Radyo tiyatrosu, adından da anlaşılacağı gibi görselliğin olmadığı, sadece sesli olarak oyunların oynandığı, arkadan gelen ses efektleriyle radyo yayını ile dinleyicisine tiyatro izliyormuş hissini yaratan, tiyatronun birebir canlı ortamı dışında etkili bir şekilde izlenebileceği iletişim platformu.

Önemli Etkileri

Günümüze göre iletişim teknolojilerinin kısıtlı olduğu yıllarda radyo, önemli bir yayın aracıydı. İletişimin yanında kurgusal içerikli programlar yayınlama isteği radyo tiyatrosunun ortaya çıkmasını sağlamıştır. Özellikle 2. Dünya Savaşından sonra yaygınlaşarak bir radyo klasiği haline gelmiştir.

1938 yılında H. G. Wells'in Dünyalar Savaşı isimli kitabını radyoya uyarlayan Orson Welles, oyunun yayınlandığı ABD'de kısa süreli bir panik yaşanmasına sebep olmuştur. Oyunda, marslıların Dünyayı işgal ettiği konusu bir haber bülteni şeklinde işleniyordu ve bunun sadece bir radyo tiyaırosu olduğu daha sonra anlaşıldı.

Türkiye'de ilk radyo tiyatroları 1950'li yıllarda İstanbul Radyosunda yayınlanmaya başladı. Ekrem Reşit Rey, Haldun Taner, Behçet Necatigil gibi isimler ilk radyo oyunu yazarlarındandır.

Görme Engelliler İçin Radyo Tiyatrosunun Önemi

Özellikle bu engel türüne sahip kişiler, görsel sunum açısında sinema, tiyatro gibi sanatsal etkinliklerde kullanılan görsel temalı sessiz ifadesel anlatımlar nedeniyle konu edilen olayın kompozisyonunun algılanması açısında ciddi eksiklikler oluşturduğundan, daha doğrusu görsel anlatım tarafının ağır bastığı durumlar yüzünden konuyu kavramakta zorluk çekecekleri için, radyo tiyatrosu bu grup açısından oldukça önemlidir.

Radyo tiyatrosunun olmazsa olmaz efektleri:


- Sahile vuran dalga sesleri ve beraberinde martı çığlıkları,
- Kapı gıcırtısı
- Ahşap malzemelerle yine ahşap bir masaya vurularak yapılan yürüme ve koşma sesleri...

Buradaki linklere tıklayarak farklı oyunlar dinleyebilirsiniz.


Deniz Altında 180 Gün

Yalnız Efe

Acı Gurbet

Balaban

*Bilgiler derlemedir, emeği geçenlere teşekkürler..

__________________

Annem anlatmıştı..Eskiden maddi durumun yetersizliğinden dolayı, bu tarz yayınlar radyolardan dinlenirmiş...Televizyonu orta gelirli aileler bile alamayacak durumdaymışlar..Şimdi ise, ekmek alamayacak durumda olanlar, ilk önce televizyon sahibi oluyor...

Bazen düşünüyorum da, keşke o yıllarda yaşayabilseydik..Anneannemden kalma eski radyoya bakarken, şimdiyle kıyaslıyorum; kaybettiğimiz çok fazla değerlerimiz var...


Çok güzel konu olmuş canım.. Ellerine sağlık..

Elbette ki teknolojik nimetlerden faydalanmak güzel ve vazgeçilmez ama bu tür şeylerin de değerini unutmamak lazım. Üniversitede biz de bir radyo oyunu seslendirmiştik. Çok keyifli bir olmuştu.

__________________

Anneannem anlatır arada, radyoda piyes saatleri, arkası yarınlar v.s...

Ama en güzeli de, sanki radyonun içinden görüntü alabilir gibi, radyonun etrafına uzanıp program bitene kadar sadece radyoya bakarak dinlemeleri

Anneannem arıyor o günleri Demek teknoloji ilerledikçe şimdi sahip olduklarımızı hasretle anacağız.



Teşekkürler Sultancığım, ellerine sağlık.

Sana koccaman bi teşekkür Sultanım...

Hele şu verdiğin linkler ne kadar değerli...

Fırsat buldukça dinliycem

__________________
Hayat dediğiniz 1 çay
İnsan ise sadece 1 şeker
Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın
Oysaki;
Hayatın seni erittiğini çay bitince anlarsın..

şimdi ben o yıllları yaşadım diiyeceğim yaşım ortaya çıkacak )) ( yaşımla ilgili bir sorunum yok ama işte yazmış bulundum)
ne güzeldi o yıllar hayal gücümüzü kullanarak oyunun içinde bulurduk kendimizi, şu minyatür kapıya yaklaşan ayak sesleri birde katilin ayak sesleriyse eyvahlar olsun anneme sokularak merakala dinlemeye devam ederdim ))

__________________
Forum Gerçek Türkiyeli'nin Resmi Forumu

Küçük bir katkıda bulanayım... Üstelik o yıllarda sık sık elektrikler kesilirdi...

Pilli radyolardan korkunç tiyatroları dinlemenin keyfi de bir başkaydı...

Can Gürzap'ı sesiyle ilk Radyo Tiyatrosunda tanıdım... Yani önce sesleri tanıdım diyebilirim...

Bu arada sitenin en küçüğü benim he....

* * *

Ellerine sağlık, teşekkürler Sultan...

__________________

Sen en küçüksen ben öleyim be baba

Teşekkürler ilginiz için arkadaşlar.
Böyle değerlerimizi küçüklerimize anlatmalı ve zamanla yok olup gitmesine mani olmalıyız

__________________

Tiyatronun her çeşidine benden kocaman 10 numara...

__________________
Karanlığımın Beyazı....

O esrarengiz ses yankıları, kapı gıcırtıları ve birden fazla çoğalan insan sesleri beni fazlasıyla etkilerdi. Genellikle pazar günleri tam köyümüze gitmek üzereyken arabada dinlerdim. Her haftasonunu heyecanla beklerdim.

Şimdi hiç denk gelemiyorum.

Teşekkürler SuLTaN.

__________________