Revamıdır kadına?

[@Mustafa Akten]

REVAMIDIR KADINA?

Konu kadın olunca, cinsiyet ayrımcılığı olmasın ama galiba tüm toplumların özellikle İslam inanışında olduğunu söyleyen, Türkiye dahil toplumların kadınları, hem dertli, hem ezik, hem eğitimsiz, erkeğe tabi, erkeğe biat eden 2. sınıf görülen bir varlık olarak görülmekte algılanmaktadır.. (İstisna zümreler ve kişiler muaf)

Laik Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Atatürk, Türk ulusunun kadınlarına yukarıda menfi kelimeler ile anlatmaya çalıştığım kadına, Türk ulusunun erkeği ile eşit olan kadınına neler yapmamış, toplum içinde yücelmesini, eşit olduğunun keyfini sürmesi için zaman zaman Türk kadınına o kadar çok taltifkâr olmuş, çıkarılan tüm yasaların ve Cumhuriyet değerlerinin içinde eşit olarak var olmasını sağlamıştır.

Kadın; şüphesiz doğurganlık niteliği ile ayrıcalıklı, kadın; sevginin, şevkâtin, merhametin, vicdanın, karşılıksız özverinin, aşkın, ana yüreğinin sahibi eşsiz yaratılmış bir insan cinsi.

Kadın; müspet olarak bir çok düşünür, bir çok şair, bir çok felsefecinin kitaplar dolusu anlatımlarına değer katmış değerli varlık!


Lütfen bakarmısınız! Ünlü ozan Can Yücel, kadın için ne diyor?
Kadınım ben.
Minicik yüreğinde dünyayı taşıyan,
elleri hamur kokan,
kırılgan,
alıngan.
Gözyaşları içinde gizli,
biraz çocuk,
biraz anne,
biraz deli.
Aşkın her hali,
tutkulu,
düşbaz, haylaz bir kadınım ben.
İncitmeyin beni giydiğim fistanlar bile çiçekli.
Bedenimin ne önemi var ki?
Benim hazinelerim yüreğimde gizli.

Türkiye Cumhuriyet ile Türk anası olarak taçlandırılan kadın, zaman zaman son on beş yıldır ağırlıklı olduğu gibi nankörlük edilmiş yobazların, gericilerin softaların egemen olduğu zümreler içinde ezilmeye, horlanmaya başlanmış, Cumhuriyet çocuklarının tüm çabası bu olumsuzlukları olumlaya çevirip, Türk kadınını Cumhuriyet nimetlerinden tam olarak faydalanır hale dönüştürememiştir. Bu ahval içinde bir Türk kadını, bir Türk anası bakınız yeis içinde ne diyor;

EN KÖTÜ MESLEK Mİ?
Ev kadınlığı..
Ne mesaisi,
ne maaşı,
ne ikramiyesi var..
Ne terfi edebilir,
ne izne ayrılabilir..
Eğer ev kadınlığı bir meslek olarak nitelenirse! Kadın bu algı içinde eve hapsolur, kuluçka makinesi gibi 5+1 doğurmaya teşvik edilirse, çamaşır bulaşık temizlik görevi telakki edilirse, üstüne üstlük cinsel obje olarak görülmeye devam ederse!

Öbür tarafta Cumhuriyetin tüm ilkeleri ile hem hâl olmuş, aydın, okumuş, muasır medeniyet seviyesinden, bilimden, teknolojiden nasibini almış Cumhuriyet çocuğu kadın bakınız lütfen neler diyor:


BEN CUMHURİYET KADINIYIM
Laik yaşamak varken, şeriat diye bağıramam..
Ben Cumhuriyet kadınıyım,
dünya kadınları ile aynı safta olmak varken,
ikinci sınıf sıfatını yakıştırmam kendime.
Kadın erkek eşitliğini vermişken elime atam,
yine on adım geriden yürüyemem!
Ben Cumhuriyet kadınıyım,
yürümek varken, ilkeler elimde,
uğraşamam sultanla, sarayla hanla.
Ben Cumhuriyet kadınıyım,
seçme seçilme hakkım varken elimde,
razı gelemem haksızlıklara,
savunmadan suçsuzluğumu,
boynumu vurduramam canice.
Ben anayım, ben kadınım hayat savaşında varım yiğitçe metçe, susamam son sözümü söylemedikçe..

İrtica, yobazlık, gericilik, bilim dışı davranışlar sadece cüppeli gericiler eliyle değil kravatlı güya idareci yobazlar eliyle her gün eğitim camiası içine zehir üstüne zehir ekerek pırıl pırıl Türk ulusunun çocukları Atatürk ve ilkelerinden, Cumhuriyet değerlerinden geri bırakılmaya çalışılıyor, uygulama ve örnekleri basına yansıyan genelgelerinden görülmektedir. İşte tamda bu aşamada Türk ulusunun çok değer verdiği Türk anası kadınlara kanımca çok büyük işler düşmektedir.

30.07.2017
Mustafa AKTEN