Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nin temel atma töreninde konuşmasının ardından sandık başkanları buluşması için Sinan Erdem Spor Salonu'na geçti. Burada konuşan Erdoğan, "Ne diyorlar domates, patlıcan, sivri biber, bunların hepsi yutturmaca" dedi. Ticaret Bakanlığı'ndan hale giden müfettişlerin dövülmeye kalkıldığını söyleyen Erdoğan, "Kendini devletten güçlü zannedenler varsa şunu bilsinler ki devlet nasıl teröristlere Tendürek'te Cudi'de işini bitirdiyse halde terör estirenlerin işini de en kısa zamanda bitiririz" diye konuştu. Kendisini dinlemeye gelenlere 250'şer gramlık çay paketleri dağıtılacağını söyleyen Erdoğan, "Bu çayları ikram edecek keyifli saatler geçireceksiniz. Bununla beraber inşallah evlere gireceğiz" diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Gençler gençlere, kadınlar kadınlara, ana kademe ana kademeye ulaşacak. Bayram Bey çaylar dağıtılmaya başlandı. Ben şimdi burada size çay ikramından bahsetmiyorum. Yarından itibaren size 250'şer gram çay poşetleri verilecek. Bu çayları ikram edecek keyifli saatler geçireceksiniz. Bununla beraber inşallah evlere gireceğiz. Evlerde bu keyifli saatler olurken inşallah biz unutulmayacağız, siz unulmayacaksınız, beraber yürüyeceğiz.

"Ey sanatçılar veya sanatçı geçinenler sizin geçmişinizde böyle bir eser var mı?

"Bakırköy'ün o bölünmeden önceki hali neresi vardı? Bağcılar, Güngören, Esenler. Buraların hepsi çukurdu, çamurdu. O zamanlar ben il başkanıydım ve biz bu üç tane ilçeyi değerli kardeşlerim o seçimde üçünü birden aldık. Oralarda yaşayanlar CHP zihniyetinden bıkmıştı. Çizmelerle seçim kampanyası yaptık, çok iyi hatırlarım o günleri. O üç ilçeyi aldıktan sonra Bakırköy oldu. Övündüğümüz bir Bağcılar varsa bu Ak Parti belediyeciliğidir. "Haliç'in çamurunu çıkardık, 9.5 kilometre uzaktaki Alibeyköy'e taşıdık. O çamurla 650 bin metrekare alan kazandık. Oyun parklarının olduğu yer bizim İstanbul'a kazandırdığımız parktır. Kardeşlerimiz Sinan Erdem Salonu tıklım tıklım, ama ben size şimdi bir şey söylüyorum, bunu hatırlıyorsunuz değil mi? Rabia.

"Ne diyorlar domates, patlıcan, sivri biber, bunların hepsi yutturmaca. Şimdi hazine maliye, ticaret bakanlığımız, hükümetimiz hep birlikte el ele verdi, siz böyle mi yapıyorsunuz, peki. Biz de şimdi tanzim satışlarla illere giriyoruz. İnşallah yarından itibaren buralar kuruluyor ve buralarda adeta maliyetine bunu vatandaşıma satacağız. Satacağız. Ticaret Bakanlığı'ndan müfettişler hale gitmişler, Bu müfettişlerimizi dövmeye kalktılar. Çünkü kovana çomak sokulduğu için. Kendini devletten güçlü zannedenler varsa şunu bilsinler ki devlet nasıl teröristlere Tendürek'te Cudi'de işini bitirdiyse halde terör estirenlerin işini de en kısa zamanda bitiririz.

Kaynak

__________________
Kötülüğün galip gelmesi için iyi insanların bir şey yapmaması kafidir...
Edmund BURKE

Merhaba,

Tanzim Satış noktaları, gayet güzel, kabzımalların belini kırmak gayet güzel, güzel de...!

Benim çocukluğum, gençliğim, Türkiye'nin en verimli arazilerinden " Güney Marmara Ovalarında " geçti, hatta çiftçiler ile çok yakındık, yaptığımız işten dolayı...

O dönemlerde çiftçilere sürekli vurguladığımız " Kooperatifleşmeleri gerektiği " idi...Hem ürünlerini satma noktasında birliktelik, hem maliyetlerin düşürülmesi noktasında birliktelik gerektiğiydi...

Şimdi pazarın pahalılığı ve bunun da sebebinin kabzımallar olduğuna gelelim...

Uzunca yıllar böyle değil miydi...? Böyleydi...Ne oldu da Ayran içildi ayrı düşüldü...Çünkü PAHALILIK pazara FECİ ŞEKİLDE YANSIDI...!

Peki olaya ÇİFTÇİ açısından da bakalım...

Çiftçi malını kabzımala, daha tarladayken PEŞİN PARA ile satıyordu...Şimdi ise kg kg tanzim satış noktalarına satacak...Peki ürün yetişene kadarki maliyeti nasıl alacak...? Taksit taksit...İyi de çifti battı demektir...Şehirli UCUZ yiyecek diye çiftçi batacak...Haaa oralarda da dolaplar dönecek buna inanıyorum, AKP ye oy verenlerin daha fazla ürünü alınıp satılırken, diğerleri ikinci kategoriye itilecek veya ağababaları birinci seviyede, gariban çiftçi ikinci, üçüncü seviyede olacak...

Sözün özü KABZIMAL bastırıyordu NAKİT parayı malı daha tarladayken alıyordu...Şimdi bu malı kim alacak...?

Maalesef kooperatifleşme istenildiği gibi olmadı, olamadı, yürümedi...Her bölgenin AĞABABALARI nedeniyle...

Burada Kabzımalın pahalı satmasını savunmuyorum, çiftçinin bu malı nasıl satacağı ve maliyetlerini karşılayıp, geçimini nasıl sağlayacağını sorguluyorum...Kabzımallar bu malları almayı boykot etsinler ÇİFTÇİ BATAR...! Kabzımal niçin pahalı satıyor, çünkü adam parayı bankaya yatırmıyor, tarladan çıkacak ürünün yaklaşık kg veya ton üzerinden bazen daha ekmeden parayı peşin veriyor, kaç ay sonra da malı alıyor...

Domates Salçası üreten fabrikalar da aynı pozisyonda onların da tepesine çökecek mi devlet...Çiftçi 20 ton dometes ekiyor ve mevsiminde bunu fabrikaya ortalama 0,75 TL den satıyor, hatta daha düşükten...Ve bu salça marketlerde 7 TL...! Yanlış bilmiyorsam fabrikasyon salça 6,5 kg dometesten 1 kg salça oluşturur...Ancak olan şu çiftçi o 20 tonun parasını alıyor...Haydi bakalım 20 ton domatesi tanzim satışta satsın...!

Bu iş iktidarın HÖT ZÖT ettiği kadar basit değil...

Sağlıcakla kalınız...

__________________
Kötülüğün galip gelmesi için iyi insanların bir şey yapmaması kafidir...
Edmund BURKE