01.02.2013, 12:01
|
#1
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Anayasa değişimi üzerine
ANAYASA DEĞİŞİMİ ÜZERİNE
Bu günlerde yine hararetle gündemde olmaya devam eden, hatta AKP'nin başbakanı tarafından mutat adetleri olduğu üzere tehdit! ile parlemento'da Anayasa yapma komisyonuna dahil olan kendi partileri dışındakileri yola getirmeye çalışarak, bakın! Bizim dediklerimizi yapmazsanız Mart ayında biz kendi yazdığımız Anayasa metnini parlemento'ya taşır biz kendi bildiğimiz gibi Anyasa yapar çıkartırız diyor.
Şu anda mevcut Anayasa yapma komisyonunda ayrıştırıcı, bölücülüğe imkan verici, 36.000 insanın ölümünden sorumlu İmralı canisi olarak adlandırılan ve vatan hainleri tarafından sn. kelimesi ile adı anılan Abdullah Öçalan için önce ev hapsine imkan tanıyan, sonra kendisi gibi bölücü olup, yediği ekmeğe, soluduğu havaya, içtiği suya, üzerinde dolaştığı vatan toprağına ihanet içinde olanlara af ve ayrıcalık getirecek Anayasa değişikliği çalışmaları yapılıyor. Bunu akli selim her Türk vatandaşı biliyor ve takip ediyor.
Bunun ötesinde vatandaşları bu konuda bilinçlendirmek ve bilgilendirmek üzere adına "Milli Anayasa Forumu" denilen Türkiye geneli toplantılarda konuşmacılar ve forumun kurucuları tarafın bilgilendirici konuşmalar yapılmaktadır.
Devam eden Anayasa yapma çalışmalarında, daha şimdiden görüşlerine başvurulan ön adında Doçent, Dr. Prof. gibi ibareler bulunan özde çoğunluğu ülkeyi bölmeyi ve pazarlamayı kendine ilke edinen AKP zihniyeti ile organik bağ içinde olanların bazılarının ifade ettiği gibi; Türk'lüğü, Türkiye'yi, Bayrağı, Dil'i, ünüter yapıyı konuşmayacaksak, mevcut Anayasa'nın başlangıç giriş bölümü ve ilk 4 maddesinde değişiklik yapmayacaksak Anayasa değişikliğine ve toplantılar yapılmasına gerek yoktur diyen, sözde ve güya akademisyenlerin varlığı ile Anayasa değişimi yapılması hedeflenmektedir.
1982 Anayasa'sı başlangıç giriş bölümü ve ilk dört madde bir binanın taşıyıcı kolonları gibidir.. Anayasa olarak Cumhuriyet temel nitelikleri ve Cumhuriyet kuruluş temel felsefesinin taşıyıcı kolonlarıdır. Birinin değişimi ve akamete uğratılması ile Cumhuriyet temel nitelikleri, bir binanın çökmesi gibi Cumhuriyetin çöküşü demektir. Sadece adı kalacak bir Cumhuriyet deyimi her zaman ifade ettiğimiz gibi tek başına bir şey ifade etmez. Bir çok totaliter idarelerde bile ve özellikle arap devletlerinde ön adı Cumhuriyet olanlar vardır.
Atatürk Cumhuriyetini taçlandıran onurlandıran iki önemli öğe; birisi Laik'lik diğeri hukuk üstünlüğü ve hukuk devleti kavramıdır. Bu iki öğenin olmadığı yerde Cumhuriyet sadece bir deyim olmaktan öte bir işe yaramaz.
AKP zihniyeti ve hükümeti Türkiye Atatürk Cumhuriyetini bağ bozumunda talan edilmiş hale dönüştürmeye çalışmaktadır.. Tüm uğraşları bunun içindir. YCHP ve MHP ile BDP isimli sözüm ona güya parti ki, (PKK'nın meclis uzantısı) AKP'ye destek vereceklerini ve daha şimdiden Anayasa değişimini her platformda telaffuz etmeye başlamışlardır.
Yukarıda ifade ettiğim hususların ve Anayasa'nın budanıp kanatları kırpılmış kuşa döndürülmesini istemeyen Atatürk miliiyetçilerinin bu çalışmalara tepkisi ne olacaktır? ufak tefek tepkiler, milli Anayasa komisyonlarının yurt içi ve yurtdışında yaptığı protesto mahiyetindeki salon toplantıları yeterli olmamaktadır.
Nasıl bir tepki birliği organizasyonu sağlanır? Cumhuriyet mitingleri gibi insanların milyonları bulan sayıları ile meydanlara aktığı bir oluşumlamı karşı tepki verilir? Bilemiyoruz ama verilen tepkiler yeterli olmuyor ki, çalışmalar devam ediyor. YCHP ve MHP'nin yönetim kurulları ve tabandan gelecek yüksek miktarda üye tepkileri bu iki partiyi katıldıkları yeni Anayasa çalışma komisyonuna katılmaktan alıkoymuyor! Partilerin tabanından da ciddi tepkiler verildiği kanaatinde değiliz.
Tuncay ÖZKAN gibi Cumhuriyet miting'leri organizasyonlarını omuzlayacak, insanların tepkisini meydanlarda göstermesine öncülük edecek bir çok yurtsever şu anda Silivri Guantanamosunda tutsaklar. AKP son planlarını uygulamaya koyuncaya dek bu insanlar salıverilmeyecek, vaziyet onu gösteriyor. O zaman bir organizasyona gidecek güç ve insanları bir araya toplayacak iradeyi bulmanın yolu aranmalı, tüm Atatürk milliyetçilerinin bir araya gelerek güçbirliğini göstermesinin zamanı çoktan geldi ve geçiyor. Kurtuluş savaşında atalarımız dedelerimiz nasıl örgütlendi ise bizlerde milis ruhu ile,milli müdafa ruhu ile, müdafay-ı hukuk ruhu ile ayağa kalkmalıyız. Ayağa kalkmazsak herhalde bizi, bizleri dizlerimizin üzerine çökertirler son pişmanlık fayda vermez.
01/02/2013
Mustafa AKTEN
|
|
|