Kılıçdaroğlu geçmişteki hatalarına karşın hükümete yeni kredi açıyoruz demiş ve eklemiş; 4 şartımız var.
Ne zaman oldular ki şimdi olsunlar. Üstelik halk siyasette samimiyetin ve dürüstlüğün zarar getirdiğini düşünürken.

Nasıl güveneceksin,nereden bileceksin?
Önce angajman nedir bana izah etseniz? Halkın dilinde konuştuğu için Erdoğan'ı eleştirerek bir hata yaptınız zaten.
Millet bilgi istemiyor,devlet sırrıdır deyip,siyaseten en açıkta olan şeyi bile konuşmaya korkuyor.Millet darbelerden,anti demokratik zamanlardan kalma bir paranoya içerisinde yaşıyor.

4 madde ve 4 eleştiri sıraladım,sizin de yorumlarınızı bekliyorum.

__________________

Alıntı:

“Ana muhalefet partisi diyor ki ‘Biz kredi veriyoruz’ diyor mesela. Kendisi muhtac-ı himmet bir dede, nerede kaldı gayrıya himmet ede… Sen nereye kredi vereceksin, sen krediye muhtaçsın. Hangi krediyi vereceksin? bu işin çözüm yeri meclistir, diyor. Mecliste bununla ilgili bugüne kadar çok bilgiler verildi

Kaynak; Gazeteler...

Başbakanın bu akşam yaptığı açıklamadan alıntıdır üstteki paragraf...

Kılıçdaroğlu bunun nesine güvenip o açıklamayı yaptığına şaşırmıştım, şaşırmakta haklıymışım.

İkiyüzlülüğün, takiyyenin ağababasının sözüne güvenip onun ipiyle kuyuya inen, o kuyuda kalmaya mahkumdur...

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Bence Kılıçdaroğlu, o 4 maddeye de hükümet tarafından olumlu yaklaşım olmayacağını biliyordu. Hesabını da ona göre yaptı. Şimdiki hareketi ne olacak, bekleyelim de görelim. Memleket için hayırlı bir şey yapsın da...

__________________

H.

Başbakanı sevin veya sevmeyin, Kılıçdaroğlu'nu sevin veya sevmeyin umrumda değil..

Başbakan yaptığı hatta Banemin'in de alıntı yaptığı açıklamayla Kılıçdaroğlu'nu yerin dibine tekrar tekrar soktu

Şimdi diyeceksiniz ki ne alaka?

Bunu bir örnekle açıklayayım.. Mahkemelerde kim kazanır? soru bu..

Mahkemelerde haklı kazanır haksız kaybeder diyenler tamamen saçmalıyor demektir..Bu kötü birşeymiş sananlar olabilir benim derdim bu değil..

Mahkemelerde ispat eden kazanır ispat edemeyen kaybeder.

Örneği buraya vurursak, halkın anladığı kazanır halkın anlamadığı kaybeder.

2x2=4 siyasetin kuralı budur.

Kılıçdaroğlu yok başbakana 4 kural belirlemiş yok bilmem ne.. belirlediği 4 kural da soyut. İktidarı soyutla vurursan soyutla kapağı yersin. Başbakan da bunu yaptı..

Somutla vurmadığı müddetçe de Başbakan tıpkı 10 yıldır yaptığı gibi muhalefeti alt etmeyi başaracaktır.

__________________

Kurt Sutter bazılarının neyine la, bu imza yeter. He bu suç değildir inşallah.

Bu ülkede siyasete bulaşıpta satılmamış bir vekil varmı ya ?? yemin ederim haber gazete okumamaya çalışıyorum sinirlerim tavvan yapmış durumda yazıklar olsun bu insanların hepsine yazıklar !!!!!!!!

Ne kadar uzak kalsamda yine haberlere kulak misafiri oldum ve sayın boşbakanımız kalkmış akp zamanında apo ya ev hapsi söz konusu olamaz demiş!!!

Geçmişte söylediklerini buraya yazarsam saatler sürer o yüzden kısa kesicem sadece daha gecen sene pkk ile görüştüğümüzü söyleyen şerefsizdir demişti buyrun buradan yakın!!! en yetkili ağızdan aponun ev hapsine çıkacağı söylenmiş oldu geçmiş olsun !!!!!!

__________________

ForumGerçek Türkiye'nin Forumu

http://www.forumgercek.com/showthread.php?t=93045

Öyle bir hava yaratıldı ki sanki terör bitecek. CHP de bu havaya kapılıp biz de destek verelim de bonus toplayalım havasına, AKP'de daha önceleri çözüm bütün partilerin desteğiyle olur yerine bonus kaptırmayalım havasına girmiş olabilir.

Terör örgütünün ipleri aslında kimin ellerindeyse mührün de onda olacağını hesap etmiyorlar...

__________________
Ey, iki adımlık yerküre
Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben!
Nilgün MARMARA

Konuyu ve tüm yorumları dikkatlice okudum..

Kılıçdaroğlu'nın açıklaması doğru ve zor pozisyonda topu alalade pas etmek...

* * *

Bu denli önemli bir ülkeyi ilgilendiren bir konuda Ana Muhalefet Partisi konumunda olan CHP sessiz kalabilir miydi? Elbette birşeyler söylemek zorundaydı... Şartları gayet olumlu ve kabul edilebilinir... Dikkat edin ağır şart yok, şartların hepsi kabul edilebilecek şart..

Herkes pastadan bir pay kapmaya çalışıyor, seçim propagandalarında kullanılmak üzere uygun cümleler kullanmaya çalışıyor.. Kalpten geçenler ile konuşulanlar arasında fark olabilir...

Bakınız MHP lideri Devlet Bahçeli bile konu ile ilgili bir yorum dahi yapmıyor, bekle gör politikası izliyor.. İşler biraz daha netleşince sahneye çıkar, bangır bangır bağırır, ama nafile. Zaten olan olmuştur..

Başbakan net olarak açıkladı.. Abdullah Öcalan'a ev hapsi yok, kimse bunu aklından bile geçirmesin, anlamında sözler sarfetti.. Bu sözleri sarfetti olay burada bitti... Yani çocuk ölü doğdu..

Başka bir konuda da belirttiydim, yeri geldi tekrar belirteyim.. Terör bitmez.. Apo denilen kişi bırakın ev hapsini, serbest bırakılsa dahi bitmez, buna emin olun...

Yolda görüp de adam yerine koymayacağınız adam PKK nın yuvalandığı yerlerde adeta bir general edasıyla astlarına emir verip, bundan ayrı bir haz alıp, uyuşturucu ticaretiyle de ceplerini dolduruyor...

Oyun içinde oyun..

__________________

Erdoğan’dan Akşener’e: Aday olma, Bahçeli’yi destekle!
Bir süre önceydi.
AKP tarafından görevinden alınan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak aradı:
“Meral Akşener’le biz DYP’den beri çok yakınız. Ben onun öz ağabeyi gibiyim. Kendisi ile uzun uzadıya konuştum. Kongrede genel başkanlığa kesin aday olacak.”
Benzer şeyler daha sonra yakın çevresinden duyulmaya başlandı.
Derken araya Meral hanımın oğlunun malum nikahı girdi.
İstanbul Beylerbeyi Sarayı’nda yapılan nikahta yaşananlara bire bir şahit olan isimle ortak bir dostun evinde kurban bayramı ziyareti esnasında karşılaştık ve ondan şunları dinledim.
Başbakan Erdoğan’la Bahçeli’nin nikah şahidi olarak çağrılması ortak kararmış.
Meral Hanım iki ismi kapıda ayrı ayrı karşılamış ve ağırlama odasına almış.
Akşener, Erdoğan ile Bahçeli bir araya gelince yanında olanlara kaş-göz ederek tamamını dışarıya almış ve kendisi de kapıda beklemeye başlamış.
20 dakikayı aşan Erdoğan-Bahçeli görüşmesi biter bitmez Meral Akşener çıkan Bahçeli’nin yerine odaya girmiş ama girerken kapıda olana “Sakın kimseyi içeri alma” diye tembihlemiş.
Peki neler mi konuşulmuş?
Kuşkusuz bunlar sır…

Ancak…
Meral Akşener nikahın ertesinde en yakınındaki iki isme aynen şunu söylemiş:

“Tayyip bey bana sen aday olma, Devlet bey’i destekle dedi. Ben de öyle yapacağım.”

Peki Akşener’in bu tutumu nasıl mı izah edilmeli?
Erdoğan’ı ya çok sevdiğinde ya da ondan çok korktuğundan!
İyi de o kadar çok seviyorsa Akşener’in MHP’de işi ne? Yok korkuyorsa korkusunun kaynağı ne ola ki?

NOT: Şamil Tayyar’dan sonra yandaş Yenişafak Gazetesinin Bahçeli’yi açıktan desteklemeye başlaması yukarıda sunduğum tabloyu doğrulayan önemli bir belgedir… Bu arada malum birkaç yıl önce MHP’nin Ata TV diye bir kanalı vardı ve bu kanalı ülkücü işadamı Murat Şevkatlı finanse ediyordu. Şevkatlı battı ve şimdi evi bile hacizde. Kanal kapanalı beri Bahçeli, Şevkatlı’nın telefonlarına çıkmıyor ve selam dahi vermiyor. Bahçeli’yi tanımayanlar Şevkatlı’yı arayıp gözyaşlarına ve de Bahçeli tarafından nasıl kullanıldığını ve vefasızlığını dinleyebilirler. (Laf aramızda o dönem Şevkatlı’yı Bahçeli bağlamında uyarmış ve telefonda tartışmıştık.) ... Sabahattin Önkibar yazısıdır..

Kaynak http://www.gazetevatanemek.com/index....html?start=50

Her ne kadar Kılıçdaroğlu'nun siyasi duruşundan tiksinsemde yaptığı son derece mantıklı bir duruştu.

Çünkü çözülmeyeceğini biliyor. Kişisel olarak benim de bir umudum yok. En fazla farklı bir noktaya evrilir.

Kendisi bunu bildiği için ''bak ben sana destek verdim, ama sende çözemedin'' pozisyonunda kalmak istiyor. Müzakerelere destek verilmesi de bir açıdan devletin PKK ile görüşmesini meşrulaştırma zeminine oturtuyor. Hoş gerçi bu da zamanında çok tartışılmıştı. ''PKK ile görüştük diyen şerefsizdir'' şeklinde ifade eden bürokratlar çıktı. Ama bence bu noktalara da çok takılmama taraftarıyım. Süreç tıkanacaksa da bununla tıkanmamalı. Kaldı ki müzakere demek şu aşamada silahların susması demektir. Önemli olan da bence bu.

Öteki taraftan AKP ise bu konuda demagoji yapıyor. ''Sorunun çözülmesini istemeyenler var'', ''engel olanlar çıkacak'', ''çok aktörün olduğu birşey bu'' diyerek olası bir ''başarısızlığın'' gerekçesini şimdiden uydurma peşinde. Sürecin öncülüğünü üstleniyor ama başarısızlığın faturasını kesmek için bu işteki aktörlerden söz ediyor. Bir taraftanda görüşme masasına kolu kanadı kırık bir Kürt siyaseti istiyor. Örneğin son 3 günde KCK dan 50 ye yakın kişi göz altına alındı, Zap dağı bombalandı. Bunun dışında HÜDA-PAR diye bir parti kurarak Kürt Siyasetini nötralize etmeye çalışıyor. Bir yandan da müzakere kapıları açıyor. Yumuşak bir dönem olacağını sanmıyorum.
Bu işten karlı çıkacak olan her koşulda Kürt siyasetidir. Kürt sorununun çözümünün İmralı'dan geçtiğini bu görüşme ile meşrulaştırmış oldu.

__________________