Gazetede okudum. Türk Eğitim Sen 8 bin 577 eğitim çalışana anket yapmış.
%65'i kıyafet serbestliğinin maddi durumu yerinde olmayan ailelerin çocuklarının psikolojisini bozacağını %66.3'ü okulların podyuma döneceğini düşünüyormuş.
Sorulara cevap veren eğitimcilerin bile bu 2 yanlış yargıda takılıp kalması,toplumun nasıl bir fikir tıkanıklığı yaşadığının ispatıdır.
Her iki iddia da ezberci zihnin ürünüdür.
1) Okullarda ekonomik duruma göre çocukları sınıflara ayırdıklarını herkes bilir.
2) Okul kıyafetlerinin bile kaliteli(pahalı) ve kalitesiz olanları arasındaki fark bir bakışta anlaşılır.
3) Okulda öğretmenin sorduğu ilk soru anne ve babanın mesleğidir.(Tüm sınıf bir aradayken)
4) Öğle molalarında ve ya tenefüslerde yenilen besinler bile farklıdır.
5) Beden dersinde giyilen kıyafetlerden ve ayakkabıdan bahsetmeye gerek yok.
6) Öğrencinin sosyal çevresi yine kendi ailesinin ekonomik durumuna bağlıdır.
7) Öğretmenlerin tavırların aileye göre değişir.Zaten evde dayağını yiyen bir çocuk okulda öğretmenlerinden de dayağını yer. Öğretmenler sütten çıkmış ak kaşık değildir.
8) Müdürler de sütten çıkmış ak kaşık değil. Okula para veremeyecek olan öğrencileri hademe gibi kullananları gazetelerde de okuduk,okul hayatımızda da gördük.
9) Okullar podyuma dönse ne olur dönmese ne olur. Dershaneler,kurslar ve sosyal çevresinde bu çocuklar giyinmesini bilmiyor sanki.
Maddeleri çoğaltabiliriz.
Bu çağda çocukları asker gibi eğitmenin mantığı yoktur.
Kılık,kıyafet eğitime zarar vermeyecek şekilde serbest olmalıdır görüşündeyim.Sizin de fikirlerinizi bekliyorum.

__________________

Okulda hergün çocuklarla içiçe olan 8.577 öğretmene sorulmuş ve çıkan sonuçlar bunlar...

Ve şimdi sen bunlara "2 yanlış yargı" diyorsun ve kendince maddeler sıralıyorsun. O maddelerde bahsettiğin şeyleri araştırmadaki denekler farketmemiş mi yani? Sen neye dayanarak, hangi araştırmayı yaparak bunu "ezberci zihniyetin ürünü" olarak yorumladın?

Alıntı:

Kılık,kıyafet eğitime zarar vermeyecek şekilde serbest olmalıdır görüşündeyim.

Üstteki alıntı senin görüşün. Kime göre ve ne kadar zarar vermeyecek bir şekil olacak? Bunun bir açıklaması, mantığı veya kuralı var mı? Yoksa 70 milyon kafasına göre mi değerlendirecek?

O zaman yasaların ve en önemlisi de Anayasa'nın ne gibi bir fonksiyonu var? Lüzumsuz şeylere takılmayalım mı? Bir kere de biz mi delelim?

Ufffffff!.. Hadi bana eyvallah...

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Ölçüyü tabi ki eğitimciler belirleyecek.
Endişeleri dikkat dağıtıcı ve ya aşırı pahalı vb. öğrenci psikolojisini kötü etkileyecek,disiplini bozacak kıyafetler olması fakat şuanda alıntıladığım kurallar bunun önüne geçiyor zaten.

__________________

Eğitimcilerin görüşüne tu-kaka demiştin ama ilk mesajında (-ki sen okuduğuna göre o sorunun muhatabı eğitimciler de mutlaka okumuştur yeni yönetmeliğin içinde olanları)... Yoksa ben mi yanlış anladım?

Asker gibi eğitmenin mantığı yok demiştin ama eklediğin kurallara bir bak istersen, hepsi askeriyeden alınmış gibi. (Buna karşı olduğum anlamı çıkarılmasın bundan)

Şimdiye kadar olandan ne farkı var diye iyice bakarsan bu kurallara, yeni kanunun neden çıktığını sen de görürsün...

Kimse bana özgürlükten falan dem vurmasın. Bu kanunu çıkaranların özgürlükten ne anladığını yaşamın her alanında görüyoruz...

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Okullarda türban yasağını da mantıksız bulurum,fakat lise ve ilköğretimde çocuğu türbana sokmak da yanlıştır.
Devlet ve aile iki taraftan kız çocuklarının iradesini ve seçimlerini şekillendirdiği sürece ne devletin yasaklarından ne de ailelerin baskılarından yana değilim.
İşaretlediğim yerlerde siyasi simge ve baş örtüsünün halen yasak olduğunu gördüğün halde ileride kıyafet nasılsa serbest örtüyü de serbest ederler korkusunu yanlış buluyorum.

__________________

“Öğrenciler, öğrenim gördükleri okulun arması ve rozeti dışında nişan, arma, sembol, rozet ve benzeri takıları takamaz. İnsan sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve mevsim şartlarına uygun olmayan kıyafetler giyemeyez, yırtık veya delikli kıyafetler ile şeffaf kıyafetler giyemez. Vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyemeyez. Siyasî sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyalleri kullanamaz ve giysileri giyemez. Okul içinde baş açık, saçlar temiz ve boyasız olarak bulunur, makyaj yapamaz, bıyık ve sakal bırakamaz.”


Okulumuzda kıyafet serbestliği getirildi. Eskiden bir okul kıyafetleri vardı. Onu giyer gelirlerdi. Gömleklerinin içinde bir kazak ve üstlerinde okul ceketi. Şimdi ceketler yok gömlek yok, o kazak var sadece üstlerinde ve ince bir üst. Ve kimilerinin ayağında hala bez ayakkabı... Burası güneyde bir yer falan da değil ki havalar iyi diyelim. Kışın en sert geçtiği yerlerden biri.

Kimileri de hala okul pantolonu ve ceketlerini giyiyor. Arada sen niye hala bunları giyiyorsun diyen de çıkmıyor değil. Verilen cevap ise ben böyle seviyorum oluyor...


Kıyafet serbestliği kararını verenler sıcak odalarından çıkıp da doğuda bir köye bir ilçeye gidip şöyle bir baksınlar o çocuklara. Biraz vicdanları varsa içleri sızlar zaten.


O bez ayakkabılı çocuğu her gördüğümde içim sızlar...

__________________

İyi niyet, saflık derecesinde olursa iyi bişey değildir...

Daha 2-3 gün önce öğretmenlerin yaptığı itiatsizlik eylemi, yetkili mercilerin vermediği tepki ve en önemlisi onların neyi dayattıkları malum...

Bu eylemden haberin olmadığını düşünmüyorum ve hala burada bu şekilde yazıyorsan girişteki cümlemi bir daha okumanı sağlık veririm. Bugüne kadar neyi, nasıl elde ettiklerini de düşünmek lazım bu arada...

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Sapla samanı karıştırmamak gerekir.
İdeal bir eğitim sisteminde kıyafet serbestliği yukarıda yazdığım şartlara uygun şekilde olmalıdır görüşündeyim.
Yaşanan sorunlar ekonomik sorunlardır.
Kıyafet serbestliğini eleştirmek yerine ekonomik sorunlara çare arayabilirsiniz.

ekleme: Bahsettiğin haberi okudum. Din dersi hocaları eskiden de böyleydi şimdi de. Din dersini kaldırmak ya da bu tip olaylara idari ceza uygulamak yerine başörtüsü paranoyasını pompalamak büyük bir hata.

__________________

Sana görüşünle mutluluklar dilerim.

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Ekonomik sorunların kıyafet serbestliğiyle birleştiğinde psikolojik sorunlara dönüşeceğini görmemek mümkün değil.

__________________