Şehir ve Doğadaki Ayı Farklılığı

[@Mustafa Akten]

ŞEHİR VE DOĞADAKİ AYI FARKLILIĞI

Şehir hayatının içinde yaşayan iki ayaklı ayılar, doğada yaşayan ayılardan biyolojik ve fizyolojik olarak farklılıklar gösterir. Doğada yaşayan Ayı'lar ise şehirde yaşayan iki ayaklı cinslerinden farklı özellikleri var, Önemli özelliklerinden birisi isimlerinin Ayı olması, Ayı'ya insanların yüklediği ne kadar olumsuzluk varsa Ayı'ların kendi toplumları içinde Ayı'ca uygulamasıdır. Doğadaki ayılar kendi ortamlarında uyumsuzluk ve geçimsizlik adına muazzam özelliklere sahiptir. Bir de şehir ayıları var. Doğal ortamındayken evcilleşmeden şehirlere indirilmiş veya bir yolunu bulup kendisi inmiş, siyasetin idarenin içine sızmış kendisi gibi iki ayaklı olan ancak insan olarak nitelenenlerin toplum içindeki uyumlu ahlaklı kurallı yaşamalarını hazmedememiş olan Ayı'lar var..

Ayı ve ayı'ca davranışları ima yollu anlatmaya çalışırken sahi batılılaşma sadece turistik amaçlı batıdaki tarih ve tabiat güzelliklerini görmekmidir? Hayranlıkla seyredilen teknolojinin nimetleri paylaşılarak donatılmış, modern yaşamın hayata geçirilişini görmekmidir? Sadece çalışmak amacı ile batıda bulunmak, orada izin ile ikamet etmek batılılılaşmayı özümsemeye, absorbe etmeye yetmektemidir? Batılılaşmayı batıya gitmekten, batının belli şehir yerleşkelerini görüp, şaraplarından tadıp sarışınlarıyla felekten bir gece yaşamak mıdır? Bunlardan ibaret sanılıyorsa yanlıştasınız, bilgileriniz yanlış, öngörüleriniz yanlış, saplantılarınız yanlış hayata bakış açınız yanlıştır. Batı demek modernite demektir.
Yanlış algılama, moderniteye ait görüntüleri yanlış yorumlama, zihinlere enjekte edilen din ve onun getirdiği tabu olmayan tabular ile yetişenlerin hayata bakışları modernleşmenin önünde en büyük engeldir.

İnsanlar için en büyük hak, insana yaraşır şekilde yaşama hakkıdır! Düşünme hakkıdır, düşündüğünü söyleme yazma hakkıdır, haber alma hakkıdır, insan gibi yaşama derken çağdaş konutlarda, çağdaşları modernitenin getirdiği imkanlar ile yaşamaktır. Yaşam hakkı denilince can ve mal güvenliği kaçınılmazdır.. Bir tek vatandaşının bu haklardan mahrum kılındığında devletin olanakları ile operasyon üzerine operasyon yapanda devlettir!
Ama muz, ama İslam, ama molla,

Şehir ayılarının bilmediği, doğa ayılarının hiç umursamadığı eski deyimle "adab-ı muaşeret yeni deyimle görgü kuralları!" Bu kuralların çoğu medeni kanunlarda yazmaz, çoğu spontane gelişir, yazmaya gerek kalmadan yaşayanların aralarında uyulması gereken ahlaki kural haline gelir.. Çünkü birinin hürriyetinin başlayıp bittiği yerde, bir başkasının hürriyetinin başladığını şehir ayıları bilmezler.. Ahlaki yetersizlikleri buna manidir.

Şehir ayıları hürriyet denince sınırsız ve herşeyin kendilerine has ve özgü olduğunu sanır, trafikte, apartmanda, toplu taşım araçlarında, park ve bahçelerde, plajda, ormanda, ormanda yaşayan doğa ayısı gibi davranmaktan şehir ayıları galiba özel zevk alır.
Eğer devlet, kendisini idare etmek üzere gelenlerin ormandan alınıp, ehlileştirilmeden, toplumun içine arıza ve mazarrat olarak salınanlarından mürekkep olursa, toplum moderniteyi, batılılaşmayı, muasır medeniyet seviyesine çıkmayı zor görür. Şehir ayıları ile uğraşmaktan bitap düşer halsiz kalır, sahip olduğunuz veya olmaya çalıştığınız maddi manevi imkanlarıda yitirir ahlar ve vahlar ile öbür tarafa yol alırsınız.

Her zaman söylediğim gibi, eğitim, eğitim, eğitim, ama başta ahlak olmak üzere her konuda ve bilim gözardı edilmeden eğitim.


09.08.2017
Mustafa AKTEN

[@climax]

Abi ne diyon sen Allah askina. Ayı okur mu hiç bunu

[@climax]

Bırakın ayıyı danayı comarı.
Kendimiz yazıp kendimiz okuyoruz..

Ya foruma yandaş transfer edelim, yada millete öküz domuz demek yerine onları nasıl tımar edebileceğimizi tartışalım.

Bakın. Yıllardır yaptığımız şey tespit. Sorunu tespit ediyor ve tanımlıyoruz. Sonra bunları sosyal medyada forumlarda parlasiyoruz.

Nooluyo? Hiç! Sadece mastürbasyon.

"Atı alan" da Üsküdar'ı geçiyor bu arada

[@Mustafa Akten]

Sanırım, FG sitesinin uyulması gereken kuralları var.. Kurallara uymayı taahhüt eden herkesin buraya katılma, paylaşımda bulunma şansı var. Yönetimde olan arkadaşlarımız konuyu daha iyi bilirler..

Bendeniz acizane şehir ayıları ile doğada normal ortamlarında yaşayan ayıların bazı benzerliklerini surc-i lisan ederek anlatmaya çalıştım. Değerli forumdaşım Aristo, yorumları ile iki ayı arasındaki farklılıklara örnekler katarak çeşitlendirdi..

Siz belli bazı ülke yöneticilerinin dışında Türkiye Cumhuriyeti devletini idare ettiğini sananların okuma özürlü olduğunu biliyormuydunuz.. Biz yıllardan beri bunun uğraşını vererek Türk ulusunun büyük bir bölümünün okur yazar olanlarının % 95 nin ilk okul eğitimli olduğunu, ülke nufusunun yarısını teşkil eden kadınlarımızın 3 milyon üzerinde okuma yazma bilmediğini hep anlattık, hep yerindik hep utandık. Bizim yazdığımız yazı ve yorumları elbette ne şehir ayıları nede doğada yaşayan ayılar okuyacaktır.. Okuma özürlü olanların okuması zaten olası değildir.

Bizim yaptığımız, tespitlerimizi unutan arkadaşlar ile bilgi tazeleyerek beyinlere nakşetmektir.

Bir şeyi burada vurgulamak isterim.. 74 yaşındayım adabı muaşeret kurallarına, hitap tarzlarına son derece önem veririm. Nezaket kuralları vazgeçilmezimdir, şiarımda çok zorlanmadıkca karşıya hakaret ve aşağılama olmaz.

Okuyanlara yorumlayan arkadaşlarıma saygılar sevgiler sunarım.

[@climax]

Mustafa emmi sürekli benim tarzından şikayetçisin. Hatta bi kere banlattın beni. Vatandaşa "ayı" demek normal de benim tarzım mi anormal. Bak bu insanlara ayı comar lümpene diye diye bu hale geldik. Bu şekilde davranmaya devam edersek ayılarca yönetilmeye devam edeceksin. Devir sizin devriniz gibi değil. İklim çok sert. Orman kanunları geçerli. Hafif ayilasmak bile gerekebilir. Çünkü Cumhuriyet artık sizin Cumhuriyet değil.

Selam ve dua ile