Tarladaki karpuz olgunlaşırken altta kalan (toprağa temas eden kısmı) beyaz kalır.

Karpuz olgunlaşınça bu kısmının beyaz rengi değişerek krem rengi veya hafif sarı bir renk alır.

Bu bölümün beyaz olması:
Karpuzun olgunlaşmamış (kabak) karpuz olduğunun göstergesi sayılabilir.

Bu bölümün aşırı kahverengileşmiş veya geniş sarı lekelerin olması:
Karpuzun aşırı olgunlaşarak veya toprağın aşırı soğuk veya sıcak olması nedeniyle bu bölgesinden zarar gördüğü ve çürümeye başladığının belirtisi sayılabilir.

4- Karpuzun iriliği ve ağırlığı:

(Her canlıda olduğu gibi) Eğer , iyi tohum ve olumlu şartlarda yetişmiş bir karpuz ise iri bir karpuz olması gerekir.

Normal olarak bir karpuz 6 kg’nin üzerinde olmalıdır. Ama benim tavsiyem 8 kg’nin üzerinde olması.
Karpuzu elimize aldığımızdaki (tahmini) ağırlığı ile büyüklüğü (tahmini) orantılı olmalıdır.
Büyük olmasına rağmen, hafif olduğuna inandığımız karpuz, içini yemiş olmasının belirtisidir.
Küçük olmasına rağmen, ağır olduğuna inandığımız karpuz ise henüz olgunlaşmadığının belirtisidir.

5-Karpuzun sesi:

Karpuz seçen kişilerin, karpuzlara avuç içi (tokat ile) veya kapıya vurar gibi parmakların dış kısmıyla ya da fiske ile vurduklarını görmüşsünüzdür.
Bu tüketicilerden bir kısmı bilinçli olarak (vurma-dinleme) yaparken ,bir kısmı da , başkasında gördüğü için bilinçli olmadan öylesine yapmaktadır.

Karpuz ham (beyaz-kabak) iken serttir ve karpuza dıştan vurulduğu zaman ince tiz bir ses çıkarır ve vuruş sonrasında elimizle hissedeceğimiz titreme hızlı bir şekilde karpuzun tüm çevresinde hissedilir.
Karpuz olgunlaştıkça içerisinde kızarma olacağından sertliğinde de yumuşama, çekirdek çevrelerinde boşluklar olmaya başlayacaktır. Bu nedenle olgun bir karpuza vurulduğu zaman ses biraz daha tok (kalın)olmalı ve karpuzun tireşimi karpuzun tüm yüzeyinde hemen hissedilmelidir.
Kapuz içini yemeye başlamışsa, çekirdek çevrelerinde ve orta kısımlarda boşluklar oluşacağı için artık kof bir ses çıkmaya başlayacaktır. Böylesine kof bir ses karpuzun içini yediğinin veya karpuzun yarılmamış olsa bile bir darbe aldığı için içinin zarar gördüğünün belirtisi sayılabilir.

Karpuz seçerken, alacağımız karpuzun;

1- Sapı yaş, çok yeşil ve çok fazla kurumuş olmamalı.
2- Karpuzumuzun bir tarafında mutlaka güneş nedeniyle renk değiştirme) sararma-kahverengileşme olmalıdır ama bu çok fazla olmamalı, güneşte yanmış, pişmiş hissi vermemelidir.
3- Karpuzun toprak tarafında kalmış kısmı beyaz olmamalı, hafiften (krem rengi veya sarımsı) renk değiştirmeye başlamış olmalıdır. Bu bölge toprağa dokunduğu için, çizikler ve pürüzler olabilir ama bu bölgede şekiller oluşturan (sarı veya kahverengi) lekeler veya böcek delikleri olmamalıdır.
4- Karpuz iri olmalı (6 kg üstü) büyüklüğü ile ağırlığı (tahmini) orantılı olmalıdır.
5- Karpuza , tokat ,fiske veya (kapı çalar gibi) hafif yumruk haline getirilmiş parmakların dışarıda kalan eklem yerleriyle vurulduğu zaman:ne ince tiz bir tınlama,ne de kof bir tonlama olmamalı, tunlama olmalıdır.
(Sesi anlatmak çok zor olduğu için ancak sizler de bir kaç deneme-yanılma sonrası doğru ‘’tunlamaya’’ aşina olabilirsiniz.
6- Yukarıda saydığı maddeler karpuzun ham (beyaz-kabak) veya aşırı olgunlaşmış (içini yemiş) olma durumlarını anlama ile ilgiliydi.

Bir meyvenin (karpuzun) tadını (lezzetini)yemeden anlaşılamayacağını söylemiştim.
Bazı karpuz satıcıları, değişik kaynaklardan (tarlalardan) karpuz alıp sattıkları için (aynı yerden) bir gün önce aldığımız karpuzun tadı- lezzeti ile bir gün sonra aldığımız karpuzun tadı-lezzeti aynı olmayabilir.
Ama (genellikle) AVM ve büyük manavlar karpuzları bir başkasından almaz, karpuz bostanındaki (tarlasındaki) ürünün tümünü toptan satın alır.
Bu nedenle (genellikle) buralardan alınan karpuzlar, hep aynı lezzete çıkacaktır.

Sürekli aynı yerden alış veriş yapıyorsak, önce almış aldığımız karpuz ile aynı tarla ürünü olup olmadığını satıcıya sormamız veya dış görünüşü ile karşılaştırmamız gerekir.
Afiyet olsun...


Mediter