Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Görsel ve İşitsel Sanat Yapıtları > Resim | Fotoğraf | Heykel


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 14.05.2010, 15:55   #1
Çevrimdışı
CadII
Hotantu Kabilesinden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Dünyaca Ünlü Fotoğraf Sanatçımız Ara Güler (1928 - 2018)

Ara Güler (1928 - 2018)


Ara Güler 16 Ağustos 1928'de İstanbul'da doğdu. Lisedeyken film stüdyolarında sinemacılığın her dalında çalışırken Muhsin Ertuğrul'un tiyatro kurslarına devam etti. Çünkü yönetmen veya oyun yazarı olmak istiyordu. 1950'de Yeni İstanbul gazetesinde gazeteciliğe başlarken aynı zamanda İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesine devam etti.


1958'de Time-Life, Paris-Match ve Der Stern dergilerinin yakın doğu foto muhabirliği görevlerini üstlendi. 1961'de askerlik görevini tamamladı ve Hayat Dergisi'nde fotograf bölüm şefi olarak çalışmaya başladı. Aynı yıllarda Henri Cartier Bresson ile tanışarak Paris Magnum Ajans'ına katıldı ve İngiltere'de yayımlanan Photography Annual antalojisi onu dünyanın en iyi yedi fotografcısından biri olarak tanımladı. Yine o yılda ASMP'ye (Amerikan Dergi Fotografcıları Derneği) tek Türk üye olarak kabul edildi.

1962'de Almanya'da çok az fotoğrafcıya verilen Master of Leicaünvan'ını kazandı. İsviçre'de çıkan "Camera" dergisinde kendisine özel bir sayı ayırdı. 1964'de Mariana Noris'in ABD'de basılan "Young Turkey" adlı yapıtında fotografları kullanıldı. 1967'de Japonya'da çıkan Photography of the WorldRichard Avedon ile birlikte bir dizi fotografı yayınlandı. 1967'de Kanada'da açılan "İnsanların Dünyasına Bakışlar" sergisinde, 1968'de New York Modern Sanatlar Galerisi'nde düzenlenen "Renkli Fotografın On Ustası" adlı sergide aynı yıl Almanya'da, Köln'de Fotokina Fuarı'nda yapıtları sergilendi. 1970'de "Türkei" adında fotograf albümü Almanya'da yayımlandı.

Sanat ve Sanat tarihi konularındaki fotografları ABD'de Time-Life, Horizon ve Nesweek kitap bölümlerince ve İsviçre'de Skira Yayınevi tarafından kullanıldı. 1971'de Lord Kinross'un "Hagia-Sophia" (Ayasofya) kitabının fotograflarını çekti. Yine Skira yayınevince Picasso'nun 90.yaşünü için yayınlanan Picasso Metamorphose et unite adlı kitap için Picasso'nun foto-röportajını yaptı.
1972'de Paris Ulusal Kitaplık'ta sergisi açıldı. 1975'de ABD'ne davet edildi ve birçok ünlü Amerikalının fotograflarını çektikten sonra Yaratıcı Amerikalılar adlı sergisini Dünyanın birçok kentinde sergiledi. Yine aynı yıl Yavuz zırhlısının sökülmesini konu alan Kahramanın Sonu adlı bir belgesel film çekti. 1979'da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin foto muhabirliği dalındaki Birincilik ödülü'nü aldı. 1980'de fotograflarının bir kısmı Karacan Yayıncılığın bastığı Fotograflar adlı kitabında basıldı. 1986'da Hürriyet Vakfı'nca basılan Prof. Abdullah Kuran'ın yazdığı "Mimar Sinan kitabı"'nı fotografladı. Aynı kitap 1987'de Institute of Turkish Studies tarafından İngilizce olarak yayınlandı. 1989'da Ara Güler'in Sinemacıları kitabı basıldı. 1991'de Dışişleri Bakanlığı için Halikarnas Balıkçısı'nın (Cevat Şakir Kabaağaclı) "The Sixth Continent" adlı kitabını fotoğrafladı.
Bütün dünyayı gezerek foto röportajlar yaptı ve bunları Magnum ajansı ile dünyaya duyurdu. Bu arada İsmet İnönü, Winston Churchill, Indira Gandi, John Berger, Bertrand Russel, Bill Brandt, Alfred Hitchcock, Ansel Adams, Imogen Cunningham, Salvador Dali, Picasso gibi bir çok ünlü kişi ile roportajlar yapmış ve fotograflarını çekmiştir. En ünlüsü fotografcılara poz vermeyen Picasso Roportajı'dır.
Yıllarca üstünde çalıştığı Mimar Sinan yapıtlarının fotografları 1992'de Fransa'da, ABD ve İngiltere'de Sinan, Architect of Soliman the Magnificentadlı kitabı yayımlandı. Aynı yıl "Living in Turkey" adlı kitabı İngiltere, ABD ve Singapur'da Turkish Style başlığıyla, Fransa'da "Demeures Ottomanes de Turquie" adıyla yayımlandı. 1994'de "Eski İstanbul Anıları", 1995'de "Bir Devir Böyle Geçti", "Yitirilmiş Renkler ve Yüzlerinde Yeryüzü", fotograf kitapları yayımlandı.
Ara Güler'in fotografları Paris Ulusal Kitaplık'ta, ABD'de Rochester Georg Eastman Müzesi'nde Nebraska Üniversitesi Sheldon Koleksiyonu'nda bulunmaktadır. Köln Mueseum Ludwing'de Das Imaginare Photo Museum'da fotografları sergilenmektedir. Ara Güler, Türk fotografının ustalarından birisi olarak dünya fotograf tarihinde de seçkin bir yere sahiptir. Belgeci bir fotograf biçiminin ustası olması ona ün kazandırmıştır.

Sanat olmasına gerek yoktur fotoğrafın. Fotoğraf tarih olayıdır. Tarihi zaptediyorsun. Bir makine ile tarihi durduruyorsun” diyen usta fotomuhabiri Ara Güler, dün 23.20’de tedavi gördüğü Florence Nightingale Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.




Anadolu’nun gizini yakalayan üstad ...
Sonsöz

"Çağ değişti, yaşam değişti... Değişecekti, değişmeliydi de ve öyle oldu. Elbette ki benim kuşağım ve benden önceki kuşaklar bir daha erguvanlarla sarılı bir bahçe kapısının önünden geçemeyecekler, yağmur yağınca kayganlaşan arnavutkaldırımlı bir Boğaziçi sokağından inemeyecekler, eski İstanbul sokaklarında sık sık rastlanan bir tekir kedi kuşkulu parlak gözleriyle duvarın üstünden sizi izlemeyecek, "miyav!" diyerek önünüzden kaçıp gitmeyecektir artık. Bu sokaklarda artık renk renk, cins cins park etmiş otomobiller, banka ilanları, park levhaları, trafik işaretleri, duvarlara yapıştırılmış ilanlar... yüzyılımızın sevimsiz boyalarıyla kapatılmış olumsuz bir dünya. Çağ değişti, yaşam değişti... Değişecekti, değişmeliydi de ve öyle oldu. Artık ne zaman İstanbul'da fotoğraf çekmeye çıksam, böyle sokaklardan geçiyorum. Oysa benim için fotoğraf çekmek, içimde hissettiğim dünyayı çekmektir. Belki de yeniden fotoğrf çekebilmek için estetiksizliğin estetiğini keşfetmem gerekli. Onun da adı İstanbul olmaz, başka birşey olur. Bugünkü yeni kuşak, eskiyi hiç bilmediği ve tahmin de edemediği için, İstanbul'u budur, böyledir, böyleydi sanıyor. Eski bir fotoğrafa bakınca da şaşıp kalıyor, "Bu da neresi?" diyor, çünkü çoğu yer artık eskisine benzemiyor, ya da hiç yok. Kandilli'de güneşi perde perde batıran Yahya Kemal'i, "Urumelihisar"nda oturup da gözleri kapalı İstanbul'u dinleyen Orhan Veli'yi bu değişen İstanbul'la birlikte unutmak gerek herhalde.

İstanbullu olmak biryaşam tarzıdır, çünkü İstanbul üç gerçek imparatorluğun merkezi ve potasıdır. Dünyanın başka hiçbir kentine benzemez. Ne yazık ki, gelecek kuşaklar bu yaşam tarzını hiçbir zaman tadamayacaklar. Zaten yaşayışları ve eğitimleri buna göre değil. Bu kitaptaki fotoğraflar, yaşadığım günlerin bende bıraktığı kaybolmuş ya da bitmiş bir dünyadan çizgilerdir. Konu İstanbul olduğu için, sergilemiş olduğum fotoğraflara ek olarak burada belge niteliğindeki röportaj fotoğraflarına da yer verdim. Bitmiş ve bitmekte olan bir yaşamın gerçeklerini bu kitapta toplamaya çalıştım.


Gümüşsuyu, 1994

(Ara Güler'in 'Eski İstanbul Anıları' adlı kitabından)

Ara'dan geçen 77 yıl

Mesleğe 1950 yılında başlayan Ara Güler, fotoğraf makinesini elinden hiç bırakmadı. Görsel tarih yazan 'foto muhabiri' Ara Güler, yarın 77 yaşında. Doğum günü 77 siyah-beyaz klasiğin yer alacağı sergi ve fotoğraf albümüyle kutlanacak

Celal Başlangıç (E-mektup | Arşivi)

Yarı alaylı, yarı ciddiydi babası. "Bir gün alıp da beni memlekete, doğduğum yere götürmeyi düşündün mü hiç?" dedi, "Doğduğum evi görmek istiyorum. Hem gel, sen de gör. Beni sen götürürsen bir değeri
olur. Yoksa her köy köydür."

Kaçamak yapma şansı kalmamıştı. İşlerini ayarladı. Vapurla Giresun'a, oradan taksi tutup Şebinkarahisar'a gittiler.

Babası altı yaşındayken ayrılmıştı köyünden. İstanbul'a okula gönderilmişti. Bir köy çocuğuyken kentli olmuştu.
Bir haftada Giresun

"Sonra anımsadım. Zaman zaman bu dağları bir haftada yürüyerek nasıl kıyıya, yani Giresun'a vardıklarını daha önce anlatmıştı. 1910'lar olsa gerekti. Bir köy çocuğunun imparatorluk merkezine okula gitmesi, bayağı büyük bir şans. İstanbul'un Ortaköy'ündeki okulda temiz bir okul üniforması giymek, pazar günleri Kuruçeşme'deki kilisede Gomidas'ın korosunda şarkı söylemek, kendi yaşındaki kentli çocuklarla oynamak, gülebilmek... Ve yıllar geçmiş aradan, az zaman değil, 70 yıl. İşte şimdi köye gidiyoruz."
Babasının Şebinkarahisar'dan ayrılmasından yaklaşık beş yıl sonra hiç Ermeni kalmamıştı bu topraklarda. Okumak için İstanbul'a gitmese, Suriye'ye doğru giden 'tehcir' kafilelerinde olacaktı belki de.

Dacat Güler'in doğduğu Yaycı Köyü, Şebinkarahisar'ın yaklaşık sekiz kilometre ilerisinde. Yüksek karoserli bir arabayla varırlar köye. Anlatırlar niye geldiklerini. Ayranlar içilir. Sonra babası evini aramaya başlar:

'Aha burada'

"Sağa saptık, sola saptık, sonunda 'İşte burası' dedi. Gösterdiği yerde ev mev yoktu. Harabe olmuş. Karşımızda büyük taşlarla örülmüş bir duvar yığını vardı. Belli ki ev yıkılmış, zamanla yok olmuştu. Babam birden köylülere döndü. 'Köyün meydanında çeşme vardı, bir sürü yerinden su akardı, nerede?' dedi. 'Aha burada' dediler. Gittik, peder çeşmenin her gözünden doya doya su içti. 'Oh be' dedi, 'Su dediğin budur işte.' Oradan, buradan konuşuluyordu. Peder birden harman yerini sordu. Onlar yine 'Aha işte şurda' dediler. Oraya gittik."

Dövende bir çocuk gibiydi

Babası boş duran döveni göstererek, "Hep buna biner, döner dururdum" der, "Belki de ağırlık olsun diye anam beni bindirirdi."

Köylülerden biri atları getirir, biri döveni atlara bağlar. Babası da ceketini çıkarıp biner dövene. Belki yarım saat, belki daha fazla.

Atlar durup babası dövenden indiğinde gözlerindeki yaşı görür Ara Güler.

Sonunda İstanbul'a dönerler. Çok memnundur Dacat bey. Eczanesine her gelene köyünü anlatır. "İçine başka türlü bir yaşama isteği gelmişti sanki" der Ara Güler.

Bir gün oğluna, "Köye gittik, çeşmesinden sular içtik, adamlarla konuştuk, dövende döndük, ayranlar içtik, hepsi iyi, ama bir şeyi unuttuk" diye yakınır. Sözünü ettiği memleketinin dut kurusu, pestili, kayısısı... İstanbul'a okula gelmek için köyden ayrılırken annesinin bir torba içinde bu yemişlerden verdiğini, yol boyunca yediğini anlatır.

Ölüm, köyünden önce geldi

Bir süre sonra ölür babası.
"Cenazeye gitmek için evde bekliyorum. Tören saat ikide başlayacaktı. O sırada kapı çaldı. Açtım. İki kişi duruyor kapıda.Ellerinde büyükçe bir tahta kutu var. 'Buyrun' dedim, 'Dacat Güler beyi arıyorduk' dediler, 'Bunu kendisine getirdik.Şebinkarahisar, Yaycı Köyü' nden. Anımsadım köylüleri. İçeri aldım. 'Peder öldü' dedim 'Şimdi cenazeye gidiyoruz, isterseniz siz de gelin.'

Şaşırmışlardı. Bir sessizlik oldu. Kutuyu açtım. İçinde dut kurusu, pestiller, kuru yemişler, hem de bol bol. Artık cenazeye gitme zamanı gelmişti. Üç küçük naylon torba buldum. İki-üç avuç dut kurusu, birkaç parça pestil, biraz erik kurusu.. Hepsini naylonların içine doldurdum. Yemişleri peder gömülürken tabutuna koydum."

Yalnız Beyoğlu'nda bir eczacı değildir Ara Güler'in babası Dacat bey. Bugün akıp giden zamanı ölümsüzleştiren 'foto muhabiri' olarak bir Ara Güler varsa; ona dostu Muhsin Ertuğrul aracılığıyla tiyatro dersleri aldıran, ilk 35 milimlik film makinesini armağan edip sinemaya sevdalandıran, sonunda da eline bir fotoğraf makinesi tutuşturup 'mavi başlıkla' çıkan Yeni İstanbul gazetesine 'foto muhabiri' olarak gönderen Dacat beyin katkısı kuşkusuz çok büyüktür.

İlk çektiği fotoğraf Ticaniler

Böylece 1950 yılında, hâlâ süren serüvenine başlar Ara Güler.

"İlk çektiğim fotoğrafı da hatırlıyorum. O zaman Ticaniler denen gerici bir grup vardı. Atatürk'ün Gümüşsuyu'ndaki heykelini kırmışlardı. Basında ilk çıkan fotoğrafım o oldu."
Bir yandan iktisat fakültesine devam ederken bir yandan da gazeteciliği sürdürür. Time-Life, Paris-Match ve Der Stern dergilerinin Yakındoğu foto muhabirliğini üstlenerek sınırların ötesine taşar.

Ara Güler olmak kolay değil. Bir olay bile en ufak bir başarının arkasında nasıl bir sabır olduğunu göstermeye yeter. Yıl 1958. Kemer Barajı açılacak. Hayat dergisinin orta sayfası için fotoğrafını çekecek. Aydın'a gider. Vali bir araç verir şoförüyle. Ama ışık terstir barajda. Dönmesini bekler. Akşama kadar kalır. Aşağı indiğinde şoförü telaş içinde bulur, "Bittim ben, karım bekliyor" diye.

Roma sütununda domino

O telaşla şoför bilmediği bir kestirme yoldan gitmek ister. Kaybolurlar. İlk köyde kalmaya karar verirler. Açık buldukları kahveye girince bir de bakar içerdekiler domino oynuyor, ama dominoyu Roma sütun başlarının üzerine oynuyorlar. Bir başka köşede lüks lambası asmışlar sütun başının üstüne.

Sabah kalkınca, "Burada bir durum var" diye dolaşmaya başlar. Her yan tarihi eser. Köylüler lahitin içinde üzüm eziyorlar. Hipodrom olan yerde orakla tarla biçiyorlar.
Yazıişleri müdürü fotoğrafları görünce, "Sen de gidip taş çekiyorsun" diyor. Koymuyor sayfaya. Araştırıp, oranın eski Roma kenti Afrodisyas olduğunu öğreniyor. Çalıştığı İngiliz gazetesine gönderiyor. Onlar kullanıyor. Buradakiler fotoğrafları Ara Güler'in çektiğini unuttukları için o İngiliz gazetesinden kesip kesip kullanıyorlar. Amerika'da Horizon dergisinden bir telgraf geliyor "Röportajınızı gördük, biz de basmak istiyoruz. Renkli slayt gönderin" diye. Ara Güler siyah-beyaz çekmiş. "Bir haftada gönderirim" diyor. Doğru Aydın'a. Validen aynı şoförü istiyor. Adam kayboldukları yeri eliyle koymuş gibi buluyor. Antik kentte 1800'lerin başında hafriyat yapılmış, sonra da unutulmuş.

Hayat dergisi, Magnum Ajansı, İngiltere'de yayımlanan Photography Annual Antolojisi'nin onu dünyanın en iyi yedi fotoğrafçısından biri olarak göstermesi, Amerikan Dergi Fotoğrafçıları Derneği'nin tek Türk üyesi olması, Almanya'da çok az fotoğrafçıya verilen Master Of Leica unvanını alması... Böyle başlıyor Ara Güler'in 'foto muhabirliği'nin ilk yılları ve 800 bini aşkın slayt, onlarca sergi, onlarca kitapla geliyor bu güne kadar.

İçindeki ukte, Yahya Kemal

İstanbul'u sokak sokak çeker. Ağrı Dağı' nda Nuhun Gemisi'nin ilk fotoğrafını çekmek de Ara Güler'in işi, katır sırtında Nemrut'a dokuz saatte tırmanmak da... Cevat Şakir'den Orhan Veli'sine edebiyatımızın 300 yüzü objektifine takılmıştır da bir Yahya Kemal'i çekemediğine yanar. Ne Picasso kaldı çekmedik, ne Dali, ne İndra Gandi.
Endenozya'da kurukafa avcılarının peşinde koşar, ama hayata hep insandan baktığı için, "Bütün yamyamlar yese yese 10 bin kişi yemiştir. Bir Hitler çıkıyor 4 milyon kişiyi öldürüyor. Bir yamyam daha medenidir böyle Avrupalılardan" demekten de geri kalmaz. İnsanın öyküsünü fotoğraflarla yazan 77 yaşındaki dünyanın en genç foto muhabiri, belki de şu anda yaşamla görsel tarih arasına bir kare fotoğraf daha koyuyor deklanşörüyle!

Zamanı durduran üstad: Ara Güler Photos 'ışık', graphe 'yazı' demek: yani 1839'da keşfedilen fotoğraf için, 'ışık ile yazı yazmak' diyebiliriz. Fotoğrafın sanat sayılıp sayılmadığı ise her zaman şüphe götürmüştür. Ünlü Fransız şair ve sanat eleştirmeni Charles Baudelaire, "Fotoğraf Sanat mı?" isimli yazısında, fotoğrafın sanat değil, sanayi olduğunu söylemiş. Bu konuda herkes farklı düşünebiliyor; "Ne var ki, basacaksın işte makinenin düğmesine, hele bir de doğru ışıkla güzel bir enstantane yakaladın mı, al işte sana iyi fotoğraf" demek mümkün tabii.

Elbette bu işin teknikleri, kursları, ustaları, sergileri var; ama yine de bir Van Gogh tablosu ya da Beethoven konçertosu ile bir fotoğrafı aynı kefeye koymak da içimizden gelmiyor. Belki de burada farklı kıstaslar söz konusudur, işte Türk fotoğraf sanatının ve aynı zamanda bu yazının kahramanı Ara Güler, kendi sözleriyle bizi burada çıkmazdan kurtarıyor gibi: "Fotoğraf niye sanat değildir? Çünkü hakikatin parçasını yakalayan bir şeydir. Hakikat olduğu için fotoğraf mevcuttur". Fotoğrafı sanat olarak değil, bambaşka bir açıdan değerlendirmesi bile Ara Güler'in neden sıra dışı bir fotoğrafçı olduğunu ortaya koyuyor.

"İstanbul Fotoğrafçısı" lakaplı Ara Güler, fotoğrafçılık dendiği zaman büyük ihtimalle çoğumuzun aklına ilk gelen isim. 1928 doğumlu, Ermeni asıllı Ara Güler, lisede okurken sinemacılık ve tiyatro oyunculuğu ile ilgilenmiş. Babasının hediyesi olan 35 mm bir makine ile sinemacılığa da kendi çapında adım atmış. Yani görsel sanatlarım tümüne gönül vermiş diyebiliriz. O kadar ki, yazım sanatının artık fazla ilgi çekmediğini, günümüzde aslolanın görüntü sanatları olduğunu söylüyor.

Kaderin bir cilvesi olarak sinemacılıktan kopmak zorunda kalmış ve fotoğrafçılık yapmaya başlamış. Üniversitede ekonomi okumuş, aynı zamanda Yeni İstanbul gazetesinde çalışmış. Sonraları Time, Paris-Match ve Der Stern dergileri için muhabirlik yapmış. Hayat Dergisi'nde çalışmaya başladıktan sonra, dünyaca ünlü fotoğrafçı Henri Cartier Bresson ile tanışmış ve Paris'te de fotoğrafçı olarak adını duyurmuş. İngiltere'de yayımlanan Photography Annual, onu dünyadaki yedi en iyi fotoğrafçıdan biri olarak duyurmuş. 1962 yılında, fotoğrafçılık adına büyük başarı sayılan "Master of Leica" unvanını kazanmış.

Sonraki yıllar boyunca, dünyanın çeşitli ülkelerinde fotoğrafçı olarak elde edilebilecek çeşitli başarılar kazanmış: İsviçre'nin prestijli fotoğraf dergisi Camera tarafından kendisine özel bir sayı ayrılmış, Japonya'da yayımlanan Dünya Fotoğraf Antolojisi'nde eserlerine yer verilmiş, New York Modern Sanatlar Galerisi'ndeki 'Renkli Fotoğrafın On Ustası' sergisinde yer almış, Almanya'da Türkei ismindeki fotoğraf albümü yayımlanmış… Gördüğünüz gibi saymakla bitecek gibi değil: bütün bu başarılar da Ara Güler'in dünyanın sayılı fotoğrafçıları arasında yer almasını sağlamış. Güler, 1966 yılında ilk kişisel sergisini açtıktan sonra başarılarının ardı arkası kesilmemiş: Almanya'da, Fransa'da, Amerika'da ve daha başka ülkelerde de eserleri sergilenmiş, hala da sergileniyor.
Ara Güler'in fotoğrafladığı ünlülerin isimleri de hayranlık uyandırıcı cinsten açıkçası: Picasso, İsmet İnönü, Winston Churchill, Indira Gandi, Alfred Hitchcock, Salvador Dali... Ara Güler çalışmalarıyla tarihe gerçekten de tanıklık etmiş yani.

Fotoğraf Kariyeri
  • 1958'de Time-Life, Paris-Match ve Der Stern dergilerinin Yakın Doğu foto muhabirliği görevlerini üstlendi.
  • 1961'de Hayat Dergisi'nde fotoğraf bölüm şefi olarak çalışmaya başladı. Aynı yıllarda Henri Cartier-Bresson ile tanıştı.
  • İngiltere'de yayımlanan Photography Annual antolojisi onu dünyanın en iyi yedi fotoğrafcısından biri olarak tanımladı.
  • ASMP'ye (Amerikan Dergi Fotoğrafçıları Derneği) tek Türk üye olarak kabul edildi.
  • 1962'de Almanya'da çok az fotoğrafcıya verilen Master of Leica unvanını kazandı.
  • İsviçre'de çıkan Camera dergisi kendisine özel bir sayı ayırdı.
  • 1964'de Mariana Noris'in ABD'de basılan Young Turkey adlı yapıtında fotoğrafları kullanıldı.
  • 1967'de Japonya'da çıkan Photography of the World antolojisinde Richard Avedon ile birlikte bir dizi fotoğrafı yayınlandı.
  • 1967'de Kanada'da açılan İnsanların Dünyasına Bakışlar1968'de New York Modern Sanatlar Galerisi'nde düzenlenen Renkli Fotoğrafın On Ustası adlı sergide aynı yıl Almanya'da, Köln'de Fotokina Fuarı'nda yapıtları sergilendi. sergisinde,
  • 1970'de Türkei adında fotoğraf albümü Almanya'da yayımlandı. Sanat ve Sanat tarihi konularındaki fotoğrafları ABD'de Time-Life, Horizon ve Nesweek kitap bölümlerince ve İsviçre'de Skira Yayınevi tarafından kullanıldı.
  • 1971'de Lord Kinross'un Hagia-Sophia (Ayasofya) kitabının fotoğraflarını çekti. Yine Skira yayınevince Picasso'nun 90. yaşgünü için yayınlanan Picasso Metamorphose et unite adlı kitap için Picasso'nun foto-röportajını yaptı.
  • 1972'de Paris Ulusal Kitaplık'ta sergisi açıldı.
  • 1975'de ABD'ne davet edildi ve birçok ünlü Amerikalının fotograflarını çektikten sonra Yaratıcı Amerikalılar adlı sergisini dünyanın birçok kentinde sergiledi. Yine aynı yıl Yavuz zırhlısının sökülmesini konu alan Kahramanın Sonu adlı bir belgesel film çekti.
  • 1979'da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin foto muhabirliği dalındaki Birincilik ödülü'nü aldı.
  • 1980'de fotoğraflarının bir kısmı Karacan Yayıncılığın bastığı Fotoğraflar adlı kitabında bastırdı.
  • 1986'da Hürriyet Vakfı'nca basılan Prof. Abdullah Kuran'ın yazdığı Mimar Sinan kitabı'nı fotoğrafladı. Aynı kitap 1987'de Institute of Turkish Studies tarafından İngilizce olarak yayınlandı.
  • 1989'da Ara Güler'in Sinemacıları kitabı basıldı.
  • 1991'de Dışişleri Bakanlığı için Halikarnas Balıkçısı'nın (Cevat Şakir Kabaağaçlı) The Sixth Continent adlı kitabını fotoğrafladı.
  • 1999'da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, meslekte 50 yılını dolduran gazetecilere verilen “BURHAN FELEK” basın hizmeti ödülü
  • 2000'de Fransız Hükümeti tarafından İstanbul’daki Fransız Sarayı’nda “Légion d’Honneur; OFFİCİER DES ARTS ET DES LETTRES” unvanı verildi
  • 2004'de Yıldız Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanı verildi
  • 2005'te Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü
Bu arada bütün dünyayı gezerek foto röportajlar yaptı ve bunları Magnum ajansı ile dünyaya duyurdu. İsmet İnönü, Winston Churchill, Indira Gandi, John Berger, Bertrand Russel, Bill Brandt, Alfred Hitchcock, Ansel Adams, Imogen Cunningham, Salvador Dali, Maria Callas, Fikret Mualla, Picasso gibi birçok ünlü kişi ile roportajlar yapmış ve fotograflarını çekmiştir.

En ünlüsü fotoğrafcılara poz vermeyen Picasso'dur. Yıllarca üstünde çalıştığı Mimar Sinan yapıtlarının fotoğrafları 1992'de Fransa'da, ABD ve İngiltere'de Sinan, Architect of Souleiman the Magnificent adlı kitabı yayımlandı. Aynı yıl Living in Turkey adlı kitabı İngiltere, ABD ve Singapur'da Turkish Style başlığıyla, Fransa'da Demeures Ottomanes de Turquie adıyla yayımlandı. 1994'de Eski İstanbul Anıları, 1995'de Bir Devir Böyle Geçti, Yitirilmiş Renkler ve Yüzlerinde Yeryüzü, fotograf kitapları yayımlandı.
Ara Güler hala fotoğraf çekmektedir.
Kitapları
  • Fotoğraflar (Karacan Yayınları, 1980, İstanbul);
  • Ara Güler'in Sinemacıları (Hil Yayınları, 1989, İstanbul);
  • Sinan, Architect of Soliman the Magnificient (Editions Arthaud, 1992, Paris; Thames and Hudson,1992, Londra ve New York);
  • Living in Turkey (Albin Michel, 1993, Paris; Thames and Hudson, 1993, Londra ve New York; Archipelago Press, 1993, Singapur); Eski İstanbul Anıları (Dünya Yayınları, 1994, İstanbul);
  • Bir Devir Böyle Geçti,Kalanlara Selam Olsun (Ana Yayıncılık, 1994, İstanbul).
  • Yitirilmiş Renkler (Dünya Yayıncılık, 1995, İstanbul);
  • Yüzlerinde Yeryüzü (Ana Yayıncılık,1995, İstanbul);
  • Ara Güler’e Saygı (YGS Yayınları 1998, İstanbul, Hamburg);
  • Babilden Sonra Yaşayacağız, (Kısa hikâyeler, Aras Yayınevi, 1996, İstanbul);
  • İstanbul des Djinns (Fata Morgana, 2001, Montpellier, Fransa);
  • Yeryüzünde Yedi İz (Yapı Kredi Yayınları, 2002, İstanbul);
  • 100 Yüz (Yapı Kredi Yayınları, 2003, İstanbul);
  • Retrospektif – 50 Yıl Fotojurnalizm (YGS Yayınları, 2004, İstanbul, Bremen);
  • Ara Güler (Antartist Yayınları, 2005, İstanbul);
  • Ara’dan Yetmişyedi Yıl Geçti (Fotografevi Yayınları, 1. Baskı 2005, 2. Baskı 2006, 3. Baskı 2007, İstanbul);
  • Beyaz Güvercinli Adam ( Fotografevi Yayınları, 2007, İstanbul);
  • Ara Güler ( Hachette, 2007)
  Alıntı ile Cevapla
13 Üyemiz CadII'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 14.05.2010, 16:03   #2
Çevrimdışı
CadII
Hotantu Kabilesinden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ara Güler/ Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımız










  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz CadII'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 14.05.2010, 16:08   #3
Çevrimdışı
tandogan
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ara Güler/ Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımız

Ara Guler ismini hic duymamistim daha once. Sayende tanimis oldum, sagol
__________________
Dün, dünle beraber gitti cancağızım; bugün yeni şeyler yapmak lazım.
Mevlana
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz tandogan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 14.05.2010, 16:10   #4
Çevrimdışı
CadII
Hotantu Kabilesinden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ara Güler/ Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımız

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi tandogan Mesajı göster
Ara Guler ismini hic duymamistim daha once. Sayende tanimis oldum, sagol
Bu yazıda ciddi olmadığını söyle. Lütfen söyle...
__________________
Bu güzel ülkede elbette özgürlük türküleri söylenecektir. Ve yine kardeşçe paylaşım olacaktır. Görsek de, görmesek de...

H.
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz CadII'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 14.05.2010, 16:10   #5
Çevrimdışı
Paneb
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ara Güler/ Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımız

Sekizyüzbin fotoğraflık bir arşiv. Her gün hiç durmadan 50 tane "Ara Güler"işi fotoğraf çekmek isteseniz bile Kırkdört tam sene yapar.
__________________
esena bola aga besa ama esi ucegiras.

-Üstada sormuşlar kırılan kalp yine sever mi?
Üstat da;Evet demiş..
Adam peki demiş,
-Üstadım siz hiç kırılan bardaktan su içtiniz mi?
Üstat da cevap vermiş;Peki sen hiç bardak kırıldı diye su içmekten vazgeçtin mi?
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Paneb'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 14.05.2010, 16:14   #6
Çevrimdışı
tandogan
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ara Güler/ Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımız

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi CadII Mesajı göster
Bu yazıda ciddi olmadığını söyle. Lütfen söyle...
Sasirma bukadar CadII. Benim fotografcilikla hic aram yoktur maalesef
__________________
Dün, dünle beraber gitti cancağızım; bugün yeni şeyler yapmak lazım.
Mevlana
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz tandogan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 14.05.2010, 16:40   #7
Çevrimdışı
CadII
Hotantu Kabilesinden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ara Güler/ Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımız

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi tandogan Mesajı göster
Sasirma bukadar CadII. Benim fotografcilikla hic aram yoktur maalesef
Tamam şaşırmıyorum o zaman. O zaman bir tavsiyede bulunayım. Eğer herhangi bir yerde sergisine rastlarsan, lütfen gez. Alıp götürecek seni hiç bilmediğin dünyalara. Hayatın tam da orta yerinde bulacaksın kendini. Hiç bilmediğin mekanlar, hiç bilmediğin insanlar dokunacağın kadar yanında olacak. Sergi sonrası belki de kafanda milyonlarca soru işareti oluşacak. Bu adamın gerçekten olağanüstü gören gözleri var
__________________
Bu güzel ülkede elbette özgürlük türküleri söylenecektir. Ve yine kardeşçe paylaşım olacaktır. Görsek de, görmesek de...

H.
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz CadII'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 14.05.2010, 17:01   #8
Çevrimdışı
Smyrna
Okunuşu: Simirna

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımız | Ara Güler

Hani derler ya fotoğrafların dili olsa da konuşsa. Bu fotoğrafların dili var işte... Her fotoğraf o kadar çok şey anlatıyor ki...

Teşekkürler...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Smyrna'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 14.05.2010, 17:54   #9
Çevrimdışı
Nazlı
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımız | Ara Güler

Teşekkürler CadıI .


(İlk defa bir konuna rastladım ,o da tam benlikti .)
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Nazlı'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.06.2010, 15:01   #10
Çevrimdışı
CadII
Hotantu Kabilesinden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımız | Ara Güler

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Sundae Mesajı göster
Teşekkürler CadıI .


(İlk defa bir konuna rastladım ,o da tam benlikti .)
Bir kaç tane daha açmış olduğum konu var Profilimden ulaşabilirsin onlara
__________________
Bu güzel ülkede elbette özgürlük türküleri söylenecektir. Ve yine kardeşçe paylaşım olacaktır. Görsek de, görmesek de...

H.
  Alıntı ile Cevapla
CadII'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
dünyaca, güler or


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:06.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.