Tanrı'nın kulları ile diğer kullar

@**Mustafa Akten** · 15.12.2015, 12:03

TANRI'NIN KULLARI İLE DİĞER KULLAR

Semavi dinler inançlarına göre Tanrı kulları Tanrı'ya tabi olur, yağmur nereye yağarsa tarlasını oraya taşıyanlar, her dönemin adamı olmaktan öte, iktidar ve güç sahiplerinin kulu olur ki, kul olmak Osmanlı'da yaygın bir terim idi. Kalyoncu kulluğu vardı, padişah huzurunda referans yaparken kulunuz bendeniz ifadeleri ile kulluk ifade edilirdi. Osmalı'da teba olanlar padişah'ın kulu idi.. Çıkarcılar birilerine kul olmaya pek meraklı olurlardı. Osmanlı gitti, saltanat gitti, Osmanlı'da saraya kul olanların soyundan gelenler cumhuriyet dönemi ile tıpkı dedelerinin yaptığı gibi her gelen iktidara bend oldular, kul oldular, Türkiye'de günümüzde kaçak kara saraya kul oldular.

"Öteden beri bilinir kula kulluk etmek, geleneklerimizde, mensubu olduğumuz İslam dininde namertlik ile, yalakalık ile, insan olmamakla eş değerdedir."

Bazen öyle olur ki, birilerinin kulu olanlarla Tanrı kulları arasında her konuda uçurumlar olur, Tanrı kulları aç ve açıkta kalır, dara düşer, zalimlerin zülmüne uğrar adalet arar bulamaz, derde duçar olur deva arar parası yoktur bulamaz, hayatını idame ettirmek için yok paraya madenlerde can verir, meşakket, eza cefa derken, ölenlerin ki güzel ölüm olur, birilerinin kulu olanların nazarında çekilenlerin, ölümlerin, yaşananların adı fıtrat olur, birilerinin kulu olanların sürdüğü haksız sefanın adı fırsat olur.

Malum 17/25 Aralık geliyor.. Bu tarihler birilerine kul olanların günah işleme özgürlük günü olarak anılacak günlerdir. Günah işlerken günaha keferat ödeme kolay ve hattâ olmadığında, günah işleme artacak, hızını alamayan birilerinin kulları, hem günah işleyecek hemde bu milletin AMK diyecekler. Günümüzde kulluk artık bu şekilde tezahür ediyor..

Birilerinin kulluğunda sürdüğü sefa, cukkaladığı dünyalık ile avunup, rahatı yerindeyken demokrat; zülfü yare dokunulduğunda faşist kesilenlerin işledikleri günahlar, günah işleme özgürlüğü nedeniyle mübah olursa adaletin içinde adaleti sağlayamazlar.

Şimdilerde Türkiye'de teklifler var, artık günahların, işlenen suçların, sıfırlanan paraların, içeride ve dışarıda devletin başını belaya sokan yönetimsel hataların, milletin AMK ların listelerinin her yerde, mahkemeler dahil hiç kimse tarafından afişe edilemeyeceği, adı devlet sırrına çıkacak her türlü herzenin devletin büyüğü, halkın küçüğü olanlar tarafından saklanacağı kanunlar yapılmalı deniyor.. Ne âlâ memleket her türlü herzeyi ye, sonra devlet sırrı de kapat, halk haberdar olmasın! Bu sitemin bir adı olması lazım adınıda siz koyun!

Türkiye’de üç kuruşluk avanta için, aç kaldığında fırından ekmek, baklavacıdan baklava tırtıkları için, ömür boyu hapisten yırtıp 8 sene kefaret ödeyenlerin olduğu ve tu kaka sayıldığı bir gerçek, milyar ve trilyonları, saçı bitmedik yetimlerin hakkının yenmesini, Cumhuriyeti kafir devlet sayıp mallarının talan edilmesini sevap ve mübah sayan, birilerinin kullarının ülkede cirit attığıda bir gerçek!

Bektaşi, bir yemekte kürklü ipekli kaftanlar içindeki Hidiv'in kullarını görünce, kendi hırpani kılığına bakmış, ellerini açarak Tanrı'ya tarizde bulunmuş; bak bak demiş bir Hidiv'in kullarına birde kendi kuluna bak!

Birilerinin kulu olanların sefası, Tanrı kullarının cefası, ne kadar tezat değilmi? Aslında birilerinin kulluğunu sona erdirmek aslında çok kolay! Uyandırma servisinde uyuyanların varlığı ile hâlâ uyumaya devam edenler, çalar saatin işlemeye başlaması ile uyandığında, birilerinin kulluğu kendiliğinden sona erer.. Amma arızalı çalar saati tamir edecekler gerek!

16.12.2015
Mustafa AKTEN

15.12.2015, 12:03	#1
Çevrimdışı @Mustafa Akten Abdülmelik Hankendi Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Mustafa Akten	Tanrı'nın kulları ile diğer kullar TANRI'NIN KULLARI İLE DİĞER KULLAR Semavi dinler inançlarına göre Tanrı kulları Tanrı'ya tabi olur, yağmur nereye yağarsa tarlasını oraya taşıyanlar, her dönemin adamı olmaktan öte, iktidar ve güç sahiplerinin kulu olur ki, kul olmak Osmanlı'da yaygın bir terim idi. Kalyoncu kulluğu vardı, padişah huzurunda referans yaparken kulunuz bendeniz ifadeleri ile kulluk ifade edilirdi. Osmalı'da teba olanlar padişah'ın kulu idi.. Çıkarcılar birilerine kul olmaya pek meraklı olurlardı. Osmanlı gitti, saltanat gitti, Osmanlı'da saraya kul olanların soyundan gelenler cumhuriyet dönemi ile tıpkı dedelerinin yaptığı gibi her gelen iktidara bend oldular, kul oldular, Türkiye'de günümüzde kaçak kara saraya kul oldular. "Öteden beri bilinir kula kulluk etmek, geleneklerimizde, mensubu olduğumuz İslam dininde namertlik ile, yalakalık ile, insan olmamakla eş değerdedir." Bazen öyle olur ki, birilerinin kulu olanlarla Tanrı kulları arasında her konuda uçurumlar olur, Tanrı kulları aç ve açıkta kalır, dara düşer, zalimlerin zülmüne uğrar adalet arar bulamaz, derde duçar olur deva arar parası yoktur bulamaz, hayatını idame ettirmek için yok paraya madenlerde can verir, meşakket, eza cefa derken, ölenlerin ki güzel ölüm olur, birilerinin kulu olanların nazarında çekilenlerin, ölümlerin, yaşananların adı fıtrat olur, birilerinin kulu olanların sürdüğü haksız sefanın adı fırsat olur. Malum 17/25 Aralık geliyor.. Bu tarihler birilerine kul olanların günah işleme özgürlük günü olarak anılacak günlerdir. Günah işlerken günaha keferat ödeme kolay ve hattâ olmadığında, günah işleme artacak, hızını alamayan birilerinin kulları, hem günah işleyecek hemde bu milletin AMK diyecekler. Günümüzde kulluk artık bu şekilde tezahür ediyor.. Birilerinin kulluğunda sürdüğü sefa, cukkaladığı dünyalık ile avunup, rahatı yerindeyken demokrat; zülfü yare dokunulduğunda faşist kesilenlerin işledikleri günahlar, günah işleme özgürlüğü nedeniyle mübah olursa adaletin içinde adaleti sağlayamazlar. Şimdilerde Türkiye'de teklifler var, artık günahların, işlenen suçların, sıfırlanan paraların, içeride ve dışarıda devletin başını belaya sokan yönetimsel hataların, milletin AMK ların listelerinin her yerde, mahkemeler dahil hiç kimse tarafından afişe edilemeyeceği, adı devlet sırrına çıkacak her türlü herzenin devletin büyüğü, halkın küçüğü olanlar tarafından saklanacağı kanunlar yapılmalı deniyor.. Ne âlâ memleket her türlü herzeyi ye, sonra devlet sırrı de kapat, halk haberdar olmasın! Bu sitemin bir adı olması lazım adınıda siz koyun! Türkiye’de üç kuruşluk avanta için, aç kaldığında fırından ekmek, baklavacıdan baklava tırtıkları için, ömür boyu hapisten yırtıp 8 sene kefaret ödeyenlerin olduğu ve tu kaka sayıldığı bir gerçek, milyar ve trilyonları, saçı bitmedik yetimlerin hakkının yenmesini, Cumhuriyeti kafir devlet sayıp mallarının talan edilmesini sevap ve mübah sayan, birilerinin kullarının ülkede cirit attığıda bir gerçek! Bektaşi, bir yemekte kürklü ipekli kaftanlar içindeki Hidiv'in kullarını görünce, kendi hırpani kılığına bakmış, ellerini açarak Tanrı'ya tarizde bulunmuş; bak bak demiş bir Hidiv'in kullarına birde kendi kuluna bak! Birilerinin kulu olanların sefası, Tanrı kullarının cefası, ne kadar tezat değilmi? Aslında birilerinin kulluğunu sona erdirmek aslında çok kolay! Uyandırma servisinde uyuyanların varlığı ile hâlâ uyumaya devam edenler, çalar saatin işlemeye başlaması ile uyandığında, birilerinin kulluğu kendiliğinden sona erer.. Amma arızalı çalar saati tamir edecekler gerek! 16.12.2015 Mustafa AKTEN __________________

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)