İstanbul Üniversitesi'nde yemekhanelerden kahvaltıların kaldırılması ve indirimli öğün sayısının bire düşürülmesi kamuoyundan büyük tepki topladı...

__________________
Ne Mutlu Türk'üm Diyebilene!.

Öyleyse, Sopalari Coplari sadece Katik anlamiylami sundunuz?.





Ilk önce su 150.000 YTL Aylik alan Rektörün Masina Zam, isine Son verilmesi lazim´ki Yemek kartinda bir lira Kalan Ögrencilerimiz Ölümü secmesin!.


Onun Kani Ac Gözlü ellerinizde!.

__________________
Ne Mutlu Türk'üm Diyebilene!.

İstanbul Üniversitesi geri adım attı!

İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli'nin “Yemekhane kartımda para kalmamış sadece bir liram var” paylaşımı yapıp intihar etmesinin ardından, kahvaltıyı kaldırıp indirimli yemekleri tek öğüne düşüren üniversite yönetimi bu karardan geri adım attı. Akıllarda ise 'bir öğrencinin çaresizlikten intihar etmesi ya da günlerdir okul önünde eylem yapan öğrencilerin polisten dayak yemesi mi gerekirdi?' sorusu kaldı.

Geçtiğimiz yıl 2 lira 75 kuruş olan yemek ücretlerini 3 buçuk liraya çıkaran İstanbul Üniversitesi yönetimi, bu yıl da öğrencilerin 3 öğün yararlandığı indirimli yemek hakkını tek öğüne düşürüp kahvaltı öğününü de tamamen kaldırma kararı aldı.

3 buçuk liraya yedikleri yemeğin ücreti 18 buçuk liraya çıkarılan İstanbul Üniversitesi öğrencileri, rektörlüğün bu kararından sonra eylem yaptı. Kararın geri çekilmesi talebiyle yemekhane boykotu yapan öğrenciler okul içinde ve önünde yapılan eylemlerde polisin sert müdahalesiyle karşılaştı.

Ailesinin üç gün önce kayıp olduğunu dair başvuru yaptığı İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü 3. sınıf öğrencisi Sibel Ünli’nin ise dün Samatya sahilinde cansız bedenine ulaşıldı.

Ünli’nin sosyal medya hesabından yaptığı son paylaşımında, “Bir liraya karnımı doyurabilir miyim enter. Yemekhane kartımda para kalmamış sadece bir liram var. Bir lira kırk kuruşmuş” ifadelerini kullandığı görüldü.

Sibel Ünli’nin intiharının ardından İstanbul Üniversitesi’nin kararı toplumun tüm kesimlerinde tepkiyle karşılandı. Tepkilerin ardından okul yönetimi aldığı karardan geri adım atıp eski uygulamaya geri döndü. Ancak akılarda ‘illa bir öğrencinin çaresizlikten intihar etmesi ya da günlerdir okul önünde eylem yapan öğrencilerin polisten dayak yemesi mi gerekirdi?’ sorusu kaldı.

Üniversitenin resmi Twitter hesabından ‘Önemli Duyuru’ başlığı ile yapılan açıklamada şöyle denildi:Öğrencilerimizin taleplerini değerlendiren Rektörlüğümüz, yemekhane ile alınan kararı iptal ederek; öğrencilerimizin sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemeklerinin önceden olduğu gibi aynen devam etmesi kararı almıştır.

Kaynak : https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem...-atti-5550017/

__________________
Kötülüğün galip gelmesi için iyi insanların bir şey yapmaması kafidir...
Edmund BURKE

Kanal istanbul yapıyoruz, sonra mis gibi hava limanımız var, yerli ve milli arabayı da unutmayalım hatta sınır ötelerine asker gönderecek kadar güçlü bir ülke olduk...
Ama üniversitemizde kahvaltıyı kaldırıp öğünleri düşürüyoruz, insanlar 1 lirası olmadığı için canlarına kıyıyor...
Varsın olsun sen onu boş ver ne güçlü ülkeyiz ama.

__________________

Şu kıza çok üzüldüm illa birisinin ölmesi birilerinin canının yanmasımı gerekiyor yazıklar olsun.

Üniversidede verilen 3 öğün yemek masrafı acaba sarayın yaç dakikalık elekririk harcamasına bedel.

__________________

Bildiğiniz gibi İstanbul Üniversitesi yönetimi öğrencilerin indirimli yemek haklarını tek öğünle sınırlamıştı ve bu karara karşı çıkan öğrencilere sert bir şekilde müdahale edilmişti.

Bu yaşananların ardından da kimi, öğrencilerin zor şartlar altında okumaya çalıştıklarını düşünürken kimi de "Açsalar, çalışsınlar." diyerek öğrencileri eleştirmişti.

Tuzu kuru insanların "çalışsınlar" naraları attıkları tartışmalar sürerken İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli yaşamına son verdi.

[IMG]https://pbs.twimg.com/media/ENgQYeNWwAYHmk1.jpg[/IMG]

"Gidecek bir yerim yok, yaşamaya değer bir hayatım da" diyerek aramızdan ayrılan Sibel'in yazdıkları hepimizin içini yaktı...

Türk Dili ve Edebiyatı bölümü 3. sınıf öğrencisi Sibel Ünli'den haber alamayan ailesi polise başvurmuştu. 4 Ocak günü Samatya Sahili’nde, kayalıkların üzerinde bir çanta gören vatandaşların ihbarı üzerine çantanın Sibel Ünli'ye ait olduğu tespit edildi ve ardından Ünli'nin denizden cansız bedeni çıkarıldı.

Sibel birçok zorluk çekmiş. İstanbul'da okuyan bir kadın öğrenci olarak yoksullukla mücadele etmiş ve yeni yıldan tek dileği de "iş bulmak" olmuş. Ayrıca o da yemekhane protestolarına destek vermiş. Neden vermesin ki?

Çünkü o da birçok öğrenci gibi zor geçinen, kartında kalan üç kuruşun hesabını yaparak karnını doyurmaya çalışan bir öğrenciydi.

İntihar eden bu güzel kızımızın Eğer bir işi olsaydı intihar etmeyecekti, Açlık,
hep işsiz kişinin yoldaşıdır... ilgiye, şefkate, sevgiye de açtı. Sibel Ünli seni unutmayacağız.....

Hitler doğuya giderken, yanındaki komutanlardan kimi türkiyeden geçelim diyor, kimi Ukraynadan.

Hitler Ve yanındaki komutanlara:

"Ne kadar tank gücü ne kadar güçlü bir orduda olsada, Türkiye yi almak kolay değil. Zamanında bunu dünyanın en güçlü silahlarına sahip, ingilizler, Fransızlar, onun yandaşları yunanlılar başaramadı, Asker gücü bakımından teknik destek bakımından çanakkalede olsun,kurtuluş savaşında olsun daima bizden üstünlerdi. Birinci Dünya savaşından türk askerinin ne kadar savaşçı ve pes etmeyen yapısı olduğunu biliyoruz."

"Onlardan bir tane bile kalsa devlet kurar intikam alır"

Devlet gücünü arkasına alıp Türk milletini korkuttuğunu, sindirdiğini zanneden Türk düşmanı yobazlardan bir gün bu millet tek kişi kalsa dahi intikamını alacaktır.

Bu konuda ben Türk gençliğine güveniyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=B4izn6Fs78w