Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Serbest Kürsü

Serbest Kürsü Her konuda tartışma açılan konular burada


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 27.11.2017, 00:57   #1
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart ABD, Zarrab'a Karşı --Juriler Kararını Açıkladı; Hakan Atilla Suçlu!



Reza Zarrab 20 ayı aşkın süredir cezaevinde. İddialara göre Zarrab, Amerikan ambargosunun en yoğun olarak uygulandığı dönemde İran’ı uluslararası finans sistemine bağlayan kilit oyunculardan biri. Zarrab’ı İran ambargosunu delmek, kara para aklamak ve dolandırıcılıkla suçlayan Eski federal Başsavcı Preet Bharara, kendi imzasını taşıyan ilk iddianamede İranlı işadamının Tahran hükümeti adına yüzlerce milyon dolarlık finansal işlem yaptığını yazmıştı. Şu anda Zarrab’ın alabileceği en yüksek hapis cezası bir asrı aşıyor. [1]

“Amerika Birleşik Devletleri Reza Zarrab ve diğerlerine karşı” adı verilen dava yalnızca ABD’de değil, İran ve Türkiye’de de yakından takip ediliyor. Dördüncü ve son iddianameye ekonomi eski bakanı Zafer Çağlayan ve eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan da sanık olarak dahil edildi. Ayrıca, New York Güney Bölge Başsavcılığı mahkemeye sunduğu belgelerde “17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından” bahsetti. Türkiye’de 2013 yılında yürütülen soruşturmanın özetindeki telefon dinlemelerinde üç sanık dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile buluşmaktan söz ediyordu. Hükümet, bu kayıtların montajlandığını ve kanun dışı yollarla elde edildiğini belirtiyor. [2]

Erdoğan, Biden’dan Zarrab’ın salıverilmesini istedi”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Eylül 2016 günü zamanın ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile görüşmüştü. Washington Post yazarı David Ignatius görüşmenin ardından kaleme aldığı, isimsiz devlet yetkililerine dayandırdığı makalesinde, Erdoğan’ın Biden’dan Zarrab’ın salıverilmesini ve Başsavcı Bharara’nın kovulmasını talep ettiğini yazmıştı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dönüşünde uçağında gazetecilere konuşan Erdoğan da Biden’a Zarrab meselesinden bahsettiğini doğrulayarak, “Mahkemede adımızın geçirilmeye çalışılması art niyet olduğunu ortaya koyuyor,” diye eklemişti.[3]

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yorumlarından bir sene sonra, Reza Zarrab bir federal mahkeme salonunda dikkatle yanında oturan çevirmeni dinliyordu. Zarrab’ın yüzünde zaman zaman şaşkın bir ifade beliriyordu. Amerikan hukuk sistemine aşina olmamasına ve dil sorununa rağmen aslında Zarrab mahkemeye veya cezaevine hiç de yabancı değil. 17 Aralık 2013’te eski Ekonomi Bakanı Çağlayan’ın da aralarında olduğu üç bakanın oğlu ve şu anda ABD’deki davada kendisi gibi sanık olan eski Halkbank Genel Müdürü Aslan ile birlikte tutuklanmıştı. Türk savcılar Zarrab’ı rüşvet vermek ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmakla suçluyordu. [4]

Burada geçen örgüt kelimesinden kasıt, Zarrab’ın ABD ambargosunu delmek amacıyla, altın karşılığında İran petrol ve doğalgazının satılabilmesi için Türkiye’de oluşturduğu ağ. [5] İran’ın petrol ve doğalgaz satışından elde ettiği gelir bir devlet bankası olan Halkbank’ta tutuluyordu. ABD mahkemesine sunulan dava belgelerine göre Zarrab, bu gelirle altın satın alıp Dubai’ye ihraç ediyordu. Halbuki ABD ambargosunu ihlal etmemek için altın ihracatının doğrudan İran’a yapılması gerekiyordu.

ABD’nin yaptırımları ağırlaştırması, Zarrab’ı ‘daha yaratıcı’ olmaya yönlendirdi

New York Güney Bölge Başsavcılığı, Zarrab’ın altınları Dubai’de bozdurup Türkiye’deki hesaplarına havale ettiğini yazıyor. Dolar cinsinden yapılan bu para transferleri ABD bankaları aracılığıyla Türkiye’ye ulaşıyor; ardından da farklı ülkelerde kurulan şirketler üzerinden, ambargolu İran şirketlerine ulaştırılıyordu. ABD’deki mahkemeye sunulan son iddianameye göre, Washington’ın Şubat 2013’te İran’a yapılan altın ihracatını yasaklaması, Zarrab’ı daha yaratıcı yollar aramaya teşvik etti.

Bu “yaratıcı yolları” araştıran Türk savcılar, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin arkasında da olduğu belirtilen Fethullah Gülen’in destekçileri ve cemaatinin üyesi olmakla suçlanmış, görev yerleri değiştirilmişti. İki aydan uzun bir tutukluluğun ardından Zarrab cezaevinden çıkarken,[6] yeni savcılar da dosyayla ilgili takipsizlik kararı vermişti.

2013’te rüşvet iddiası, 2015’te ihracat ödülü

Eski Başsavcı Bharara, New York Güney Bölge Mahkemesi’ne yazdığı bir mektupta şunları kaleme almıştı: “İran ve Türkiye’nin çifte vatandaşı olan sanık, Türk otoritelerinin iddiasına göre malvarlığı ve nüfuzunu kullanarak cezaevinden çıkışını garantiledi.” Zarrab, 2015’te Türkiye’de ihracat şampiyonu oldu. Gerçekleştirdiği altın ihracatı Türkiye’nin cari açığını azaltmasına yardımcı olurken; ödülünü iki kabine üyesi takdim etmişti.

Sonraki yıllarda ödüller alsa da, 2013’te Zarrab için rüzgar tersine dönmeye başlamıştı aslında. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması dört bakanın işine mal olmuştu. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış rüşvet almakla suçlanmış, rüşvetin bir kısmını Zarrab’ın verdiği iddia edilmişti. Soruşturma dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a kadar uzanmıştı. Zarrab için 17 Aralık soruşturması 2013’ün çarpıcı gelişmelerinden yalnızca biriydi. Bir diğeri İran’da yaşandı.

İran’daki cumhurbaşkanlığı değişimi Zarrab’ı zora soktu

15 Haziran 2013’te Hasan Ruhani İran’da cumhurbaşkanı seçildi. 8 yıl süren ve ABD-İran ilişkilerinin gergin olduğu Mahmud Ahmadinejad dönemi böylelikle sona erdi. [7] İddianameye göre Zarrab’ın ambargo delme planının büyük bölümü Ahmadinejad hükümeti ile birlikte gerçekleştirilmişti. Ruhani ise bambaşka bir uluslararası ilişkiler vizyonuna sahipti. Cumhurbaşkanı seçildikten iki sene sonra İran, ABD dahil altı ülkeyle bir nükleer anlaşma imzaladı. Ruhani, İran’ın nükleer projelerini yabancıların denetimine açmak karşılığında ambargonun kademeli olarak kaldırılmasını kabul etti. [8]

Nükleer anlaşma, şüpheli yöntemlerle İran’ı uluslararası finans sistemine bağlayan aracılara artık gerek kalmadığını ima ediyordu. [9]2013 yılı sonunda gözaltına alınan İranlı işadamı Babak Zanjani, devri geçen bu aracıların en önemlilerinden biriydi. Zanjani şirketleri üzerinden İran’a transfer edilmesi gereken milyarlarca dolarlık petrol gelirini zimmetine geçirmek suçundan 6 Mart 2016 günü idama mahkum edildi. İran milletvekili Amir-Abbas Soltani parlamentoda yaptığı bir konuşmada, “Zanjani’nin parasının çoğu Zarrab’da. Bu yüzden onu buraya getirmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız” dedi. [10]

Disney World’e gidiyordu, havalimanında gözaltına alındı

Zenjani ölüme mahkum edildikten iki hafta sonra Reza Zarrab eşi Ebru Gündeş ve beş yaşındaki kızıyla birlikte bir Türk Hava Yolları uçağına bindi. Zarrab’ın WhatsApp mesajları, ailenin Florida’da bulunan Disney World eğlence parkına seyahat ettiğine işaret ediyor. TK 77 sayılı uçak Florida’nın Miami şehrine indikten kısa bir süre sonra Zarrab sorgu için özel bir odaya götürüldü, iki gün sonra da tutuklandı. [11]

Zarrab neredeyse dört hafta boyunca Miami’deki federal cezaevinde yattıktan sonra onu New York’a götürecek otobüs yolculuğuna başladı. [12] 27 Nisan 2016 günü Manhattan’da bulunan bir mahkemede hakkındaki suçlamaları reddetti.

New York’ta hakim karşısına çıktığı ilk gün Hakim Richard Berman, Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman’a dönerek yeni iddianameyi incelemeye fırsatı olup olmadığını sordu. Brafman ve müvekkili incelemişlerdi. İddianame, Zarrab’ın imzası için hazırlanmış bir mektuptan bölümler içeriyordu. Mektup 2011’in sonlarına doğru, dönemin İran Merkez Bankası Başkanı’na hitaben kaleme alınmıştı:
“(…) Zarrab ailesi (…) ambargoyu delmeye yönelik para ve döviz politikalarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunma niyetini sizlerle paylaşmayı ulusal ve ahlaki bir görev kabul eder.” [13]

Kefalet talebi reddedildi

Sanığın kefalet duruşmasına kadar bir aydan fazla zaman geçti. Bu sırada, savunma avukatı Brafman, müvekkili için bir kefalet paketi hazırladı. Brafman’ın mahkemeye sunduğu teklif 50 milyon dolarlık kefaleti, sanığın tüm pasaportlarını mahkemeye teslim etmesini ve GPS sistemi ile sürekli takip edilmesini içeriyordu. Savunma avukatı müvekkili bir Manhattan gökdeleninin 15. katında otururken parası yine müvekkili tarafından ödenecek özel güvenlik görevlilerinin Zarrab’ın tutukluluğunu temin edeceğini söylüyordu. 16 Haziran 2016’da Hakim Berman Zarrab’ın kefalet başvurusunu reddetti. Gerekçeli kararında sanığın kaçma riskini, ulusal güvenlik sorunu teşkil ettiğini ve özel güvenliğin güvenilir olmadığını vurguladı.
Kararın üzerinden bir ay geçti. Reza Zarrab’ın avukat takımı iddianamenin reddedilmesi için mahkemeye başvurdu. Savunma makamının ana tezi iddianamede yer alan ambargo ile ilgili suçlamaların ABD yargısının yetki alanına girmediğiydi. Sanık Amerikan vatandaşı değildi ve iddianamede yer alan tüm ticari faaliyetleri Amerika sınırları dışında gerçekleşmişti.

Para transferlerinin ABD bankalarının aracılığıyla yapılmış olması ABD’de yargılanmak için yeterli”

17 Ekim 2016 günü Hakim Berman bu başvuruyu reddetti. New York Üniversitesi (NYU) bünyesinde faaliyet gösteren Hukuk ve Güvenlik Merkezi’nin yöneticisi Zachary Goldman yetki alanı tartışmasını şöyle yorumluyor: “Para transferlerinin ABD bankalarının aracılığıyla yapılmış olması ABD’de yargılanmak için yeterli.” Goldman, NYU’ya katılmadan önce ABD Hazine Bakanlığı’nda İran ambargo politikalarının geliştirilmesi üzerine çalışmıştı.

New York’taki hukuk mücadelesi devam ederken Türkiye başarısız bir darbe girişiminin açtığı yaraları sarıyordu. 15 Temmuz 2016’da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bazı birimleri hükümete el koymaya çalışmış, çıkan olaylar 240’tan fazla kişinin hayatına mal olmuştu.[14] Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kontrolü yeniden ele geçirmesi yaklaşık 24 saat sürdü.

Cumhurbaşkanı darbe girişiminden Fethullah Gulen’i sorumlu tuttu. 2010 yılından itibaren, Gülen-Erdoğan ittifakı bir güç mücadelesine dönüşmeye başlamıştı. Üç sene sonra Gülen Cemaati üyelerinin Erdoğan hükümetini sarsan ve Reza Zarrab’ı Türkiye’de tutuklatan soruşturmaların ardında olduğu da iddia edilecekti.

ABD’li hukukçuların FETÖ’yle bağlantılı oldukları iddiası

15 Temmuz’dan bir hafta sonra polis, Istanbul’da bulunan bir hukuk bürosuna baskın düzenledi. Mahkemeye savunma makamının sunduğu bir mektuba göre, hukuk bürosunun kurucu ortakları Fethullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) üye olmakla suçlanıyordu. Büronun adı Yüksel Karkın Küçük’tü.

Reza Zarrab’ın New York’taki ilk duruşmasında Hakim Berman, Türkiye’de bir hukuk sempozyumuna katıldığını anlatmıştı. Yüksel Karkın Küçük isimli hukuk bürosu sempozyumun sponsorlarından biriydi. Bu, savunma makamı için eşsiz bir fırsattı. Dava belgelerine göre, Berman’ın Istanbul’daki seyahat masraflarını karşılayan hukuk firmasının Gülen Cemaati’nin bir uzantısı olduğuna işaret ediliyordu.
30 Ağustos 2016 günü Zarrab’ın avukat takımı reddi hakim talebinde bulundu. Bu talepten birkaç hafta sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan şu yorumu yaptı: “[ABD] Adalet Bakanlığı Sarraf’ı (Zarrab’ı) tutup orada FETÖ’nün yedirip içirdiği isimlere teslim ediyor.”[15] Cumhurbaşkanı Başsavcı Bharara ve Hakim Berman’dan bahsediyordu. ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve gelmesinin ardından 11 Mart 2017’de kovduğu ve şu anda Türkiye’de hakkında soruşturma yürütülen Bharara, Gülen ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığını belirtti.

Reddi hâkim talebi de reddedildi

Savunmanın reddi hakim talebinden bir ay sonra Berman son sözü söyledi. İlk duruşmada avukat Brafman hakimin Istanbul gezisi hakkındaki açıklamasına karşı çıkmamıştı. Berman gerekçeli kararında bunu ve davanın New York’ta aylardır görüldüğünü vurgulayarak talebi geri çevirdiğini yazdı. Mahkemenin kefalet ve iddianamenin reddedilmesi ile ilgili kararlarıyla birlikte bu, Reza Zarrab’ın üçüncü hayal kırıklığıydı.

27 Mart 2017 önemli bir gelişmeyi beraberinde getirdi. Bu tarihe kadar gizli tutulan bir sanık, New York’taki John F. Kennedy Havalimanı’nda tutuklandı. Mehmet Hakan Atilla (47), o dönemde Halkbank’ın uluslararası bankacılıktan sorumlu genel müdür yardımcısıydı. Başsavcılık Atilla’yı Zarrab’ın ambargo delmeye yönelik planlarına yardımcı olmakla suçluyor.

Ortadan kaybolan Zarrab işbirliğine mi gitti?

25 Eylül, Atilla ve Zarrab’ın son kez birlikte hakim karşısına çıktığı gündü. O duruşmadan bir ay sonra Zarrab’ın avukatları istenilen belgeleri mahkemeye teslim etmemeye başladı. Atilla’nın avukatı, müvekkilinin jürili duruşmaya katılan tek sanık olabileceğini söyledi. Zarrab veya herhangi bir avukatı jüri karşısına çıkmadan önceki son duruşmasına katılmadı.[16]

Zarrab cezasının hafifletilmesi için suçunu kabul etmiş olabilir. Ayrıca Başsavcılık ile anlaşıp sanık sandalyesinden tanık sandalyesine oturması da ihtimaller dahilinde.[17] Eğer Zarrab itirafçı olduysa Başsavcılık’ın elinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın çevresine karşı kullanılabilecek kuvvetli bir koz var demektir.

Zarrab hem ekonomik hem de politik bir depreme sebep olabilir

Dahası eğer Zarrab ifadesiyle Türk bankalarını suçlarsa bu bankaların milyarlarca dolar ceza[18] ödemesi ve uluslararası işlemlerden men edilmesi söz konusu olacaktır. Fitch Ratings’in finans kurumları direktörü Lindsey Liddell, Reuters’a yaptığı açıklamada davanın Türk bankacılık sisteminde yol açabileceği itibar kaybı ve yüksek para cezalarının “negatif kredi derecelendirme baskısına yol açabileceğini” söyledi. Bunun son iki ayda yaklaşık yüzde 13 değer kaybetmiş olan kırılgan Türk Lirası üzerinde hiç de iyi bir etkisi olmayacaktır. 2019 seçimleri yaklaşırken Reza Zarrab hem ekonomik hem de politik bir depreme sebep olabilir.

Zarrab ile veya Zarrabsız, dava 27 Kasım’daki jüri seçimini takiben esastan görülecek. Mehmet Hakan Atilla hala tutuklu ve son iddianamede yedi sanık daha var. Savcılar jürili duruşmaların üç-dört hafta sürmesini bekliyor.

“Amerika Birleşik Devletleri Reza Zarrab ve diğerlerine karşı” isimli dava ile bir taşla üç kuş vurulacak. ABD’nin bakış açısıyla, İran’a yönelik ambargoyu delen kilit isimler yargılanacak. Türkiye için, 17-25 Aralık defteri yeniden açılacak. İran’ın perspektifinden ise Ahmadinejad dönemi politikaları masaya yatırılmış olacak. 34 yaşındaki altın tüccarı kızını Disney World’e götürmek için o uçağa binerken acaba küresel öneminin farkında mıydı?

T24
Murat Can Bilgincan

Ek Kaynaklar

[1] https://www.justice.gov/usao-sdny/pr...ent-owned-bank

[2] https://www.nytimes.com/2017/10/14/w...york-case.html

[3] https://www.ntv.com.tr/amp/turkiye/c...rUKngvJtj3dxew

[4] Reza Zarrab ve Bakan çocukları tahliye edildi - Son Dakika Haberler

[5] http://www.reuters.com/article/us-ir...A3S07120140429

[6]10 soruda: 17-25 Aralık operasyonları - BBC Türkçe

[7] Hassan Rouhani wins Iran presidential election - BBC News

[8] http://www.reuters.com/article/us-ir...-idUSKCN1213DX

[9] Murat Yetkin: Zarrab yeni İran'a mı, Türkiye'ye mi mesaj? - Son Dakika Haberler

[10] Zencani'nin paraları Zarrab'ın elinde iddiası - Son Dakika Güncel Haberler

[11] http://www.reuters.com/article/us-us...-idUSKCN0WN295

[12] ABD, tutukladığı Zarrab

[13] https://www.justice.gov/opa/pr/turki...laundering-and

[14] http://www.reuters.com/article/us-tu...-idUSKCN12408Z

[15] Erdoğan

[16] https://www.nytimes.com/2017/10/31/n...ld-trader.html

[17] https://www.nytimes.com/2017/10/31/n...ld-trader.html

[18] Türk bankalara 'Zarrab cezası' iddiası | Euronews
__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.11.2017, 17:22   #2
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: ABD,Zarrab'a Karşı

__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.11.2017, 17:26   #3
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: ABD,Zarrab'a Karşı

ABD'de derin devletin sesi konumundaki New York Times (NYT) gazetesi başlayacak Rıza Zerrab davası konusunda ilginç bir habere imza attı.


Haberde "New York'ta Aşağı Manhattan'da bir mahkeme salonunda görülecek olan dava, Türkiye'de hükümet yetkililerinin, televizyonların hatta kahve sohbetlerinin konusu" denildi.

Haberde "Amerikalı yetkilileri davadan vazgeçirme kampanyasının başarısız olmasının ardından, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta 'hasar kontrolünü' devreye sokarak tüm hukuki süreci karaladı" ifadelerine yer verildi. NYT, jüri heyeti seçiminin "Zerrab'ın savcılıkla iş birliğine başlamış olabileceği, yüksek yerlerdeki yolsuzluk ve rüşvete dair de zarar verici kanıtlar sunabileceği spekülasyonları arasında yapılacağını" savundu.

İşbirlikçi Zerrab

Jürili yargılama süreci öncesi 16 Kasım'da yapılan son ön duruşmaya Zerrab katılmamış, Amerikan medya kuruluşu NBC, Zerrab'ın New York'ta yargılandığı davada savcılıkla iş birliğine başladığını iddia etmişti.

New York Times, Zerrab tanık koruma programına alınsa bile savcıların Zerrab'la birlikte tutuklu bulunan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla hakkındaki yasal süreci devam ettirmesinin beklendiğini yazdı.

NYT, Zerrab tanıklık eder ve ABD olaya karıştığı belirlenen Türk bankalarına karşı adım atarsa, bunun Cumhurbaşkanı Erdoğan için siyasi sonuçları olabileceğini öne sürdü. Wall Street Journal (WSJ) gazetesi ise "Üst düzey Türk yetkililerini de kapsama ihtimali bulunan" Reza Zerrab davasının Türkiye ile ABD arasında halihazırda artmış olan tansiyonu daha da yükseltebileceğini kaydetti. Gazetedeki analizde "Trans-Atlantik çapraz ateşi, iş dünyasını da alarma geçirdi.

Türk bankaları hakkındaki iddialar ülkenin finans marketlerindeki itibarını zedeleyip yabancı yatırımcıyı korkutabilir ve Ankara'nın borçlanma maliyetini artırabilir. Türk lirası son iki ay içinde Amerikan doları karşısında yüzde 13 değer kaybetti. Uzmanlar bu düşüşten büyük oranda iki ülke arasında artan gerilimi sorumlu tutuyor" görüşüne yer verildi.

Türkiye, İran kadar ince düşünemedi

İran, Türkiye ve Makedonya vatandaşı olan Rıza Zerrab, 19 Mart 2016'dan bu yana ABD’de hapishanede bulunuyor. Zerrab’ın hangi dürtülerle ABD’ye gittiği hala tartışılıyor. Öte yandan Zerrab’ın ortağı İranlı işadamı Babek Zencani, ülkesinde göz altına alındı ve tam 26 kez hakim karşısına çıktı. İran, Zencani’yi yolsuzluktan dolayı önce idama mahkûm etti, hatta bu idam cezası onandı. Akabinde Zencani’ye verilen idam cezası lağvedildi.

Gözlemciler, İran’ın Türkiye ile İran arasındaki para ve altın transferinin merkezinde yer alan Zencani’yi yargılayıp hapis cezasına çarptırarak gözlem altında tuttuğuna, böylece ABD tarafından ele geçirilmesinin önüne geçildiğine işaret ediyor. Oysa Türkiye, Zerrab konusunda böyle bir tedbir alma gereği duymadı!

YENİ MESAJ GAZETESİ
__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.11.2017, 17:29   #4
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: ABD,Zarrab'a Karşı

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın avukatı, Reza Zarrab ile Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan'ı suçladı. Atilla'nın avukatı, Zarrab'dan rüşveti müvekkilinin değil, Genel Müdürün aldığını öne sürdü.

New York'ta görülmekte olan, Reza Zarrab davası olarak başlayıp, Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın tek sanık olduğu dava resmen başladı. Davada ilk sözü, açılış konuşmalarını yapan savcılık ve savunma aldı. Savcılık ve savunmanın yaptığı açılış konuşmalarında şok suçlamalar gündeme geldi.

Savcılık ekibinden David Denton açılış konuşmasında Reza Zarrab'ın hakkında isnat edilen iddialarda “suçlu” olduğunu kabul ettiğini ve Savcılık adına şahitlik yapacağını açıkladı. Atilla'nın avukatı Victor Rocco ise, isnat edilen suçlamaların tümünde asıl suçlunun savcılıkla işbirliği yaparak itirafçı ve “savcılık şahidi” olan Reza Zarrab ile, Zarrab'tan “milyonlarca dolar rüşvet alan” Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan olduğunu söyledi.
“Süleyman Aslan utanmazca milyonlarca dolar rüşvet aldı” ifadesini kullanan Rocco, “Atilla, ne Halkbank'ı ne de Türk bakanları korumak için burada değil” diye konuştu.

“ZARRAB HAPİSHANEDE RÜŞVET TEKLİF ETTİ”

Atilla'nın avukatı Victor Rocco, açılış konuşmasında Zarrab ve Aslan'a çok ağır ifadelerle yüklendi. Zarrab'ın hapishanede olduğu dönemde “kadın, uyuşturucu ve alkollü içki karşılığında hapishane görevlilerine rüşvet teklif ettiğini” öne sürdü.

Zarrab'ın tüm işlerini rüşvetle halletmeye alıştığını vurgulayan Rocco, “Zarrab aynı yöntemi hapishanede olduğu dönemde de denedi ve hapishane görevlilerine rüşvet teklif etti. Karşılığında da uyuşturucu, kadın ve alkollü içki istedi. Savunma ekibine de Rudolph Giulina'yi, eski bir ABD Adalet Bakanı'nı bile kattı” dedi.

Aslan'ın ise Zarrab'dan “milyonlarca dolar rüşvet aldığını, bunları ayakkabı kutularında sakladığının ortaya çıktığını” söyleyen Rocco, 17/25 Aralık tapelerinde yer alan Zarrab ve Atilla ile konuşmalarını da doğruladı.

Rocco, “Müvekkilim Zarrab ile toplamda 6 kez konuşmuş. Konuşma süresi 33 dakika 21 saniye. Atilla bu konuşmaları Halkbank'ta iyi tanınan bir müşterisiyle yapmış. Konuşmaların tonu Atilla'nın bir müşteri ile konuştuğunu gösteriyor. Oysa Zarrab ile Süleyman Aslan arasında geçen konuşmalar Türk polisi tarafından dinlendi. 15 aylık sürede 32 adet konuşma var. İkisi arasında binlerce online sohbet, e-mail, metin mesajları bulunuyor” dedi.

Zarrab'a da çok ağır ifadelerle yüklenen Rocco savunmasını Zarrab üzerine kurdu. Asıl suçlunun Zarrab olduğunu ve Zarrab'ın Atilla'yı suçlayarak hapisten kurtulmaya çalıştığını belirtti.

“ASLAN, ATİLLA'YA GÜVENMİYORDU, ZARRAB VE ATİLLA BİRBİRİNİ SEVMEZDİ”

Rocco, Aslan'ın altında çalışan Atilla'ya güvenmediğini, bizzat bankanın operasyon bölümüne giderek Zarrab'ın işleriyle ilgili talimatlar verdiğini söyledi. Rocco, Zarrab'ın da hem kendi adamları, hem de Aslan ile yaptığı telefon konuşmalarında sık sık Atilla'dan şikayet ettiğine vurgu yaptı. Rocco, “Zarrab ve Atilla da birbirini sevmezdi. Atilla'nın cep telefonu elinizde. O telefonda Zarrab'ın kişisel özel telefonu bile kayıtlı değil” diye konuştu.

“BU DAVA, ASLINDA ZARRAB DAVASI”

Rocco, mevcut davanın aslında “Reza Zarrab davası” olduğunu, ancak Zarrab'ın Savcılık ile işbirliğine giderek, Atilla'yı kendisi için “hapisten çıkış kartı” olarak kullandığını söyledi.

ZARRAB VE 17-25 ARALIK POLİSLERİ SAVCILIK ŞAHİDİ!

Savcılık adına açılış konuşmasını yapan David Denton ise, Zarrab'ın mahkemede “savcılık şahidi olarak” ifade vereceğini açıkladı.
Açılış konuşmasını Atilla'yı “yalancılıkla” suçlamak üzerine kuran Savcı Denton, Atilla'nın Zarrab'la birlikte ABD yaptırımlarını da deldiğini, ABD bankalarını dolandırdıklarını, İran'ın kirli parasını akladıklarını söyledi. Savcı Denton, jüriye hitaben “Size bu suçun işlendiğini hem içeriden hem dışarıdan kanıtlayacağız. İçeriden suçun ortağı olan ve suçlu olduğunu kabul eden, savcılıkla anlaşma yapan Zarrab'ın ifadesini dinleyeceksiniz. Dışarıda ise Türkiye'de 15 ay boyunca bu suçu araştıran ve rapor haline getiren Türk polisini dinleyeceksiniz. Ayrıca ABD Hazine Bakanlığı'na mensup iki eski Müsteşar Yardımcısı da buraya gelerek Atilla'yı nasıl uyardıklarını ve kendilerine nasıl yalan söylendiğini anlatacaklar” dedi.

SAVCILIK İSNAT EDİLEN SUÇLARI “ULUSAL GÜVENLİĞE” BAĞLADI

Savcı Denton açılış konuşmasında, Atilla'ya atfedilen suçları ABD'nin ulusal güvenliğine bağladı. ABD'nin İran'a yönelik yaptırımları “ulusal güvenliğini korumak için koyduğunu” söyleyen Dentan, “Atilla, Amerikan bankalarına yalan söyledi, Amerikan Hazine yetkililerine yalan söyledi. Çeşitli yöntemlerle 100 milyonlarca İran parasını aklarken, ABD yetkililerine ‘bu paraların İran ile hiçbir ilgisi yok' dedi” diye konuştu.

ABD yaptırımlarının İran ekonomisi üzerindeki etkisi nedeniyle, İran liderinin “ekonomik cihat” ilan ettiğini anlatan Savcı Denton, “Ekonomik cihad için askere değil, bankere ihtiyaç vardı. O banker de Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'ydı” dedi.

Atilla'nın, Halkbank'ta bulunan, ancak İran hükümetine aktarılması yasak olan parayı gönderebilmek için “gizli bir sistem kurduğunu” iddia eden Savcı Denton, “Halkbank'ta İran'a ait milyarlarca dolar bulunuyordu. Atilla da bunları İran'a aktarabilmek için doğru yerdeydi. Halkbank'ta yönetici pozisyonundaydı” dedi.

“TÜRK YETKİLİLERE RÜŞVET VERİLDİ”

Savcı Denton, Zarrab'la birlikte suçlanan isimlerden biri olan AKP'li eski Bakan Zafer Çağlayan'ı da “rüşvet almakla” suçladı. Ancak Savcı Denton iddiasını bir adım ileri götürerek “Türk hükümetinde rüşvet alan başka bakanlar da var” dedi, ancak isim vermedi.

ZARRAB 6.3 MİLYAR DOLARLIK ALTIN SATIŞI YAPTI

İran'a yönelik yaptırımların delinmesi için Zarrab'ın “kaynakları”, Atilla'nın ise “yöntemleri” sağladığını iddia eden Savcı Denton, Zarrab'ın yaptırımları delmek adına yaptığı altın satışının bilançosunun “6.3 milyar dolar” olduğunu söyledi.

Savcı Denton, ABD'nin sahte belgelerle, İran'a kaynak aktarmak için yapılan bu “altın satışını” fark etmesi üzerine, yöntem değiştirildiğini, bu kez “insani yardım” ve “yiyecek” adı altında yeniden sahte faturalarla Halkbank üzerinden İran'a kaynak aktarıldığını ifade etti. Denton, Atilla'nın gerek altın ihracatı, gerekse yiyecek adı altında İran'a kaynak aktarılmasında kullanılan sistemin “mimarı” olduğunu da kaydederek, “önde duran kişi Zarrab, sistemi kuran kişi ise Atilla'ydı” diye konuştu.

ABD YETKİLİLERİ ATİLLA'YI UYARDI

Savcı Denton, ABD Hazine Bakanlığı yetkililerinin defalarca Atilla'yı yaptırımlar konusunda uyardığını da belirterek, “Amerikalı yetkililer kendisine İran'a giden altınları sorduklarında Atilla, ‘o altınlar İran'da özel şirketlere mücevher olmak için gönderildi' dedi, oysa o altınlar İran hükümetine aktarıldı” iddiasını gündeme getirdi.

“FBI DA İZLEDİ”

Türkiye'deki 17-25 Aralık operasyonlarına atıf yapan Savcı Denton, 2013'ten itibaren FBI'ın da kendi yöntemleriyle soruşturma açtığını, e-mail, metin mesajı ve online sohbetleri incelemeye aldığını ifade ederek, “FBI bulgularıyla, Türk polisinin raporundaki bilgiler birbirini tuttu” dedi.

HAKİMDEN JÜRİYE “ATİLLA TERÖRLE SUÇLANMIYOR” UYARISI

Savcılık, açılış konuşmasında ABD'nin ulusal güvenliğine atıf yapıp, İran'ı teröre destek veren ülke olmakla suçlayınca, Hakim Berman jüriye bu konuda bir uyarıda bulunma ihtiyacı hissetti. Hakim Berman, açılış konuşmalarından sonra “Atilla terörizmle suçlanmıyor” uyarısında bulundu.

UZMAN TANIKLARA ÇAPRAZ SORGU

Açılış konuşmalarının ardından, söz sırası savcılığın uzman tanıklarına geldi. İlk tanık, Atilla'yı havaalanında durdurup, cep telefonlarına el koyan ve kendisini FBI'ın ilk sorgusuna götüren James Atwater oldu. Ardından da İran'a yönelik ABD yaptırımlarının maiyetini anlatmak üzere, ABD Hazine Bakanlığı'nın yaptırımlar bölümü yetkililerinden Lisa Palloconi söz aldı. Üçüncü tanık ise, yine İran'a yönelik yaptırımlar konusundaki uzmanlardan Marc Dubowitz oldu. Savcılık ve avukatlar, tüm tanıkları çapraz sorguladılar.

Kaynak Yeniçağ: Reza Zarrab davasında ilk ifadeler
__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.11.2017, 17:32   #5
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: ABD,Zarrab'a Karşı

__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.11.2017, 20:40   #6
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: ABD, Zarrab'a Karşı -- İtiraflar Başladı

Reza Zarrab İtiraflara Başladı!

Reza Zarrab ifadesine 2016 yılında Florida eyaletinde gözaltına alınması sürecinde yaşananları aktararak başladı.

Duruşmayı takip eden Amerikalı gazeteciler, Zarrab'ın anlattıklarını Twitter üzerinden aktardı.

Duruşmayı takip eden gazetecilerden Pete Brush, Zarrab'ın, "Neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum. Uzun bir yolculuk sonrası şoktaydım. Doğru cevapları veremedim. Korkuyordum" dediğini aktardı.

Brush, Zarrab'ın "İşbirliği sorumluluğu kabul etmenin ve cezaevinden çıkmanın en hızlı yoluydu" dediğini aktardı.
Zarrab daha sonra savcılıkla yaptığı işbirliği anlaşmanın üç koşula bağlı olduğunu söyledi:
  • Tamamen gerçekleri anlatmak
  • Savcılıkla işbirliği yapmak
  • Bundan sonra hiçbir suç işlememek.
Bir otelde tutulduğu iddialarını da reddeden Zarrab, savcının "Hâlâ tutuklu durumda mısınız?" sorusuna "Evet" yanıtını verdi.
Zarrab ayrıca tutukluyken bir hapishane memuruna rüşvet vermek suçunu da kabul ederek, "Bir memura bana alkol getirmesi ve cep telefonunu kullanmama izin vermesi için rüşvet verdim" dedi.

Mehmet Hakan Atilla'nın rolü

Zarrab, davanın tutuklu sanığı eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla hakkında ise "Yaptırım kuralları hakkında bankadaki en bilgili kişi. Oluşturduğumuz yapının Amerikan yaptırımlarıyla uyumlu gözükmesi için katkıda bulundu" dedi.


Reza Zarrab, ifadesinde eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın İran yaptırımlarını ABD'ye fark ettirmeden delme konusunda kendisine yardımcı olduğunu söyledi.

Zarrab, İran yaptırımlarının etrafından dolaşma yapısının neden oluşturulduğunu ise şu sözlerle anlattı:

"İranlılar doğalgaz ve petrol satışından elde ettikleri gelirleri kullanamıyordu."

Zarrab daha sonra Aktifbank'ta hesap açılması sürecini anlatmaya başladı ve ilk denemesinin başarısız olduğunu ifade etti.


Aktifbank bağlantısı ve İran Merkez Bankası

Gazeteci Adam Klasfeld, "Savcı bunun nedenini sordu. Zarrab da 'İlk denememde Aktifbank bana İran'la çalışan müşterilerin hesap açmadan önce özel bir izin alması gerektiğini söyledi' dedi" ifadelerini aktardı.

Reuters haber ajansı ise Zarrab'ın "Eski AB Bakanı Egemen Bağış Aktifbank'ta hesap açılması için yardım etti" dediğini aktardı.

Zarrab ifadesinde 2010 ve 2011 yıllarında İran Merkez Bankası Başkanı Mahmud Bahmani ile görüşmeler yaptığını, İran Merkez Bankası'na finansal hizmetler vermek konusunda anlaştığını da anlattı.

Zarrab ilerleyen süreçte Aktifbank'ın doğrudan İranlı yetkililerle çalışmaya başladığını ve kendisinin devre dışı bırakıldığını söyledi.

Savcılık makamının iddianameye koyduğu İran'a para transferi yöntemi.

Halkbank süreci

Duruşmada daha sonra Reza Zarrab'ın Halkbank ile olan ilişkileri ele alındı.

Zarrab, Halkbank ile temasın 2012'de kurulduğunu söylese de, ilişkilerin daha eskiye dayandığını ifade etti.

Zarrab savcılık makamına Ahmet Alacacı adlı bir kuyumcunun kendisine altın ihracatı yönetmi ve Halkbank'ta açılan hesapla transferlerin gerçekleştirilebileceğini söylediğini aktardı.

Eşi şarkıcı Ebru Gündeş'in ünlü bir isim olması nedeniyle başlangıçta eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın kendisiyle çalışmak istemediğini söyledi.

Zarrab, daha sonra konuyu dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'a taşıdığını ifade etti.

Zarrab, Halkbank ile bağlantının kurulması için Zafer Çağlayan'a toplamda 45 ila 50 milyon euro rüşvet verdiğini söyledi.

Zarrab, Çağlayan'ın İran'a para transferi karşılığında elde edilecek kârın yüzde 50-50 paylaşmak istediğini de söyledi. -- BBCTürkçe

__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.11.2017, 20:48   #7
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: ABD, Zarrab'a Karşı

Zarrab: Yaptırım kurallarını en iyi bilen kişi Hakan Atilla
Pete Brush (@PeteBrush): Reza Zarrab, "Yaptırım planı İranlılar petrol ve gaz satışlarından elde ettikleri geliri geliştiremedikleri için yaptırım planı başladı. Parayı uluslararası ödemeler için kullanamadılar" dedi. Mehmet Hakan Atilla için "Halkbank'ta yaptırım kullarını en iyi bilen kişi, Oluşturduğumuz yapının Amerikan yaptırımlarıyla uyumlu gözükmesi için katkıda bulundu" dedi.

Zarrab: Egemen Bağış, Aktif Bank'ta hesap açmam için yardım etti
Reuters ajansının haberine göre Zarrab jüriye, eski AB Bakanı Egemen Bağış'ın Aktif Bank'ta hesap açması için kendisine yardım ettiğini, daha önce ilk hesap açma girişiminin ise reddedildiğini söyledi.

Zarrab: İran Merkez Bankası'na finansal hizmet konusunda anlaşmaya vardık
Gazeteci Adam Klasfeld'in Twitter hesabı @KlasfeldReports'tan:
Soru: İran Merkez Bankası'na finansal hizmetler sağlama konusunda anlaşmaya varabildiniz mi?
Cevap: Evet efendim.

Zarrab: İran Merkez Bankası'na daha iyi bir fiyat önerdim
Reza Zarrab, eski İran Merkez Bankası Başkanı Mahmud Bahmani'yle 2010 ve 2011 yıllarında toplantılar yaptığını söyledi.
Zarrab, bankaya 'nakit teslimatına yardım için daha iyi bir komisyon' önerdiğini, daha sonra bu ilişkinin sona erdiğini belirtti.

'Zarrab, Ahmedinecad ile bağlantısıyla ilgili ifade veriyor'
Adam Klasfeld @KalsfeldReports: Zarrab şimdi Eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'la bağlantısıyla ilgili ifade veriyor.

Zarrab: İran Merkez Bankası'yla anlaşma sona erince Bank Mellat'la çalıştım
Pete Brush @PeteBrush: Reza Zarrab, İran Merkez Bankası'yla anlaşmasının sona ermesinden sonra aralarında Hüseyin Necefzadeh'in de bulunduğu Bank Mellat ailesiyle tanıştığını ve ABD yaptırımlarını Mellat'la deldiğini söyledi. Necefzadeh hakkında soruşturma açıldı ama aranıyor. Zarrab'ın ifadesi ABD iddialarını izliyor.

Zarrab'dan Aktifbank yanıtı
Adam Klasfeld @KlasfeldReports: Zarrab Aktif Bank'la aralarının nasıl bozulduğunu anlatıyor. Zarrab: Aktifbank doğrudan İranlılarla çalışıyordu ve beni elemişlerdi. Soru: Aktifbank gelirinin önemli bir parçasını oluşturuyor muydu? Cevap: Kesinlikle evet.


Halkbank süreci
Duruşmada daha sonra Reza Zarrab'ın Halkbank ile olan ilişkileri ele alındı.
Zarrab, Halkbank ile temasın 2012'de kurulduğunu söylese de, ilişkilerin daha eskiye dayandığını ifade etti.

"Altın ihracatı yöntemiyle İran ile ilgili işlemlerin yapılması önerildi"
Duruşma salonundan Zarrab'ın ifadesini aktaran gazeteci Klasfeld, Zarrab'ın Ahmet Alacacı ismindeki bir kuyumcunun İran ile ilişkili işlemlerin Halkbank'ta yapılması için altın ihracatı sistemini önerdiğini içeren sözlerine yer veriyor.

Zarrab: Eşim ünlü bir insan olduğu için hep göz önündeydim
Zarrab: "Eşim Türkiye'de ünlü bir sanatçı olduğu için hep göz önünde olan bir insandım."

Zarrab: "Aktif Bank beni döngü dışında bırakınca Halkbank'a gittim"
Gazeteci Pete Brush'a göre Zarrab, 2010 ve 2011 yılında İran ve Bank Mellat ile çalıştığı için Aktif Bank ile kazançlı bir ilişkisi olduğunu anlatıyor ve alıntılıyor: "Aktif Bank beni döngü dışında bırakınca 2012 yılında Halkbank'a gittim."

Zarrab: "Aslan, eşim Ebru Gündeş'in ünü nedeniyle benimle çalışmak istemedi"
Zarrab, eşi Ebru Gündeş'in ünü dolayısıyla dönemin Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın kendisiyle çalışmak istemediğini anlatıyor.

Zarrab: "Aslan beni geri çevirince dönemin ekonomi bakanı Zafer Çağlayan'a gittim"
Zarrab, dönemin Halkbank Genel Müdürü Aslan'ın kendisiyle altın ticaretiyle ilgili olarak çalışmak istemeyince dönemin ekonomi bakanı Zafer Çağlayan'a gittiğini anlatıyor.
Soru: "Aslan seni geri çevirdikten sonra neden Zafer Çağlayan'a gittin?"
Cevap: "Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomi bakanı oydu."

'Çağlayan İran ile ticaretten yarı yarıya kâr paylaşımı istedi'
Bloomberg İstanbul ofisinin başında bulunan gazeteci Benjamin Harvey, Zarrab'ın sözlerine yer veriyor: "Zarrab, Zafer Çağlayan'ın kendisinden İran ile ticaretten yarı yarıya kâr paylaşımı istediğini söyledi."

'45-50 milyon euro'ya ek olarak 7 milyon dolar rüşvet verdim'
Zarrab, Çağlayan'a 45-50 milyon euroya ek olarak 7 milyon dolar ve Türk Lirası olarak da rüşvet verdiği ifadesinde bulundu.

Zarrab, Çağlayan'a verdiğini iddia ettiği 30 küsur milyon euro rüşvete dair belge sundu.
__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.11.2017, 21:05   #8
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: ABD, Zarrab'a Karşı -- İtiraflar Başladı

Söz konusu para trafiği:

İddianameye göre sistem şöyle işliyor:

Türkiye, yaptırımlar nedeniyle, satın aldığı petrol ve doğalgaz karşılığında yapması gereken ödemeyi doğrudan İran'a gönderemiyor.
Bunun sonucunda da İran, Türkiye'de Halkbank'ta bir hesap açıyor. Türkiye, ödemeyi buradaki hesaba yatırıyor.

Daha sonra bu hesaptaki paralar, Zarrab'ın şirketlerine aktarılıyor ve bu şirketler üzerinden altın satın alınıyor. Daha sonra bu altınlar Türkiye'den Dubai'ye ihraç ediliyor ve burada yeniden nakde çevrilip, çantalarla İran'a taşınıyor.

Zarrab'ın ifadesinde şu ana kadar andığı isimler

Mehmet Hakan Atilla
  • Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı
  • 27 Mart 2017'de New York'ta FBI ajanları tarafından gözaltına alınmış ve tutuklandı.
  • İran'a uygulanan yaptırımları yasa dışı yollarla delmek ve ABD finans sistemini aldatmakla suçlanıyor.
  • Hakkındaki suçlamaları reddeden Atilla, kefaletle serbest bırakılmasını talep etti ancak mahkeme talebi reddetti
  • Atilla için 50 yıla kadar hapis ve 2 milyon dolar para cezası talep ediliyor.
Zafer Çağlayan
  • Eski Ekonomi Bakanı (Temmuz 2011- Aralık 2013)
  • Eylül ayında davaya sanık olarak eklendi
  • 17 - 25 Aralık operasyonlarına dayanan ek iddianamede Zafer Çağlayan, Reza Zarrab'dan milyonlarca dolar rüşvet almakla suçlanıyor
  • Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci tepki göstererek "Türk bakan hakkında başka bir ülkenin bulunduğu iddia ispatlanmalı" .
Egemen Bağış
  • Eski Avrupa Birliği Bakanı
  • 17-25 Aralık soruşturmasında adı geçen 4 bakandan biri
Sanıklara yöneltilen suçlamalar neler?
  • ABD ve özellikle de ABD Hazine Bakanlığı'nı dolandırmak için kumpas kurma,
  • Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası'nı (International Emergency Economic Powers Act) delmek için kumpas kurma,
  • Bankacılık sisteminde sahtekarlık yapma,
  • Bankacılık sisteminde sahtekarlık yapmak için kumpas kurma,
  • Kara para aklama
  • Kara para aklamak için kumpas kurma
__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.11.2017, 21:12   #9
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: ABD, Zarrab'a Karşı -- İtiraflar Başladı

İngiliz Financial Times (FT) gazetesinin dış haberler editörü David Gardner, İran ve Türkiye vatandaşı iş adamı Reza Zarrab'ın merkezinde olduğu davanın, halihazırda yıpranmış olan ABD-Türkiye ilişkilerini "paramparça etme" tehlikesi taşıdığını yazıyor.
Gardner, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye olan öfkesini daha da arttığını ve 'davanın Ankara'nın Kürtler ve Gülen ile ilgili endişelerinin önüne geçtiğini' belirtiyor.

Dün jüri heyeti seçimi yapılan ve bugünden itibaren New York'ta görülmeye başlanacak olan davada, eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla tek başına yargılanacak. Hâkim Richard Berman, Reza Zarrab'ın sanık olarak duruşmalara katılmayacağını açıkladı.

Gardner'ın makalesi şöyle devam ediyor:

"Üst düzey Türk hükümet yetkilileriyle bağlantısı olan Zarrab'ı merkez alan davada, o ve 8 diğer sanığın 2010-2015 yıllarında İran petrol ve doğalgazı karşılığında altın vererek, ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımları delip delmediklerine bakılacak.

"Ancak davanın çevresi sisle kaplı. Florida'da 18 ay önce yakalanan Zarrab'ın iddia makamı adına tanıklık edip etmeyeceği de net değil."

"Tapeler kanıt olarak sunulacak mı?"

Gardner davanın, Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere tüm Türk yetkililerce "ABD'nin Ankara'ya yönelik planlarının üstünü kapatmak için kullandığı bir incir yaprağı" olarak yansıtıldığını hatırlatıyor.

"Davayla ilgili ateşli söylentilerden biri de, daha önce Erdoğan'ın yakın çevresi ve hükümetine yönelik operasyonlarda sızdırılan ses kayıtlarının savcılar tarafından mahkemeye sunulup sunulmayacağı..."

Şu ana kadar Ankara ile ABD arasındaki temel sorunun, Washington'ın Suriye'deki Kürt YPG (Halk Savunma Birlikleri) güçlerine silah desteği vermesi olduğunu hatırlatan FT'nin dış haberler editörü Gardner, Erdoğan'ın büyük umut beslemiş olduğu Donald Trump yönetiminin de YPG'ye desteği artırdığını hatırlatıyor.

"Erdoğan ayrıca, ABD'nin Fethullah Gülen'in Türkiye'ye iade edilmesi taleplerini reddettiğini düşünüyor ve bu da öfkesini artırıyor.

"Dava Ankara'nın Kürtler ve Gülen'le ilgili endişelerinin önüne geçti"

Gardner'a göre "Erdoğan ve yakınlarının ismini karalama potansiyeli taşıyan Zarrab davası, Ankara'nın Kürt ve Gülen endişelerinin önüne geçti."

Gardner'ın konuştuğu ancak ismini vermek istemeyen bir Türk yetkili "Durum çok ciddi. ABD ile ne zaman bir sorunu halletmeye çalışsak karşımızda üç yeni sorun daha buluyoruz" diyor.
__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.11.2017, 21:45   #10
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: ABD, Zarrab'a Karşı -- İtiraflar Başladı

Duruşma öğle yemeği arasından sonra yeniden başlıyor

Klasfeld: "Zarrab tanık kürsüsüne geri geldi. İfadesi birazdan tekrar başlayacak."

---

Soru: Çağlayan bu ödemeleri hangi şekilde aldı?
Cevap: Nakdi olarak, değerli eşyalar ve banka transferleriyle.
Soru: Çağlayan'ın ailesine de (ödeme) yapıldı mı?
Cevap: Yapıldı.
__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
karşı, zarraba


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:21.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.