ATATÜRK’E YAHUDİ DİYENLERE

Atatürk’e Yahudi diyenlere, Müslümanlığından şüphe duyanlara, İslamiyet ve Müslümanlığın yüceliği hakkında Cumhuriyet kuruluşundan ölümüne kadar sayısız konuşmaları bulunan bu tarihi şahsiyete, özellikle dinci kesim tarafından akla hayale gelmeyecek iftira ve isnatlarda bulunulduğu, Atatürk yaşarken dahi bunun farkında olduğu, aşağıdaki konuşma vesilesi ile kendisine ittiham edilenleri TBMM sinde dile getirmiş oluyor.

Cumhuriyet kuruluşundan ölümüne kadar İslam'ın yüceltilmesi ve hak din olduğu konusunda yapmış olduğu sayısız konuşmalar, dinciler tarafından görülmemiş, görülmek istenmeyen konuşmalara ilave olarak, İslamiyet için kutsal kabul edilen yerler için, Atatürk’den bir tarihi olay ve konuşma metni belgesi daha. Acaba gizli sebatayist olanları Atatürk’e hakaret ve iftira etmekten alıkoyar mı?

Bu metnide anlamak istemez ve görmek istemezler. Çünkü onlar tek kanaldan ve tek kutuptan bakarak Tayyip Erdoğan Müslümanı olmuşlardır. O Tayyip ki, Dünya’da Yahudi cesaret madalyalı 2 kişiden biridir. Dünya’da 2 kişiye verilebilen bu madalyaya sahip olabilmek için gizli sebatayistlikle suçlanan Erdoğan acaba Yahudi için ne yapmıştır ki, bu madalyayı almaya hak kazanmıştır.

Bazı çevrelerin Atatürk'le ilgili iddia ve iftiralarına son verecek olan bu belge, İçişleri Bakanlığı Matbuat Umum Müdürlüğü antetini ve 20 Ağustos 1937 tarihini taşıyor.

Buyrunuz,

Dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Cumhurbaşkanlığı'na hitaben yazdığı ön sunuş yazısında "Bombay Chronicle” gazetesinin 27.8.1937 tarihli nüshasında "Filistin'e el sürülemez, Kemal Paşa Avrupa’ya ”ihtar ediyor" başlığı altında bir yazı intişar etmiştir. Bu yazının Türkçe örneği ilişik olarak sunulmuştur. Bu vesile ile saygılarımı tekrarlarım diyor.

Belgeden anlaşıldığına göre Mustafa Kemal Atatürk'ün, Meclis"te yaptığı bu konuşmayı, önce, Ankara’da Türkçe yayınlanan Hâkimiyeti Milliye Gazetesi yayınlamış. Hindistan’da yayınlanan Bombay Chronicle Gazetesi de bu açıklamayı Hâkimiyeti Milliye Gazetesi’nden almış. Aslı Ankara'da Milli Arşiv’de 030 10 266 793 25 numaraları dosyada saklı tutulan belgeye göre, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kutsal Topraklarla ilgili olarak Meclis'te yaptığı bu konuşmanın tam metni şöyledir:

"Arapların Avrupa siyasetine nüfuz edemeyip sözde istiklal kelimesine inandıkları ve bu uğurda Arap memleketlerini Avrupa emperyalizmine esir kıldıkları çok şayanı teessüftür.
Arapların arasında mevcut olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez. Biz vakıa birkaç sene Araplardan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kâfi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslamiyet’in mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hristiyanlar’ın nüfuzunun altına girmesine mani olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki; buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz.

Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyet"e lakayt olmakla itham edildik. Fakat bu ithamlara rağmen peygamberin son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslam hâkimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin, Selahaddin’in idaresi altında, uğrunda Hristiyanlar'la mücadele ettikleri topraklarda yabancı hâkimiyet ve nüfuzunun tahtında (altında) bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar bugün, Allah’ın inayeti ile kuvvetliyiz. Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacağı ilk adımda bütün İslam âleminin ayaklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur" Demiştir büyük Atatürk.


17.04.2013
Mustafa Akten

__________________

Öncelikle bu tip iddialar karşısında takınılması gereken tavır konusunda toplumun geri kalanıyla muhafalete düştüğümü söyleyerek başlayayım.

Klasiktir, toplumumuzda "Dinsiz bu!" denildiğinde birisi için, refleks olarak "Hayır!" deriz. Çünkü kolektif toplum algımıza göre dinsizlik kötü, dindarlık iyidir. Bu algının artık sorgulanıp da rafa kaldırılması şart olmuştur. Çünkü din, sevgili büyüklerim ve bi' o kadar sevgili arkadaşlarım, sizi daha iyi bi' insan yapmaz, ama cahil kitleleri özgür insanlar için büyük tehlike haline getirir. Kimseye tecavüz etmemek, çalmamak, öldürmemek ve başkalarına zarar vermemek için kendinden üstün bi' cezalandırıcıya ihtiyaç duyan insan, her ne kadar büyük erdemlerden bahsederse bahsetsin, çürümüş ve tehlikeli bi' insandır, ekseriyetle de iki yüzlüdür.

Şaşırtıcı mı gerçekten de çocuk tecavüzlerinin her zaman tutuculuklarıyla anılan şehirlerimizde yaşanması? "7 yaşına gelen kıza artık el öptürtmeyiz" diyen ve buna sebep olarak da tahrik olmayı gösterebilen bi' zihniyetin temsil ettiği kavramı nasıl olur da olumlu olarak kullanabiliriz? Gelebilecek itirazları biliyorum; "Ama gerçek islam bu değil!" diyeceksiniz. Üzgünüm, din tamamen budur. O insanlar, bu dine buradaki herkesten daha yakın olarak yaşıyor, çünkü din gerçekten de böyle bi' şey. Hoşumuza gitmeyen her şey için "ama gerçek din bu değil!" deriz, fakat Ben-i Mustalık ve Ben-i Kurayza'nın kadınlarına savaştan sonra yapılanlardan haberimiz yoktur mesela.

Tarihteki katliamlara baktığınız zaman, istisnalar dışındaki en büyük katliamların her zaman için din adı altında işlendiğini görürüz. Bu tesadüf değildir, direkt olarak dinin bölücü etkisi sebebiyledir.

Oysa ne ironiktir ki, dünyayı bi' adım ileriye taşıyan, bilim ve sanat anlamında bize çağ atlatan büyük insanların çok büyük bi' kısmı dinsizdir, ateisttir. Oruç tutmadığı için veya Allah'a inanmadığı için öldürülen insanların haberlerini her yerde okuyabilirsiniz. Ama bi' yaratıyıca inanmalarını bahane edip de müslümanlara/hristiyanlara/yahudilere saldıran hiç bi' dinsiz/ateist göremezsiniz.

Bunları söyledikten sonra, gelelim Atatürk'ün dinsizliği meselesine. En başta açık açık söyleyeyim; Atatürk dinsizdir ve işte tam da bu onu çok daha değerli yapar. Cennette kendisine hiç bi' huri verilmeyeceğini bilen, zira cennete/cehenneme inanmayan, dolayısıyla elinde yaşamak için tek bi' fırsatı olan bi' insan, gününü gün etmek için her türlü imkanı varken yurt meseleleriyle uğraşıyorsa, bu onu daha değerli yapmaz da ne yapar?

Şimdi diyeceksiniz ki neye dayanarak dinsiz diyorsun? Kendi sözlerine dayanarak diyorum, buyrun siz de görün:

Bu video, Atatürk'ün 1937 yılı kasım ayındaki meclis açılış konuşmasından bi' bölümdür.

http://www.youtube.com/watch?v=I4iyTI5xJdQ

Buyrun, bu da TBMM Arşivleri'nden konuşmanın teyididir (Sayfa 9);

http://www.tbmm.gov.tr/tarihce/atatu...01_11_1937.pdf

Bunlar da kendi elyazmalarından, buyrun;

"Türk’ler Arap'ların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların vesairenin Türk'lerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir şekilde tesir etmedi.. Bilakis, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti, milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu."

"Hırkasıdır diye bir palaspareyi hilafet alameti ve imtiyazı olarak altın sandıklara koydular halife oldular. Gah şarka, cenuba, gah garba veya her tarafa saldıra saldıra Türk Milletini Allah için, peygamber için, topraklarını, menfaatlerini benliğini unutturacak, Allah'a mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular."

İptidai insanların, tabiatın herşeyinden, gök gürültüsünden, geceden, taşan bir nehirden ve vahşi hayvanlardan ve hatta birbirlerinden korktuklarını biliyoruz. İlk his ve düşüncesi korku olan insanın her düşünce ve dileğinin mutlak surette yapmaya kalkışmış olması düşünülemez.

"İptidai insan kümelerinde ata korkusu ve nihayet büyük kabile ve kavimlerde ata korkusu yerine kaim olan Allah korkusu insanların kafalarında ve hareketlerinde hesapsız memnular yaratmıştır. Memnular ve hurafeler üzerine kurulan bir çok adetler ve ananeler, insanları düşünce ve harekette çok bağlamıştır, o kadar ki düşünce ve hareket serbestisi gibi bir hak mefhum malum olmamıştır. "

Üstte yazdıklarımın hepsini ve daha çoğunu Atatürk'ün en yakın arkadaşlarından olan değerli Profesör Doktor Ayşe Afetinan'ın yazdığı kitapta bulabilirsiniz, ben size online olarak incelemeniz için link vereyim, buyrun;

http://islampencereleri.athost.net/medeni_bilgiler.htm

Daha da ötesinde, 1931 yılında lise müfredatında kullanılan tarih kitabından bölümler paylaşayım;

"Muhammed'in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kuran denir. Bu esasları ihtiva eden cümlelere ayet, ayetlerden mürekkep parçalara da sure derler. İslam an'anesinde bu ayetlerin Muhammed'e Cebrail adında bir melek vasıtası ile Allah tarafından vahiy, yani ilham edildiği kabul olunur.

Muhammet birdenbire Allah'ın Resulüyüm diye ortaya çıkmamıştır. O, Arapların ahlak ve adetlerinin pek fena ve pek iptidai ve ıslaha muhtaç olduğunu anlamış, bunları ıslah için tenha yerlere çekilerek senelerce düşünmüş ve yıllarca tefekkürden sonra kendisinde vahiy ve ilham fikri doğmuştur."

Buyrun bu da ilgili kitap için link, incelemeniz için görseller de mevcut;

http://www.agnostik.org/1131-1931-yi...ih-kitabi.html


Diyebilirsiniz ki "Ama İslam'ı öven sözleri de var, hatta meclisi bile duayla açtı!". Elbette ki olacak, aksi mümkün değil, zira din, pek sevgili forumdaşlarım, hepinizin de bildiği gibi ötekileştirmeye yol açan en büyük unsurdur. Atatürk daha en başta direkt olarak "Başlarım sizin dininize!" diye çıksaydı, halk bunu kabul eder miydi?

Atatürk aptal bi' adam değildi, kesinlikle değildi.

Bırakınız dinsiz desinler Atatürk'e. Bu bi' küfür değil, bilakis iltifattır. Yahudi de diyebilirler, sorun yok, zira Yahudiler insanlık tarihi boyunca çok büyük insanlar yetiştirmiş bi' millettir.

Cenk yahudi demek bir itibarsızlaştırma olarak kulalnılıyor.
Ayrıca tarihide çarpıtıyorlar, yani belli bir amaç için yapılıyor. Bırakın desinler demek olmaz. Öyle olmadığınıda yüzlerine çarpmak lazım. Seninde okuduğun tarihi bilgin ile bunu yapmanıda beklerim

Böyle bi' tavrı kesinlikle kabul edilemez bulurum aslında

Çok olmadı, Canan Arıtman Abdullah Gül'ü "Ermeni olmakla" suçladı. Her ne kadar partisinden de kendisinden de nefret etsem de, tüm Türkiye halkını temsil eden biri olarak ben Abdullah Gül'den "Ermeni olsam ne olur ki?" tarzı bi' cevap beklemiştim. Ama beni şaşırtmadı ve kalkıp da "Ermeni değilim ben!" diyerek soykütüğünü yayınladı. Böyle de odun bi' zihniyet tarafından yönetiliyoruz.

Ayrıca Tayyip Erdoğan, hem Gürcü, hem Yahudi, hem de Rum olmakla suçlanıyor. Milletinizin, Türklüğün, bi' suçlama olarak kullanıldığını tahayyül etsenize bi? "Bu Türktür!" deyip de birinin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını? Türklüğün itibarsızlaştırıcı bi' suçlama olarak görüldüğünü ve bu suçlamanın muhatabının da "Hayır tabii ki Türk değilim ben!" diye cevap verdiğini?

Empati her şeyden önemlidir. Bu yüzden bu tip suçlamalara onların içine saplandığı zihniyetle cevap vermek, sadece onların zihniyetine teslim olmak anlamına gelecektir.

Hayır, yüksek sesle karşılık vermek lazım; Atatürk dinsiz olabilir veya olmayabilir, ama dinsizlik kötü bi' şey değildir! Atatürk ister Yahudi, İster Türk, isterse de Mozambikli olsun, bu hiç bi' şeyi değiştirmez.

Bir insan isterse gitsin bahçesindeki ağaca, taşa tapsın. Beni hiç ilgilendirmez, ilgilendirmedi de..

Cenk 47 saniyelik videodaki kısa konuşmayı dikkatlice hem dinledim, hem de geçen yazıyı okudum..

Hatta metne de çevireyim..

Atatürk'ün bu konuşmasından, dinsiz olduğu mu anlaşılıyor?

Ben hiç öyle anlamadım.

Bilakis; CHP'nin dine dayalı olmayan, din tandaslı bir parti olmadıklarını vurguluyor.

__________________

Tam olarak o sonuç çıkıyor abi, cümleyi tekrar dikkatle incelersen mutlaka dikkatini çeker;

"Gökten inen kitaplar" değil, "Gökten indiği sanılan kitapların dogmaları" diye bahsediyor. Çok güzel bi' cümle

İyice dinledim ve okudum. Yoksa metne çeviremezdim.

Doğru kelime.. Kitap gökten iner mi? Hoş hala öyle sananlar olabilir..

Kur'an ı Kerim'in nasıl yazıldığını bilir herkes.

* * *

Atatürk'ün zeki adam olduğunu herkes kabul eder. Bir zeki devlet adamının inancı olmasa bile anlaşılan manada mecliste konuşacağına ihtimal bile vermem ben..

__________________

Paradigma meselesi tabii ki, zira benim çok sevdiğim bi' konuşmadır dine karşı ciddi bi' başkaldırı içerdiğini düşünmem sebebiyle

Neyse, başka konularda tekrar muhalefet etmek üzere, şimdi aranızdan ayrılıp takımımın başına döneyim, Football manager beni bekler, iyi geceler abi

Bak aynı şeyleri diyoruz bir bakıma.. Hele hele o devirlerde kesinlikle dinsiz olduğunu ima eden cümle sarfedecek kadar ayakları yere basmayan bir lider değil.

* * *

İyi oyunlar.

__________________

Atatürk İslama en büyük hizmeti yapmıştır. Kur'an ı Türkçeye çevirip ne okuduğumuzu anlamamız için, dinci geçinen yobaz taifesi, günahkarlar sürüsü acaba Atamızın inacının binde birini yaşıyorlar mı? Tabi ki hayır onların amacı başka, sadece din üzerinden siyaset yapmak.

Allah'a verecekleri bir hesapları olduğunu da düşünmüyorlar. Çünkü inaçları o yönde değil. Atatürk olmasaydı bu topraklarda dinimizden bahsedilebilir miydi? Bu kadar kısa akıllı, kör cahil nasıl olabiliyorlar anlamak olanaksız.

__________________