Anne Baba Çocuklar ve Ülke İdaresi

[@Mustafa Akten]

ANNE BABA ÇOCUKLAR VE ÜLKE İDARESİ

Her çocuk için anne ve baba, yaşamın ileri evrelerinde onlara her konuda bir rol model, hemde diğer anne ve babalardan nazarlarında farklı olarak nitelenirler. Aslında tüm anne ve babaların sorumluluk sahibi olanlarında, çocuklarına karşı farklı değildirler ama, çocuklar benim annem bir tane, benim babam bir tane diyecek kadar seçici ve özellikler yükleyici anlayış içinde olurlar.. Çocuklar genel manada bu anlayış ve sezgi içinde olurken, insan dışındaki tüm canlılar yavrularını her konuda koruma altına alırken, insan denilen canlı diğer canlılardan geri kalır mı? Yavrusunu nasıl koruduğunu, nasıl sarıp sarmalayıp, ısıttığını, yemeyip yedirdiğini, giymeyip giydirdiğini bilmeyen varmı dır?

Çocuk edinirken insan için amaç, sadece soyunun devamı gayesi değildir. Kendi canından kendi kanından olan bir yavruyu sevip koklamak, onu yetirip büyütüp mürüvvet dedikleri bir kıvançı, bir sevinci yaşamaktır.

İşte sorumluluğunun bilincinde olup çocuklarının dünyaya gelmesine vesile olan ana ve babalar, çocukların doyması, ısınması barınması için hayatlarını ortaya koyarak ve çocuklarını çok değerli kılarak benim oğlum bir tane benim kızım bir tane özellikleri yükleyerek diğer çocuklardan farklı kılarlar.. Bu ana baba ve çocuklar üzerine olan girişi biraz uzun tuttum gerekçesi aşağıda:

Tıp dilinde pedefoli olarak tanımlanan, sosyal manyak olarak nitelenen, psikopat var sayılan tedavi görmesi gereken ruh hastalarının ne gariptir ki fizyonomileride sevimsiz ve itici olur. Zarar verdikleri kesim ayrım yapmaksızın insanlar. Bunları merdiven altı medreselerde çokca gördük, kızlı erkekli çocuklara istismarda aktif oyuncular idi. Dinin safsatalara bağlandığı adı yurt olan kimsesiz ve yoksul çocukların cinsel istismarında çok gördük haberleri dinledik tüylerimiz diken diken oldu..

Bu mazarrat insanları aslında toplum içinde çok çabuk fark ederiz.. Zarar vermeye çalıştıklarını hisseder mimiklerinden tavırların sahte yaklaşımlarından derhal anlarız ama alınlarına sen busun diye hemen damga vurma şansımız yoktur çünkü, sapıkların düşünceden fiiliyata geçmesi gerekir ki suç üstü yapasın. Bu tıp dilindeki nitelemeleri ile çocuklara kadınlara erkeklere hatta diğer canlılara kötülük yapanları hiç unutmayız.. Tarihlerde unutmaz ve yazılır..

İnsanlara sadece pedofoli, sosyal manyaklar, psikopatlar mı zarar verir? Kanımızca hayır..Son zamanlarda bir uygulama var araç kullanmak üzere ehliyet alıp, insan ve yük taşımacılığında çalışanların psikoteknik belgesi alması gerekmekdir ki, ruh sağlığının yerinde olduğu anlaşılsın.

Seçimler yapılıyor bir çok insan bir çok partiden üye olarak parlamento üyeliğine talip oluyor, mevcut yasalara göre parlamento içinden bakanlar kurulu çıkıyor ve bu insanların ruh sağlığının yerinde olup olmadığı belli olmadan ülkenin idaresi ve kaderi ruh sağlığı bozuk olanların eline verilebiliyor.. YSK seçilmişlerin mazbatasını verirken çok etkili ve yetkili sağlık kurulundan ruh sağlığı yerindedir raporu isteyemiyor.. BU NEDENLE GEREK PARLAMENTODA GEREKSEDE İDAREDE ruh sağlığı bozuk insanların varlığı görülüp davranış biçimlerinden anlaşılıyor.

Son 15 yılın özetine bir bakınız.. Türkiye'nin kaderi, kindar, ruhen alabora olmuş insanların varlığında ve idaresinde, insanlar yurt içinde silahlanıp bölünecek hale gelmiş, dış ilişkiler o denli bozulmuş ve bozuldu ki, devlet idare edenlerin ağzından çıkanlar kahvehane dilini bile çok gerilerde bırakacak bir jargona dönüşmüş dış ilişkilerde ülke yalnızlığa terk edilmiştir.

İşte yukarıda ki girişte hayatımızdan daha değerli kılacağımız çocukların, torunların geleceği istikbâli ruh sağlığı bozulmuş politikacıların eline, bu politikacıların oluşturacağı hükümetlere terkedilemez diyoruz. Son yaşanan ve idarecilerin tutumu Atatürk Türkiyesine yakışmıyor.

08.03.2017
Mustafa AKTEN