01.04.2015, 02:29
|
#1
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Ergen Ebeveyni Olmak
Ergen Ebeveyni Olmak
Ebeveynler için çocuklarının her bir döneminin ayrı zorluklarla dolu olduğunu biliriz. Her gelişim döneminin bambaşka zorlukları, sorumlulukları ve gereklilikleri vardır. Ama genellikle ailelerin en çok sıkıntı çektiği ve çaresiz kaldığı dönem “ergenlik dönemi”dir. Ergenlik dönemiyle ilgili verilen tavsiyeler genellikle ergeni esas almaktadır. Fakat bu dönemde ebeveynler de oldukça ciddi bir sınavdan geçebilmekte ve çaresiz kalabilmektedir.
Ebeveynler için çocuklarının her bir döneminin ayrı zorluklarla dolu olduğunu biliriz. Her gelişim döneminin bambaşka zorlukları, sorumlulukları ve gereklilikleri vardır. Ama genellikle ailelerin en çok sıkıntı çektiği ve çaresiz kaldığı dönem “ergenlik dönemi”dir.
Ergenlik dönemiyle ilgili verilen tavsiyeler genellikle ergenin sorunlarını esas almaktadır. Fakat bu dönemde ebeveynler de oldukça ciddi bir sınavdan geçmekte ve çaresiz kalabilmektedir.
Son zamanlarda artan boşanmalarla birlikte ebeveyn yalnızlaşmakta, gencin sorumluluğunu tek başına üstlenmektedir. Bu faktörün dışında, ergenler de eski nesile oranla daha fazla doyumsuzlaşmaya, teknolojiyle birlikte daha fazla çevresinden kopmaya başlamıştır.
Bildiğimiz gibi ergenlik döneminin getirdiği belirli sıkıntılar bulunmaktadır: aileden kopma, yalnızlaşma, içe dönüklük, isyan, aileyle çatışma, riskli davranışlara yönelme gibi. Bu sıkıntıları yaşayan ergen modernitenin getirileriyle de birlikte hiçbir şeyden memnun olmayan, sahip olduğunun bir yeni versiyonunu talep eden, başını internetten kaldırmayan, azla yetinemeyen biri haline dönüşmektedir.
Durum ergen için sıkıntılı olsa da, ebevenyler için de oldukça zordur. Doğduğundan beri bakılıp büyütülen, sevgi gösterilen, ilgilenilen ve ailesine koşulsuz bağlı olan o çocuk gidiyor ve yerine ebeveynlerini beğenmeyen, sık sık çatışmaya giren, iletişimden kaçınan, laftan anlamayan ve aile ortamından her fırsatta uzaklaşmaya çalışan bir genç geliyor.
Bu aşamada ebeveynin endişesi, çocuğunun sanki hep böyle kalacakmış gibi hissetmesi ve başına buyruk davranarak kendini zarara uğratacak bir duruma sokmasıdır. Böylelikle ebeveyn, kimi zaman çocuğunun “ellerinden kayıp gittiğini” düşünerek panikleyebilme ve çocuğunun tutumlarıyla birlikte direnci kırılıp yalnızlaşabilmektedir.
Bu açılardan sağlıklı bir ergenlik dönemi için aslında sağlıklı ebeveynler ve sağlıklı geçmiş bir çocukluk gerekmektedir. Bu sebeple, ebeveynlerin kendi limitlerinin ve zaaflarının farkında olması ve kendini dirençli hale getirmesi oldukça önem taşımaktadır. Dirençleri kırıldığında ya da kötü zamanlarında streslerini çocuklarına değil, güvenli bir alana boşaltabilmeli ve deşarj olabilmeliler.
Aksi takdirde iki tarafın da karşılıklı gerginliği ilişkiyi çıkmaza sokabilir. Sağlam bir ilişki için sağlam bir iletişim gerekmektedir, En azından yetişkin olarak ebeveynlerin sağlıklı düşünüp, sağlıklı adımlar atması ve çocuklarını doğru bir şekilde yönlendirebilmesi önemlidir. Bu açıdan daha çok sabırlı, daha az yargılayıcı, hem limit koyabilen hem de çocuklarına bağımsız bir alan sağlayabilen, onların deşarj olabilmesine olanak tanıyan ebeveynler olabilmek- zor da olsa- oldukça mühimdir.
Kimlik arayışında olan ergenin kendi kişiliğini ortaya koyabildiği, kendini ifade edebildiği hobiler, spor alanları ve sağlıklı bir arkadaş ortamı edinebilmelidirler. Denge kurmanın her konuda zor olduğu aşikardır. Bu dönemde de bağımsız bir alan sağlama ile sınır koyabilme arasındaki dengeyi kurabilmeliyiz. Her ergen bağımsız olmak ister, fakat kural konulmaya ve sınırlandırılmaya da ihtiyaç duyar.
Bununla birlikte her ne kadar onlardan uzaklaşmak istese de, arkasında sağlam duran, onu her koşulda desteklediğini bildiği ebeveynlere ihtiyaç duyar. Kuşkusuz bu ebeveynler de tutarlı, sağlıklı iletişim kurabilen ve güçlü bir izlenim uyandıran ebeveynler olacaktır. Kısacası sağlıklı bir ergenlik için sağlıklı ebeveynler de gereklidir.
__________________
''Türkiye, Atatürk'ü Allah'a borçlusun, geriye kalan her şeyi de Atatürk'e...''
|
|
|