Diyanet Başkanı ve İzmir

@**Mustafa Akten** · 27.03.2013, 10:01

DİYANET BAŞKANI ve İZMİR

Türkiye Cumhuriyeti devletinde kuruluş amacı ve gayesini aşmış, kendisine tanınan yasal çerçevenin dışına çıkmış, olağan üstü bir milli bütçe payı ile talep edildiğinde, Türk milletini dini konularda reel bilgiler ile irşat etmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığı adı altında bir devlet kurumu var.

Din anlayışında ki cehaletin ber taraf edilmesi için Atatürk öngörüsü ve istediği doğrultusunda 1936 yılında kuruluş kanunu ile hayata geçmiş, 2010 yılında kuruluş ve görev kanunlarına eklemeler, kurumun başına atanan Mehmet Görmez ile AKP müslümanlığının borazanı haline gelen Diyanet İşleri Başkanlığı!

Bu kurumun başında olan zat, AKP'ye aykırılığı ve muhalefeti ile bilinen İzmir ilimizde, İzmirli'nin değişik bir din anlayışı var, bu ilin irfana ihtiyacı var diyerek İzmir'liyi aşağılamaya çalışmıştır.
Mehmet Görmez'in a babası konumunda olan imam Recep Tayyip'in Gavur İzmir tanımlaması yaptığı hakarete Mehmet Görmez kendiside uymuştur.

Bize göre İzmir'li vatandaş birinci sınıf müslüman, birinci sınıf yurtsever, birinci sınıf Atatürk milliyetçisidir. Farklı bir müslümanlık anlayışı yoktur farklı müslüman olan AKP müslümanı olan Diyanet işleri başkanının kendisidir.

AKP müslümanlığı İzmir ilimizin muhtelif sokaklarında meczup, kendini bilmez, acaip kılık kıyafet içinde kendini din adamı gösteren, son zamanlarda tebliğci olarak bilinen insanları dolaştırmakta, İzmir'liyi İslam'a davet etme terbiyesizliğini ve cüretini gösterebilmektedir.

AKP İzmir ilinden alamadığı oyların hıncını ve kinini Büyükşehir ve diğer Belediye Başkanlıklarına uyguladığı baskı politikaları ile çıkarmaya çalışmakta, bitmek üzere olan metro inşaatının bitmemesi için bakanlık onayı vermemektedir. Belediye'ye baskınlar düzenlemekte başkanı hakkında 406 yıla varan hapis cezaları Savcıları tarafından istenmektedir.

Bize göre ne yaparlarsa yapsınlar İzmir'li yurtseverleri AKP oydaşı ve yoldaşı yapamayacaklardır.
　
Gösterişsiz,dininde diyanetinde olan, mütedeyyin ve müslüman olan İzmir'linin Diyanet irfanına ihtiyacı yoktur. Dininide diyanetinide yurtseverliğide Atatürk'ü de Mehemet Görmez' deniyi bilen, sanırım onun irfanınada ihtiyacı yoktur.

Yurtsever İzmir'li her zaman başımızın tacıdır!
İslam'da Mehmet Görmez irfanına değil Allah'a yaklaşımda "TEVHİT ve TAKVA" ya ihtiyaç vardır. Anlayışıma göre, "TAKVA" Allah'a kul olmanın bilinci ve yaklaşım biçimidir,"TEVHİD"İslam'da tarikat ve cemaatlere bölünmeden birlik ilkelerinin idraki ile tazim, taat, ve yakarışta ruh temizliği ile Alla'hı dilemek, ona kul olmaktır. İzmir'li, Diyanet başkanı Mehmet Görmez'den bunu daha iyi bilmektedir. İrfan yerine gölge etmesin başka ihsan istemez.

Kimin TAKVA üzere olduğu yüce yaratanın takdirinde olup, kulları tarafından bilinmemektedir. Peygamberler tarafından dahi bilinmeyen bu hususiyeti günümüzde parsel parsel insanlara dağıtmaya çalışan din bezirganları var. Diyanet var, Başkanı var. Mele denilen maaşlı propagandisleri var. Peygamberler tarafından kimde olduğu bilinmeyen TAKVA gibi hususiyet sade kulları tarafından nasıl bilinsin! Bundan kasıt TAKVA ehli olanların bilinmesi sadece Allah katındadır. Bizim inandığımız İslam dininde şekilcilik, saçı, sakalı, urbayı kutsamak yoktur. İzmirli'nin de buna inandığını biliyoruz.

Bizim inandığımız İslam derken Tarikat ve cemaat müslümanlarını, şekilcileri, Allah kitabına ekleme yapanları, Allah'a şirk koşanları, Tarikat ve Cemaat liderlerinin söylemlerini İslam Akaitlerinin önünde tutanları, insanları yaşarken veya öldükten sonra ululayıp Aziz mertebesine çıkaranları bizim inandığımız İslam içinde telakki etmiyoruz. Müslüman saymıyoruz. İzmir'li de böyle inanıyor.
　
Bizim inandığımız İslam dininde Azizlik kavramı yoktur. Şeyh yoktur, mürüt yoktur, Tarikat ve Cemaat ehli olan mürütler yoktur. Kutsanmış mekanlar yoktur orada yatan adına evliya, ermiş denilerek kutsal kılınmış yatırlar yoktur. İzmir'linin hayatında da yoktur.

İslam dinine mal olmuş isimleri ticaretine siyasetine mali ve siyasi ikbaline araç yapmışların, inandığımız İslam dininde yerleri yoktur. Bu şekilde olanları müslümandan dahi saymıyor ve kabul etmiyoruz. İzmir'li de böyle inanır.
İslam'da olmayan ve fakat bunlarda İslam gereğidir diye insanlara yanlış olarak dayatılan öğretilere getirilen eleştirileri İzmir'li yapar doğru olanlarınıda söyler. İslam'ı şahsi menfeatlerine alet edenler, din ve Allah ile aldatmayı icraı sanat edinenler Müslümanım deyip kısa günde kırk kez yalan söyleyenlere de itibar etmez.

Aydını cahili, okumamışı, alimi, yoksulu varlıklısı, hastası, sağlıklısı, kadını, kızı, berdeli berivanı, Ağa'sı marabası, feodal yapının bireyleri inançlısı inançsızı, İslamı sulandıranlar, Cemaat ve Tarikat şeyh'i olanlar, selefi olmayan kurumun haleflerinden olanlar, emevi, abbasi, Hasan Sabah, Tirmisi, Buhari, Ebu müslüm düşünce ve önerilerini İslam akaitleri önüne çıkartıp, bu düşünceleri günümüze taşıyanları, İzmir'li müslüman saymamaktadır.

İlkel düşünceleri, 1400 öncesinin tavsiye mahiyetinde olan ayetlerini o günün koşullarında uygulandığı gibi uygulanmak üzrere günümüze taşıyanları, İzmir'li müslümandan saymıyor bunların dağıtacağı irfan'a da ihtiyacının olacağını sanmıyorum.

Toplumun tüm bireyleri aynı gemi içinde seyahat ediyoruz. Gemi 11 yıldır AKP idaresinde su alıyor, ha battı ha batacak! Biz hala din üzerinden siyaset yapan, dini siyasete, ticarete, mali ikballerine alet eden, bu uğurda geniş toplum kesimlerini aldatmaktan çekinmeyen Gemi kaptanına methiyeler diziyoruz. Gemi karaya otursa belki kurtulma şansımız var. Gemi batıyor efendim batıyor. Halkımız toplumsal cehaletin içinde kıvranıyor kan uykusunda uyumaya devam ediyor. Bir nebze olsun anlatmaya çalıştığımız budur. Kendi anlayış ve algımız bu olduğundan, din konusunda ifade etmeye çalıştığımız budur. Bu inancımıza İzmir'linin yürekten inandığına bizde inanıyoruz.
Amacımız hiç kimseye hakaret değil doğru bildiklerimi paylaşmak yanlış gördüklerimizi eleştirmektir.

Mehmet Görmez her ne kadar İzmir Büyük Şehir Belediyesini ziyaretinde yaptığı gafın farkına varmış, düzeltme cihetine gitmiştir ama niyetlerinin özü değişmemiştir.

27/03/2013
Mustafa Akten

@**Insanlikarayan** · 27.03.2013, 16:39

Alıntı:

Din anlayışında ki cehaletin ber taraf edilmesi için Atatürk öngörüsü ve istediği doğrultusunda 1936 yılında kuruluş kanunu ile hayata geçmiş, 2010 yılında kuruluş ve görev kanunlarına eklemeler, kurumun başına atanan Mehmet Görmez ile AKP müslümanlığının borazanı haline gelen Diyanet İşleri Başkanlığı!

Din anlayışında ki cehaletin degil, Din anlayışında ki cenabetin uygulamalari desek daha dogru olur bu!.

Zira Teröristle Vatan Hainligi yapan, Ziyonistlerin korunmasi icin, Türkiyeye yabanci silahlara Müsade veren, Türkiyeyi nasil savundugunun gercek yüzünü göstermistir!,

Bu Roket atarlar, Faaliyete gectigi gibi, Üstün basari gösterip, Ziyonistlerin Ucaklarini korudugu, herkes tarafindan görülmüstür.

Simdi halen Suriyeden Havan Toplari Türk Topraklarina düsüyor, Türkiyeyi göya korumasi icin getirilen Roket atarlar susuyor.

Bu nerede görülmüstür?.
Bu Roket atarlar Göya Türkiyenin korunmasi icin Türkiyeye Istek üzerine getirtilmis, kimin Korudugu gözler önüne getirilmis durumda.

Burada Askeriyesine Vurgunda bulunanlarin, gercek yüzü görülmektedir.

Bunu secen Yüzde Elli secmenleride Görsün, Hangi Vatan Hainine Oylarini satip, Türkiyenin ne duruma getirildigini!.

Halen Misirdan Getirdikleri Din Kitaplarinda oldugu gibi, Pezevenklerin taktiginde Din Ticareti yapip, Bu Cocuk Tecavüzcü, Osmanliyi Sirtindan Vuran, Arap Usaklarinin Dinlerini Kullanip, Cumhuriyeti Mahvetmeye, Milletin Vatanina Ihanet etmeye cüret ediyorlar.

Ilk Önce Bu Gavurlarin ne oldugu bir Tespit edilmesi lazim!.

Nazilerden Cok cok seyler Ögrenen Ziyonistler, burada birilerini Davet edip, Amerikada Misafirlik eden Zihniyet, anlasilan bunlarin kanina cok girmis!.

Böylelikle, Basamak basamak Cumhuriyeti parcalamaya baslamislar, Askerini Subayini, Generalini Hapise atarak, yollarini acmislar!.

Serefi Üzerine Canlarini Feda etmis Sehitlerimizi, Kelle olarak adlandiran Zihniyet, Bölücü Teröristleri Kahraman, Serefli olarak Mahkemelerde, Sakli tanik olarak kullanmis, Böylelikle Türkiyenin Savunmasiyla Görevli olan Teskilata Darbede bulunmus, Türkiyenin Savunmasini derbeder etmis bulunuyor.

Türkiyenin savunmasini baskalarinin ellerine yatirip, Vatan Hainlerini Kahraman Ilan ediyor.

Eyy Vatan Hainlerine oylarinizi veren Zihniyet, sizin hareketlerinizden Utaniyorum!.

27.03.2013, 10:01	#1
Çevrimdışı @Mustafa Akten Abdülmelik Hankendi Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Mustafa Akten	Diyanet Başkanı ve İzmir DİYANET BAŞKANI ve İZMİR Türkiye Cumhuriyeti devletinde kuruluş amacı ve gayesini aşmış, kendisine tanınan yasal çerçevenin dışına çıkmış, olağan üstü bir milli bütçe payı ile talep edildiğinde, Türk milletini dini konularda reel bilgiler ile irşat etmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığı adı altında bir devlet kurumu var. Din anlayışında ki cehaletin ber taraf edilmesi için Atatürk öngörüsü ve istediği doğrultusunda 1936 yılında kuruluş kanunu ile hayata geçmiş, 2010 yılında kuruluş ve görev kanunlarına eklemeler, kurumun başına atanan Mehmet Görmez ile AKP müslümanlığının borazanı haline gelen Diyanet İşleri Başkanlığı! Bu kurumun başında olan zat, AKP'ye aykırılığı ve muhalefeti ile bilinen İzmir ilimizde, İzmirli'nin değişik bir din anlayışı var, bu ilin irfana ihtiyacı var diyerek İzmir'liyi aşağılamaya çalışmıştır. Mehmet Görmez'in a babası konumunda olan imam Recep Tayyip'in Gavur İzmir tanımlaması yaptığı hakarete Mehmet Görmez kendiside uymuştur. Bize göre İzmir'li vatandaş birinci sınıf müslüman, birinci sınıf yurtsever, birinci sınıf Atatürk milliyetçisidir. Farklı bir müslümanlık anlayışı yoktur farklı müslüman olan AKP müslümanı olan Diyanet işleri başkanının kendisidir. AKP müslümanlığı İzmir ilimizin muhtelif sokaklarında meczup, kendini bilmez, acaip kılık kıyafet içinde kendini din adamı gösteren, son zamanlarda tebliğci olarak bilinen insanları dolaştırmakta, İzmir'liyi İslam'a davet etme terbiyesizliğini ve cüretini gösterebilmektedir. AKP İzmir ilinden alamadığı oyların hıncını ve kinini Büyükşehir ve diğer Belediye Başkanlıklarına uyguladığı baskı politikaları ile çıkarmaya çalışmakta, bitmek üzere olan metro inşaatının bitmemesi için bakanlık onayı vermemektedir. Belediye'ye baskınlar düzenlemekte başkanı hakkında 406 yıla varan hapis cezaları Savcıları tarafından istenmektedir. Bize göre ne yaparlarsa yapsınlar İzmir'li yurtseverleri AKP oydaşı ve yoldaşı yapamayacaklardır. 　 Gösterişsiz,dininde diyanetinde olan, mütedeyyin ve müslüman olan İzmir'linin Diyanet irfanına ihtiyacı yoktur. Dininide diyanetinide yurtseverliğide Atatürk'ü de Mehemet Görmez' deniyi bilen, sanırım onun irfanınada ihtiyacı yoktur. Yurtsever İzmir'li her zaman başımızın tacıdır! İslam'da Mehmet Görmez irfanına değil Allah'a yaklaşımda "TEVHİT ve TAKVA" ya ihtiyaç vardır. Anlayışıma göre, "TAKVA" Allah'a kul olmanın bilinci ve yaklaşım biçimidir,"TEVHİD"İslam'da tarikat ve cemaatlere bölünmeden birlik ilkelerinin idraki ile tazim, taat, ve yakarışta ruh temizliği ile Alla'hı dilemek, ona kul olmaktır. İzmir'li, Diyanet başkanı Mehmet Görmez'den bunu daha iyi bilmektedir. İrfan yerine gölge etmesin başka ihsan istemez. Kimin TAKVA üzere olduğu yüce yaratanın takdirinde olup, kulları tarafından bilinmemektedir. Peygamberler tarafından dahi bilinmeyen bu hususiyeti günümüzde parsel parsel insanlara dağıtmaya çalışan din bezirganları var. Diyanet var, Başkanı var. Mele denilen maaşlı propagandisleri var. Peygamberler tarafından kimde olduğu bilinmeyen TAKVA gibi hususiyet sade kulları tarafından nasıl bilinsin! Bundan kasıt TAKVA ehli olanların bilinmesi sadece Allah katındadır. Bizim inandığımız İslam dininde şekilcilik, saçı, sakalı, urbayı kutsamak yoktur. İzmirli'nin de buna inandığını biliyoruz. Bizim inandığımız İslam derken Tarikat ve cemaat müslümanlarını, şekilcileri, Allah kitabına ekleme yapanları, Allah'a şirk koşanları, Tarikat ve Cemaat liderlerinin söylemlerini İslam Akaitlerinin önünde tutanları, insanları yaşarken veya öldükten sonra ululayıp Aziz mertebesine çıkaranları bizim inandığımız İslam içinde telakki etmiyoruz. Müslüman saymıyoruz. İzmir'li de böyle inanıyor. 　 Bizim inandığımız İslam dininde Azizlik kavramı yoktur. Şeyh yoktur, mürüt yoktur, Tarikat ve Cemaat ehli olan mürütler yoktur. Kutsanmış mekanlar yoktur orada yatan adına evliya, ermiş denilerek kutsal kılınmış yatırlar yoktur. İzmir'linin hayatında da yoktur. İslam dinine mal olmuş isimleri ticaretine siyasetine mali ve siyasi ikbaline araç yapmışların, inandığımız İslam dininde yerleri yoktur. Bu şekilde olanları müslümandan dahi saymıyor ve kabul etmiyoruz. İzmir'li de böyle inanır. İslam'da olmayan ve fakat bunlarda İslam gereğidir diye insanlara yanlış olarak dayatılan öğretilere getirilen eleştirileri İzmir'li yapar doğru olanlarınıda söyler. İslam'ı şahsi menfeatlerine alet edenler, din ve Allah ile aldatmayı icraı sanat edinenler Müslümanım deyip kısa günde kırk kez yalan söyleyenlere de itibar etmez. Aydını cahili, okumamışı, alimi, yoksulu varlıklısı, hastası, sağlıklısı, kadını, kızı, berdeli berivanı, Ağa'sı marabası, feodal yapının bireyleri inançlısı inançsızı, İslamı sulandıranlar, Cemaat ve Tarikat şeyh'i olanlar, selefi olmayan kurumun haleflerinden olanlar, emevi, abbasi, Hasan Sabah, Tirmisi, Buhari, Ebu müslüm düşünce ve önerilerini İslam akaitleri önüne çıkartıp, bu düşünceleri günümüze taşıyanları, İzmir'li müslüman saymamaktadır. İlkel düşünceleri, 1400 öncesinin tavsiye mahiyetinde olan ayetlerini o günün koşullarında uygulandığı gibi uygulanmak üzrere günümüze taşıyanları, İzmir'li müslümandan saymıyor bunların dağıtacağı irfan'a da ihtiyacının olacağını sanmıyorum. Toplumun tüm bireyleri aynı gemi içinde seyahat ediyoruz. Gemi 11 yıldır AKP idaresinde su alıyor, ha battı ha batacak! Biz hala din üzerinden siyaset yapan, dini siyasete, ticarete, mali ikballerine alet eden, bu uğurda geniş toplum kesimlerini aldatmaktan çekinmeyen Gemi kaptanına methiyeler diziyoruz. Gemi karaya otursa belki kurtulma şansımız var. Gemi batıyor efendim batıyor. Halkımız toplumsal cehaletin içinde kıvranıyor kan uykusunda uyumaya devam ediyor. Bir nebze olsun anlatmaya çalıştığımız budur. Kendi anlayış ve algımız bu olduğundan, din konusunda ifade etmeye çalıştığımız budur. Bu inancımıza İzmir'linin yürekten inandığına bizde inanıyoruz. Amacımız hiç kimseye hakaret değil doğru bildiklerimi paylaşmak yanlış gördüklerimizi eleştirmektir. Mehmet Görmez her ne kadar İzmir Büyük Şehir Belediyesini ziyaretinde yaptığı gafın farkına varmış, düzeltme cihetine gitmiştir ama niyetlerinin özü değişmemiştir. 27/03/2013 Mustafa Akten __________________

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)