Bu traji komik durum, ilk kez üç yıl kadar önce otobüs yolculuğum esnasında, Antalya-Burdur yolu üzerinde,yarı uyuklarken gözüme çarptı.

Önde, Bucak Orman İşletme Müdürlüğü'nün koyduğu büyükçe bir levha, levhada hepimizin bildiği bir çocuk yanmış veya yok edilmiş bir orman görüntüsü içerisinde, üzülen yüzünü kapatan bir çocuk.
İlginç olan ise, levhanın hemen arka planı (yaklaşık 3-4 futbol sahası büyüklüğünde bir alan) ormandan kesilmiş ve ceset misali ortalığa atılmış kütüklerle dolu bir kereste deposu.
(O gün keresteleri istiflememişlerdi daha) Görüntü katliama dönüşmüş bir savaş sonrasını andırıyordu. Otobüste olduğum için görüntüleyemedim.

O günden sonra arabamla bu yoldan geçerken defalarca durup fotoğraf çekerek bu tezatlığı yakalamak istedim ama olmadı.
Kereste deposunu o ilk gördüğüm kadar kereste dolu bir daha göremedim, o gün levhanın yanına kadar gelen kereste yığınları artık çok gerilerde istifleniyor, levha ile birlikte aynı kareye almak zorlaşıyordu.(Ormanları mı bitirdiler ne?)
Ben istiyordum ki, öylesine bir kare yakalayayım ki, ''yorumsuz'' olarak Forum Gerçek'e koysam bile anlaşılsın.
Anlaşılsın da, Fotoğrafçılığıyla (haklı olarak) ün salmış Lale kişisi (çatır çatır) çatlasın. Laf aramızda, geçenlerde yine, falezlerden kayaların jeolojik yapılarını çekmiş ki, Pehh! Bunca yıldır falezlerde dolaşırım gözüme çarpmamış, bu kayalar. Eh ahdım var, ben de çekmezsem falez fotoğrafları. Falezlerden düşüp telef olursam Lale'dir, kanlım...
Neyse, baktım ki keresteler, levhaya kadar gelmiyecek, aynı kareye almak zor. Ben de (anlaşılabilmesi için) mecburen arka planı büyüterek ve açıklama yazarak paylaşıyorum.
Eğer yolunuz Antalya-Burdur arasına düşer ve depoyu dolu yakalarsanız, çekin bu görüntüyü, en kötü çekiminiz bile benimkinden daha iyi olur eminim.

__________________

Kesimin nasıl yapıldığını bilmediğim için aşırı tepki vermek istemiyorum

Hani zor ihtimal ama, sadece hastalıklı ağaçlar kesiliyor olabilir...

Arada Lale için sarfettiklerine gereken tepkiyi ise verir birisi.

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Adamlar ormanı katletmiş, ''Keşke rüya olsaydı'' diye de levha koymuşlar işte Daha ne istiyorsun Mediterciğim

Falezlerin o fotoğrafını çekebilmek için o dik merdivenlerden Ninja gibi indim, ama çıkarken üzeri kayalarla dolu damperli kamyon gibiydim. O inişin bir de çıkışı olduğunu düşünmemişim.

Sen, sen ol sakın aşağılara inme, tekne ile yanaş Lara - Fener kıyılarına, oradan çek. Merdivenlerde kalırsan gelmem

Orman Genel Md.lüğü'nün görevlerinin içinde İşletmecilikte vardır. Bu da daha önce ekilmiş ve yetişmiş ağaçlar belli bir proğram dahilinde kesilirler. Kesilen bu ağaçların sanıyorum ki çoğu tomruk olarak ihaleyle isteklilere satılır.Bu tomruklar da kereste haline getirilerek cinsi ve özelliğine göre mobilya, kapı-çerçeve, inşaatlarda kalıp vs., sunta, mdf, odun ve daha bir çok çeşit işlenmiş ürün olarak ekonomiye kazandırılır.

Kesilen bu ağaçların yerine de yeni fidanlar dikilir. Ben bu şekilde biliyorum. Dilerseniz kesimin yapıldığı Orman Bölge Md.lüğü, sizin sorularınıza daha geniş ve doğru bilgiyi verecektir.

__________________

Sayın Cengiz Doğan,
Eko sistemde, doğallık ön plandadır. (her ne sebepte olursa olsun) Kerestelik ağaç kesimi yanlıştır. Bu konuda söylenen en büyük yalanların birisi '(Küçük fidanlara yer açmak için) büyük ağaçları kesip fidanlama yapılacağıdır ki bu tamamen aldatmacadan ibarettir.
Yapılan bir çok gözlem sonucu anlaşılmıştır ki,
Yıkılan veya kuruyan ağaç alınmadıkça,çürüyerek eko sisteme katılmakta çeşitli hayvan ve bitkiye yem, barınak ve koruyucu olmaktadır.
Bilim Teknik Dergisi'nde, 16 Mart 2004 tarihli sayısında yayınlanan makalede ''Orman yangınlarından sonra bile) ağaç kesmenin sakıncaları anlatılmıştır.
Bu nedenle orman işletme müdürlüklerinin her ne sebeple ağaç kestiklerini açıklamaları beni tatmin etmekten uzaktır.
Güncel olarak,Tayyip Erdoğan'ın Suriye'ye saldırmak için ileri sürdüğü bahaneler beni, nasıl tatmin etmiyorsa, orman kesimi için ileri sürülecek açıklamaları da (bir doğa hayranı olan) beni tatmin etmeyecektir.

__________________

Şimdi Sevgili Mediter Lale'nin eline su dökemezsin

Ama yine de büyük uğraşlar vermişsin
Şaka bir yana aynı yollardan belki defalarca geçtiğimiz halde maaelsef göremediğimiz o kadar çok şey var ki...

Katliamda bir numarayız maalesef

__________________

Çektiğim fotoğrafları beğenmediğim için, uzun süre yeni çekimler yaparım diye beklemiştim.
Yukarıdaki paylaştığım fotoğrafta, levhanın sadece bir tarafı depo gibi görünüyor. Oysa levhanın her iki tarafı da kereste deposu ve levhaya kadar (tıklım tıklım) kereste doluydu.
Başka bir gün, geniş açıdan çektiğim (çekmeye çalıştığım) ama Güneş'in açısı yüzünden beğenmediğim fotoğrafta arka plan daha iyi görünüyor.
İlk gördüğüm de arka alan kereste ile doluydu.

__________________

Doğaya olan tutkunuzu saygı ve övgü ile karşılıyorum.Ne mutlu siz ve sizin gibi doğa sevenlere.

Ancak;Ormancılık bilimini belirttiğiniz RTEnin Suriye'ye saldırma bahanelerine benzetmeniz beni çok şaşırttı. Ormancılık politikası;ormanlarımızı ağaçlandırma yaparak çoğaltmak,idare süresi yaşlarının sonuna gelen yada doğal yaşama süreçlerinin sonuna gelen ormanlık alanları gençleştirmek ve işletmek, bu alanlardan elde olunan orman envalini toplumun gereksinimlerine sunmak ve en önemliside ormanlarımızın devamlılığını sağlamak ve bunun gibi şeylerdir.Tüm bunlarıda Ekosistemi bozmadan ve bozulmuş ekosistemi tekrar onararak yapar. Bunu yaparken de hiçde keyfi, bilim dışı davranamaz.Amenajman ve Silvikültür bilim disiplinleri ile gerçekleştirir. Hükümetlerce bu politika değiştirilmeye çalışılsada ( 2B ve seçimlerden hemen önce çıkarılan orman afları gibi) Anayasamız tarafından ormanlarımızın daraltılmaması ve devamlılıklarının sağlanması güvence altına alınmıştır.Daha uzatmamak adına burada bitiriyorum.Dilerseniz bu konuda sayfalarca yazışabilirim.Tüm bunları nereden mi biliyorum? Tam 25 yıl Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Genel Müdürlüğümde Ağaçlandırma Etüt-Proje Başmühendisliği yapmıştım.Saygılar.

__________________

Ben dağarcığımda ki bilgiyi paylaşmıştım sayın Mediter. Sayın aakinsoy gerek bilimsel açıdan, gerekse ülkemiz mevzuatı açısından en doğru bilgiyi verdi sanırım. Hepimiz aydınlandık. Kendisine teşekkür ederiz. Ben de sizin gibi doğayı severim. Ayrıca ağaç ve ürünlerini yaşamımızdan çıkartmayı bir düşününüz ne durumda oluruz? Saygılarımla.

__________________

Sevgili aakınaksoy ve Cengiz Doğan,
Her ikinizin açıklamalarınızı ve Orman İşletmeleri hakkındaki (iyimser) düşüncelerinizi saygıyla karşılıyorum.
Orman ve orman işletmeleri benim de uzak olduğum kavramlar değildir.
(Özellikle) Ormanın korunması jandarmadan alınarak siyasi iktidarın bakanlığına bağlı bir kurum haline getirildikten sonra, bir türlü gözleri doymayan iktidarların sürekli iştahını kabartmıştır.
Bu nedenle, korumak, üretmekten çok satış ön plana çıkmıştır. Hatta bu çarpıcılık (İşletme) başlığıyla dahada belirgin hale gelmiştir. Çünklü ''İşletme'' sözcüğü (genellikle) ticari anlamda kullanılmaktadır.
Orman'ın, (kağıt gereksinimini karşılamak dışında) kesimi tamamen yanlıştır.(Üstelik kağıt üretimi suni-kültür ağaç üretimi ile ve geri dönüşümle karşılanabilir.)
Ağaç, günlük yaşamda kullanılacak bir araç ham maddesi değildir, olmamalıdır.
Ormanı koruma ve üretme konusu ülkelerin iktidarlarının insaflarına bırakılacak konular değildir.
Sizin de verdiğiniz ''2B ve Orman afları'' gibi yasalardan da anlaşılacağı üzere milyonlarca liralık değerler olan Ormanların adil yönetilip,korunacağını düşünmek hayalcilik olur.
Anayasa Mahkemesi'ni ve üst yargı kurumlarını atamış bir iktidar için Anayasa'nın Ormanı koruma yasalarının hiç bir değeri yoktur.
Verdiğiniz bilgiler için tekrar teşekkürler...

__________________