Bütün telkinlere, bütün uyarılara rağmen, ortadoğu bataklıktır, Suriye'ye girmek geri dönüşü çok zor olan yoldur ikazlarına rağmen, Suriye ve özellikle İDLİP denilen yerleşim birimine girildi...

İDLİP denilen yerde eli silahlı, cani, kelle kesen, sapık ve sadistlerden oluşan yığınla arızalılar GÜRUHÛ mevcut... Bunların içinde zat-ı devletleri, hazreti şahaneleri imam Tayyip nezdinde çok kiymetli olan EL NUSRA dedikleri ve dünya devletlerinin çoğunun terörist olarak tanımladığı örgütde var....

Türk askerleri, bilinen daha doğrusu resmi sayı ile bilinen 58 kişi Türk ulusunun kiymetli çocukları niçin şehit olmuşlardır....

Rusya Türkiye'ye soruyor, gözlem noktalarının dışında yani savaşan cihatcıların yanında Türk askeri varmı? Türkiye evet var dese soçi mutabakatını ihlâl etmiş olacak, yok diyor, Rusya'da vurarak bölgedeki tüm servislerin bildiği yalanı ortaya çıkarıyor bu meyanda üçer beşer Türk ulusunun kiymetli evlatları şehit oluyor....

Tabi EL NUSRA, Müslüman kardeşler vb oluşumların asıl kaynağının Müslüman Kardeşler örgütü olduğu, çeşitli isimler ile anılanların aynı örgütün farklı düşünen fraksiyonları olduğuda bir çok konuya hakim çevrenin yazı ve yorumlarından anlaşılıyor....

Şimdi Soçi mutabakatı Moskova mutabakatı ile saf dışı bırakıldı...Rusya çok önemli bir aktör ve unsur, Suriye ve ortadoğu konusunda, Suriye ile her konuda askeri siyasi ekonomik konularda çıkarları var, Türkiye ile ekonomik çıkarları anlaşmaları ve ticareti var, Türkiye'yi oyalayarak Suriye'nin arkasında durduğu bir gerçek... Ancak bakar kör olanlar, basireti bağlanmış olanlar görmüyor....

9 yıldır devam eden bu açmazların tek çözümünün Suriye Arap Cumhuriyeti yetkilileri ile görüşmekten geçeceğini bir türlü anlamayanlar var, önünde sonunda Putin'e gidildiği gibi Esat'a da gidilecektir...

Yıl 1934, Türkiye Dış İşleri bakanı Numan Menemencioğlu!

Atatürk rahmetli çağırıyor diyor ki:

1-Rusya'yı kışkırtmayın,

2-Komşuların iç işlerine karışmayın,

3-ARAP ülkelerindeki ihtilaflara taraf olmayın,

4-BATI ile iyi geçinin,

5-Sorulmadıkça akıl vermeyin....

Denilebilir ki, o günün koşullarında vaaz edilmiş tavsiyeler, bize göre değil, hayır bize göre BASİRET ve diplomaside geçerli yol!


07-03-2020
Mustafa AKTEN