Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Serbest Kürsü

Serbest Kürsü Her konuda tartışma açılan konular burada


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 09.02.2018, 14:22   #1
Çevrimdışı
Kel ali
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Öso, Öso, Öso…



ÖSO,ÖSO,ÖSO…

Varsa yoksa Özgür Suriye Ordusu… Cumhurbaşkanı bu ÖSO denilen terör örgütünü öyle bir anlatıyor ki; sanırsınız Suriye’de Afrin Operasyonu’nu bizim Türk Silahlı Kuvvetleri değil aslında ÖSO yapıyor operasyonda TSK “yardımcı oyuncu” rolünde…

Nedir sizin bu ÖSO sevdanız, kimdir bu ÖSO?

İktidar, ÖSO'yu neredeyse TSK ile bir tutarken, hayatını kaybeden militanlar için de Türk askeri gibi “şehit” ifadesini kullanmaktan geri durmuyor.

Şu ÖSO dedikleri, 2011 Temmuz’unda Riyad el Esad tarafından kurulmuş, üyelerinin çoğunluğu Suriye ordusuna mensup firari askerlerden oluşan bir örgüt. Amaçları, Esad yönetimini devirmek. Kurulduğundan beri, başta Suudi Arabistan olmak üzere bazı Arap ülkelerinden, Türkiye’den, elbette ABD’den hem mali hem de askeri destek almıştır. ÖSO’nun komuta merkezi Hataydadır.

ÖSO’yu ABD ile Türkiye kurdu. Bu sır değil. Hatta çok sağlam bir kaynağımız da var. ABD, ÖSO’dan çok PYD/YPG güçlerine bel bağladığında R. Tayyip Erdoğan çok kızmıştı. 2017 Aralık’ında yaptığı bir konuşmada “Ey ABD, ÖSO’yu seninle beraber biz kurduk” diye söylenip durmuştu.

Dahası da var. ABD hükümeti, tüm Amerika’da ÖSO yararına yardım toplanmasına izin de verdi. İnanmayan The Wall Street Journal gazetesinin 31 Temmuz 2012 tarihli sayısına baksın. Sadece ABD değil, İsrail de ÖSO için çok yardımda bulunmuştur. ÖSO’nun İsrail gizli servisleriyle ilişkide olduğunu Havana merkezli Prensa Latina gazetesi yazmıştı.
ABD (Katar, Suudi Arabistan, BAE ve Türkiye de tabii) ÖSO’ya çok ama çok silah/istihbarat yardımı yaptı. İnanmayan Reuters’ın 27 Temmuz 2012 tarihli, “Exclusive: Secret Turkish nerve center leads aid to Syria rebels” başlıklı haberi ile New York Times’ın 24 Mart 2013 tarihli “Arms Airlift to Syria Rebels Expands With Aid From CIA” başlıklı haberine baksın.

ABD yine 2012’de sanki soran varmış gibi ÖSO ile diğer Suriyeli cihatçı gruplara askeri destek vereceğini açıkladı resmi olarak. İnanmayan Reuters haber ajansının 1 Ağustos tarihli haber gündemine baksın..

2014 yılında ABD, Türkiye ve ÖSO arasında eğit-donat anlaşması imzalandı.

Hillary Clinton, Dışişleri Bakanı olarak, 13 Ağustos 2012’de Türkiye’yi ziyaret ettiğinde ÖSO’ya ağır silahlar verilmesine karar verilmiş, Katar’ın bu amaçla satın aldığı silahlar, ÖSO’ya İskenderun üzerinden ulaştırılmıştı. İnanmayan 14 Ağustos tarihli DebkaFile haber ajansının haber gündemine bakabilir (İsrail istihbarfatının herkese açık haber ajansıdır bu).

Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) meleklerden oluşmuyor. Recep Tayyip Erdoğan öyle istiyor diye, onun gördüğü gibi görecek değiliz. ÖSO teröre bulaşmış bir örgüttür. 15 Ocak 2013’te Halep’teki bir üniversite yurduna yapılan saldırıda tam 82 öğrenci ölmüştü. Saldırıyı ÖSO’nun yaptığını ileri sürenler, ÖSO’yu destekleyen ülkelerin ÖSO’yu destekleyen yayın organlarıydı. İnanmayan 16 Ocak 2013 tarihli The Economist dergisine baksın.

Bu adamların aslı astarı “paralı,cihad yanlısı bir avuç çapulcu savaşçı” oluşudur.

Sizin ÖSO denen ve doları kim daha fazla verirse onun için savaşacak tıynetteki yapı ile kendi vatanı için, hiçbir emperyalist gücün kucağına oturmadan, gerekirse aç kalarak ama onurlu biçimde antiemperyalist bir Kurtuluş Savaşı’nın destansı örneğini tarihte ilk kez vererek emperyalistleri bozguna uğratan Kuvva-i Milliye aynı cümle içerisinde dahi geçemez…

Kendi ordusunun 2. Planda kalmasını sağlayacak, kendi milli onuru Kuvva-i Milliye’nin manevi hatırasını incitecek nasıl bir ruh halidir, nasıl bir zihniyettir bu açıklamaları size yaptıran?

ÖSO dediğiniz bu teröristlerin, Amerika’yı satmış bir grup “duruş sahibi olmayan” çapulcuların, yarın sizi de satmayacakları ne malum? Ama tabii kolayını bulmuşsunuz nasıl olsa bir de “ÖSO bizi aldattı” dersiniz olur biter değil mi? Nasıl olsa siz ne deseniz deli gibi alkışlayan bir seçmeniniz var, aldatılırken aldatmayı da zaten bu seçmenin o körü körüne inancı ile rantiyecilerin yalakalıklarına borçlu değil misiniz?

ÖSO denilen oluşum Esad yönetimi tarafından terörist grup olarak ilan edilmiş -ki rejim bunda kendi açısından haklı ülkede yürürlükte olan rejime karşı silahla ayaklanmış bir yapıdan bahsediyoruz- neticede.

E arkadaş sen Suriye’nin bütünlüğünden geçen milli çıkarlarını, Sıriye merkezi yönetiminin “bölücü, terörist örgüt” olarak tanımladığı ÖSO ile nasıl koruyacaksın?

Bu hangi akıl, hangi mantığa sığmakta?

**

İlk dönemlerde "laik ve ılımlı muhalefet" olarak tanımlanan ÖSO, bugün içinde İslamcı ve Selefi unsurları da barındırıyor.

ÖSO çatısı altında Zeytin Dalı Harekâtı'na katılan veya destek veren gruplardan bazıları ise şöyle:

Sultan Murat Tümeni: Fırat Kalkanı Harekâtı'na da katıldılar. İnternet sitesine göre, şu anda 5 bin civarında üyesi olduğunu söylüyor.

Feylak el Şam (Şam Lejyonu): Suriye'deki Müslüman Kardeşler'e yakın bir örgüt olduğu belirtiliyor. Fırat Kalkanı'nın ardından Zeytin Dalı Harekâtı'na katıldı.

Ahrar el Şarkiye: Nusra Cephesi'nden ayrılan Ebu Marya El Kahtani tarafından 2016 yılında kuruldu. Fırat Kalkanı Harekâtı'na katıldı.

**

Bu aymazlığa bir yeni büyük halka da “ABD Münbiç’ten çekilmez ve PYD’ye destek verirse hedef haline gelir” açıklaması ile eklenmiştir…

Amerikanın "Münbiçten çekilmeyeceğiz" resti üzerine şimdilerde Münbiç'i telaffuz etmeyip ağızlarını İdlip'e çevirdiler.

Eğer bu konuda ciddi iseniz, gerçekten YPG'yi güneydoğu sınırımızdan atmak istiyorsanız, Münbiç'ten başlamanıza gerek yok, Nusaybin- Kamışlı'dan başlayıp Münbiç'e kadar olan sınırı temizleyin, Münbiç Amerikaya kalsın.

Bu efelenmeler de 2019 yatırımı ve “Amerika’ya kafa tutan lider” imajına yatırım….

Ancak bu “aymazlığın” faturası Mehmetçiğin kanları ile ödenmektedir.

AKP, Davutoğlu’nun başlattığı felaket Suriye politikasının enkazı içerisinde bir bataklığa doğru gün geçtikçe daha da fazla çekiliyor, bu bataklığa doğru giderken de her geçen gün bir yanlış adım daha atılıyor…

Sonra o yanlış adım eleştirilmeye başlayınca bu hatasını örtmek için saçma sapan bilgiler veriyor, aynı bu “ÖSO Kuvayi Milliye gibidir” yalanı ve masalı gibi, propaganda makinesi işlemeye başlıyor, bilinçsiz kitleler de alkışladığı zaman AKP için sorun kalmıyor çünkü günü kurtarıyorlar.

Siz günü kurtarıyorsunuz da beyler,bu vahim dış politika hatalarının bedelinde Türkiye’yi kim kurtaracak,maalesef sizi alkışlayan kitlenin bundan haberi de öyle bir derdi de öyle bir bilgisi de yok…

Ama olsun görüyoruz ki sizin de öyle bir sorununuz yok…

En fazla “ÖSO bizi aldatmış” dersiniz olur biter değil mi?
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Kel ali'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.02.2018, 22:48   #2
Çevrimdışı
NaNaNe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Öso, Öso, Öso…

Bu Zeytin Dalı Harekâtı nın tamamen politik olduğunu düşünüyorum.
( ABD ile pilanlanmış)
Oy kaygısı,Uyuyanları uyutma,Sarraf olayının üstünü örtme
Gibi gibi gibi...

Yazık ana kuzularına...

Yanlız,

Son dönemlerde sosyal medyada dikkatimi birşey çekiyor RTE a karşı daha korkusuzca yapılan paylaşımlar çoğaldı.
Sanki millet yavaşta olsa uyanmaya başladı..
__________________

  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz NaNaNe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.02.2018, 23:15   #3
Çevrimiçi
Insanlikarayan
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Öso, Öso, Öso…

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi NaNaNe Mesajı göster

Yanlız,

Son dönemlerde sosyal medyada dikkatimi birşey çekiyor RTE a karşı daha korkusuzca yapılan paylaşımlar çoğaldı.
Sanki millet yavaşta olsa uyanmaya başladı..
2016 senelerinde, baskaldirmalar, daha Cocuk Papuclarindaydi.

Bir ara, Kirk Haraminin bile, twitter hesabi kitlenmisti.

Acik olarak Twitter üzerinden ölüm tehdidi savurmustu.

Cogaliyoruz.
__________________

-Gurbet Ellerde Aldatılamadı-





Türkiyede
yasamasa bile!.
Ne Mutlu Türk'üm Diyebilene!.
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Insanlikarayan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.02.2018, 01:34   #4
Çevrimdışı
NaNaNe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Öso, Öso, Öso…

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Aristo Mesajı göster
Afrin harekatının iç siyasete yönelik bir politika olduğu kesin. Ancak ben ABD ile ortak planlandığı görüşünde değilim.

Ee tabii çoğu görüşümüz uysada bazı görüşler uymayabilir.

Bir süre sonra bu anlaşılır bakalım hangimiz haklı çıkıcaz.

Sonuç ne olursa olsun Türkiye çok fazla yara almadan bu kirli oyunlar bitse iyi olucak ta.
Güzelim vatanım geri dönüşü olmayan yollara giriyor onun veya bunun sayesinde
__________________

  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz NaNaNe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.02.2018, 14:53   #5
Çevrimdışı
Kel ali
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Öso, Öso, Öso…

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi NaNaNe Mesajı göster
Bu Zeytin Dalı Harekâtı nın tamamen politik olduğunu düşünüyorum.
( ABD ile pilanlanmış)
Oy kaygısı,Uyuyanları uyutma,Sarraf olayının üstünü örtme
Gibi gibi gibi...

Yazık ana kuzularına...

Yanlız,

Son dönemlerde sosyal medyada dikkatimi birşey çekiyor RTE a karşı daha korkusuzca yapılan paylaşımlar çoğaldı.
Sanki millet yavaşta olsa uyanmaya başladı..




Suriye iç savaşı artık Beşşar Esad ve karşıtları arasındaki bir mücadele olmaktan çıktı. İran, Rusya, Suudi Arabistan ve ABD gibi küresel güçlerin de içine karıştığı ve kimin kime karşı savaştığı belli olmayan bir karışıklık haline geldi. Küresel güçlerin savaşın devam etmesi için sağladığı fon, Suriye'yi, birçok ülkenin üzerinde savaştığı bir ring alanına çevirdi.

Ancak şimdiye kadar yapılan savaşlar neticesinde görünen odur ki, Amerika ve Türkiye bu savaşı kaybetmişlerdir.

Türkiye'nin sınırlarını güvence altına almak için yapacağı tek şey Beşşar Esad ile görüşüp birlikte hareket etme kararı almaktır.

Küresel güçler Erdoğan'a Şamda namaz kıldırmazlar, bu rüya bitmiştir, Şamda namaz kılma hayalini bırakıp İstanbuldaki camileri korumaya çalışmalıdır.

iç savaşın başlaması için çok küçük bir kıvılcım yetmiştir. “Der’a kentinde iki bayan doktor arasında geçen konuşma da, biri diğerine “Mübarek devrildi” demiş, diğeri ise “darısı bizimkinin başına” cevabını vermiştir. Telefonları dinlenen doktorlar tutuklanıp işkence görmüş, ceza olarak saçları traş edilmiştir. Kültürel bir aşağılama anlamına gelen bu uygulama sonucu doktorların akrabaları olan 15 çocuk, 6 Mart 2011 tarihinde, Der’a duvarlarına “Halk rejimin düşmesini istiyor” sloganını yazmaları üzerine tutuklanarak ağır işkencelerden geçirilmiştir. Der’a aşiretleri çocuklarını almak için kolluk kuvvetlerine gittiklerinde ağır hakaretlere maruz kalmışlar ve bu olaya merkezi yönetimin müdahele etmesi üzerine 15 Mart’ta protestolar patlak vermiştir.

Tüm medya organlarının Baas Partisinin kontrolü altında bulunduğu ülkede gazeteciler ve bloggerlar sistematik olarak tutuklanmış ve yargılanmıştır. 2009 yılında Gazetecileri Koruma Komitesi, dünya üzerinde blogger olmak için en kötü 10 ülke listesinde Suriye'ye 3. sırada yer vermiştir. İnternet sansürünün yoğun olduğu ülkede, politik sebeplerle internet siteleri yasaklanmış ve bu sitelere erişenler tutuklanmıştır. 2007 yılında kabul edilen bir yasa uyarınca internet kafeler, kullanıcılarının internet forumlarında yaptıkları tüm yorumları ve paylaşımları kaydetmek ve devlete bildirmekle yükümlü tutulmuşlardır

Özgürlüklerin kısıtlandığı bir baskı rejimi, yaygın yolsuzluk, ekonomik durgunluk, işsizlik ve yoksulluk.. 2011 yılında herhangi bir ülkeyi patlatacak her şey Suriye'de hazırdı.

Nitekim toplumsal ve siyasi çekişmelerin silahlı çatışmalara dönüşmesi için küçük nedenler yetmektedir. Bu tarihte birçok kez yaşanmıştır. Örneğin, Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması için Avusturya-Macarsitan veliahtının öldürülmesi yetmiştir.

Bir karşılaştırma yaparsak, Suriye'nin 2011 yılındaki durumu ile Türkiyenin bu günkü durumu arasında bir fark görebiliyormusunuz?

Bu gün Türkiyede AKP'ye oy verenlerin büyük bir çoğunluğu da uyanmakta ve AKP'nin ülkemizi büyük bir felakete doğru sürüklediğinin farkına varmaktadırlar, batacak olan gemide kendilerinin de olacağının bilincine varmışlardır.

Bu durumu AKP tarafından gayet iyi bilinmekte ve 2019 seçimlerini kaybedeceklerini anlamaktadırlar. 2019 seçimlerine bir ölüm,kalım savaşı olarak bakmakta, legal ve ilegal yollardan her ne pahasına olursa olsun bu savaşı kazanmaya mecbur olduklarını görmektedirler.

Bu nedenle şimdi AKP'nin önünde 2019 seçimleri için iki seçenek bulunmaktadır.

1- Seçim zamanına kadar savaş durumunu devam ettirip "savaş nedeni ile" seçimleri ertelemek.

2- Hile-şiddet-kumpas- gibi ilegal yollar ile aslında kaybettiği seçimi kazanmış gibi YSK'ya onaylattırarak kimsenin kendilerine dokunamayacağı bir diktatörlük rejimini kurmak.
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Kel ali'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.02.2018, 20:28   #6
Çevrimiçi
Insanlikarayan
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Öso, Öso, Öso…

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Kel ali Mesajı göster


Bu nedenle şimdi AKP'nin önünde 2019 seçimleri için iki seçenek bulunmaktadır.

1- Seçim zamanına kadar savaş durumunu devam ettirip "savaş nedeni ile" seçimleri ertelemek.

2- Hile-şiddet-kumpas- gibi ilegal yollar ile aslında kaybettiği seçimi kazanmış gibi YSK'ya onaylattırarak kimsenin kendilerine dokunamayacağı bir diktatörlük rejimini kurmak.
Iste onun icin, birlesme zamani simdi!.

Disardan bölündük!.

Icerden bölündük!.

Alavi, Sünni bile dedik!.

Halbuki sadece birsey önemli!.

Bademlendinmi, yoksa Siradamisin!.



Sirada bekliyenler belli!.

Ya el ele, yada XXX XXXX.

Iplik bile yetmez Ensarda böyle!.


__________________

-Gurbet Ellerde Aldatılamadı-





Türkiyede
yasamasa bile!.
Ne Mutlu Türk'üm Diyebilene!.
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Insanlikarayan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.03.2018, 23:24   #7
Çevrimdışı
Kel ali
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Öso, Öso, Öso…






AKP yandaşları ağızlarındaki baklayı çıkardı. Gazetelerde ve televizyonlarda AKP borazanlığı yapanlardan, Afrin operasyonuna katılan ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adı verilen cihatçı güçlerle Kuvâyi Milliye benzetmeleri gelmeye başladı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğanda aynı telden çaldı ÖSO Kuvâyi Milliye gibiymiş.

Neymiş efendim, Suriye’nin “milli güçleri” yani Kuvâyi Milliye’si ÖSO’ymuş. Orada vatanları için mücadele ediyorlarmış, Suriye’de yaşanan baskı ve zulme karşı çıkıyorlarmış.

Dolayısıyla ÖSO’ya laf etmek yasak AKP ve yandaşlarına göre. “ÖSO’ya laf ediyorsan YPG’lisin” yaygarası da Afrin operasyonu boyunca AKP ve borazanları tarafından propaganda edilmeye devam edilecek. Emperyalizme uşaklıkta sınır tanımayan AKP iktidarı, emperyalizmin beslemesi cihatçılar ile ittifak yaptı.

ÖSO denilen örgüt Suriye’deki meşru iktidarı yıkmak için ortaya çıkmıştır. Çatı örgütü gibi düşünülmesi gerekir. El Kaidecisi’nden, IŞİD’cisine ve bilumum farklı şeriatçı yapılanmasına kadar farklı çevreler ve örgütler bu tezgahtan geçmiştir. Siyasi bir kurum olarak lanse edilmeye çalışılmakta ve “özgür” gibi cezbedici bir şal ile örtülmektedir.

ÖSO’nun ne olduğu bellidir. ÖSO, katliamcı örgütlerin uğrağıdır. ÖSO, emperyalizm tarafından fonlanan paralı askerlerden oluşur. ÖSO, Suriye halkına karşı yapılan katliamlara imza atmış bir örgütlenmedir. ÖSO, kendine siyasi paravan olarak Suriye Ulusal Konseyi adı verilen bir yapılanmayı kullanmıştır. Bu konseyin arkasında ise Ortadoğu’daki ülkelerin başına bela olan en önemli gerici örgütlenme olan Müslüman Kardeşler vardır.

İşte bu yüzden ÖSO destekçiliği ile Afrin operasyonunu yapmaya çalışan AKP iktidarı, ÖSO gerçeklerini ortaya koyanlara “terörist, YPG yandaşı” gibi suçlamalarla saldırıyor. Tüm bunlar olurken İdlib’de El Nusra’nın günümüzdeki adı olan Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) nezaretinde Türk ordusunun hareket ettiği ve Suriye ordusu ile karşı karşıya geldiğinin haberleri de geçiyor.

İliklerine kadar yalan ve hamaset ile dolu olan AKP iktidarının yandaşları şimdi de cihatçı örgütler ile olan işbirliğini örtmek için ÖSO ile Kuvâyi Milliye güzellemesine başladılar.

Amaçları belli. Ortada herkesin kabul ettiği ama görmezden geldiği emperyalizmle işbirliği olgusu varken ÖSO’culara Kuvâyi Milliye benzetmesi yapmak manipülatörlüğün önde gideni ve Türkiye tarihinin reddi anlamına gelmektedir.

İşte tüm bu gerçekler ortada dururken “Suriye’nin toprak bütünlüğünü” savunuyoruz diyerek ÖSO ile müttefik olamazsınız. Eğer Suriye’nin bütünlüğünü savunuyorsanız ÖSO’ya karşı çıkmanız, Suriye’deki meşru iktidar ile ilişki kurmanız gerekir.
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Kel ali'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.03.2018, 23:25   #8
Çevrimdışı
Kel ali
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Öso, Öso, Öso…

‘Vatan hainliği’ kavramının bu kadar ucuzladığı bir dönem daha görmedim bu ülkede. İktidarın hoşuna gitmeyen her cümle, ‘vatana ihanet’, cümleyi kuran da ‘vatan haini’ olarak damgalanıveriyor.

Örneğin; FETÖ hakkında yıllarca konuşup yazıp uyaranlar, o dönemde vatan hainiydi; FETÖ’yü savunanlar ‘vatansever’. Sonra “pardon, siz vatan haini değilmişsiniz, biz kandırılmışız” dediler.

Sadece FETÖ kandırmadı…

Esad tarafından kandırıldılar.

Açılım sürecinde kandırıldılar.

Barzani tarafından kandırıldılar.

Zarrab tarafından kandırıldılar…

Ve onlar habire kandırılırken, kandırılmayıp da uyarıda bulunanlara Meclis kürsüsünden hakaretler yağıyor, vatanseverlikleri sorgulanıyordu.

Emperyalist güçlere karşı efsane bir kurtuluş savaşı veren Türklerin Kuvayı Milliyesine benzetilen ÖSO; kendi hükümetine karşı emperyalist güçlerin desteğiyle savaşıyor. Kurulduğu ilk günlerden bu yana üstelik. Hatırlayalım, ÖSO’nun kurucusu Riyad el Esad’ın 2011 yılında Batılı emperyalist güçlere nasıl yalvardığını: “Açıkça şunu söylemek istiyorum: NATO’nun belli hedeflere hava saldırıları düzenlemelerini istiyoruz. Geri kalanları ÖSO ile dikkatli ve ciddi bir şekilde koordine edilebilir.” “Gelin bizi bombalayın; bizim ülkemize karşı birlikte savaşalım” diyen yerli ve milli ÖSO’nun bu yakarışları, bu fırsatı çoktandır kollayan Batılı emperyalist güçler tarafından tabi ki karşılıksız bırakılmadı.

Hani, “İsrail Suriye’ye saldırırsa, onlarla savaşmayız. Suriye hükümetini ele geçirmeleri durumunda İsrail’le iyi geçiniriz, onlarla hiçbir sorunumuz yok” diye açıklama yapan ÖSO…

Hani İsrail araçlarının tepesinde, ellerinde İsrail silahlarıyla ‘Müslüman kardeşler’ine karşı “Allahu ekber” nidalarıyla savaşan ve yaralanınca İsrail hastanelerinde tedavi edilen ÖSO militanları… Bunu sadece ben söylemiyorum; diğerlerini de boşverin, buyurun bir ÖSO komutanının söyledikleri: “5 kez İsrail’e gittim ve İsrailli subaylarla görüştüm. İsrail bize silah ve sıhhi yardım yapıyor.

Yazarken bile tüylerim diken diken oluyor… Bir video izledim. 4-5 ÖSO militanı, silahsız genç bir adama soruyor: “Alevi misin, Sünni mi?” Genç adam Alevi olduğunu söylüyor ve ‘şefkatli’ ÖSO militanları, şarjörlerini adamın üzerine boşaltıp delik deşik ediyorlar.

Unutulması mümkün değil Ebu Sakkar isminin, Hani Suriye’de öldürdüğü askerlerden söktüğü organları çiğ çiğ yediği için adı ‘yamyam komutan’a çıkan ÖSO lideri…

“Ilımlı İslam örgütü” de dediler ÖSO’ya… Kendi internet sitesine girip görün… Allah ve İslam adına cihat çağrısı yapıyorlar; diğer dinlerden olanlara değil, Müslümanlara karşı! Halka yaptıkları işkenceleri, zafer naraları eşliğindeki katliamları İnternette yayınlıyorlar. Yüreğiniz dayanırsa buyurun izleyin.

Suriye’ye tek başına operasyon yapabilecek gücü bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri, niçin çocukların dahi başını kesmekten çekinmeyen, vahşi, cihatçı, emperyalist işbirlikçisi ÖSO ile birlikte savaşıyor?

Afrin operasyonunda savaşan ÖSO militanları, Türkiye’den gitti. Ülkemizde kaç ÖSO militanı var? Türkiye’de cihatçı eylem yapmayacaklarının garantisi nedir; her an patlayabilecek bir saatli bombanın üzerinde mi oturuyoruz?

Yarın hükümet yine “kandırıldık” diye açıklama yaparsa, bunun bedelini, her zaman olduğu gibi yine halkımız mı ödeyecek?
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Kel ali'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.03.2018, 00:23   #9
Çevrimdışı
hasbelkader
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Öso, Öso, Öso…

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Kel ali Mesajı göster

FETÖ’yü savunanlar ‘vatansever’. Sonra “pardon, siz vatan haini değilmişsiniz, biz kandırılmışız” dediler.

Sadece FETÖ kandırmadı…

Esad tarafından kandırıldılar.

Açılım sürecinde kandırıldılar.

Barzani tarafından kandırıldılar.

Zarrab tarafından kandırıldılar…

Ve onlar habire kandırılırken, kandırılmayıp da uyarıda bulunanlara Meclis kürsüsünden hakaretler yağıyor, vatanseverlikleri sorgulanıyordu.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz hasbelkader'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.03.2018, 00:36   #10
Çevrimdışı
Never Give Up
Gerçek Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Öso, Öso, Öso…

Esed bir diktatör ama Öso asla özgürlük savaşçısı değil..
PYD'ye karşıyım diye El Kaide ile el sıkışamam. Benim ilkelerim var değerlerim var..

Özgürlüğüm var.
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Never Give Up'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
ã–so, ã–so…, öso…


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:27.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.