24.10.2019, 15:02 | #1 |
Çevrimdışı
|
Siyasetteki Zarafet
|
8 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti. |
25.10.2019, 05:43 | #2 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Siyasetteki Zarafet
Açılan konu ''siyasette zerâfet'' iken acaba neden saptırılarak ''dinde ve dincide zerâfet yoktur ! '' şeklinde genellik arz eden ve karalayıcı bir üslûp kullanılıyor ? Bu üslûbu anlamıyorum ve asla kabul etmiyorum. Yukarıda ''dinde ve dincide zerâfet yoktur ! Var mıdır ? Buyrun..'' şeklinde bir açıklanma beklendiği için açılan konu hakkında değil ama haksız bulduğum ifadeler hakkında düşüncelerimi anlatmak istiyorum.
''Dinci'' tâbiri, eğer inancını yaşamaya çalışan bir insan için kullanılıyorsa doğru bulmuyorum. Çünkü, o kişinin adı inancı ne ise ona göre adlandırılır ve öyle adlandırılmalıdır. Bu adlandırma da ''Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Hindû gibi'' şeklindedir. Şâyet ''Dinci'' sözü, din simsarlığı yaparak kendisine veya yakınlarına menfaat temin etmek anlamında kullanılıyorsa, zâten tek başına ''dinci'' olmak zerâfet yoksunluğu için yeterlidir. Böyle biri, aynı zamanda vicdan yoksunudur, insanlık değerlerinin tamamından yoksundur. Dinci için zâten, ''Dincidir ama zâriftir.'' diyemezsiniz ya da ''Bu dinci de hiç zârif değil'' şeklinde bir değerlendirme yapamazsınız. ''Dinde zerâfet'' olmadığı yönündeki haksız ithama gelince, bu itham bir müslüman olduğum için inandığım İslâm Dinini de kapsamaktadır. Dolayısıyla İslâm Dini'nin ne kadar zârif bir din olduğunu dilim döndüğünce ve bilgim dâhilinde anlatmaya çalışacağım. Anlatacaklarım açılan konu ile ilgili değildir. Ama, görüyorum ki açılan konuya kaydedilen yukarıdaki ilgisiz yoruma müdahale edilmeyip yerinde kaldığına göre ben de bu izâhâtı şüphesiz ithamın yapıldığı yerde kaydetmem bir mecburiyet olarak ortaya çıkmaktadır. Evet, İslâmiyet zârif bir dindir. Bunu örneklerle anlatmak isterim. Şöyle ki; Hz.Peygamber (s.a.v) müslümanı, ''Elinden ve dilinden herkesin emin olduğu kişi'' olarak anlatmaktadır. Sadece Peygamberimiz'in bu sözü dahi İslâm'ın inceliğine bir delil olarak kâfîdir. Bir anlamda ''müslümanın elinden ve dilinden çevresindekiler emin değil ise bu kimse müslümanlığını gözden geçirmelidir.'' mesajı verilmektedir. Yine Hz.Peygamber (s.a.v) ''Güleryüz sadakadır.'' buyurmaktadır. İnsanlara tebessüm etmeyi teşvik eden bir dinin zerâfetini takdirlerinize havâle ediyorum. Ayrıca dinimiz en basitinden sesi kullanırken bir incelik istemektedir: ''Konuşurken sesini ayarla, bağırarak konuşma! Unutma ki seslerin en çirkini, avazı çıktığınca bağıran eşeklerin sesidir.” (Lokman, 19) Üç kişi bir arada iken iki kişinin kendi aralarında fısıldaşmalarını İslâm hoş karşılamamaktadır. Hakaret etmemek ise temel bir hassasiyettir. Yalan söylememek, gıybet (dedikodu) etmemek, söz getirip götürmemek (koğuculuk yapmamak) İslâm'ın gereğidir. İslâm'ın inşâ ettiği bu ahlâkî ilkeler, dinimizin insana değer veren zerâfetini açıkça ortaya koymaktadır. Tecessüsü, yâni ayıp ve kusur aramayı İslâm yasaklamaktadır. Dinimiz yürüyüşte bile zarâfet istemektedir. ''Yeryüzünde böbürlenerek yürüme, çünkü sen ne yeri delebilir ve ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.''(İsra, 17) İslam, İnanan bir insanı başlı başına zerâfetle süsleyen bir değerler manzûmesidir. İslâm'ın inceliği, zerâfeti sadedinde daha pek çok örnekler verilebilir. Fakat, esâsen açılan konunun içeriği ile ilgili olmadığı için okuyucuları sıkmamak adına buraya kadar söylediklerimin yukarıda beklenen açıklama ihtiyacını tatmin ettiğini düşünüyor, konuyu açan @Canan'dan ise konu ile ilgili olmayan yorumumu buraya kaydetmek zorunda kaldığım için müsâmahasını bekliyorum. |
25.10.2019, 21:41 | #3 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Siyasetteki Zarafet
Günümüzde "siyaset hedefe giden yolda her şey mubahtır" anlayışıyla yapılıyor.
Her alandaki ahlaki çöküntü siyasette de kendini gösteriyor doğal olarak... CEPTEN GÖNDERİLDİ
__________________
Ey, iki adımlık yerküre Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben! Nilgün MARMARA |
7 Üyemiz Tntcool'in Mesajına Teşekkür Etti. |
26.10.2019, 00:38 | #4 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Siyasetteki Zarafet
@Ekrem Sencer'in, yazılan yorum hakkındaki eleştirisinde haklı olduğunu düşünüyorum. |
9 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti. |
26.10.2019, 02:50 | #5 | |
Çevrimdışı
|
Cevap: Siyasetteki Zarafet
Alıntı:
|
|
5 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti. |
26.10.2019, 03:07 | #6 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Siyasetteki Zarafet
Yazılanları Ekrem de görüp okuduğuna göre, konu dışı mesajlar silindi. |
3 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti. |
26.10.2019, 04:44 | #7 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Siyasetteki Zarafet
''Siyasette Zerâfet'' adıyla açılmış olan konu başlığını önce ''dinde ve dincide zerâfet yoktur'' şeklindeki haksız ithamı ile zenginleştirip sonra da aynı konu içinde ''İslâm'da köle ve câriyelik meselesi'' ve Türk Tarihi'nin konu ile hiç bir ilgisi olmayan alanlarında gezinip açılan zerâfet bahsine müthiş bir açılım getirmek, ardından günümüz siyâsetinin pespâyeliğini büyük bir belâgatle anlatabilmek doğrusu herkesin harcı değildir. Bu yüzden yorum sahibini kutluyorum. Gerçekten birbirinden bu denli kopuk ve ilgisiz ve her bir başlık altında (tâbi bir şeyler öğrenmek isteyenlerin) lûgatler, kitaplar, kaynaklar yarıştıracakları konuları ''zerâfet'' bahsi içinde okuyucunun veya kendisinin bir şeyler öğrenmek endişesi ile değil de kendisi gibi düşünmeyen bir kişiyi izleyicilerin önünde çiğ çiğ yemek şevk ve iştahıyla masaya oyun kartı açma rahatlığı edâsında söz etmek, büyük bir zerâfet örneği olarak şimdi karşımda duruyor.
Yorumcu konuyu çok dağıtmış. Maalesef, sözünü ettiği konuları bildiğini sanıyor. En kötüsü de bu ya ! Hem bilmemek, hem de bilmediğini kabul etmemek !... Öyle ise ne anlatabilirim ki ? Bir kere ''İslâm Arabın dini değildir, İslâmiyet, bütün insanlığa gönderilmiş semâvî bir dindir. İkincisi, İslâmda ve Kur'an'da kölelik, câriyelik yoktur. İslam’da savaş esirliği sistemi vardır; ama erkek esirlerin köleleştirilmesi, kadınların ise câriyeleştirilmesi kesinlikle söz konusu değildir! Kur’an-ı Kerim’de, alınan esirlerin duruma göre ya fidye karşılığı ya da karşılıksız olarak serbest bırakılması emredilmiştir. Bu mânâda Kur’an kölelik ve câriyeliği yürürlükten tamamen kaldırmış durumdadır. Hz.Safiyye, Hz.Peygamber'in eşidir. Hayber Savaşı neticesinde kendisine isterse serbest bırakılacağı isterse de Hz.Peygamberle evlenebileceği seçeneği sunulmuştur. Peygamberimizle gönül rızâsıyla evlenmiştir. Hayber Savaşı'nın haklı sebepleri ise olayın şahitlerinin beyanları ile Hz.Peygamber'in sahih senetli hadislerini içeren kaynaklardan öğrenilebilir. Yine Emevîler zamanında Türklere karşı savaşla sindirme, mevâlî siyâseti güdülse de bu yöntemle Emevîler Türkler karşısında devamlı yenilmişlerdir. Özellikle Turgiş Türklerinden Sulu Kağan Emevîlere ağır hezimetler tattırmıştır. Emevîlerin tavrını doğru bulmuyorum, bu yüzden devletlerinin fazla yaşamayıp tarihe karışmasını mevâlî (köleleştirme) siyâsetinden kaynaklandığını düşünüyorum. Emevî kusurunun İslâma mâl edilmesini de hatalı görüyorum. Şimdiki siyâsetin ve iktidarın ekonomi, adâlet, eğitim gibi pek çok alandaki asla tasvib etmeyeceğim yanlış, hatalı ve yıkıcı uygulamalarının, iş ve işlemlerinin İslâm'dan kaynaklandığı yolundaki iddianın, komik ve vahimliğini akıl sahiplerinin insâfına bırakıyorum. Mecrâsından saptırılan bu konu başlığı altında daha fazla tartışmak istemiyorum. Tartışmayı asgâri saygı üslûbunda seviyorum. Tartışmaya suçlayıcı ve itham edici bir üslûbla başlamak, ''sen ne anlatırsan anlat ben senden bir şeyler öğrenecek değilim. Ben , zaten biliyorum, sen bilmiyorsun. Dolayısıyla ben, senin değerlerine çamur atacağım, karalayacağım, sen de bunu dinleyeceksin. Çünkü ben biliyorum. Dolayısıyla sözlerimle seni incitmeye de kırmaya da hakkım var.'' anlamına gelir. Bunu muhâtab belki sözleriyle söylemez. Ama tartışmadaki üslûbu her şeyi gözler önüne serer. Böyle bir meydana tartışmak için girersem, hem kalbimin kırılacağını ve belki de muhatabımı kırabileceğim ihtimâlini, böyle bir tartışmada hiç bir şey kazanamayacağımı bilirim. Benim için kazanmak, muhâtabımı doğruluğuna inandığım bir düşünceye iknâ edemesem de onun saygı ve sevgisini elde etmekten geçer. Yine benim için kazanmak, gücendirilmeden, incitilmeden doğru bildiğimi sandığım bir düşüncenin saygın bir tartışma ya da hoş bir sohbet ile yanlışlığını kavramaktır, yâni yeni bir şeyler öğrenmektir. Forumda özellikle din ve siyâset altındaki yorumlara ve paylaşımları okuduğumda nitelikli bir tartışma zemininin oluşamayacağını gözlemliyorum. Bu yüzden forumda pek çok konu hakkında şahsî düşüncelerimi, din, siyâset ve hukuka ilişkin bilgi ve görüşlerimi paylaşmaktan geri duruyorum. Zira, paylaşırsam incinebileceğimi düşünüyorum. Halbuki, forumda siyâsetin demokratik duruşu pek çok olayla birlikte sıklıkla eleştirilse de ideal bir demokratik tavrın bu forumda da hâkim olduğu söylenebilir mi? Öyle olsaydı, forumda çok farklı fikirlere sahip insan, paylaşım ve yorumlarıyla onlara katılmasak da bir renk olarak yerlerini alırdı. Ama, maalesef böyle bir zenginliği forumda ben göremiyorum. ''O halde neden fikri fakirlik içinde olduğu eleştirisinde bulunduğun bu forumda kalmaya devam ediyorsun ?'' diye akla bir soru gelebilir. Bu forumdaki siyasete dair, dine dair, sosyal olaylara dair pek çok yorum ve paylaşım başka sosyal mecralarda da var. Ancak ben sanata, gezip görmeye karşı yakın ilgisi olan bir insanım ve forumdaki özellikle sanat ve gezelim-görelim alanındaki paylaşımların çok nitelikli olduğunu düşünüyorum. Forumun en çok beğendiğim yönü resim, heykel, müzecilik, tarihi mekanlar, icatlar, keşifler gibi bölümleri, sonra ise şiir ve müzik alanları geliyor. Zamanım oldukça forumda bu paylaşımları okuyup değerlendirmeyi uygun buluyorum. Siyâset, din ve toplumsal olaylara dair paylaşımların pek çoğunun sadece başlıklarına gözüm çarpıyor. Bu konulara pek çok zaman bir şey yazmak ya da paylaşımda bulunmak içimden gelmiyor. ''Sen de zerâfet başlığını aldın forum eleştirisine dönüştürdün'' şeklindeki serzeniş ve sitemlerinizi duyar gibiyim. Haklısınız, ama okuyucuların tahammülüne sığınarak sanki bu başlık içinde içimi dökmek isteği ortaya çıktı. Belki zaten ya konuyu kilitleyeceksiniz, ya da sileceksiniz, bilemiyorum. Eleştirilerim ve değerlendirmelerim konu başlığına yakışmadı, hatalıyım, biliyorum. Hatasız kul olmaz demişler, hatamın, kusurumun yöneticiler nezdinde hoşgörü ile karşılanmasını ümid ediyorum. ''Sen, affedilmez bir hatanın kurbanısın, ceza hakkındır'' hükmüne de râzıyım. |
26.10.2019, 10:18 | #8 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Siyasetteki Zarafet
Alıntıyı bilerek boş bıraktım Yazının tamamını çok zarif buldum. Forum konusundaki eleştirinde kendince nedenlerle doğrudur ve bunu da zarafet içerisinde yazıya dökmüşsün...
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim... |
7 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti. |
26.10.2019, 21:56 | #9 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Siyasetteki Zarafet
Din olur, İslam olur, Atatürk olur, herhangi bir konu olur; bunların hepsi hakkında tartışılabilir. Tartışmada ölçüt insanların değer verdiği, kutsal addettiği şeylere küfür/hakaret etmemek olmalı. Yoksa her fikir tartışılabilir.
CEPTEN GÖNDERİLDİ
__________________
Ey, iki adımlık yerküre Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben! Nilgün MARMARA |
7 Üyemiz Tntcool'in Mesajına Teşekkür Etti. |
26.10.2019, 22:46 | #10 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Siyasetteki Zarafet
Siyasal İslam dini temsil etmiyor. Din kul ile Allah arasındadır. Hiç kimse beni din konusunda yargılayamaz.
Zarafet; incelik, hoşluk, güzellik demek. Bunlar bence İslam dini içinde var. CEPTEN GÖNDERİLDİ
__________________
Ey, iki adımlık yerküre Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben! Nilgün MARMARA |
6 Üyemiz Tntcool'in Mesajına Teşekkür Etti. |
Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz |
Etiketler |
siyasetteki, tebessüm, zarafet |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Önemli Uyarı | |
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz. |