14.03.2012, 17:39 | #1 |
Çevrimdışı
|
Karikatür Nedir? | Tarihçesi | Türkiye'de Karikatür
Karikatür ismi, İtalyanca yüklemek veya sorumlu tutmak anlamına gelen caricare- sözcüğünden türemiş olup, ilk defa İngiliz doktor Sir Thomas Browne'un 1716 yılında yayımladığı Christian Morals adlı kitapta geçmiştir. Bu bağlamda, karikatür anlam yüklenmiş resim anlamına gelmektedir. Bilinen en eski modern karikatür örnekleri, belirli kusurlarını modele dökmek için insanları gözlemleyen Leonado da Vinci tarafından verilmiştir. Bunlarda amaç, özgün olanın bir portreden daha vurucu olduğu izlenimi vermekti.
Dünyada yayımlanan ilk karikatür kitabı İngiltere'de basılan ve Mary Darly'nin A Book of Caricaturas (1762) adını verdiği eserdir.
James Gillray'in yaptığı The Plumb-pudding in danger (1805). Eserde Pitt ve Napolyon karikatürize edilmiş olup, İngiliz tarihinin en bilinen karikatürleri arasında gösterilmektedir. Günümüzde karikatür geniş olarak yapılan, hemen hemen her ülkede okuyucusu ve hayranı bulunan, düzenli olarak dergiler veya kitaplar halinde satılabilen bir sanat dalıdır. Günümüzde özellikle siyasi ve sosyal yergi amacı güden karikatürler çok yaygındır. Günümüzde karikatür, bilgisayar ve tasarım yazılımlarının yaygın oluşu nedeniyle kimi zaman bilgisayar ortamında çizilmektedir. Bunun için geliştirilen birçok yazılım bulunmaktadır. Ancak çoğu zaman bilgisayarla çizim için fazladan uğraş ve bilgi gerekmektedir. Ancak yine de bu yolla elde edilen resimler daha net renklere sahip olmaktadır. |
14.03.2012, 18:00 | #2 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Karikatür nedir? | Tarihçesi | Türkiye'de Karikatür
Daha önceki dönemlerde de örnekleri olmasına karşın, çağdaş karikatür 19. yüzyılda kitle iletişim aracı olarak gazete ve dergilerin yaygınlık kazanmasıyla gelismiştir. Türkiye'de ortaya çıkışı da bu alandaki gelişmelerle hemen hemen aynı döneme rastlar. Başlangıç dönemi Osmanlı döneminde ilk karikatür 1867'de yayımlanmıştır. 1870'te Teodor Kasap'ın yayımladığı Diyojen ise ilk Türk gülmece dergisidir. Bu dergiyi başkaları izlemekle birlikte, ilk karikatürlerin yayımlanmasından sonra uzunca bir süre karikatürsüz bir dönem yaşandı. 1908'de II. Meşrutiyet'ten hemen sonra bu tür yerli yayınlar yeniden çoğaldı, bu da karikatürde bir canlanmaya neden oldu. Abartıyı sağlamak için düzenleme ve çizim özelliklerine önem veriliyor, gülmece daha çok yazıya dayanıyordu. Altyazılarda açıklamalar, karşılıklı konuşmalar yer aliyor, ayrıca çizimde gösterilen figürlerin üstüne de kim ya da ne oldukları yazılarak açıklanıyordu. İlk dönem karikatürcüleri, arasında Nişan Berberyan, Santr, Opçandassis'in yanı sıra Ali Fuat Bey gibi adlar vardır. Bu dönemde pek çok karikatür de imzasız olarak yayımlanmıştır. II. Meşrutiyet'i izleyen dönemde ise Sedat Nuri İleri, Scarselli, A. Rigopulos, Mehmed Baha, Halit Naci, Münir Osman yer alir. Dönemin en önde gelen sanatçısı ise Cemil Cem'dir. Klasik Karikatür dönemi Türk karikatürünün ikinci dönemi cumhuriyetin kurulmasını izleyen yıllarda ortaya çıkmıştır. 1928'de yeni Türk alfabesinin benimsenmesi okuryazar sayısını çoğalttığı gibi basın yayın alanında da önemli bir canlanmaya yol açtı. Bu değişme ve gelişmeleri izleyen yıllarda karikatür, günlük gazetelerin ayrılmaz bir parçası olmuş ve klasik Türk karikatürünün en büyük ustaları yetişmiştir. İlk kadın karikatürcü olan Selma Emiroğlu'nun da öğretmenidir. Cemal Nadir karikatür sanatının sevilmesinin, benimsenmesini sağlamış, genç karikatürcüleri özendirmiştir. Dönemin önde gelen öteki adları arasında Münif Fehim Özarman, Ramiz Gökçe, Ratip Tahir Burak, Kozma Togo, Salih Erimez, Orhan Ural, Necmi Rıza Ayça bulunmaktadır. Bu sanatçılardan birçoğu sonraki dönemlerde de karikatürcülüğü sürdürmüştür. Çağdaş Karikatür dönemi Türk karikatürünün üçüncü dönemi 1950'de başlar. II. Dünya Savaşı'nın bitmesinden sonra Türkiye'nin dış dünyaya açılmasına, siyasal ve ekonomik alanda liberalleşmesine paralel olarak basın-yayın yaşamında gözlenen canlanma ve çeşitlenme karikatüre de yansımış, Türk karikatürü yenilenip çağdaşlaşmaya başlamış, çalışmalarını uluslararası düzeyde kabul ettiren sanatçılar yetişmiştir. Üçüncü dönemdeki en önemli değişiklik çizimde görülmektedir. Belli bir yalınlaşma sürecinden geçmiş de olsa, ikinci dönem karikatürü anlatımı doğrudan desteklemeyen ayrıntılarla doludur. 1950 kuşağı adıyla da bilinen yeni karikatür neredeyse bir çırpıda denecek kadar hızla kendini bunlardan arındırmış, gereksiz her türlü ayrıntıyı çizimden çıkarmıştır. Çağdaş eğilimlere paralel bu gelişme bir süre sonra karikatürün çizgiyle gülmece yapma sanatı olarak tanımlanmasına yol açmıştır. Çizgide görülen tutumluluğun benzeri yazıda da görülmektedir. Gülmeceyi ileten yazı artık kendi başına bir fıkra olmaktan çıkmış, çizimi bütünleyen, ancak onunla anlam kazanan bir öğe durumuna gelmiş, yazısız karikatür öne çıkmıştır. Bu anlayışı uygulayan en önemli sanatçılar Turhan Selçuk, Ali Ulvi Ersoy ve Ferruh Doğan olmuşlardır. Nehar Tüblek, Semih Balcıoğlu, Altan Erbulak, Mustafa Eremektar (Mıstık) ve Oğuz Aral da bu dönemin karikatürcüleri arasındadır. Onları Yalçın Çetin, Tonguç Yaşar, Tan Oral ve Tekin Aral izlemişlerdir. Duraklamaya neden olan etkenlerden biri karikatürün giderek soyut bir grafik sanat düzeyine gelmesi, anlatımını karmaşık simgeler ve çizim teknikleriyle iletir olmasıdır. Karikatür çizgiyle gülmece yapma sanatıdır düşüncesi yerini, karikatür güldürmez düşundürür düşüncesine bıraktı, gülmecesi sınırlı bu yaklaşım da geniş izleyici kitlesi tarafından benimsenmedi. Konu ya da anlatım yolu bulamayan karikatürcüler güncel olayları resimlemekten ileri geçemeyen yapıtlar üretir oldular. Bu dönemin sonlarında, 1969'da Semih Balcıoğlu, Turhan Selçuk ve Ferit Öngören'le birlikte Karikatürcüler Derneği'ni kurdu. Yeni Karikatür dönemi 1970'lerin başında karikatür bir kendini yenileme sürecine girdi, böylece de günümüze kadar süren dördüncü ve sonuncu dönem başlamış oldu. Bu dönemde karikatür büyük yaygınlık kaznarak pek çok kişi, özellikle de gençler için bir anlatım, bir dışavurum aracı oldu. 1975'te de İstanbul'da, Tepebaşı'nda Türkiye'nin ilk Karikatür Müzesi kuruldu. Dönemin özelliklerinden biri soyut anlatımlarından uzaklaşmak olmuştur. Bir başka çizim özelliği de karikatürün çizgi romana özgü anlatım tekniklerinden yararlanmaya başlamasıdır. Altyazılar ortadan kalkarak, sözlerin konuşma balonları içine alınması, çizgi romana özgü ünlem, sözcük ve işaretlerin karikatürde de kullanılması, daha devingen, canlı, çarpıcı çizimlerin araştırılması, yazarı ile çizeri ayrı ortak yapımların çoğalması karikatüre yeni bir soluk kazandırmış, karikatürün yeniden yaygın bir anlatım aracı olarak kullanılmasını sağlamıştır. Bu dönemin önde gelen adı, 1950 kuşağının en genç karikatürcülerinden biri olan Oğuz Aral'dır. Onun yönetimini üstlendiği Gırgır adlı gülmece dergisi yeni anlayışa öncülük etmiş, pek çok genç sanatçının yetişmesini sağlamıştır. 1971'den beri çıkan ve adı 1989'da Oğuz Aral'ın yarattığı bir çizgi roman kahramanı olan Avni'ye dönüştürülen bu dergi görülmedik bir başarı kazanarak, bütün dünyada yayımlanan üçüncü büyük gülmece dergisi durumuna gelmiştir. |
14.03.2012, 20:23 | #3 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Karikatür nedir? | Tarihçesi | Türkiye'de Karikatür
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim... |
14.03.2012, 21:13 | #4 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Karikatür nedir? | Tarihçesi | Türkiye'de Karikatür
Bazen ufacik bir cizim o kadar cok sey anlatir ki karikatürde. Anlamak isteyene tabi
Tesekkürler paylasim icin Rukia, ellerine saglik. |
14.03.2012, 23:14 | #5 | |
Çevrimdışı
|
Cevap: Karikatür nedir? | Tarihçesi | Türkiye'de Karikatür
Alıntı:
Günümüzde ikiye ayrılmış durumda; düşündüren karikatür, yalaka karikatür... |
|
15.03.2012, 00:26 | #6 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Karikatür nedir? | Tarihçesi | Türkiye'de Karikatür
Çok güzel bir konu bizimde avanak avni -çılgın bediş -utanmaz adam -korna -gibi karikatür kahramanları yaratan ,yazarlarımız olduğu için seviniyorum, bu konuyu okuduktan sonra aklıma bir hikaye geldi, kral bir gün insaların hayatını anlatmak için kahinleri yanına çağırmış, bana öyle bir kitap yazınki insanların hayatını anlatsın, kahinler hemen çok büyük bir kitap yazmış ve krala vermişler,kral dağa birinci sayfayı okumadan çok sıkıldım çağırın kahinleri demiş kahinlere bu kitap çok büyük okurken sıkılıyorum demiş ve kahinler yeni bir kitap yazmışlar,kral yeni kitabı okurken yine dağa birinci sayfayı okurken sıkıldım demiş,kahinler bakmışlarki kralın okumaya niyeti yok, kitabı üç kelimeyle özetlemişler, doğdular yaşadılar öldüler, anlatmaya çalıştığım, kral bügün bizim karakütürcülerimize böyle birşey söylese bir kareyle anlatabileceklerinden hiç kuşkum yok,konuyu açan arkadaşa teşekkürler.
__________________
ForumGerçek Türkiye'nin Forumu |
15.03.2012, 00:38 | #7 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Karikatür nedir? | Tarihçesi | Türkiye'de Karikatür
Sade çizgilerle güldüren,yerine göre de düşündüren bir sanat karikatür.
Emeğine sağlık ve teşekkürler Rukia. |
21.06.2012, 00:06 | #8 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Karikatür nedir? | Tarihçesi | Türkiye'de Karikatür
Küçük bir kurgu ve yaşanmışlık... |
22.01.2014, 11:48 | #9 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Karikatür Nedir? | Tarihçesi | Türkiye'de Karikatür
Hangi dönem olursa olsun, karikatür eleştiri içerir, hicveder, yağcılık yapmaz..
__________________
|
ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti |
22.01.2014, 12:32 | #10 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Karikatür Nedir? | Tarihçesi | Türkiye'de Karikatür
Karikatürler düşündüren ve pekçok mesaj içeren çizimlerdir. |
Cansuyu'in Mesajına Teşekkür Etti |
Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz |
Etiketler |
nedir, tarihçesi, türkiyede |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Önemli Uyarı | |
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz. |