Libya, Rus desteğini coğrafyasında yeterince hissedemeyen, nüfusu 6.5 milyonun altında, kırsalı kabile yaşamını benimsemiş bir ülkeydi. Suriye’deki durum ise çok daha farklı.
Asad, Rus yapımı sofistike silahlara ve Ruslara ait donanma üslerine sahip, nüfusu 20 milyonun üzerinde, köklü bir geçmişi olan çok daha zorlu bir coğrafyada bulunuyor.
Bir yılı aşkın süredir devam eden iç savaş boyunca, Asad’ın ordusu sofistike füzelerini belki de sadece bir kere kullanmak zorunda kaldı. O füze de Türk F-4 uçağını rahatlıkla vurup, düşürdü.
Fakat, Asad elindeki füzelerin geriye kalanını elbette gerilla savaşını sürdüren asi gruplar üzerinde kullanmadı. Çünkü militan grupların elinde ağır silahlar bulunmuyor. Yani, Asad’ın füze ambarı dolu ve kullanıma hazır.
Daha da önemlisi, Asad 2 yıl önce Kaddafi’nin sonunu gördü ve savaşı kaybettiği anda akıbetinin belki de çok daha feci bir şekilde neticeleneceğini biliyor. Bu da, Asad’ın gergin ruh halini herhangi bir hava operasyonu esnasında bir kat daha histerik hale getirecektir. Obama’nın başlatacağı harekatın daha ilk saatlerinde 2 farklı bölgeye (İncirlik civarı ve Kıbrıs’taki üslerimiz) onlarca füze yollayabilir. Çünkü Asad baskıya karşılık vermediği takdirde sonunun getirileceğini biliyor.
Durum tahmin ettiğimizden de daha ciddi. Olası bir operasyon sonucunda en büyük kaybı Suriye’den sonra Türk Halkı yaşayacaktır. Bu sebeplerle, operasyona engel olmak için savaş karşıtı eylemlere destek vermeliyiz.
Ben dün akşamı evimde 10 metrelik barış pankartı hazırlayarak geçirdim. Oslo’da güzel bir etkinlik hazırlıyoruz. Sizlerin de imkanlarınızın el verdiği ölçüde barışçıl eylemlere katılmanızı diliyorum.