SİLİVRİ'DE ÇEKİLEN ACILAR VE ERGENEKON


Yapılan protestolar, kitlesel halk hareketleri, açılan pankartlar, yurtseverlere, tutsak olan, bilim adamı, Gazeteci, asker vd. yurtseverlere her plarformda verilen destek, yurtseverlere özgürlük çağrıları, hatta bilfiil tutsak olanların mahkeme salonlarında yaptıkları zehir zemberek konuşmalar, hukuksuzluğun, hukuk adamı olduğunu iddia edilenler tarafından sergilenmesinin vurgulanması, Ergenekon adıyla görülen davanın aslında bir hukuk davası değil siyasi bir engizisyon davasına dönüştüğünün vurgulanması ve haykırılması, sözüm ona bu dava görülürken, davada tutuklu olanların Avukatlarına mahkeme salonu olduğu iddia edilen Guantanamo yerleşkesinde yapılan muamelelere karşı duruş ve haykırışların hiç birisi etkili olmadı, her bir savunma hukuk fakültelerinde ders olarak okutulacak düzey ve bilgi yapılmış olması ve bu savunmaların hiç biri Silivri guantanamosunda tutsak olanların tutsaklığına son vermedi, aksine hukuk adına hukuksuzluk, kanun adına kanunsuzluk katmerli olarak ve artarak devam etti ve dün 18 Mart 2013 Çanakkale zaferi ve Şehitleri anma gününe denk getirilen önemli ve özel günde, Ergenekon davası Engizisyon Savcı'sı M, Ali Pekgüzel görülen dava ile ilgili beklenen mütalasını okumaya başladı.


Tüm hukuk adamlarını şaşkına çeviren yurtseverleri hiddete sevk eden, hukuk adına hukukun katledildiği, 5-10 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezaları istemleri, tutuksuz yargılanan bazı insanların yeniden tutuklanarak ömür boyu hapis cezaları ile tecziye edilmelerine varıncaya kadar sıralanan istemler, bir yığın garabet!

Anında tepki bu davadan güya sanık olan ve halen tutsak olan 26. Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ'dan geldi ve savunma yapmayacağını yani bir anlamda bu mahkemeyi tanımadığını beyan etmiş oldu. Keza diğer tüm tutsak olanların ortak ifadesi ise Savcı Pekgüzel mütalasının tanınmadığı şeklinde olmuştur. Böyle olmasına rağmen süreç değişmedi ve sanırım değişmeyecek de!

Çünkü bu süreç böyle kurgulanmış, planlanmış ve içeride tutsak olanlar da bu minval üzere özgürlükleri biraz daha kısıtlanarak, üzerlerindeki psikolojik ve yaşamak zorunda bırakıldıkları fiziki ortam dahada kötüleştirilerek, haklarında hüküm kurmadan hükümsüz hükümlü muamelesine maruz bırakılarak yaşatılmaya çalışılmıştır. Mahkeme olduğu iddia edilen komisyon zaten ihsas-ı rey denilen bir tutum ve davranış ile bu süreç içinde hangi hukuksuzlukların altına imza atacağını açıkça ortaya koymuştur. Bunları yazarken içimin ne kadar acıdığını tarif etmem mümkün değildir.

Defalarca G.Antep'den kalktım Silivri Guantanamosuna gittim, duruşma adı verilen işkence seanslarını izledim, Tanıdığım yurtseverlerle sohbetlerim oldu, tanımadıklarımla mahkeme salonunda tanışma şansım oldu. Benim gibi, Silivri yerleşkesinde tutsak olan yurtseverleri şüphesiz yalnız bırakmayan, şartları elverdiğinde sürekli Silivri guantanamosunda olan yurtseverlerin moral adına motivasyonları Balbay, Özkan vb. vd, yurtseverleri daha güçlü kılmıştı, yaşam sevincini karşılıklı paylaşmıştık.

Mütala ve verilecek cezalar ne olursa olsun bu zülüm elbette bir gün bitecek, bu yurtseverler kaybetmedikleri şerefleri ile oradan çıkacak ve fakat yaşadıkları travmaların, bedenlerinde meydana gelen fizyolojik, biyolojik ve kimyasal bozulmalar ile duçar oldukları bozulmalar belki telafi edilemeyecek, kendilerinin ve ailelerinin ve sevenlerinin hayatından çalınan yıllar ve bu yıllar içindeki maddi manevi kayıpları kendilerine verilemeyecektir. İşte bu yurtseverlere verdirilen kayıpların hesabı elbette bu işe alet olanlardan, kendini mahkeme heyeti sananlardan bu işe vesile olan tüm siyasetçilerden başta Erdoğan olmak üzere herkesten bunların hesabı sorulacaktır.

Bunun yapılacağına inanıyorum.. Tarih sahnesinde hiç bir sindirme hareketi, yurtseverleri, özgürlük ve hürriyet savaşçılarını, ulusalcı olanları gerçek manada sindiremedi, bu hareketleri yapan diktatörler ve dikta heveslisi olanların başına gelenler ve hayatları ile bedel ödeyenleri tarih yazmaktadır yazacaktır da.

Türkiye Cumhuriyeti devletinde, Askeri darbeler olmuştur, Muhtıralar verilmiştir, acılar yaşanmış, sebep sonuç ilişkileri halen daha yazarlar çizerler, entellektüel olanlar tarafından irdeleniyor yazılıyor. Bir şey daha öğrenilmiş oldu ki, darbeler sadece silahlı güçler tarafından yapılmazmış, silahsız güçler tarafından da darbe yapılabilirmiş, işte örneği, Türkiye'nin rejimi, idari yapısı, ünüter yapısı, ulusal yapısı, laik yapısı, sosyal ve siyasal yapısı, dönüştürülmeye ve değiştirilmeye çalışılıyor... Bu bir silahsız darbedir! Bu darbeye karşı olabilecek yurtseverler ise olası bir mania görüldüğünden Ergenekon'cu savı ile Silivri Guantanamosundalar. Olay bu Öz budur.

19.03.2013
Mustafa Akten

__________________

Eline gönlüne sağlık Mustafa Bey,yazınızı zevkle okudum.Son paragraf,bu günkü olgu'nun özeti.

Daha önce birileri tarafından hazırlanmış bir senaryo var sanki ellerinde.
Dikkat edilirse:bir plan içinde,önce Silahlı Kuvvetler,sonra Adliye,sonra da Bürokrasi işgal edildi,felç edildi.Şimdi de Saltanat hazırlığında sıra.

Sizce Bademkafa,bu kadarına erer mi?.
Belli ki Aziz Vatan'ımız üzerinde emelleri olan birileri,bu stratejiyi verdi ellerine;onları da kullanmaktadır.

__________________

Maalesef Cumhuriyetin Temeli olarak bilinen Mahkemeler/Kaleler, Cumhuriyet Düsmaninin eline gecmis, Normal islerine gecemiyor, Cumhuriyet Düsmanlarinin dedigini yerine getiriyor.

Buna destek veren, Avuc Kömürcüler, Avuc Uncular yardimiyla basa gelebilmisler, halbuki bu yönetim bunlari Muhtac hale getirdiklerinden Haberleri bile yok.

Sinirlarin Kapilarina yerlestirdigi Akrabasi yüzünden, Sinir kapilari Tutulmus, Böylelikle gelen ve giden belli olmamistir.

Ne fark eder´ki, Ucak servisleriyle bile, Talibanlara Kontrolsüz, gecidi taniyan yönetim, böylelikle istedigi gibi Suikast yaptirabilecek duruma gelmis, Yahudilerin yaptigi gibi, suclamalari istedikleri gibi yönlendirebilecekler.

Öbür taraftan Vatanin Topraklarini satarak, Köylüsünü bile, Muhtac olabilecek duruma düsürüp, sömürmeye baslayabilecek.

2B, kararlari!.

Ey Millet, Suikastci dediler iceriye tiktilar!.
Erkonokoncu dediler, iceriye tiktilar!.
Solcu dediler iceriye tiktilar!.

Halbuki bunlar Ana Vatanin Evlatlari, Cumhuriyetin Özgür Vatandaslari.

Artik yalanlarinla ilerleyemedikleri icin, Ana Vatana baska Gücleri sokup, Vatani Parselliyorlar.

Capulculara Hak verip, Ana Vatanin koruyuculari Hapislere tikiliyor!.

Bunlar bittikten sonra nerede oturacaksiniz?.

Ey bunu secen Rize Halki, Ermenilerimi Istiyorsunuz?, PKK´yimi, yoksa Yönetimin dostu Yahudistanimi?.

Uyanin artik, Memleket elden gidiyor, Askeri "Kelle" olarak adlandiriliyor, Halen gercekleri göremiyorsunuz!.

"O Askerler, Sehitler" sizin Serefiniz Üzerine Gögüslerini Kursuna actilar, Tesekkürünüz böylemi?.

__________________
Ne Mutlu Türk'üm Diyebilene!.

Kaave' de sigara içerken etrafa boş boş bakan emmiye soruyoruz.

Emmi, Odtü ... Uzaya çıkdıyımızı isdemiyor solçular

Emmi, Hacettepe ... Hepden azıttı bunnar, daha Çanakkale'yi hazmedememiş gavurlar

Emmi, Silivri ... Gıymatlanacak deyi darla aldık, elde galdı

..

Merhaba Arkadaşlar,
Bir saat kadar önce ,kıymetkar bir abime de sorduğum üzere:
"HİÇ Mİ BİZİM GİBİ DÜŞÜNEN..ve BİZİ PARLEMENTO'da temsil edecek birisi yok? ..yokk mu? "
Adamlar ne yapmış allah aşkına ya...NE...?
Adamlar 200o li yılların başında bu gidişin müdahale edilmediği takdirde İlticayı faliyetlere gebe kılınacağını öngörmüş.
OLASI ihtimallerde yapılacak hamleleri mutala etmişler.
Buna o günlerde ıhtımal vermeyen vermek istemeyenler çoğunlukta olduğu için..Rafa kaldırmış ..hatta kımıleri gülerek sırıtarak karşılamış.
Bunlar..üstelik Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiyesin'de ihtimal yok kardeşim..
Başbuğ MUHEBBET e mahkum EDİLİYOR...
Birleri de bize lutuf da bulunuyor..öyle mi....
yuhlar olsun bize...
Ben bugün hayatımda bir değişiklik yapıp KENDİ yüzüme TÜKÜRECEĞİM...

esenlikle inşallah....
yILkI

__________________

Teşekkürler Murat bey. Sayenizde bilgi dağarcığımıza ekleyeceğimiz bir kelime daha öğrenmiş olduk. "BADEMKAFA"

__________________

Sevgili Sami..Düz Adam,

bana bugün 27 yaşında genç bir delikanlı yağızımız diyor ki ;
"Türkiye sadece Türklerin değildir! Türkiye Herkesindir...Sonrasında Deniz Geçmiş diyor..Mahır Çayan diyor..."
sence biz nerde yanlış yaptık?

"GElecek Nesiller SİZİN Eseriniz olacaktır" dan ancak Türkiye sadece Türklerin değildir,herkesindir dizeleri dökülen genç bir öğretmen....
Ben ne diyim şimdi sen söyle ...
sevgiler yılkı

__________________

İnsan gerçekten çileden çıkıyor. Ancak düşünüyorum da, içeridekilerin içerde olmaları çok daha onurlu. Ya onlara bunları yaşatanların yerinde olsalardı. O zaman çocukları, torunları, ömür boyu kim olduklarını saklamak zorunda olacaktı. Utanç içinde bir yaşam süreceklerdi. Ama içerdekiler öyle mi? Artık ülkemizde azıcık kafası çalışan herkes, siyasi iradenin oyununu, intikam duygusunun yarattığı zulmü algılayabiliyor.

Ve şu anda, bu davalardan dolayı içeride olanlar, onları tanıyan tanımayan herkesin, çocuklarının, gelecekte torunlarının onur kaynağı...

Teşekkürler Mustafa Akten...

__________________

H.

Kuzenim Kıvanç,Balyozdan 18 yıla mahkum edildi.Mahkum edilmeden önce 2 yıldan biraz fazla hapisten çıkacak kararı bekledi..yani yattığı sürenin üzerine 18 sene daha.
Kıvanç göz altına alındığında oğlu 5 kızı ise daha anne kanında 6 aylıktı.....

Söz konusu delil olan. Yazdığı idda edilen.Belgeleri hazırlamış olmasına imkan yok zira o tarihlerde Kurmay bile değildi.
.....
diğer:

Sevgili Doğu Perinçek,
Internet üzerinden adı sıcak günden olan ve o tarihle 6.milyona yeni 18 lıkler oy kullanacakları için onlara siyaset gündemini anlatabilmek adına kurduğum bir internet gazetemiz vardı.Bugün Zekeria hoca, fatih altaylı,hakan ve bir çok önem teşkil eden diye herhangi bir noktada birşeyleri ile doldurabileceğin kişiler.
Zekeria hoca vuruldu silahlı saldırıya uğradı misal....
Fatih altaylı GS de yönetici idi..Şimdi Şampiyonlar Liginde oynuyor Takımı mesela..Konu dağıldı ..Perinçek di konu...

Benki ..yeri geldiğinde az ukalalık etmem siyaseten..
Ancak konu Ülke gündemi oldumu ..tek yürek çarpmakta yorgun olan şu kalbim.

....
Seneler önce ..daha ne balyoz ne ergenekon..
Dalga dendiğinde eşliğinde deniz i düşlediğin bir dönem...

Ermeniler ..Türkiyeye SOYKIRIM davası açmış..ve tazminata mahkum etmek isterler.
Bir dönem Yahudilerin Almanya Cumhuriyetine yaptıkları gibi...

Dış işleri bakanlığı uyuyor ses yok..Başbakanlık uyuyor..Ateşeliklerimizden ses yok derken...
Rusya nın devlet Arşivleri daire başkanlığından Ermeni ve ermeni soykırımı ile ilgili olarak zamane tarih bilimcileri ve sosyologlarının ele aldığı ermeni soykırımı ile ilgili olarak gizlenmeye çalışılan gerçekler başlıklı onlarca yazılı dosya...
Ve bu yazılı dosyalar Türkiye adına tek müdafayi gerçekleştiren Doğu Perinçek tarafından mahkeme salonunun ana lisanında yani almanca olarak gerçekleştiriliyor.Ve mahkeme sonunda YÜKSEK ŞURANIN verdiği karar Ermeni soykırımının belgelendirilememesi sebebi ile dava iptalıne gidilmiştir.

Takip ediyorum tabii basından. Yabancı Televizyon kanallarından ve bir Türk Yargıtay Başkanın ve Anayasa Komisyonu Başkanının 'oğluna da ancak bu yakışırdı...Sadık Amca ...keşke yaşasayınız ve görseydiniz..Dedim...
Birden fark ettim Perinçek ailesi aile dostlarımız..ancak ben onu hiç siyasi kimliği ile dikkate bile almamışım..
Bırakın onu...Gazetem için Röp.isteğimi kırmayarak beni buyur ettiğinde..Şaşkınlık içerisinde kaldım..
!!!AdAm AKSAK!!! hiyyyy...dondum buna bile dikkat etmemişim.

Karşıdan geliyor.Istıklalın eski belki 4-5 metre tavan yükseklikliği ile büyülendiğim mimari...
Ve karşımdan aksıyarak gelen gördüğüm en samimi gülümseyiş..".Hoşgeldin Arkadaşım.." elimi uzatıyorum iki eli ile sıkıca avuçlarcasına sıkıyor elimi...
Göze bakarım ben ademoğlunda..bazen bayanım diyen korkan olur..Ancak gözlerim o an sana söylemek istediğimi doğruca aktarırbu bazen saygı dır bazen küfür..Ama gözlerim oynamaz..Oynak olmayan gözü arar..Buldumu derinine bakar göz bebeğine büyüyor mu diye...
Bu kadar güzel bir mavi...
Mavi erdemle..naiflikle,sevgiyle..bilgiyle birleşmiş ve gururlu...

Her neyse konumuz nerden nereye geldi ama bunlarıda sohbet havasında yazmak isterim..

Daha kimler kimler..Turgut Özal...mesela..4 sene çalıştım onunla...
imren aykut
meral akşener
GÜL ATIĞI (kaçan şişli belediye başkanı)
a birde Mavi boncuk yiğit FAtma geçti belediyeden..
bunlarıda zaman içinde ele almak isterim.

hatta şu an yazdığımıda aynen yayınlamak düşüncesindeğim..
Siz ne dersiniz?

Sağlıcakla...
Esen kalınız,
yILkI

__________________