Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Serbest Kürsü

Serbest Kürsü Her konuda tartışma açılan konular burada


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 08.01.2020, 15:12   #1
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Laikliğin Yerini 'Dinini Açığa Vurma Özgürlüğü' Aldı: Avukat Özge Demir AKP

Laikliğin Yerini 'Dinini Açığa Vurma Özgürlüğü' Aldı: Avukat Özge Demir AKP Eliyle Laikliğin Nasıl Tepelendiğini Yazdı


2020'ye türbanın ortaokullarda serbestleşmesi ve 'erkek öğrencilere yönelik' notu düşülen bilim projeleriyle girdik. Avukat Özge Demir bu haftaki yazısında, Türkiye'de laik eğitimin rafa kalkışını ve Anayasa Mahkemesi'nin dini bireysel bir özgürlük olarak tanıyan ve müdahale etmeyen Anglosakson laiklik anlayışına geçişini kaleme aldı.


Laikliğin yerini bireyin dinini açığa vurma özgürlüğü aldı.


Cumhuriyet gazetesinin muhabiri Alican Uludağ’ın yılın ilk günü yayınladığı haberine göre Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullardaki öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelik 2014 yılında değiştirilerek lise ve ortaokul öğrencilerine türban serbestisinin önü açılmıştı. Ömer Faruk Eminağaoğlu düzenlemenin iptal edilmesi talebiyle dava açtı. Danıştay 8. Dairesi ortaokul ve liselerde açıkça başörtüsünü yasaklayan herhangi bir anayasal ya da yasal hüküm bulunmadığı belirtilirken, dava konusu yönetmelikle ise bir sınırlama değil, din ve vicdan hürriyeti kapsamında devlete düşen pozitif yükümlülük gereği serbestlik getirildiği belirterek talebi reddetti. Eminağaoğlu karara itiraz etti. Ancak görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, oyçokluğuyla dairenin kararını onadı. Böylelikle türban ortaokullarda serbestleşti…

Hemen ardından basında bir haber daha yer aldı. Cumhuriyet gazetesi muhabiri Tuğba Özer’in haberine göre Lider Eğitim Gençlik ve Spor Kulübü Derneği’nin yürüttüğü “Ufukta Bilim Var" projesinin tanıtım afişinde “erkek öğrencilere yöneliktir” yazıyordu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İstanbul Medeniyet Üniversitesi, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, Üsküdar, Ümraniye, Sancaktepe, Sultanbeyli ve Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri de projeyi destekleyenler arasında bulunuyordu.

2020’nin ilk günlerinde medyada yer alan bu iki haber, Türkiye’de laik eğitimin rafa kaldırıldığını gösteriyordu. Üstelik bu süreç 1980’lerden beri ama özellikle AKP hükümeti ile en üst noktaya çıkmış durumda… Laik eğitimin bu dönüşümü çoktan Anayasa Mahkemesi kararlarına da yansıdı.

Laiklik: Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıydı


Anayasa Mahkemesi 1976 yılında laiklik ile din ve vicdan hürriyeti arasındaki ilişkiye yaklaşımının esaslarını şöyle özetliyordu: Laiklik, dinin, devlet işlerinde egemen ve etkili olmaması esasını benimsemiştir. Dinin kötüye kullanılmasını ve sömürülmesini yasaklama, Devlete, kamu düzeninin ve haklarının koruyucusu sıfatıyla dini hak ve hürriyetler üzerinde denetim yetkisi tanıma niteliklerinden oluşmuş bir ilkedir. Bugün Anayasa Mahkemesi’nin laiklik tanımı denilince kitaplarda en çok yer bu karar yer alıyor.

Anayasa Mahkemesi: Laiklik, eğitimin bilimsel olmasını sağlar

Anayasa Mahkemesi 2009 tarihinde laiklik ilkesinin eğitim ile ilişkisine de değindi. Mahkeme, “Devletin eğitim ve öğretimdeki gözetim ve denetim görevi, laiklik ilkesine aykırı etkinlik ve öğretim yapılmasına izin verilmemesi görevini de kapsamaktadır.”

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, Cumhuriyetin ve toplumun aydınlık geleceği için, çağdaş bilim ve eğitimin gereği olan laik eğitimi, temel eğitim yıllarında kesintisiz olarak ve bir bütünlük içinde gerçekleştirmesi Anayasanın Başlangıç bölümünde, 2. ve 42. maddelerinde belirtilen ilke ve esasların gereğidir.

Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabilmek, pozitif bilimleri yeterince öğrenmiş, neden-sonuç ilişkisini kurabilen, özgür düşünebilen, tartışan, beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı bireylerin yetişmesiyle gerçekleşebilir.”

Mahkeme bir zamanlar laik eğitim ile bilimsel eğitimi eş tutuyor, çocukların mantıklı düşünmesi ve hem psikolojik hem de fiziksel açıdan sağlıklı olması için laik eğitimin gerekliliği vurguluyordu. Mahkeme, bir süredir ise laik eğitim alan, pozitif bilimlerin öncülüğüne mantıklı düşünebilen toplum düzeninden vazgeçti. Hatta hukuken tam tersini savundu. Mahkeme, din ve devleti tamamıyla ayıran Fransız tipi laiklikten, dini bireysel bir özgürlük olarak tanıyan ve müdahale etmeyen Anglo Sakson yani Almanya, Amerika ve İngiltere’de gördüğümüz laiklik anlayışına geçiş yaptı. 4+4+4 eğitim sisteminin iptali için açılan davada bu geçişini özetledi.

4+4+4 eğitim sistemiyle laiklik dini açıklama özgürlüğü haline geldi

Mahkeme “Lâik devletin, doğası gereği resmî bir dininin bulunmaması, belli bir dine üstünlük tanımamasını, onun gereklerini yasalar ve diğer idarî işlemlerle geçerli kılmaya çalışmamasını gerektirir. Bu bağlamda, lâik bir devlette belli bir dinin, eğitim ve öğretimi zorunlu hale getirilemez. Laikliğin daha esnek ya da özgürlükçü yorumu ise dinin bireysel boyutunun yanında aynı zamanda toplumsal bir olgu olduğu tespitinden yola çıkmaktadır. Bu laiklik anlayışı, dini sadece bireyin iç dünyasına hapsetmemekte, onu bireysel ve kollektif kimliğin önemli bir unsuru olarak görmekte, toplumsal görünürlüğüne imkân tanımaktadır. Laik bir siyasal sistemde, dini konulardaki bireysel tercihler ve bunların şekillendirdiği yaşam tarzı devletin müdahalesi dışında ancak, koruması altındadır. Bu anlamda laiklik ilkesi din ve vicdan özgürlüğünün güvencesidir” yorumunu yaptı. Sonraki yıllarda laiklikle ilgili vermiş olduğu kararlarda da bu yaklaşımını sürdürdü.

Peki mesele laikliğin karşısında dinini açığa vurma özgürlüğünün üstün tutulması mıdır? Aslında cevabı Anayasa Mahkemesi önceki kararlarında vermişti. Laik eğitim çocukların bilimsel eğitim almasının, neden-sonuç ilişkisini kurarak düşünebilmesinin ve kararlarını bilme uygun verebilmesinin garantisidir. Hal bu ki Anayasa Mahkemesi’nin 2012 yılında vermiş olduğu 4+4+4 sistemi ile ilgili karar çocukların bilimsel düşünebilme yeteneğini edinebilmelerine ket vurdu.

4+4+4 eğitim sistemi ile: Ya imam hatiplisin ya da imam hatipleştirdiklerimizdensin


Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin 4+4+4 eğitim sistemi hakkında vermiş olduğu karar sonucunda 2012 yılı öncesinde 537 İmam Hatip Lisesinde (İHL) 268 bin 245 öğrenci varken, 4+4+4 sonrasında bu sayı 1 milyon 291 bin 20’ye çıktı. İmam hatip okullarında okuyan öğrenciler 8-12 saat din eğitimi alırken, imam hatip okullarında okumayan bir öğrenci zorunlu din dersi ve zorunlu seçmeli din dersleri ile 8 saat din eğitimi alabiliyor. Üstelik 2017’de eğitime dahil edilen değerler eğitimi ile tüm bilimsel dersler “ulvi” kavramlarla ile öğretiliyor artık. Neden şimşek çaktı, deprem oldu sorusuna, çünkü allah kızdı diye cevap veren çocukların sayısı hızlıca artırılmaya çalışılıyor.

Çocuklar laik eğitim alamayınca da kadını, erkeğin tamamlayıcısı, erkeğin yardımcısı, erkeğin cinsel kölesi, ailenin toparlayıcısı, ahlakın temeli olarak görüyor. Anayasa Mahkemesi’nin 4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili kararı ile açtığı yoldan Danıştay da Yargıtay da gidiyor ve çocukların türban takması, devletin sadece erkek öğrencilere yönelik proje yapması, kadın ve erkeğin eşit olmadığı düşüncesi de inancını açığa vurmak olarak değerlendiriliyor. Hatta bu inancı açıklama özgürlüğü konusunda devletin pozitif yükümlülüğü olduğu vurgulanıyor. Bu nedenle Alican Uludağ ile Tuğba Özer’in haberleri medyada yer alabiliyor.

Boyun eğmeyen çocuklar için ise laik eğitim şart


Dünyaya bilimsel bakabilen, düşünen, sorgulayan, biat etmeyen, boyun eğmeyen, kadın ve erkeklerin eşitliğine inanan ve karma eğitim gören, dengeli ve sağlıklı çocukların yetişmesi için ise laikliği savunmak gerekiyor.

kaynak
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.01.2020, 20:14   #2
Çevrimdışı
Cimcimecik
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Laikliğin Yerini 'Dinini Açığa Vurma Özgürlüğü' Aldı: Avukat Özge De

Yanlış laiklik anlayışı, yanlış dincilik anlayışına evrildi. Türbanlıların okula ve diğer kurumlara alınmaması, peruk takmaya vb zorlanması saçma bir anlayıştı; şimdi de öbür saçma uca sürüklendik. Din dersleri mecburi ve imam hatipler neredeyse her okulda geçerli hâle getirildi.

Oysa 1970'li yıllarda ilkokulda din dersi seçmeliydi. Atatürkçü(!) 12 Eylül darbe yönetimi onu mecbur kıldı. İyi halt etti!
__________________
"Ne kadar az bilirseniz, o kadar şiddetle savunursunuz."

Bertrand Russell
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Cimcimecik'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
açığa, aldı, avukat, demir, dinini, laikliğin, Özge, özgürlüğü, vurma, yerini


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 15:22.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.