Uyumsuzluk

[@Mustafa Akten]

UYUMSUZLUK

Ülkelerin yöneticileri kendi içinde yurttaşları ile uyum içinde değilse, yöneten ve yönetilenler milli çıkarlar adına aynı kulvarda değillerse, o ülkenin milli ilkelerinde, kuruluş felsefesi ilkelerinde asgari müştereklerde birleşme olmuyorsa Türkiye'de olduğu gibi sorun ve sorunlar var demektir. Sorunlar çözülemiyorsa, yumak haline gelmiş ise ülke sizin ise, kiracı olmadığınızdan çıkıp kurtulmayı yeğleyemez, mal sahibi olduğunuzdan satıp kurtulmayı yeğleyemezsiniz! Yurdunu terk etme lüksü her yurtseverin harcı değildir. İşte 14 yıldır Türkiye böyledir! Satılacak mal değil ki uluslararası pazarda sermayesinden aşağı satıp kurtulasınız.


Türkiye'deki uyumsuzluk milletimiz içinde bölünmeleri bıçakla keser gibi öyle parçalara ayırmış ki, sanırsınız kurtuluş savaşında itilaf devletleri elbirliği ile Türkiye'yi haklamaya çalışıyor.. Hayır! Sayısı onları bulan itilaf devletlerinin yapamadığı düşmanlığı, bölünmüşlüğü halkın yanılgı oyları ile gelen ve meşruiyetini bin kez yitirmiş olan bir hükümet ve idarecilerinin tümünün yaptığı bir parti olan AKP 14 yıldır bölünmeye öyle çanak tutmuştur ki! 1950-1960 yılları arasında yaşayarak gördüğümüz vatan cepheleri, günümüzde yerini içinde çocuk tecavüzlerinin yaşandığı dinci vakıflara, adı tarikat, cemaat, şeyh, derviş, mürit, Kürt, Türk, Arap bölünmüşlüğü ise adeta kefere düşmanlığına dönmüş, dünün mücahitleri bu gün müteahhit olmaktadır. İflah olurmuyuz bilmem ama, her konuda iflas ettiğimiz kesindir..

Ülkeyi müşterek sahibi olduğumuz bir şirket varsayalım.. Bu şirketin iflas"dan kurtulması ancak yönetim kurullarında görev alan kötü niyetli ve şirkete her konuda zarar veren yöneticilerin değiştirilmesi ile mümkündür. Artık bir daha şirket yönetimlerinde düşünceleri ve varlıkları ile bir daha görev almamak kaydıyla diskalifiye edilmesi ile mümkündür. Bunun için şirket ortaklarının genel kurullarda yönetimi seçerken uyanık olmaları ve kan uykusundan uyanmış olmaları gerekmektedir. Nerde!!

“TÜRK ÖVÜN ÇALIŞ GÜVEN” sözü Atatürk’e aittir. Bu sözün ihtiva ettiği anlam ile ne kadar insanımız iç içedir? Çalışmak istiyoruz. muasır medeniyet seviyesine çıkmak istiyoruz ama kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz misali lanet olası irtica ve onun yandaşı günümüz idarecileri eteklerimize asılmış bizi rahat bırakmıyor....

Burnumuz boktan başımız beladan kurtulmuyor..
Aslında artık Türkiye'nin gündemi imam Tayyip hazretlerini meşruiyetini yitirerek oturduğu o kutsal makamdan indirmek olmalı ama ne yurtsever oluşumlarda neden muhalif partilerde bu konuda tık yok!


25.3.2016
Mustafa AKTEN

[@Mustafa Akten]

ARİSTO'YA CEVAP

"Mustafa Akten abi yazınca acayip de düşündürücü yazıyor.

Yani benim gibi ''işte bu iş böyledir; Nokta!... Tartışma bitmiştir, dağılabilirsiniz'' biçiminde yazmıyor... "


Sn. Aristo,
Eğer teslimiyetçi fikirler içinde olup, kaderciliği yeğleyenler gibi, ne yapalım başa gelen çekilir diyerek yazı ve yorumlara, paylaşımlara ara verip fikir üretiminden yoksun insanların yaptığı gibi hareket edersek, bizim yurtseverliğimiz ve savunduğumuz, toplumun ezici çoğunluğu tarafından doğru kabul edilen değer yargıları nerede kalır?

Acizane ben kendini klavye kahramanı görenlerden değilim. Hem klavye başında hem hayatın içinde bire bir sizler gibi halkın ve yaşamın içindeyim. Sizinle bir çok yazı yorumlarınız irdelendiğinde zaten çok az konularda ayrı, genelde bir çok konuda fikir birliği içinde olmaktan çok memnunum.. Sizin gibi katılımcı üretken bir forumdaşım olmasından ayrıca sevinçliyim.

Değerli yorumlarınız ve yazılarıma katkılarınız için sevgi ve saygılarımı sunarım.
Haddim olmayarak ne olurdu, şu aşağıda bir düşünür tarafından değerlendirilmiş, Japon yaşamından 10 adet değeri, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaşamının değer biçimi olarak alsaydı. Sanırım medeniyet, insana ve insanın kendine olan saygısı nerelere varırdı. Sanırım Japon mucize yaşamının förmül anahtarı işte bu 10 adet değerli tespit'


1. AĞIRBAŞLILIK Hiçbir dövünme ya da aşırı hareketlerle ızdırap ifade etme görüntüsü yok. Üzüntünün kendisi yüceltildi.

2. ONUR su ve yiyecek kuyruklarındaki disiplin. Hiçbir kaba söz ya da sert el kol hareketi yok. Sakinlikleri takdire ve övgüye değer.

3. YETENEK örneğin, inanılmaz mimarlar. Binalar sallandı ama yıkılmadı.

4. ERDEM (Bencil olmama) İnsanlar sadece o anda ihtiyaçları olan şeyleri satın aldılar, herkes bir şeyler alabilsin diye.

5. DÜZEN Hiçbir dükkanda yağmalama yok. Yollarda korna çalmak, sollamak yok. Sadece anlayışlı tavırlar.

6. FEDAKARLIK Elli çalışan deniz suyu pompalamak için nükleer reaktörlerin içinde kaldı. Bunların yaptıklarının karşılığı nasıl ödenebilir?

7. DUYARLILIK Lokantalar fiyatlarında indirim yaptı. Korunmayan bir bankamatiğe hiç kimse saldırmadı. Güçlüler zayıflara baktı.

8. EĞİTİM Yaşlılar ve çocuklar dahil herkes ne yapacağını tam olarak biliyordu. Aynen de yaptılar.

9. MEDYA Bültenlerde kendilerini mükemmel bir şekilde dizginlediler. Aptalca konuşan muhabirler/spikerler yoktu. Sadece sakin bir şekilde yapılan habercilik. En önemlisi de, DURUMDAN FAYDALANARAK KOLAY YOLDAN KENDİNE PAY ÇIKARMAYA ÇALIŞAN POLİTİKACILAR YOKTU.

10. VİCDAN Bir mağazada elektrikler kesildiğinde, insanlar aldıkları şeyleri tekrar raflarına koydular ve sessiz bir şekilde çıktılar. Ülkeleri dev bir afete uğramış durumdaki Japon vatandaşlarından dünyanın alacağı çok dersler var.