Birlik ve Beraberlik Nerede Başlar?

[@Insanlikarayan]

Haksız yere işten attığınız 98 işçiyi işe geri alın!





Gülfer Kırbaş
İstanbul, Türkei






Çalışanlarına kötü müamelede bulunan bir hastane hastalarına nasıl davranır?



Maltepe Üniversitesi Hastanesi işçileri: İnsanız biz, insanca yaşayacak koşullar istiyoruz.


6 Aralık 2014'te sabah saatlerinde vardiya teslimi sırasında, gece vardiyasından çıkmakta olan ve gündüz vardiyasına başlamak üzere hastanede bulunan 94 işçiye hastane yönetimi tarafından işlerine son verildiği bildirildi.

Hastane yönetimi işçilere gerekçe olarak, “işin sonlanmasını” gösterdi. Oysa, destek hizmetleri taşeron bir şirkete devrediliyordu.



İşçilerin aniden işten çıkarılmasının altında yatan esas nedense, taşeron şirketin halihazırda kadrolu olan işçileri sendikalı oldukları için çalıştırmak istememesiydi.


İşyerlerinde çalışma koşullarının giderek ağırlaşması üzerine DİSK’e bağlı Dev Sağlık-İş Sendikası’na üye olan işçiler, çalışma saatlerinin kısaltılmasını ve yaptıkları iş kalemlerinin azaltılmasını ve ücretlerinin arttırılmasını istedi.



Aralarında 18-20 yıllık işçiler ile engelli işçilerinde bulunduğu Dev Sağlık-İş üyeleri, sendikaya üye olduklarının ikinci ayında işten atıldı. Bu işten çıkarmalar, son yıllarda özel bir hastanedeki en büyük çaplı işçi kıyımı olma niteliğini taşıyor


98 işçi 8 Aralık'ta hastane bahçesine çadır kurarak direnişe başladı. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu işçiler haklarını aramakta kararlılar. Yılbaşını dahi "Direniş Sarayı" adını verdikleri çadırlarında kutladılar. İşe alınmayı ve insanca koşullarda yaşamayı bekliyorlar.



Çalışanlarına böyle muamele yapan bir hastaneye ister misiniz? Maltepe Üniversitesi Hastanesi'ni kınıyoruz ve bir an önce 98 işçiyi işe geri almasını ve insani koşullarda, sendikalı olarak çalıştırmasını istiyoruz.



Böyle bir hastanenin müşterisi olmak istemeyiz. Gittiğiniz hastanenin çalışanlarının uzun saatler mesai yapmış olduklarını ve kötü koşullarda çalıştıklarını düşünün. Bu bize nasıl yansır? Şimdi bir de işten atıldılar ve yerlerine deneyimsiz çalışanlar getirildi. Maltepe Üniversitesi Hastanesi çalışanlarına ne kadar değer veriyorsa hastalarına da o kadar değer veriyordur.


Hak mücadelesinde onlara destek olmak için bu kampayaya sen de imza at.
Sağlığını emanet ettiğin insanların insanca yaşayabilmesi için bu kampayaya sen de imza at.




https://www.change.org/p/maltepe-%C3...eri-als%C4%B1n








************************************************** **************




Buna karsi, yeniden Objektiv olmaya calistim.
Sayet burada sadece Sendikaya kayitli diye islerinden atilmissa, Serefsizligin Daniskasi ortalarda dolasiyor.


Taserona bunlari tasimakla, Maden Ocaklarinda gördügümüz gibi, Saglik Bakiminda, Düsük olucaginin kanisindayim.


Aynen Imam Hatipten cikanlarin Serefli oldugunu söylek gibi bir laf burada ortada dolasiyor.


Halbuki bunlari Soma´da gördük, Milletvekili olarak, Bakara-Makaradada, Yolsuzluk Dosyasinda, ayni masaya oturmus Serefli Insanlar veya Insan Kilifina girmis Yaratiklardada!.


Bunca yil emek vermis, böylelikle Hastaneninde, belirli bir Söhretine Kavusturmus isciler, "bu sekilde", Kafa sallayan Imam-Hatiplerle dolmasina, beraberce karsi cikmamiz lazim!.

[@Insanlikarayan]

Kampanya Güncellemesi


Gülfer Kırbaş imzaladığın Maltepe Üniversitesi Hastanesi haksız yere işten attığı işçileri işe geri alsın! kampanyasıyla ilgili bir haber yayınladı.

Umudumuz da hedefimiz de büyüyor!

06 Oca 2015 — Merhaba, 1000 imzaya ulaştık. Desteğin için teşekkür ederiz. Az olduğunu düşünme, direniş çadırında ya da işçilerin tabiriyle Direniş Sarayında 10000 e yakın imza toplandı... Devamını oku
Devamını gör

[@Subutay]

Orjinal Mesaj Sahibi Insanlikarayan

İşyerlerinde çalışma koşullarının giderek ağırlaşması üzerine DİSK’e bağlı Dev Sağlık-İş Sendikası’na üye olan işçiler, çalışma saatlerinin kısaltılmasını ve yaptıkları iş kalemlerinin azaltılmasını ve ücretlerinin arttırılmasını istedi.

Özel sektörde bunu yaptırabilir mi işçi sınıfı ?

Biraz gerçekçi olmak lazım, yönetimin gözünden bakınca olay aşağıda ki gibidir.

İş yükü azaltmak daha çok çalışana ihtiyaç duymak demek,

Çalışma saatlerini azaltmak iki vardiya ise 3 vardiya ya çıkarmak demek bide haftalık izinler için yedek çalışanlar ile yönetim bunu günde 4 vardiya olarak görür.

Ve bunun üzerine ücret arttırılmasını istemek.

Yani hastanenin 98 personel için ayırdığı bütçenin en az 2 katına çıkartması anlamına gelir. Bu yapılmayınca sendika ya gidip iş vereni köşeye sıkıştırmak.

Hastane yönetiminin aldığı karar tamamen ticaridir. Vicdani hiç bir yönü yoktur. Çünkü tamamen serbest piyasa ekonomisinde ki rekabet ortamında gideri iki katına çıkarıp geliri tamamen ön görüler ve istatistiklere dayalı bir işletmenin alacağı karar değildir.

Taşerona devrettiği zaman personelin hastalık, yıllık izin, zam veya diğer hiç bir şey ile uğraşmak zorunda kalmadan hatta daha ekonomik olarak çözüm sağlamışlar.

Peki şunu sormak gerek aynı sendika işçiler geri alındığı zaman taşeron işçilerin hakkını nasıl savunacak ? He pardon onlar üye değil..

Özel sektör tamamen kölelik üzerinedir. Bu en alt sınıftan en üst sınıfa kadar. Ben beyaz yaka diye tabir edilen yönetici olarak gittiğim her şantiyede - Teknik Ressamlık - Ön muhasebe - Koordinasyon - Satın Alma - Hakediş - Raporlama vb. Bütün kalemlere tek başıma bakıyorum. aldığım maaş ise bu işleri ayrı ayrı yapan iki personelin aldığı maaş kadar bile yok. Hatta sadece birini bile zor dengeler.

Bu tamamen devletin özel sektöre verdiği taviz ve yaptırımların neticesidir. Asgari ücretin her sıfattaki çalışan için aynı yani en alt seviyeden uygulanması, fatura kesen firmanın aldığı çekin vaade tarihine bakılmadan kdv sinin alınması, her personel için ödenen ssk primlerine ek üç ayda bir ekstra ödenmesi, gibi gibi gibi..

Serbest piyasa ekonomisinin rekabet koşulları tüketici ye aynı hizmeti bir çok farklı yerden bir çok farklı fiyatta sunarken işletme sahiplerini birbirine düşürür. Ve aynı tüketici işletmede çalışırken rekabet ve vergiler ile boğuşan işletmede daha insani haklar ister.

Aslında hiç bir çalışanı tatmin edemezsiniz bende dahil, ve hiç bir işletme sahibi asla beklediği yada hedeflediği karı elde edemez. Çünkü devlet aslında her iki tarafı da sömürerek birbirine düşman eder.