22.01.2016, 16:34
|
#1
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
AKP, Onlara “Şehit-Gazi” Demeyi de Kaldırdı | Saygı Öztürk
Yılmaz Özdil, “Şehit sayısını sorsan kimse bilmez” diyor. Doğrusunu da söylüyor. 7 Haziran 2015 tarihinden yıl sonuna kadar 123 asker, 91 polis, 4 korucu olmak üzere 218 güvenlik görevlisi şehit edildi. Ocak ayının ilk 20 gününde 10 asker, 13 polis, 1 korucu olmak üzere 24 şehit verildi. Bu sayı her gün artıyor. Hayatını kaybeden vatandaş sayısını ise bilen yok.
İlçelerde öldürülen terörist sayısının 500’ün üzerinde olduğu belirtiliyor ama ortada ceset yok. Yetkililere göre öldürülenlerin cesetleri teröristler tarafından kaçırılıyor. Kimine göre gömülüyor, kimilerine göre yer altındaki tünellere atılıyor.
ASKER-POLİS DENGESİ
Terör örgütüyle dağlarda mücadele önce asker tarafından yürütülüyordu. Daha sonra bu mücadeleye polis özel harekat timleri de katıldı. Doğrusunu söylemek gerekirse polis-asker arasındaki bu uyumsuzluğu gidermek için polislere özel harekat hocalığı da yapan emekli Yarbay Korkut Eken görevlendirildi. Uyumsuzluk da büyük ölçüde giderildi.
Eken’in ayrılığından sonra yine sorunlar çıktı. Polis, “Dağlarda terörist aramayız. Asker arasın, yerini belirlesin biz de gelip nokta operasyonunu yapalım” diyordu. Sonunda, polis özel harekat timleri tamamen dağlardan çekildi ve her şey jandarma ve askere bırakıldı.
Terör farklı bir boyut kazandı. İlçelerin güvenliği polisten sorulur. Ama polis özel harekat timleri Cizre’de, Silopi’de, Sur’da teröristleri temizlemeye yetmeyince, jandarma özel harekat timleri devreye girdi.
Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; asker ve polis son derece uyumlu çalışıyor. Meskun mahallerde operasyonların zorlukları biliniyor. Kapıyı çekiyorsunuz tuzaklanmış bomba patlıyor. Pencereyi açıyorsunuz, tuzaklanmış bomba patlıyor. Buzdolabının kapısını aralıyorsunuz bomba patlıyor. İşte, bu yüzden güvenlik güçleri çok sayıda kayıp veriyor, yaralanıyor.
GIDA DAĞITIMI NİÇİN YAPILAMIYOR?
Diyarbakır’da yaralanan polislere devlet ve üniversite hastanelerinde bakılmadığı iddiası doğru değil. Sur’da yaralananlar, askeri hastane olay yerine çok yakın olduğu için polis-asker-sivil ayrımı yapılmadan önce askeri hastanede tedavi ediliyor. Durumu daha kritik olanlar asker-polis ayrımı gözetilmeden Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne (GATA) kaldırılıyor.
Ortopedi servisinin bulunduğu 3 kat, özel cerrahi-plastik cerrahi servisinin bulunduğu 6 kat ve ağır yaralıların bulunduğu yoğun bakım servislerinde polisi, askeri yan yana görebilirsiniz. Hem askeri, hem de emniyet yetkililerinden aldığım bilgilere göre operasyon bölgelerinde de taraflar arasında uyumlu bir çalışma yürütülüyor, kumanyalarını bile paylaşıyorlar.
Söz kumanyadan açılmışken, Kızılay tarafından Cizre’de 350 paket gıda yardımı yapıldığını belirtmiştik. İlçeye değişik yerlerden gıda maddeleri gönderildi. Güvenlik güçleri, o paketlerin içinde mühimmat olabileceğini değerlendiriyor. “Bunu halka biz dağıtalım” diyor. Ancak HDP’liler ve onlarla bağlantılı sivil toplum kuruluşları da “Hayır biz dağıtacağız” diye ısrar ediyor. Askerin “Birlikte dağıtalım” önerisini bile kabul etmediklerini yöredeki insanlardan öğreniyorum. Sonuçta, olan yine halka oluyor.
Not: Yazının devamını okumak için tıklayınız.
|
|
|