13.07.2018, 22:32 | #1 | |
Çevrimdışı
|
Biz Söylemiştik
Alıntı:
|
|
13.07.2018, 22:33 | #2 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Biz söylemiştik
555K; 5 Mayıs 1960 tarihinde, Ankara'da, Demokrat Parti aleyhtarı öğrencilerin yaptığı protesto eylemi. Adını 5. ayın 5. günü saat 5`te Kızılay'da gerçekleşmesinden alan eylem "1908 Meşrutiyet'in ilanından sonra ilk defa askerle sivilin bir araya geldiği bir topluluk" cumhuriyet tarihinin ilk "sivil itaatsizlik" eylemi olarak da anılır. 27 Mayıs, günü geçmiş, muhalefete izin vermeyen ve en önemlisi, ülkemizi Amerikan emperyalizmine peşkeş çekmeye yeltenen bir iktidarın, demokratik muhalefete tahammül edemediğinin iyice ortaya çıkması üzerine, silahlı kuvvetlerin, halktan gelen tepkiyi uygulamaya koymasıydı. 27 Mayıs, bir grup darbeci subayın komplosu değil, bizzat halkın iradesinin hayata geçirilmesiydi. Demokrat Parti, iktidarının son günlerinde iyice sertleşmeye ve hoşgörüsüzleşmeye başlamıştı. Muhalefete karşı kurulan Vatan Cephesi’ne (sözde) katılanlar her akşam saatlerce radyoda okunuyordu. O zamanlar tek kanallı bir radyo vardı ve devletin kontrolü altındaydı. Yayınlanan listelerde kuşların, bebeklerin, hatta köpeklerin bile adının olduğu söylenir. Bu ve benzeri girişimlerle, halk “biz” ve “onlar diye birbirine düşman iki kampa ayrılmak isteniyordu. Bu gün yaşananları anımsatmıyor mu size de? Bu gün de halkı layik ve müslüman, halktan ve elit, Sabetaycı vb. diye etiketliyorlar Basın sansür altındaydı. Son günlerde bir çok gazete, sütunları boş yayınlanır olmuştu. Adnan Menderes mecliste “biz istersek hilafeti geri getiririz” gibisinden sözler söylüyordu. 18 Nisan 1960 günü Demokrat Parti’nin, TBMM’de kendi milletvekillerine olağanüstü yetkiler veren ve CHP’yi kapatmayı hedefleyen “Tahkikat Komisyonları“nı gündeme getirmesi üzerine, İsmet İnönü söz aldı ve “suçluların telası içindesiniz…” diye diye konuşmaya başladı. İşte bu konuşması sırasında, iktidarın tuttuğu yolun çok tehlikeli olduğunu anlatarak “böyle giderse sizi ben bile kurtaramam” diye onları uyardı. Ne yazık ki öyle devam ettiler ve bütün çabalarına rağmen onları, gerçekten de, İsmet Paşa bile kurtaramadı. ** Tarih tekerrür eder mi? Gezi parkı olayları AKP'yi neden çok telaşlandırmış,olağanüstü şiddet tedbirleri almaya yöneltmişti? Acaba tarihin tekerrür ettiğini mi düşündüler? 555 K olayını mı hatırladılar. Şimdi de aynı dizinin tekerrür etmesi bekleniyor. 27 Mayıs'ın '555K' eyleminin benzeri olarak sahneye konulan karşı kitle eylemi sonrası için geri sayıma başlayanlar herhalde vardır. '555K' eyleminden 22 gün sonra askerler yönetime el koymuştu 1960'ta. http://www.forumgercek.com/serbest-k...242-555-k.html |
13.07.2018, 22:35 | #3 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Biz söylemiştik
90 yılın özeti: Adnan menderes "ben odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm" demişti. RTE, bugün Hakan Şükür'ü milletvekili yaparak olayı bir adım ileriye taşıdı. “Duyarsız, bilgisiz, cahil.” Milletvekiline ( Hakan Şükür) sordular: “ Ne düşünüyorsun?” “Büyüklerim bilir!” dedi. O bilgisizler, cahiller Geçmişe bugün ulaştığımız seviyeden bakıp yüz yıl önceyi eleştiriyor: “Atatürk Cumhuriyeti kurarken halka mı sordu.” diyor. O Günün Koşulları O günlerin koşullarını herkes bilmek zorunda. Şeriat Devleti- Mutlakiyet… 1923’te Cumhuriyet’in ilanından sonra bunların hepsi değişti. Kul olan, padişahın kulu olan Cumhuriyet’te yurttaş oldu. Kendisi için karar vermeye çalıştı. Bugün herkes özgür. O günlerde dünya ne durumdaydı bunu iyi bilmek zorundayız. 1923’te bizde demokrasi ilan edilirken, dünyada demokrasi pek yoktu. Almanya’da faşist hareketlerin başladığı dönem… Portekiz’de, İtalya’da… Tüm Avrupa’da… Faşizm, kapitalist Amerika’yı bile etkiledi. Türkiye Cumhuriyeti, ne faşist ne komünist bir ülke. Atatürk, faşist ülke yaptım sizi deseydi faşizmi kim biliyordu? Yine unutulan, hiç hesaba katılmayan bir olay yaşadık, o zamanlar, altı yıl süren: “İkinci Dünya Savaşı.” Asılsız Suçlamalar Bunu hesaba katmazsanız dediğiniz her şey anlamsızlaşıyor. Bu savaşta altmış milyon insan öldü. Sonra benim başbakanım çıkıyor: “ Bizi ekmeksiz bıraktılar…” Berlin’de o dönemde ot kemirdiler! Bunu kimse demiyor. “Camileri kapattılar…” Biri çıkıp anlatmıyor: O ekeceğiniz buğdayı nerde saklayacaksınız? Havalandırması iyi olan yerde! (Böyle bir iki cami kullanıldı) Almanlar her an (ülkemize) girebilirdi. Kutsal emanetler Ayasofya’da duruyor. Kaşıkçı elması duruyor. Hazineler duruyor… Bunlar gizlice Niğde’ye getirilip bir camiye konuyor. Kapısına bekçi. Savaş bitene kadar orada ne olduğunu kimse bilmiyor. Adam diyor ki: “Dedem anlattı!” diyor. “Kuran-ı Kerim’i sakladı “. diyor. Soruyoruz: Dedenin cenaze namazı kılındı mı? “Evet!” Kur’an yasaksa cenaze namazı da kılınmaz! Nasıl inanıyorsun buna! İsyanlar Gericilik- ilericilik Türkiye bunları yaşamış. 1925’te Şeyh Sait isyanı. Dersim isyanı… O günleri bilmemekten kaynaklanıyor bugünlerimiz. Türk halkı bunları bilmiyor… 26 isyan var. Bunlardan ikisi Kürt isyanı. Geri kalan hepsi din isyanı. “Din elden gidiyor” diyerek… İçlerinde Kürtler var mı? Var! O devirde Kürtler kentleşmemiş. Ağalık sistemiyle yaşıyorlar. 1950’lilere geliyoruz. Demokrasi bilinmiyor. İnsan haklarından bir kelime yok! Batıya entegre (bütünleşme) olamıyorsun. Demokraside eksiklik var. 27 Mayıs’ın sebebi budur. 27 Mayıs Sonrası 1961 Anayasası, Kıta Avrupası’nın en özgürlükçü anayasası. Türkiye bir şok daha yaşadı. Sendikal haklar, özgürlükler, çeviriler yapma, kitaplar basma… Altmışlarda bunlara kavuşma, hemen ardından sol fikirlerin yeniden uyanması Türkiye’yi yeniden etkiledi… Batı için bu ülkeler önemli değil. Şeriata kaymışlar… beni ilgilendirmez diyor… Terör, Özal, 24 Ocak Kararları Türkiye’nin kapitalist sistemde olması için her şeyin kalkması lazım. 1979’un sonunda bir paket hazırlandı. Yeni ekonomi sistemi paket olarak geldi. 24 Ocak 1979 kararları bunun manifestosudur (bildirim)! On ay geçti. Bununla başa çıkmak mümkün değil. İnsanlar ölüyor. Buna dur demek lazım. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne müracaat ediliyor. TSK, 24 Ocak Kararları’nı yazan zatı (kişiyi) hükümetin başına oturtuyor: Turgut Özal. Bu zat seçimleri de kazanarak ülkenin başına oturuyor. Köşe dönme ekonomisinin Türkiye’ye sokulması… Üç darbe geçirdik. Hangisine karşı çıktılar? NATO’dan ses çıkmadı o zaman. Hangi darbe bir yıldan fazla sürdü? Anayasa, ikinci yılda seçimler yapıldı. Türk Silahlı Kuvvetlerine ağzına geleni söylüyorlar. Darbe ihtimali yüzde bir olsa, sen bunu burda konuşamazsın! Buna güç yok! Dünyada karşılığı da yok! Model Ülke Türkiye Türkiye tek demokratik, laik, eğitimi, hukuku laik olan tek devlet! İslam ülkeleri bu yüzden Türkiye’yi müslüman kabul etmiyor. Arap baharı dediler. Bunlar yerle yeksan oldu. Demokrasi yok! Ta Menderes’le başlayan din istismarı( kullanma)… Türkiye’nin başına kendisi sığ, müslüman, onun eğitimini almış biri gelsin: “Tayyip Erdoğan!” “Uyumludur, müslümandır, laf dinler…” Alman etkili çevreler 15 yıl sonrasını düşünür. 4 artı 4 artı 4 başladı, dindar değil kindar … Irak’t a Saddam gitti. (Irak) Değişmedi. Suriye’de Esad gidiciydi. Gitmiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin morali sıfır. PKK terörü ile uğraşanı içeri atıyorlar! Türkiye savaş riskiyle karşı karşıya. Donanmanın yarısı içerde. Dışarda olanlara yurtdışı yasağı konmuş. Hava Kuvvetleri’nde kıdemli pilot kalmadı. Cumhuriyet dönemiyle hesaplaşacağım diye… Abdülhamit demokrat mıydı? Fatih’in evlatlarını öldürmesi dince caiz miydi?.. “Kadının yeri evi. ” Başbakan beş çocuk, diyor. Beş çocuk olsa çalışabilir misiniz? “Türbanlılar gidin üniversitede okuyun!” diyorlar. Ama hiçbiri çalışmıyor! Bakan kızları çalışmıyor! Mehtap TV var. 24 saatin 20 saati Pensilvanya’daki kişinin konuşmalarını yayınlar. İktidar çok büyüdü. Tek adam iktidarına doğru gidiyoruz. Bu diktatör yapılanmaların yükseldiği dönemlerde bakın muhalefet yoktur! 1999’dan sonra… Kendi hırsızları bankaları yıktılar… Buna tepki gösteren halktan yüzde otuz üç oy alanlar Meclis’te yüzde 65 oldu. Cep telefonuyla alınan krediler var. Herkes borçlu. Türk halkının bankalara 248 milyar borcu var. Evi, yazlığı, arabası… hepsi borç! Kredi Borcu İktidar iş istihdamı yaratmıyor. Bir kişiye iş sağlamıyor. Üretim de artış yok. Bir saadet zinciri… *** Millet ümitsiz, devlet çaresiz Ülkenin 90 yıllık kurumları yıkılmış, milli birlik tehlikeye düşmüş, bölünmez bütünlük tehdit altına germiştir. İçeride ve dışarıda bu ülkeyle, bu milletle meselesi olan her kim varsa payına düşeni alabilmek için sıraya girmiş ve mesafe almıştır. Türkiye milleti gibi,vatan ve bayrak sevgisinin her zaman zirvede tutan, en zor ve sıkıntılı dönemlerinde milli birliğin, dayanışmanın, paylaşmanın mükemmel örneklerini veren bir millet bu durumu, bütün bu yaşananları nasıl kabullenebiliyor? Nasıl hazmediyor? Bu kabullenmeyi, bu sessizliği ve boş vermişliği hiçbir ölçüye, hiçbir değere, hiçbir menfaate sığdıramıyoruz. http://www.forumgercek.com/serbest-k...lin-ozeti.html |
Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz |
Etiketler |
söylemiştik |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
|
|
Önemli Uyarı | |
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz. |