağlanması, verilebilmesi temel ilkemizdir. Dünya üzerinde gelişmiş olan tüm sosyal devletler sosyal olarak verilmesi gerekenleri en iyi şekilde planlayarak halkına sunmakta, eksiksiz olarak sunulan imkanlar ile kimse mağdur vatandaş durumunda kalmamaktadır. Türkiye'ye bakıldığında asgari ücret 1300 mü 1500 mü olsun tartışmaları ve siyasi çıkarlar için oy malzemesi olması utanç vericidir. Halkın büyük bir bölümü sadaka kültürüne bağımlı kılındığından, verilen kömür ve gıda kolisi yardımına bağımlı kalmış, siyaseten oylar böyle alınarak halk mağdur duruma düşürülmüştür. İşçi memur yetersiz maaş ile çalıştığından alınan maaşların büyük bölümü kira elektrik su, doğalgaz faturasına gitmektedir. Mağduriyet diz boyu! Emekli dilenmez dilencidir aldığı uç kuruş para Türkiye standartlarında fenni olarak başını sokacağı bir evin aylık kira bedeli bile değildir. Esnaf siftahsız açıp kapadığı dükanında iki olan çalıştırdığının haftalığını ödeyemez durumda olduğu için çalışanının münavebe yani bir hafta biri bir hafta birini çalıştırır duruma düşürülmüş, peşin vergi katma değer dükkan kirası derken rafta terekte olan sermayeyi yiyerek bitirmiştir.. Türkiye'de 13 yılda milyonlarca küçük esnaf kepenk kapatarak maliyeden çıkış almıştır. İşçi mağdur, esnaf mağdur, işveren mağdur, memur mağdur, Türkiye mağdurlar ülkesi durumundadır.. Mağdur olmayanlar kim? Ballı kaymaklı ihale alan yandaş müteahhitler, yandaş işverenler 13 yılda paraya ve mala gark edilen sonradan görmüş yeşil sermaye sahibi dinbazlar! Kadınları söylememe yazmama gerek var mı? Kafalarına sardırılan yarım metre çaput, bedenlerine doladıkları hâki, şimdilerde kapkara güya tesettür ile kapalı gibi görünmelerine rağmen beyinleri dahil dımdızlak çıplak ve mağdur! 18/11/2015 Mustafa AKTEN __________________

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)