__________________

93 yıldır Atatürk'ün Cumhuriyetini besleyen, büyüten, koruyup kollayan, onu bugünlere getirmiş insanları ve temsil ettikleri zihniyeti terörist ve hain, parlamenter sistemi ise güçsüz ve aciz ilan etmek, açıkça rejimin değiştirilmek, cumhuriyetin yıkılmak istendiği anlamına gelir ki sık sık dillendirilen 90 yıllık prangalarımızdan kurtuluyoruz ifadeleri bunun kanıtı niteliğindedir.
93 yıldır parlamenter sistemle varlığını sürdüren, bırakın AKP ve Tayyip'i, Atatürk olmadığı ve onca badireler atlattığı halde dahi varlığını bugüne kadar sürdürebilmiş bir ülkenin, başkanlık sistemi gelmezse mahvolacağını, batacağını öne sürmek delilik değilse düpedüz hainliktir.

__________________

Büyük hissedarı konumunda olduğum emlâğın küçük ortağı ile ilgili bir davam vardı, bilen bilir adı Şüfâ davası.
Özetle; hissedarlardan birinin hissesini diğer ortağa söylemeden bir başkasına satması durumunda açmaya hak kazanılan bir davadır ancak dava, hissesini sizden habersiz satan ortağa değil de hisseyi alan kişiye açılır.
Biz de öyle yaptık ve mahkeme tarafından alıcının bizden habersiz satın aldığı malı, rayiç bedel üzerinden bize satmasına karar verildi, ücretini ödedik ve o hisseyi de almış olduk.
Ev artık benimdi çünkü kapı gibi tapusu vardı elimde fakat kötülük olacak ya evi bana söylemeden satan ortak sattığı kişiyle(ki bu kişi evi yapan müteahhittir) bana karşı danışıklı dövüş bir tapu iptali davası açımışlar ve evime de tedbir koydurmuşlar satamayayım diye, ben bunu tam evi satarken öğrendim, hem benim hem de krediyle evimi alacak olanların zararını siz hesaplayın.
Oysa bir gerçek var ki şüfa davasının sonucu kesindir, bunu değiştireremeyeceklerini bildikleri halde hukukun açıkları ve verdiği yanlış kararlar sayesinde şansları yaver gidiyor 4 yıl boyunca oyalıyorlar beni...
Ve nihayet bugün hakim, delillerimizi inceliyor sonuçta onların iddialarının reddine karar veriyor, kısacası mücadelemiz zaferle sonuçlanıyor.
Şimdi artık evin üzerindeki tedbirin kalkması için bölge mahkemesinden onay bekliyoruz bu da eğer karşı taraf temyize gitmezse 3-4 ay sürermiş.
Dedim ya zararım çok, tedbir kalksa da en azından benim yeni bir ev almamı kısa vadede engellemiş oldular çünkü 4 yıl önce satabilseydim o parayla alabileceğim evi, bugün sattığımda alamıyorum, emlâk fiyatrları almış başını gitmiş, tabii tazminat davası açacağım o da ayrı bir konu.
Bunları neden anlattım!
Türkiye 14 yıldır çok zarar görmüş, çok bedel ödemiş olabilir ama gerçek buradaki örnekte olduğu gibi er ya da geç ortaya çıkıyor, çünkü gerçeğin doğası bu, pislikleri halının altına süpürürseniz gün gelir kenarlarından dışarı taşar.
Sabır, biraz daha sabır...
Eminim evet çıksa da çıkmasa da çok yakında Erdoğan, bizim karşı tarafın avukatının balyoz gibi inen gerçekler karşısında bugün hakime sorduğu o ibretlik soruyu soracak: ''Şimdi biz kaybettik mi hakim bey!''

__________________

Evet @Aristo, bu arada çok yıkıldığım, yıldığım, ümidimi kaybettiğim anlar oldu, öyle ki halâ içimdeki endişeyi atamıyorum, galiba tamamen hallolmadan da atamayacağım, sıkılabilir, üzülebilir, hatta yıkılabilirsin ama her ne olursa olsun vazgeçmezsen meyvesini alıyorsun er ya da geç.
Ev ne kadar kutsalsa vatan da aynı derecede kutsaldır benim için, üç beş çapulcuya bırakacak değiliz elbet.

__________________